Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/387 E. 2019/740 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/387 Esas
KARAR NO : 2019/740

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/03/2016
KARAR TARİHİ : 19/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 29/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan ….’ın maliki olduğu, diğer davalı ….’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı … kayıt numaralı Özel Halk Otobüsü’nün 07/07/2015 tarihinde saat 14;35 sıralarında …. ilçesi, …. Mah. … içi…. ada önü mevkiinde otobüs durağında indiği otobüsten karşıya geçerken hızla gelerek hiç durmadan caddenin ortasında müvekkiline çarptığını, müvekkilinin sol ayağından ağır şekilde yaralandığını ve halen tedavisinin devam ettiğini, tam kusurlu sürücünün kaza sonrası tutanak düzenlenmeden kaza mahallini terk ettiğini, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, bu yaralanma nedeniyle müvekkilinin tedavi gördüğü hastanede oksijen merkezi olmaması nedeniyle özel bir tedavi merkezinde 20 seans oksijen tedavisi gördüğünü, daha sonra 18/9/2015 tarihinde …Hastanesinde ameliyat olduğunu, halen müvekkilinin tam iyileşmediğini, bu süreçte davacının kendi işini göremediğini, ev işlerini yapamadığını, kendi başına bir yere gidemediğini, eşinin tedavi giderleri için HSBC Bankasından 15.500-TL kredi aldığını, bu kredinin geri dönüşünü 20.505,20-TL olarak 36 ay içinde ödeyeceğini, müvekkilinin bu kaza öncesi tüp bebek tedavisine başladığını, bu kaza nedeniyle tedavinin yarım kaldığını, çocuk sahibi olamama düşüncesinin müvekkilini manevi olarak yıktığını, davalı … Özel Halk Otobüsünün bedeliyeye bağlı olarak çalıştığını, denetimlerinin belediye tarafından yapılmamış olması nedeniyle sorumlu olduğunu, davalı …. Sigorta AŞ.nin ise sigorta mevzuat ve …. nolu poliçenin tarafı olması nedeniyle maddi tazminat talebinden, davalı …’ın ise araç maliki olması nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını bildirerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin tedavisinin halen devam etmekte olduğunu ve belirsiz alacağının tespiti ile şimdilik 25.000-TL maddi tazminatın tüm davalılardan 07/07/2015 tarihinden itibaren müştereken müteselsilen, müvekkilinin yaşadığı elem, üzüntü, çektiği acıların, çocuk sahibi olamama ihtimalinin yaptığı yıkıntının bir nebze olsun giderilmesi için davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan 30.000-TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasının diğer davalı otobüs şoförünün kusuru, dikkatsizliği ve hızı sebebiyle meydana geldiğini, dava konusu kazanın meydana geldiği yol olarak bahsi geçen yolun 17/12/2009 tarih ve …sayılı UKOME Kararı’na göre anaarter(anayol) listesinde bulunmadığını, anaarter niteliğinde olmadığını, dava konusu olayla ilgili müdürlükleriyle yapılan yazışmalarda davaya konu kaza ile ilgili herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığını, müvekkili idarenin sadece ruhsat verme ve denetimden mesul olup bunlar harici tüm hususların otobüs sahibi ve şoförü ile ilgili olduğundan müvekkili idarenin hasım mevkiinden çıkarılması gerektiğini, davalı sürücünün tam kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında olay mahallini terk ettiğini, kendi güzergahındaki otobüs durağına girmeden sağındaki durakta bekleyen otobüsün yanından hızla geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …. ve … vekili beyan dilekçesinde; meydana gelen kazada müvekkillerine atfedilecek bir kusur olmadığını, müvekkilinin kaza tarihinde kullandığı … plaka sayılı özel halk otobüsüne ait hem ZMMS (trafik sigortası) hem de Tüm sigorta Poliçesi bulunduğunu, davacı dava dilekçesinde, davalı … Sigorta A.Ş.’nin maddi zararla sorumlu olduğu bildirmişse de, müvekkilin aracı aynı zamanda …. Tüm Sigorta Poliçesinde (genişletilmiş kasko poliçesi), olası ölüm ve yaralamalara karşı manevi tazminat yönünden teminatlandırıldığını, davalı … A.Ş.’ya ZMMS (trafik ) poliçesi dışında manevi tazminatı da teminat kapsamına alan “genişletilmiş kasko poliçesi” yapıldığını beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, haksız fiile dayalı maddi manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili 4 nolu celsedeki beyanında ulaşım gideri olarak talep etmiş oldukları miktarın 983,50 TL olup, toplam talep etmiş oldukları 25.000 TL maddi tazminattan geriye kalan 24.016,50 TL tedavi giderleri kapsamında ki talepleri olduğunu bildirmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış celbedilen Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasında 23/11/2017 tarihli kusur raporu dosya içerisine alınmış, raporda sürücü …’ın tali, yaya …’in asli kusurlu olduğu bildirilmiş olup, oransal kusur raporu alınmak üzere dosya ATK’ya gönderilmiş, 21/02/2019 tarihli ATK kusur raporunda …’ın %40,….’in %60 kusurlu olduğu bildirilmiş, yine maluliyet oranının hesaplanması için aldırılan 15/05/2018 havale tarihli ATK maluliyet raporunda davacının %15,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş olup, davanın tedavi giderleri ve ulaşım giderlerine ilişkin olması nedeniyle dosya Adli Tıp Uzmanı Hekim Bilirkişi’ye tebliğ edilmiş, bilirkişi 28/06/2019 tarihli raporunda davacının yaralanmasının tedavisi için yapılan işlemlere ait faturaların incelenmesinden toplam 20.407,75 TL olduğu ve bunun da Sgk tarafından karşılanması gerektiğini, 2.041,00 TL taksi giderinin kusur oranında davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından SGK’nın davaya dahil edilmesi talebinde bulunulmuş ise de; kazanın 07/07/2015 tarihinde meydana geldiği, 2918 sayılı kanunun 98.maddesi, 6111 sayılı kanunun 59.maddesi’nin yürürlük tarihi dikkate alındığında kaza tarihinden öncesine ait olduğu ve davaya dahil suretiyle taraf teşkili sağlanamayacağı nedenleriyle davacının SGK’nun dahili davacı yapılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, SGK’nın sorumluluğu dışında kalan bir tedavi gideri yapıldığı hususu davacı tarafça ispatlanamadığından tedavi giderine ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı tarafından yapılan 2.041,00 TL ulaşım giderinin kusur oranına göre yapılan hesaplanmasında 816,40 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
…. Başkanlığı vekili tarafından müvekkilinin idarece sadece ruhsat verme ve denetinden mesul olup, bunlar harici olan tüm hususların otobüs sahibi ve şoförü ile ilgili olduğundan, ,müvekkili yönünden husumet itirazında bulunmuş ise de Belediye, halk otobüslerinden dolayı zarar görenlere karşı sorumludur.
Halk otobüsleri, belediyeye bağlı olarak çalışmakta, denetimleri belediye tarafından yapılmakta, onların çalışmalarından belediyeler de ekonomik yarar sağlamaktadırlar. Belediye, otobüs maliki olmasa bile, otobüsün üzerinde “Belediye Halk Otobüsü” yazılı olmasına ve bu ad altında işletilmesine göre, halk otobüsünün yaptığı trafik kazası nedeniyle Belediyenin de zarar görene karşı sorumlu olması gerekir. Başka bir deyişle, belediyeler, fiili maliki olmasa bile, fiili işletenlerden birisidir. Şu durumlar karşısında davalılardan belediyenin de sorumluluğuna karar verilmesi gerekir.(Yargıtay 4.H.D. 01.03.2004, 2003/13238 E. 2004/2440 K.) Açıklanan gerekçeyle husumet itirazına itibar edilmemiş, diğer davalı …, malik işleten sıfatıyla, davalı … sürücü sıfatıyla ve davalı … sigorta A.Ş. Kaza yapan aracın sigortacısı sıfatıyla meydana gelen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına hükmedilmiştir.

Davacının müvekkili tarafından 25/01/2014 tarihinde yapılan embriyo transferinin olumlu sonuçlanmaması nedeniyle sonrasında tedaviye devam edilemediği müvekkilinin maddi durumunun kötü olması ve bu süreçte tekrar tedavi için para biriktirmesi gerektiğinden uzamış olduğu, bu süreçte biriktirdiği paralarıda uğramış olduğu kaza nedeniyle tedavileri için kullanmak zorunda kaldığına yönelik beyanları manevi tazminatın takdiri hususunda dikkate alınmış, davacının maluliyet oranı, tarafların kusur durumu ve sosyal ekonomik durumları göz önünde bulundurularak davacı için 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 816,40 TL ulaşım gideri’nden oluşan maddi tazminatın, davalılardan(davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle sorumlu olmak üzere) kaza olan 07/07/2015 tarihinden
itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … Başkanlığı, …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 1.763,51 TL harçtan peşin alınan 187,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.575,65 TL’nin maddi tazminat yönünden 49,82 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 1.525,83 TL’lik manevi tazminat nedeniyle hesaplanan harcın davalılar …, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 187,86 TL peşin harç olmak üzere toplam 217,06 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacılar tarafından posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.500,90 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 704,50 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketi poliçe sorumluluk limitinin hükmolunan maddi tazminata oranı nazara alınarak sorumlu tutulması kaydıyla) davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT’ne göre kabul edilen maddi tazminat üzerinden hesap edilen 816,40 TL ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketi poliçe sorumluluk limitinin hükmolunan maddi tazminata oranı nazara alınarak sorumlu tutulması kaydıyla) davacıya verilmesine,
AAÜT’ne göre red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 2.902,03 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
AAÜT’ne göre kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar …, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT’ne göre red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan toplam 50,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranı üzerinden takdiren 26,53 TL’sinin davacıdan alınarak davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/07/2019

Katip ….

Hakim ….