Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/246 E. 2019/1104 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/246
KARAR NO : 2019/1104

DAVA :Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 27/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ….. Gümrükleme Nak. Hiz. Ve Tic. Ltd. Şti. dava dilekçesinde özetle; Şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı …’ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına…. Bank ….. Şube Müdürlüğünden, ….. Bankası ….. Şube Müdürlüğünden ve ….. Bankası …..Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu,Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, …. bank ….bank …..şubesinden alınan çeklerden ….. numaralı olan 30.000 TL. bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi …’nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla , davalı ……San.tic.Ltd.şti.’nin lehtar ve …. Eşya Teks. İnş. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin hamil göründüğü …..bank …..Şubesinin 23.12.2015 keşide tarihli, ….. nolu ve 30.000 TL. bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve davaya konu çekin müvekkiline teslimine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı …… San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen çekle müvekkil şirketin herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, şirket kayıtlarında böyle bir çek bulunmadığından ve davacı şirketle uzun yıllardır nakit olarak çalıştıklarından, davaya konu çekin şirketlerince ciro edilmesinin imkansız olduğu, çekteki imza ve ciroya itiraz ettiklerini kendileri tarafından tedavüle sürülmediğini beyan etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının kötü niyetli olduğunu, davacının asıl niyetinin şirket muhasebecisi olan diğer davalılardan … tarafından piyasaya sürülen çeklerin ödenmesinin engellenmesi yönünde olduğunu, …’nün yaklaşık 10 yıldır davacı şirkette çalışmakta olduğunu ve muhasebe işlemleri için belirtilen tarihten önce de imzaya yetkili çalışan olduğunu, …’nün yıllarca şirketin vergi borçlarını ve SSK ödemlerini yapmaması ve değişik bankalardan çek karnesi almasının davacı tarafından bilinmediği iddiasının yerinde olmadığını, davacının sahtecilik iddiasının da yerinde olmadığını, yürütülen soruşturmayı bu davaya esas göstermesinin hukuken uygulanabilir olmadığını, kaldı ki söz konusu soruşturmanın halen devam etmekte olduğunu ve şikayet edilenler hakkında herhangi bir ceza davasının açılmadığını, çekteki imzanın sahte olmadığını, davalılardan …’ye ait olduğunu, … tarafından piyasaya bugüne kadar şirket adına bir çok çek sürülmesinin ve bunun davacı tarafından bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla, müvekkili aleyhine açılmış bulunan davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Teks. İnş. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. cevabında özetle; dava konusu çekin yetkili kişi tarafından imzalandığı, müvekkil şirketin alacaklı olduğu ….. Mobilya -…’dan ciro yoluyla aldığı, …’a verilen 17.02.2015 tarihli tahsilat makbuzu’nu delil olarak sunduklarını, dava konusu çekin ileri tarihli çek olduğunu, müvekkil şirketin dava konusu çeki …… Bankasına kredi teminatı olarak verildiğini, ilgili bankanın 26.02.2015 tarihli teslim alma tutanağının diğer bir delil olduğunu, iyi niyetli 3. kişi olduklarını, çeklerdeki mücerretlik ilkesi gereği davacı’nın şahsi defilerini kendilerine kerşı ileri süremiyeceğini, beyan etmiştir.
Davalı …’ye usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … tarafından davacı adına keşide edilen çekler nedeniyle açılan çok sayıda dava dosyası mahkememizin ….. esas sayıla dava dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra her bir çek yönünden dosyalar tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir.
….. Banka yazılan müzekkere cevabında dava konusu ….. Bank …..Şubesine ait 23/12/2015 keşide tarihli ….. seri numaralı 30.000 TL bedelli çekin ….. Güm. Nak. Hiz. Tic. Ltd. Şti. Ait olduğu, çekin takas merkezi aracılığıyla 23/12/2015 tarihinde ibraz edildiği bildirdiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece CBS ….. soruşturma sayılı dosyasında davalı … hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı … ve …’ın şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alındığı anlaşılmıştır.
