Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/272 E. 2018/74 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/272 Esas
KARAR NO : 2018/74

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2013
KARAR TARİHİ : 25/01/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 05/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’de kurulu sağlık sektöründe firmalara ilaç, tıbbi medikal malzemesi vb. ve personel istihdam eden bir firma olduğunu, davalı şirket ile aralarında 09/04/2012 tarihinde bir sözleşme yapıldığını, davalı şirketin satış müdürü ve medikal müdür pozisyonlarına uygun işgören bulunması hususunda anlaşma sağlandığını, 21/06/2012 tarihinde davalı şirketin uygun personel alımını ertelediğini bildirdiğini, Ağustos 2012’de davalı şirkete Ülke Müdürü pozisyonunda …’ın işe başladığını haricen öğrendiklerini, davalı şirketin sözleşme ihlali ile ilgili soruna ilgisiz davrandığını, davalı şirkete pozisyon iptal bedeli faturalarının gönderildiğini, davalı tarafın borcu kabul etmediğini, müvekkil ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin önerilen proje ve ücretler başlığı altında yer alan …. Özel Ücretler hükmü uyarınca iptal edilen her bir pozisyon için ödenmesi gereken 2.000 Euro ve KDV tutarındaki alacağın iki adet pozisyonun iptali sebebi ile ödenmesi gereken 10.809.-TL’nin KDV alacağın 04/09/2012 tarihli …. sıra numaralı faturaların tebliğ tarihi olan 10/09/2012 tarihi itibari ile işletilecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete verilmesini, davalı ile müvekkil arasında akdedilen sözleşmenin teklif edilen masraf ve notlar başlığı altında yer alan ek yerleştirmeler hükmü uyarınca ülke müdürü yerleştirme bedeline ilişkin garanti edilen yıllık ücretin %20 sine tekabül eden alacağın şimdilik 5.000,00.-TL kısmının dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete verilmesini, yapılan uçak bileti masrafına iliştin şirkete gönderilen 600,00.-TL alacağın dava tarihi itibarı ile işletilecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesini, talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı tarafından imza edilen 04/03/2012 tarihli sözleşme ile şirketin ihtiyaç duyduğu satış müdürü ve medikal müdürü pozisyonlarına uygun eleman bulunması için anlaşmaya varılmış olduğunu, davacı ile yapılan anlaşmanın içeriğinin iki pozisyondan ibaret olduğunu, tarafların bu pozisyonların doldurulması için anlaşmaya varmış olsalar da davacı tarafından pozisyonlara ilişkin uygun aday dahi bulunmadığından sözleşmenin halen yürürlükte bulunmadığını, taraflar arasında sözleşmenin feshi yönünde de herhangi irade ortaya konmadığını ve bu yönde işlem yapılmadığını, davacı ile ülke müdürü pozisyonuna ilişkin hizmet alınması yönünde bir talep ve anlaşma olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının sözleşmedeki edimini yerine getirdiği ve ücrete hak kazandığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosya görevsizlikle mahkememize gelmiş olup, görevsiz mahkemece 25/09/2014 tarihli bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar doğrultusunda mahkememizce bilirkişi heyetinden 13/12/2016 havale tarihli ve yine yapılan itirazlar doğrultusunda 28/09/2017 havale tarihli bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği, ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmıştır.
Taraflar arasında 04/03/2012 tarihinde sözleşme imzalanmış, sözleşme gereğince davalı şirkete satış müdürü ve medikal müdür pozisyonlarında personel temini kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme de davacının asli edim yükümlülüğü, davalı şirketin satış müdürü ve medikal müdürlüğü iş pozisyonları için uygun nitelikte kimseler bularak davalı şirket ile bulunan bu kişiler arasında sözleşme kurulması imkanı hazırlamak, bu ilişkiye aracılık etmek; davalı şirketin asli edim yükümlülüğü ise davacının bu faaliyeti sonucu sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödemektir. Dosya içerisinde yer alan e-posta yazışmalarında davacı şirketin sözleşme gereğince satış müdürü ve medikal müdür için davalı şirket yetkililerine ilgili kişileri bildirdiği ve dava dışı …’ı satış müdürü pozisyonu için önerdiği görülmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin; “….’ya Özel Hizmet Ücretlerimiz” başlığı altında yer alan hükümde; “Medikal Müdür, Ürün Müdürü, Satış Müdürü pozisyonları için ….’nin sözleşmenin imzalanmasından sonra pozisyonu iptal etmesi halinde, 2.000Avro + KDV …. ’e ödenecektir ” hükmünün yer aldığı, “İlave İşe Yerleştirmeler” başlığı altında yer alan hükümde; “Adaylardan herhangi birisinin ….’ya kısa listede sunulması veya …. ile tanıştırılmasından sonraki 18 aylık süre içerisinde, ….’da geçici süreli veya süresiz olarak …. ’mn veya yan (bağlı) kuruşlarının resmi işgöreni olarak bu teklifte bahsedilen pozisyonlardan farklı veya aynı herhangi bir pozisyonda ….’da çalışmaya başlaması durumunda, …., işe alınan kişinin yıllık garanti edilen tüm brüt gelirlerinin toplamının %20’sini, aday ile hangi kanaldan bağlantı kurulmuş olursa olsun faturalandıracaktır. …., kendisine …. tarafından sunulan adaylardan birisinin, adayın ….’ya sunulmasını takip eden 18 aylık süre içerisinde ….’da herhangi bir rolde değerlendirmeyi düşünmesi halinde, …. ile işe alım sürecini ve devamındaki iş mülakatlarını düzenlemesi için iletişime geçmelidir. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Tarafların pozisyon iptalinin söz konusu olması halinde 2.000 Avro + KDV ücreti ödenmesi konusunda anlaştıkları, yine ilave işe yerleştirme kısmında yer alan hükümle taraflar sözleşmede bahsedilen pozisyonlardan farklı veya aynı herhangi bir pozisyonda önerilen adayların işe alınması durumunda işe alınan kişinin yıllık garanti edilen tüm brüt gelirlerinin toplamının %20’sinin faturalandıracağı konusunda anlaştıkları görülmektedir.
Bu bilgiler ışığı altında, dosya kapsamında yer alan e – posta yazışmaları ve tanık ifadesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı ile aralarındaki sözleşme gereği davalı şirkete satış müdürü ve medikal müdürü iş pozisyonları için uygun nitelikte kimseler bulmak konusunda sözleşmeden doğan edimi yerine getirmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Dava dışı …’ın Ülke Müdürü olarak davalı şirkette işe başlamış olmasının hukuki bir anlamı yoktur. Zira taraflar aralarındaki anlaşma ile herhangi bir pozisyonda işe alım durumunun sonuçlarını açıkça kararlaştırmışlardır. Kaldı ki davacının bilgisi dışında gerçekleştirilen bu durum davalının sözleşmede kararlaştırılan hükme aykırı davrandığını göstermektedir. Ayrıca davalı şirketin … A.Ş Ülke Müdürü pozisyonu için ödemelerde bulunmuş olmasının da somut uyuşmazlığa bir etkisi bulunmamaktadır. Dava dışı …’ın davacı şirket tarafından davalıya sözleşme kapsamında önerildiği, nitekim …’ın 10/07/2014 tarihli beyanında davacı kurum aracılığıyla davalı şirkete giderek satış müdürlüğü pozisyonu için görüşme yaptığını, sonra kendisine dönüş olmadığını, aradan bir ay geçmeden…. tarafından aranarak ülke müdürü pozisyonu için davalı şirketin kendisi ile görüşmek istediğini söylemesi üzerine tekrar davalı şirkete gittiğini ve ülke müdürü pozisyonu için görüşme yaptığı, davalı şirkette çalışırken aylık 10.000,00 TL maaş aldığını beyan etmesi karşısında sözleşmenin ifası sonucunda davacının ücrete hak kazandığı ve dava konusu iki pozisyonun iptal edilmesi nedeniyle davacının sözleşmede kararlaştırılan ve hukuki niteliği itibariyle cezai şart niteliği taşıyan 2.000 Avro + KDV bedelinin her bir iptal nedeniyle talep etme hakkı olduğu, yine aynı şekilde uçak bileti masrafına ilişkin talep hakkı olduğu, anlaşıldığından davacının ıslah edilmiş haliyle davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabülü ile pozisyon iptali sebebi ile 10.809,00 TL’nin (taleple bağlı kalınarak) temerrüt tarihi olan 10/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflar arasındaki sözleşmenin ek yerleştirme hükmü uyarınca garanti ücret üzerinden hesap edilen 35.065,92 TL alacağın, asıl alacak miktarı olan 31.029,49 TL’lik kısmının 5.000,00 TL’sine dava tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren; 26.029,49 TL’sine ıslah tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Uçak bileti masrafı olan 600 TL alacağın dava tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 3.174,63 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 280,25 TL peşin ve ıslahla yatırılan 513,62 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.380,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça başlangıçta yapılan 308,30 TL harç, ıslahla yatırılan 513,62 TL ıslah harcı, 1.552,60 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 2.374,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.462,14 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/01/2018

Katip …

Hakim …