Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/296 E. 2018/439 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/296
KARAR NO : 2018/439

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalıdan 17/11/2015 tarih ve …. sayılı fatura ile satın almış olduğu 16 adet su ekonomizörünün ısı değiştiricisinin davalı tarafından ayıplı imal edildiğini, durumun hemen e-mail ile aynı gün davalıya ihbar edildiğini, yapmış oldukları testler sonucunda satın alınan ürünlerdeki ayıbın boru malzemesi ve imalattan kaynaklandığı sonucuna vardıklarını, konu ile alakalı Yerköy Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş. sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını beyanla davalıya ödemiş oldukları fatura tutarı ve uğramış oldukları doğrudan yada dolaylı müspet ve menfi zararlar olarak toplam 48.832,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, delil tespiti ve diğer yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili özetle; davacının sadece kendilerinden paslanmaz boru almadığını, başka şirketlerden de satın aldığını, müvekkilden satın almış olduğu paslanmaz boruları teslim almasına rağmen faturalara ve teslim alınan malzemenin niteliğine itiraz etmediği gibi ayıp ihbarında da bulunmadığını, malın tesliminden 2 ay sonra ayıp konusunda tespit yaptırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, süresinde olmadığını, ayıplı olduğu tespit edilen boruların hangi firmadan satın alındığının tespitinin oldukça güç olduğunu, dava konusu malların müvekkiline ait olduğunu kabul etmemekle ayıptan söz edilemeyeceğini asıl sorunun imalat yapılmasından kaynaklandığını, müvekkilinin sattığı ürünlerin yurt dışından ithal edildiğini ve uluslararası niteliklere sahip olduğunu, davacının sipariş talebinde herhangi bir teknik özellik veya şart bildirmediği gibi sipariş edilen ürünün ne amaçla kullanılacağı hakkında da bilgi vermediğini, sonuç itibariyle davacıya satmış oldukları ürünlerde herhangi bir ayıbın bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DAVA: Ticari alım-satım sözleşmesinin feshi, ayıp iddiasıyla ödenen bedelin iadesi ve diğer zarar kalemlerinin tahsili istemine ilişkindir.
DELİLLER: Yerköy Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş. dosyası, Ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafından davacıya satılan ticari emtianın ayıplı olup olmadığı, ayıbın süresinde ifa edilip edilmediği, davacının ayıplı olduğunu ileri sürdüğü ticari mal için ödediği bedel ile ayıplı mal nedeniyle müspet ve menfi zararlarını talep edip edemeyeceğine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 13/06/2017 tarihli duruşma ara kararı gereği, Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak mahallinde keşif icra edilerek, bir mali müşavir, bir metal sektöründen anlayan makina mühendisi ve bir satın alma ve şirket yönetimi uzmanı (tercihen metal sektöründen anlayan) bilirkişi heyeti ile davaya konu ürünler üzerinde inceleme yapılması ve ayrıca ayıplı olduğu belirtilen mallarla ilgili hangi testlerin yapıldığı, sipariş edilen ürünlerin amaca uygun olarak sipariş edilip edilmediği, sipariş tanımında eksiklik yapılıp yapılmadığı, sipariş edilen ürünlerin ayıplarıın ne olduğu ve şirket yönetimince amaca uygun olarak ürünlerin uygulamasının yapılıp yapılmadığı başta olmak üzere ve hangi yazışmaların gerçekleştirildiği ve ihtilafa konu hususların şirket kayıtlarında nasıl yer aldığı hususlarında ve ayrıca davacı defterleri ve belgelerinin bilhassa usule uygun tutulup tutulmadığı hususları ile fatura, sevk irsaliyeleri, iade faturaları, ihtarnameler vs yazışmaların rapor edilmesine karar verilmiştir.
Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyası ile davacı firmanın bulunduğu adreste 05/09/2017 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişiler işletmeci …. , Mali Müşavir …. ve Makina Mühendisi …. ‘tan rapor alınmıştır.
Talimat mahkemesinde alınan 13/11/2017 havale tarihli raporda, mali müşavir bilirkişisi; Davacı … San.ve Tic.A.Ş.’ye ait 2015-2016 dönemi yasal defter ve belgeleri incelendiğini, inceleme sonucunda; Davacı firmanın yasal defterlerinin açılış onamalarının yapıldığı, kapanış onamalarının bulunduğu, yasal defterlerin ve belgelerin usulüne uygun tutulduğu, ihtilafa konu faturaların ve ödeme kayıtlarının davacının yasal defterlerinde yer aldığı, davacının yasal defter kayıtlarına göre; davacının davalı firmadan toplamda 90.408,09 TL tutarında fatura karşılığında mal aldığı, davalı firmaya toplamda 90.409,33 TL ödeme(çek,havale,kur farkı) yaptığı davacı firma yasal defter ve belgelerinden tespit edildiği görüşü ve kanaatiyle, İşletmeci Bilirkişinin; Davacı … San.ve Tic.a.ş İle Davalı ….Tic.ve San.Ltd.Şti. arasında ticari alım satımdan kaynaklı bir ilişki olduğunu ,davacı firma mal alımı konusunda ilk olarak ürünün fiyatı ve teslimi ile ilgili bilgi aldığı, daha sonrasında fiyat ve tedarik süreci ile bilgi geldikten sonra mutabık kalınıp sonrasında siparişini oluşturduğu; davalı firma ise gelen sipariş talebine karşılık dava firmaya ürünün fiyatı ve teslimi ile ilgili net anlaşılabilir ifadeler kullanarak bilgisini verdiği, daha sonra sipariş üzerinde mutabık kalarak davacı firmaya ürünlerini gönderdiği tespit edildiği, davacı ve davalı firmaların ticari temayüller gereği yapmış oldukları sipariş verme/alma ,ürün alımı/satımı konusunda yapmış oldukları işlemlerde herhangi bir sorunun olmadığını, davacının vermiş olduğu siparişlerini amacına uygun olarak verdiği, sipariş tanımında eksiklik yapmadığı kanaati ile, Makina Mühendisi Bilirkişisi, dava konusu malzemenin kalınlığı dışında uygun göründüğünü, test sonuçlarına ve görsellere bakıldığında kusurun malzemenin kendisinde, yani içyapısında olduğunu, davalı ve davacı firma arasında farklı zamanlarda benzer malzeme alışverişi olduğu ve bunun haricinde sıkıntı yaşanmadığı, davaya konu partideki malda sıkıntı yaşandığı kanaatiyle rapor tanzim ettikleri görüldü.