Davalı ….. Şirketi vekilinin talebi doğrultusunda ….. banka yazılan müzekkere cevabında çek fotokopisinin gönderildiği çek asıllarının banka tarafından 24/11/2015 tarihinde teslim alındığı dair fotokopi evrak gönderildiği anlaşılmıştır.
11/12/2017 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı yanın davalılardan …’ ye 12/03/2015 tarihli ve Büyükçekmece ….. Noterliğinin ….. yevmiye numarası ile vekaletname verdiği vekaletten azlin 14/10/2015 tarih ve Büyükçekmece noterliğnin ….. yevmiye numarası ile gerçekleştirdiği bu hususun gazetede ilan edildiği senedin keşide tarihi dikkate alındığında keşidenin azilden sonra gerçekleştirildiği bu hali ile davaya konu olan senedin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğu, davacının senet düzenleyerek tedavule çıkarma iradesinin bulunmadığı bu durumun senedin hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak defi olarak herkese karşı ileri sürülebileceği senette imzası bulunan diğer cirantaların senedin mücerettiliği ilkesinden istifade edemeyeceği somut olay yönünden bu mutlak defiyi sadece davacının ileri sürebileceği, davacı dışında diğer imza sahipleri yönünden çekteki imzanın bağlayılıcığı devam edeceği, Kambiyo senedi her zaman ve her saik ile düzenlenebileceğinden senetten dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kimse ile senet tanzim eden arasında bir alt ilişkinin olmasının bu ilişkinin senet alacaklısı tarafından kesin delil ile ispat edilmesi gerekeceği somut olayda mali yönde yapılan incelemede davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde davalı ….. Elektirk… Şti, …, …, …. eşya… Şti. hesaplarına rastlanmadığı, dava konusu 23/12/2015 vade tarihli ….. Bank …..şubesine ait çekin kaydına da rastlanmadığı bu yönü ile sahip olunan mutlak defi sebebiyle davacının davalılara karşı maddi hukuk yönünden bir sorumluluğundan söz edilemeyeceği kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazları nedeniyle dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş,
06/08/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının …..Şirketi ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu ancak huzurdaki davaya konu çeke ilişkin kayda rastlanamadığı davacının davalılardan … ve … ile bir ticari ilişkisinin kayıtlarında yer almadığı, ciro silsilelesine ve davalı … ticari defterlerine göre söz konusu çekin 10/08/2015 tarihinde 101,2015 numaralı hesapta diğer davalı …’a alacak kaydı verilerek kaydedilmiş olduğu, 2602/2015 tarihinde çekin tahsili için ….. Bankasına başvurulduğu ancak banka tarafından “keşidecinin bankadaki imzaları ile çek üzerindeki imzası tutmadığından işlem yapılamadığı açıklaması ile çekin ödenmeyerek iade edildiği, dava konusu çekin temsil yetkisi bulunmayan azil edilen ticari vekil tarafından temsil yetkisi sona erdiği ve ilan tarihinden sonra düzenlendiğinden söz konusu çekin davacı borçlu yönünden hükümsüz olduğu temsile dayanan hükümsüzlük defi mutlak defilerden olduğnudan davalı cirantalara karşı da ileri sürerülebileceği, davalıya çekin ileri tarihli keşide edildiği iddiasında olup bu durumun keşidecinin taahütünün geçerliliği yönünden önem arz ettiği bu hususta senede karşı senetle ispat kuralı ve yargıtay içtihatı gereği ileri tarihli çek keşide edilmesi olgusunun senet yahut kesin deliller ile ispatı aranacak olup bu yönde davacı yanca sunulan belgelerin değerlendirilmesi hususunda ise takdiri mahkemede olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Tarafların itirazları nedeniyle alınan 04/10/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava konusu çekin ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı …’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, çekin keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin Noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı, davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan (avalist, ciranta gibi) diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceği kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine göre; davacının davalılardan …’ye 12.03.2015 tarihli ve Büyükçekmece ….. Noterliğin …. yev. numarası ile vekalet vermiş olduğu, iş bu vekaletnamenin incelenmesinde; davacının davalı …’ye “milli ve yabancı bankalar ile özel finans kurumları nezdinde adına her türlü hesap açmaya, açılacak hesaplar ile bu güne kadar açılmış mevcut hesaplardan dilediği miktarda para çekmeye, çek karnesi talep etmeye, almaya, evrakları tanzim ve imzaya, çekleri ciro etmeye bankalarda açılan kredi hesaplarını tanzim ve imzaya” yönelik geniş yetkiler verildiği, davalı …’nün C. Savcılığında şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını şirket yetkililerinin vekaletinin kendisinde mevcut olduğu bu vekaletnameye istinaden ….. Bank, ….. Bank ve ….. Bankta hesap açarak şirket adına çek aldığını, bu 3 bankadan almış olduğu çekleri şirket adına ve çoğunlukla kendi ticari ilişkilerinde kullandığına dair ifade verdiği, davacı tarafından 14/10/2015 tarihli Büyükçekmece Noterliğinin …. Yev. Numarası ile davalı …’nün azledildiği ve bu hususun gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır. Davalı … duruşmalara katılamamış, davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle çekteki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılamamış ise de davalı soruşturma dosyasında verdiği ifadesinde davacı şirket adına aldığı çekleri kendi ticari ilişkilerinde kullandığını kabul etmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 23/12/2015 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmış, davalı … şirketi vekili ise davaya konu çekin davalı … azil edilmeden önce davalının çek tanzim etme yetkisi var iken ileri tarihli olarak çekin düzenlendiğini savunmuştur. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Her ne kadar davalı vekili çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini savunmuş ise de; çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğinin iddia eden davalı vekilinin iddiası ispat ile yükümlü olduğu, davalı vekilinin sunmuş olduğu çek tevdi bordrosu eklenerek da …… Bankasına müzekkere yazıldığı, cevap yazısında 24/11/2015 tarihinde çek asıllarını teslim aldım şeklinde şerh olduğu, dosyaya sunulan evraklarda çekin azilden önce düzenlendiğine ilişkin somut bir delil elde edilemediği, bilirkişi aracılığıyla davalı … şirketinin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede çekin azilden önce 20/02/2015 tarihinde …’a alacak verilerek kayıt edildiği tespit edilmiş ise de, davalının ticari defterlerinin tek taraflı tutulduğu, tek başına çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ispata yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır. Çekin keşide tarihi itibariyle yetkisiz temsilci tarafından düzenlendiği, bilirkişi raporundan davacı defterlerinin lehine delil olma vasfı bulunduğu, dava konusu ….. seri nolu 30.000.TL meblağlı çekin kaydına, çekin tanzimini haklı kılar bir alt ilişkiye rastlanmadığı, davalı …’ın tüm dosyalara sunulan 17/8/2016 tarihli protokol evrakında çekin iadesini kabul ettiği, bu nedenlerle davaya konu çekin de yetkisiz temsilci tarafından keşide edildiği ve bu mutlak definin herkese karşı ileri sürülebileceği sabit olmakla, davanın kabulü ile davacının dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı …..şirketinin çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını, çeki kendilerinin tedavüle sokmadıklarını beyan etmeleri, davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle davalı …..şirketi aleyhine yargılama gideri vekalet ücretine hükmedilmemiş, kötü niyet tazminatının (hükümde sehven icra inkar tazminatı olarak yazılmıştır) yasal şartlarının oluşmadığı kanaatiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; …. bank ….. Şubesine ait, keşidecisi ….. Güm. Nak. Hiz. ve Tic. Ltd. Şti., lehdar …… Ltd. Şti. olan, 23/12/2015 keşide tarihli, 30.00TL bedelli, ….. no’lu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2- İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.536,97 TL harcın davalılar …, …, …. Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.den müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 540,03 TL’nin davalılar …, …, …. Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 47 adet tebligat masrafı 591,90 TL, bilirkişi ücreti 2.600 TL olmak üzere toplam 3.191,90 TL yargılama giderinin davalılar …, …, …. Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının … yönünden yaptığı tebligat masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı … Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ nin yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 3.600 TL ücreti vekaletin davalılar …, …, …. Eşya Teks. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır