Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/276 E. 2019/875 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
ESAS NO : 2016/276
KARAR NO : 2019/875

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2016
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalıdan 49.000 TL karşılığında 2006 model yeni …okul otobusü satın aldığını, 31/07/2006 tarih ve …. nolu proforma fatura tanzim edildiğini, müvekkilinin satış bedeli için 39.200 TL kredi kullanarak bu bedeli 08/08/2006 tarihinde davalının …. bank … Şubesindeki hesabına aktardığını, araç üzerine rehin şehri koydurduklarını, ancak aracın kendilerine teslim edilmediğini, bu şekilde araç kazancından mahrum kaldıkları gibi kullandıkları kredi taksitlerinde ödeyemediklerinden mağdur olduklarını beyanla davalıya ödemiş oldukları 39.200 TL araç bedelinin 08/08/2006 tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte iadesine ve mahrum olunan yaklaşık 10 yıllık karın ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin özetle; davanın dinlenebilmesi için öncelikle davacının satış sözleşmesini iptal ettiğini beyan etmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da aracın satış bedelinin 49.000 TL olduğunu, davacının ise 39.200 TL ödeme yaptığını, söz konusu bakiye borcun ödenmesi için davacı aleyhine Büyükçekmece …. icra müdürlüğünün … esas saylılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, ancak tahsil edemediklerini davacının aradan geçen 9 yıl 8 aylık süre zarfında ödeme yapmadığı gibi aracın akıbetini de sormadığını araç bedelinin tümü ödenmediğinden aracın davacıya teslim edilmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: B. Çekmece …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası, Fatura suretleri, ticaret sicil kayıtları, Araç Üzerine Konulan Rehin belgesi, İstanbul …. İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıdan satın almış olduğu davaya konu aracın devrinin verilmemesi nedeniyle satış bedelinin istirdadının talep edilip edilemeyeceği, eksik ödeme olup olmadığı, ayrıca bu işten dolayı davacının mahrum kaldığını iddia ettiği 10 yıllık karın istenip istenemeyeceğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı İcra dosyasının tetkikinde, Alacaklı (davalı) … Tic. Ltd. Şti. vekili vasıtası ile 24.11.2016 tarihinde borçlu (davacı) … aleyhine 11.08.2006 tarihli …. nolu fatura dayanak gösterilerek takip başlatıldığı, takibe davacı yan tarafından itiraz edilmediğinden 18.01.2007 tarihinde davaya konu “2006 model. … Otobüsü” haczedildiği görülmüştür.
İstanbul …. İcra Müdürlüğümün … E. Sayılı İcra dosyasının tetkikinde, Alacaklı … Bankası ….. tarafından 24.09.2007 tarihinde borçlu (davacı) … aleyhine, kredi sözleşmesi dayanak gösterilerek 58.733,23 TL tutarlı alacağı için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları bilhassa taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları itibariyle 18/12/2018 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış, alınan bilirkişi denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğundan itibar edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının, davalıya ödemiş olduğu 39.200 TL araç bedelinin 08/08/2006 tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte iadesi ve mahrum olunan yaklaşık 10 yıllık kârın tazmini talebinden ibarettir.
6100 sayılı HMK`nın 114/1-h maddesine göre “hukuki yarar” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Bu sayede, iç hukukumuzun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme)`nin 6. maddesi ve 1982 Anayasası`nın 36. maddesinde düzenlenen “hak arama özgürlüğü” nün dürüstlük kuralına uygun kullanılması sağlanabilecek; bu durum, haksız davalar açmak suretiyle, dava hakkının kötüye kullanılmasına karşı bir güvence oluşturacaktır.
Dava açmaktaki hukuki yarar için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Pekcanıtez H., Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, icra dosyaları ve bilirkişi raporuna binaen, dava konusunun, davacının, davalı yandan almış olduğu “2006 model,…. …otobüsün” kendisine teslim edilmediğinden davalı yana araç için ödenen 39.200,00 TL’nin ticari avans faizi ile iadesi ve mahrum olunan yaklaşık on yıllık karının tarafına öden. Yeni ……. konusunda” 31.07.2006 tarihinde davacı adına …. no.lu Proforma faturayı tanzim ettiği, düzenlenen faturanın, davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; 31.12.2006 tarihi itibariyle davacı yandan 9.988,18 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, iş bu alacağın davalı yan kayıtlarında 2018 yılına kadar devam ettiği, …bank … Şubesi nezdinde kullanılan Taşıt Kredisinin teminatı olmak üzere, … plakalı satışa konu araç üzerine, …İlçe Emniyet Müdürlüğünün …. sayılı yazıları ile … Bankası … Şubesi lehine “Rehin Şerhi” konulduğu, davacının aracın bedelini tam olarak yatırmadığı, bu nedenle davalının hapis hakkını kullanarak aracı teslim etmediği, davacının talep ettiği aracın kendisine teslim edilmemesinin davalı yanca yasal yollara başvurularak icra takibine girişilmesi, haciz uygulamasından ve dava dışı bankanın rehinli alacaklı olmasından kaynaklandığı, davacının ödeme iddiasının esasen rehin karşılığı kredi kullanımından kaynaklı ödeme olduğu, banka tarafından yasal yollara başvurulduğunun tespit edildiği, sonuç olarak davacının işbu davayı açmakta HMK 114/1 h maddesi gereğince hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1 h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 669,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 625,04 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)