GEREKÇE:
TBK. Madde 6- Öneren, kanun veya işin özelliği ya da durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri uygun bir sürede reddedilmediği takdirde, sözleşme kurulmuş sayılır.
TBK. Madde 7- Ismarlanmamış bir şeyin gönderilmesi öneri sayılmaz. Bu şeyi alan kişi, onu geri göndermek veya saklamakla yükümlü değildir.
TBK. Madde 84- Borcun tamamı belli ve muaccel ise, alacaklı kısmen ifayı reddedebilir.
Alacaklı kısmen ifayı kabul ederse borçlu, borcun kendisi tarafından ikrar olunan kısmını ifadan kaçınamaz.
TBK. Madde 219- Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
TBK. Madde 222- Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.
Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur.
Ayıba karşı tekeffül borcunun, TBK.’nun 219 ila 226 maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı TBK.’nun 227 vd. maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir Uyuşmazlık, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Taraflar tacir olduğundan somut olayda 6102 sayılı Kanunun 23 ve 6098 sayılı BK’nun 223 vd.maddelerinin irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nun 23/3 maddesine göre; “Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde BK’nun 223.maddesinin 1.ve 2. fıkraları tatbik olunur.”
Tespit dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri, icra takip dosyası, fatura irsaliyeleri, ihtarname örnekleri ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına nazaran; davacının 17/11/2015 tarihinde sipariş verdiğini, 26/11/2016 da ürünlerin teslim alındığı, irsaliyede teslim alan kişinin yazılı olmadığı, davalı tarafından düzenlenen faturalarda da 2 cm’lik ürünlerden bahsedildiği,22/01/2016 tarihinde mail yoluyla ayıp ihbarında bulunulduğu, 26/01/2016 tarihinde ise ürünlerin test edildiği, ayrıca ayıplı olduğu iddia edilen 16 adet su ekonomizörünün ısı değiştiricisinin fatura düzenleme tarihi göz önüne alındığında, davacının yasada öngörülen ayıp ihbar sürelerine riayet etmediği, bu durumda ürünün davalı firma tarafından gönderildiğinin tespitinin yapılamadığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna bir itirazın olmadığı kusurlu malzemenin üretici firmaya gönderilip testlerinin zamanında yapılmadığı, Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının bu ticari ilişkiye herhangi bir itirazın olmadığı, taraflar arasındaki dayanağın TTK 83. 85. maddeleri ve HMK 222 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TBK. 6,7, 219, 84 ve 222. maddelerine göre ispatlanamayan davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harç için peşin alınan 833,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 798,03 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 49,40 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.721,52 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip …

Hakim …