Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/353 E. 2021/115 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/353 Esas
KARAR NO : 2021/115

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, her türlü tekstil sanayi ile ilgili ürünlerin üretimi ve fason olarak imalatı işiyle iştigal etmekte olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu aralarında olan ticari ilişki kapsamında davalıya çeşitli tekstil ürünleri sattığını, ancak davalı tarafından işbu ürünleri bedellerinin ödenmediğini, davalı ile aralarında oluşan cari hesaba istinaden 8.185,61-TL alacağını şifahen bir çok kez talep etmiş olmasına rağmen tahsil edemeyen müvekkili tarafından, davalı aleyhine Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının anılan takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden her ne ad altında olursa olsun herhangi bir alacağının olmadığını, var olduğunu iddia ettiği alacağının şifahen bir çok kez talep edilmiş olduğu iddiasının da en hafif deyimiyle hilafı hakikat olduğunu, davacının, her ne kadar böyle bir iddiada bulunmuş ise de gerek dava öncesi yapılan icra takibinde gerekse işbu dava dilekçesi ekinde iddialarına dayanak olarak hiç bir delil sunmadığını, davacının icra takibinde ve işbu dava dilekçesi ekinde sunduğu yegane belgenin 26/11/2015 tarihini taşıyan ve 01/01/2013 – 31/12/2013 dönemine ilişkin kayıtları içeren muavin defteri fotokopisi olduğunu, yetkisiz İcra Müdürlüğü’nde takip başlatıldığını, müvekkilinin davacıya para borcu olduğunu, davacı vekilinin örnek olarak sunduğu Yargıtay kararında, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi ve alacak borç ilişkisinin var olduğunun açık olduğu belirtildiğini, huzurdaki davada taraflar arasında hiç bir sözleşme bulunmadığını, davacının soyut, dayanaksız ve gerçek dışı “çeşitli tekstil ürünleri satıldığı” iddiası dışında hiç bir bilgi, belge ve delilin de olmadığını, taraflar arasında bir para borcu-alacağı ilişkisi olmadığını, bu sebeple TBK’nun 89. maddesinin işbu davada uygulanma olanağının bulunmadığını, yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe dayanılarak yine yetkisiz Mahkemede itirazın iptali davası açılmasının hukuken mümkün olmadığını, davanın öncelikle bu nedenle reddinin gerektiğini, davacı vekilinin, taraflar arasında bir satım sözleşmesi ve cari hesap ilişkisi olduğunu ileri sürmekte olduğunu, ancak bu hususta da hiçbir delil sunulmadığını, davacı ile davalı müvekkili arasında herhangi bir satım sözleşmesi olmadığı gibi cari hesap sözleşmesi de olmadığını, davacının tüm iddialarının ispata muhtaç olmasına rağmen, davacının ileri sürdüğü iddiaların hiçbirine ilişkin tek bir delil dahi sunmadığını belirterek, hiçbir belge ve delile dayanmayan haksız, yersiz ve yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan icra takibi sebebiyle davanın öncelikle usulden reddine, her halde haksız, yersiz ve dayanaksız iddialarla açılan davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi yapmış olması sebebiyle %20 oranından az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER : Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyası, Şişli SGK kayıtları, Sarıyer SGK kayıtları, taraflara ait ticari defter, belge ve kayıtlar, fatura ve irsaliyeler, bilirkişi incelemesi, yemin.
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 8.185,61-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 TCMB kısa vadeli reeskont avans faizi ile birlikte tahsili için faturadan kaynaklı cari hesap ekstresine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi SMMM ……. 14/03/2018 havale tarihli raporunda; davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme esnasında davalı şirketin vekili ve muhasebe yetkilisi tarafından, davacının ……. Tekstil firması ile çalışmasının bulunmadığını, grup şirketi olan ……. turizm firması ile çalışmasının bulunduğunun beyan edildiğini, ……. Turizm firmasının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılıp yapılamayacağı ve bu şirkete husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği konusunda takdirin mahkemede olduğunu, dosyada bulunan mevcut belge ve bilgilere göre davacı şirketin davalıdan alacak talebinde bulunabileceğinin kabulü durumunda, davacının davalıdan 25/12/2015 takip tarihi itibariyle 8.185,61-TL tutarınca alacağının bulunduğunu ve takipte yıllık %10,50 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, davacının iddiaları, davalının savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davalının ticari defterlerinde davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığının tespiti ve davalı vekilinin beyanı üzerine Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinden ……. Turizm Ve İplik İç Dış Ticaret Limited Şirketi’nin kayıtları incelenilmiştir. Dava dışı şirketin 766771 sicil numaralı şirketin 24/02/2011 tarihinde tescil olduğu, kurucularının ….. ve …… olduğu, 26/10/2018 tarihli genel kurul kararıyla …….’a ait payların diğer paydaşa devredildiği ve şirketin tek ortaklı hale geldiği, şirketin merkezinin …… Mah. …… Sok. ……. Sitesi No: …… Sarıyer İstanbul olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin ise…… sicil numarasında kayıtlı olduğu, şirket ortaklarının …… ve …… olduğu, şirketin 03/06/1992 tarihinde tescil edildiği adreslerinin farklı olduğu anlaşılmıştır. Fatura irsaliyelerinde teslim alan olarak görünen ……. adlı şahsın SGK kayıtlarında ne davalı ne de dava dışı şirkette çalışmadığının anlaşılmıştır. Davacı şirket isticvap talep etmişse de resmi kurumlarca temin edilen bilgiler doğrultusunda davalı şirket yetkilisinin isticvabına lüzum görülmemiştir. Davacı vekiline delilleri arasında yer alan yemin deliline başvurup başvurmayacağı hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş, davacı vekilinin 23/11/2020 tarihli dilekçesi ile yemin deliline başvurulmayacağı açıkça belirtilmiştir.
TMK’nın 47. maddesinde, tüzel kişiliğin kendisini meydana getiren kişi veya mal topluluklarında bağımsız olarak faaliyet gösterdiği, 50. maddesinde, bağımsızlığın sonucu olarak da gerçekleştirilen faaliyetlerden tüzel kişiliğin kendisinin bizzat sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Tüzel kişiliğin faaliyetlerini organları vasıtasıyla gerçekleştirmesinin sonucu olarak gerçekleştirilen hukuki işlem ve diğer bütün faaliyetler tüzel kişilik üzerine borç yükler. Bunun neticesinde meydana gelen her türlü borçtan, yükümlülükten veya sorumluluktan tüzel kişilik bizzat sorumlu olur.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Buna göre tüm insanlar, hak ehliyetine ve dolayısıyla taraf ehliyetine sahiptir. Dava ehliyeti ise, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. (HMK md. 51) Fiil ehliyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usul işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet sıfatı yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı veya davacı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı veya davacı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durum olup somut uyuşmazlıkta davanın pasif husumet sıfatı bulunmayan davalıya yöneltilmesi doğru değildir. Bu nedenle bu davalı hakkında açılan davanın anılan davalının pasif husumet sıfatı bulunmadığından HMK’nın 114/1(d) ve 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 139,79-TL harcın mahsubuyla fazla alınan bakiye 80,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 66,20-TL posta – tebligat gideri ayrıntısı Uyapta kayıtlı) ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır