Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/310 E. 2022/461 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/310 Esas
KARAR NO : 2022/461

DAVA : Tazminat.
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in, eşi …… ile birlikte 16.10.2014 tarihinde Bağcılar, Halkalı Caddesinde karşıdan karşıya geçerken, davalılardan … yönetiminde seyreden, diger davalı …’nin maliki olduğu ……. plakalı araç ile müvekkiline ve eşine çarparak ağır yaralanmasına sebep olduğunu, davalılardan …’ın, hız limitlerini fazlasıyla aşarak kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sonrası aracıyla kaçarak olay yerinden uzaklaştığını, bu nedenle olay yerinde her ne kadar detaylı tutanak tutulamamışsa da, olay yerine yakın gerek iş yeri gerekse mobese görüntülerinde olay net bir sekilde orataya çıktığını, daha sonra karakolda ifadesi alınan davalı …’ın hız limitlerini fazlasıyla aşmış olduğunu kabul ettiğini ve sürücü ehliyetinin de olmadığının tespit edildiğini, olayla ilgili delillerin Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……. E. dosyasında mevcut olduğunu, Araç sürücüsü kusurlu eylemi nedeniyle araç maliki ise işleten olarak şoförün kusuru nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu, davaya konu ……. plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalayan davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak davacıların maddi zararından sorumlu olduğunu, olaydan sonra müvekkilinin vücudunun bir çok yerinde kırıklar ve başkaca iç ve dış yaralanmalar meydana geldiğini, yapılan tedaviye rağmen müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılayamayacak derecede engelli kaldığını beyan ederek manevi tazminat ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik; 10.000,00 TL maddi tazminatın (geçici ve sürekli iş gücü kaybı, Bakıcı Giderleri ile sigortalar tarafından karşılanmayan ve fatura edilmeyen kaçınılmaz tedavi giderinin) dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek Ticari Avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sunduğu 14/12/2021 tarihli dilekçe ile davayı ıslah etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; 10.000,00 TL üzerinden açtıkları davayı, dava devam ederken davalı … yönünden uzlaşma yoluna gidildiğini ve sulh protokolü yapılarak teminat limiti ile sınırlı olan 268.000,00 TL nin tahsil edildiğini, işbu ıslah dilekçesi ile; Geçici ve sürekli iş gücü kaybından dolayı bilirkişi heyetince takdir edilen 1.118.266,87 Tl bedelin, …… Sigorta ile sulh protokolü sonucu yapılan 268.000,00 Tl ödemeden mahsup edilip bakiye kalan 850.266,87 Tl bedelin “geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı” olarak ödenmesi yönünden davayı ıslah ederek, ıslah edilen değere kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ederek dava değerinin 850.266,87 Tl olduğunu beyan etmiştir.
SAVUNMA: davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki, diğer davalı …’in adına tescilli ……. plakalı aracın, müvekkil şirketçe, 18.08.2014 – 18.08.2015 tarihleri arasında, …… no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete bu olayla ilgili başvurunun yapılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen aracın müvekkiline ait olduğunu, olaydan bir gün önce müvekkilinin oğlu ve diğer davalı … tarafından aracın çalındığını, bu durumdan müvekkilinin haberinin olmadığını, aracın gece vakti çalındığını, aracın işletenin sorumluluğu rıza ile arabayı teslim etmesi ile doğduğunu, Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi ….. Esas sayılı dosya içerisinde ki, 28/09/2016 tarihli hazırlanan bilirkişi raporuna göre, Trafik İhtisas Dairesinde uzmanlarca, zarar gören, ……, söz konusu kazada ağır kusurlu olarak tespit edildiğini, davacı yanın ve 3. Şahıs olarak eşinin, dikkatsiz ve tedbirsizliği neticesinde kazanın meydana geldiğini, bu durumda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… E. Dosyası, Poliçe bilgileri, SGK kayıtları, ATK dan alınan kusur ve maluliyet raporları, hastane kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile haksız fiil temeline dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Sorun: 16.10.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü, maliki ve sigortacısının olaydan dolayı sorumlu olup olmadığı, kusur oranları, davacının maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise hükmedilmesine ilişkin olan miktarların tespitine ilişkindir.
Çözüm: Kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit.

Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 26/02/2021 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Bakırköy …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası, davalı aracın trafik kaydı, davalı araca ilişkin KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi, sigorta belgeleri, davacıya ait hastane raporları, iş ve maaşına ilişkin iş yerinden alınan bilgi ve belgeler SGK kayıtları, vs. deliller celp ve tetkik olunmuş, ATK Trafik İhtisas Dairesinden ve aktüerya bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasının tetkikinden müştekinin dosyamız davacısı olduğu, sanığın dosyamız davalısı … olduğu, davanın davamıza konu trafik kazası nedeniyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçu olduğu, mahkemece verilen 11/11/2016 tarihli kararda, sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına dair karar verildiği, kararın 12/12/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Sürekli maluliyet tazminatı, kişinin maruz kaldığı sakatlıktan dolayı, eski hayat seviyesini sağlamak amacıyla fazladan harcayacağı çabanın karşılığı olarak verilen tazminat niteliğinde olup, kişinin bulunduğu yaştan itibaren yaşayacağı tüm sürede maluliyet oranında alacağı aylık iratların peşin değeridir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, ceza dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; 16.10.2014 günü saat 10:30 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki …… plakalı otomobil ile …. Caddesi üzerinde …… istikametinden ……. istikametine doğru sağ şerdi takiben seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre sol taraftan (orta refüjden) kaplamaya girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmekte olan yayalar …… ve ……. ‘a çarpması sonucu davacının yaralandığı, Adli Tıp Kurumu ……. İhtisas Dairesi’nin 21.09.2020 tarihli raporunda, davacının söz konusu kaza sebebiyle %32 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı ve geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğunun rapor edildiği, Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasından yapılan ceza yargılaması sırasında alınan ve bilirkişi …… tarafından hazırlanan 29.01.2016 tarihli kusur raporunda; yayalar …… ve …… ‘ın 1.dereceden kusurlu oldukları, ……. plakalı araç sürücüsü …’ın ise 2.dereceden kusurlu olduğunun tespit edildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinin ….. tarihli kusur raporunda sürücü …’ın %30 oranında, davacı yaya …… ‘ın ise %70 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, alınan raporların ceza dosyasında tespit edilen maddi vaka ve kusur oranları ile uyumlu olduğu, somut davada, davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin rapora mahkememizce itibar edilmiş olup, rapor ile davacının kusur oranı ve yaralanma derecesine göre talep edebileceği geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının, sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının tespit edildiği anlaşılmakla, davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, tedavi ve bakıcı giderleri yönünden ispatlanamayan davanın reddine, dava devam ederken davalı … poliçe limitiyle sınırlı olarak ödeme yapıp davacı ile sulh olunduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacının geçici iş göremezlik olarak 23.074,64 TL, sürekli iş göremezlik olarak 827.192,23 TL olmak üzere toplam 850.266,87 TL maddi tazminatın davalı … poliçe limitiyle sınırlı olarak ödeme yapıp davacı ile sulh olunduğundan bu davalı dışlanarak diğer davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacılara verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2-Tedavi ve bakıcı giderleri yönünden ispatlanamayan davanın reddine,
3-Davalı … AŞ yönünden sulh olunduğundan bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 58.081,73 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.870,00 TL harcın mahsubu ile eksik 55.040,95 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.477,35 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.468,63 TL, 204,28 TL. toplam harç + ıslah harcı olarak yatırılan 2.870,00 TL olmak üzere toplam 4.542,91 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 59.563,34 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’a ödenmesine,
10-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı … vekili, davalı …’ın yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2022

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)