Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/14 E. 2019/1135 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/14 Esas
KARAR NO : 2019/1135

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/11/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen Fason İşçilik Sözleşmesi ile ….. nolu siparişlerin yıkama işleminin yapılması için anlaşma yapıldığı, iş bu sözleşme konusu ürünlerin müvekkil şirketin müşterisi ….. firmasına ihraç edildiğini, yıkama işlemi yapılmış ürünlerde ” yıkamada yapılması için gereken file işleminin eksik yapılması nedeni ile yıkama kaynaklı problemler ” bulunduğu için ithalat yapan firma …… tarafından müvekkil şirkete 19.521,25 Euro reklamasyon bedeli kesintisi yapıldığı, taraflar arasında yer alan sözleşmenin 3.24 maddesinde ‘Yıkama atölyesinden kaynaklanan herhangi bir hatadan dolayı müşteri tarafından gelecek indirim ve reklamasyon bedeli, yıkama atölyesine yansıtılacaktır” hükmünün yer aldığını, bu maddeye göre müvekkil şirketin uğramış olduğu reklamasyon kesintisinin 25.11.2015 tarihli ….. seri numaralı reklamasyon faturası ile davalı tarafa Beyoğlu ….. Noterliği 27.11.2015 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarname ekinde tebliğ edildiği, davalı taraftan da iş bu faturanın 26.11.2015 tarihinde tebliğ alındığını, davalı şirket tarafından iş bu faturanın iade edilmesi ve müvekkil şirkete olan 23.035,80 Euro’ lük borcun ödenmemesinden dolayı aleyhinde Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın davacıya ait tekstil ürünlerinin muhtelif tarihlerde yıkama işlemlerinin, tarafların şifahen anlaşması üzerine işlemleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini ve zamanında teslim ettiğini, Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin akdedilmediğini ve bu söz konusu sözleşmenin taraflarına karşı başlatılan icra takibinde dahi kendilerine sunulmadığını, iddia edilen sözleşme hükümlerinin, tek tarafın çıkarlarını korumak maksadıyla yapıldığı, diğer tarafa ağır yük ve sorumluluklar atfettiği ve henüz gerçekleşmemiş bir olayın ileride vuku bulması sonucunda, sözleşmeyi hazırlayan tarafın kendi sorumluluğunu başkalarına yükleme gayreti ile bu şartların konulmuş olabileceğini, davacının 3. Şahıslar ile yapmış olduğu ticari faaliyetler çerçevesinde uğradığı zararların müvekkil şirketten kaynaklanmadığı halde müvekkil şirkete yükletilmesinin hukuka, ticari örf ve adetlere ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı firmaya teslim edilen ürünlere muhatap firmaca verilen numunelere göre işlem yapıldığını, Yıkama prosedürüne göre kısaca, ilk olarak işlem yapılması istenen ürünlerin müvekkil firmaya numune ile birlikte teslim edildiğini, ürünlere işlem yapılmadan evvel firmalardan ” işlem ökeyi ” alınarak numuneye göre işleme başlandığını, ürün sayısı ve uygulanacak işleme göre işlemlerin tamamının ortalama 2-3 hafta sürdüğünü; ayrıca firma temsilcilerinin işlemlerin yapılma aşamalarında yıkama sektöründe alışıla geldiği şekilde günlük olarak 2 yada 3 kez gözlemlerde bulunarak kontrollerini gerçekleştirdiklerini, somut olayda da davacı firma temsilcilerinin söz konusu kontrolleri yaptıklarını, davalı firma temsilcileri tarafından müvekkil şirkete gerekli talimatların verildiğini ve müvekkil şirketin de bu talimatlar çerçevesinde ürünleri yıkayıp ve eksiksiz teslim ettiğini, mal tesliminde teslim tutanaklarının tutulduğunu ve malların istenilen şekilde olduğu konusunda mutabık kalındığını, davacı firma tarafından işlemleri yapıldıktan sonra teslim alınan ürünler hakkında aylar sonra ayıp ve kusur iddiasında bulunmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6102 sayılı TTK’ nın 18/3 ve 23/1-c maddeleri uyarınca davalının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden yararlanabilmesi için kanunun kendisine yüklediği” 1-Satılanı/malı muayene, 2-varlığı iddia olunan ayıpların satıcıya ihbar” külfetlerini yerine getirmesi gerektiğini, davalı firmanın TTK’ nun 18/3 maddesi uyarınca ayıp ihbarında bulunmadığını, ayıba ilişkin resmi bir tespit yaptırmadığını ve 23/1-c maddesi uyarınca da 8 gün içerisinde faturalara itiraz etmediğini, Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, kanun koyucunun açıkça gerek ticaret kanununda ticari faaliyetlerde gözetim ve bildirim yükümlülüğünü özellikle tacirler için bu şekilde belirttiğini, gerekse borçlar kanununda ticari faaliyet kapsamında, eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağının belirtildiğini somut olayda davalı firmanın, yıkanmış ve işlem görmüş ürünleri teslim zamanında sayarak ve kontrol ederek aldığını, ürünlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak davalı firmaya teslim edildiğini, teslim edilen ürünlerin açık ayıplı mallar olması durumu varsayılsa bile (ürünlerde kesinlikle ayıp olmadığını) bu haldeki ayıplarda ihbar süresinin kanunda açıkça belirtilmiş olan 2 gün olduğunu, davalı yanın iki günlük sürede ayıp ihbarında bulunmadığını, ve ayıba ilişkin hiçbir resmi tespit yaptırmadığını, son fatura tarihi ( 29.09.2015 ) dikkate alındığında, düzenlenen son fatura üzerinden 2 ayı aşkın bir sürenin geçmiş olduğu, bu süre zarfında herhangi bir ihbar girişiminde bulunulmadığı, bu sebeplerden dolayı davacı firmanın müvekkil firmaya karşı ikame ettiği icra takibi ve itirazın iptali davasında haksız olup kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas …. karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile, davalı …. San. Ve Tic. A.Ş. tekstil ürünlerinin yıkanması konusunda anlaşmış ve bu doğrultuda müvekkil şirket tarafından muhtelif tarihlerde davalıya ait tekstil ürünlerinin yıkama işlemleri yapıldığını, cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkil firmanın yaptığı bütün işlemler, eksiksiz yapılmış ve ürünler zamanında teslim edildiğini, davalıya teslim edilen ürünlere muhatap firmaca verilen numunelere göre işlem yapıldığını, 2014 yılından 133.718,59.-TL devreden bakiye bulunduğu, 2015 yılı ticari ilişkilerin; 07/01/2015 tarih 15078 no’lu 37.852,04.-TL bedelli fatura ile başlayıp, 29/09/2015 tarihli …. no’lu 1.286,20.-TL bedelli fatura ile bittiğini ve bu ticari ilişkilerden dolayı, davalı şirketten 2014-2015 yılları için toplam 1.379.199,05.-TL müvekkil şirketin alacaklı olduğu, 2014-2015 yılları için toplam 1.331.292,15.-TL ödeme yapıldığı ve kalan bakiyenin de 47.906,90.-TL olduğu sabit olduğu, söz konusu işlemlerin faturaları davalı firmaya verilmiş ücret konusunda mutabık kalındığı, ancak müvekkil şirketin şifahen yaptığı bildirimlere davalı yanca cevap verilmemesi ve bu kalan bakiyenin ödenmemesi üzerine; Bakırköy ….. Noterliğinin 02/12/2015 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkil şirket tarafından 3 gün içinde kalan 47.906,90.-TL kalan bakiye borcun ödenmesi davalıya ihtar olunduğunu, Ancak davalı şirket, Beyoğlu ….. Noterliğinin 27/11/2015 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile birlikte malların ayıplı olduğundan bahisle 25/11/2015 tarihli ….. numaralı reklamasyon faturasını tanzim edilip müvekkil şirkete gönderildiğini, borcu ödemekten kaçınmak maksadıyla haksız ve mesnetsiz olarak düzenlenen reklamasyon faturası, Bakırköy …… Noterliğinin 02/12/2015 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile süresinde iade edildiğini, bakiye borcun ödenmemesi sebebiyle davalı …. San. ve Tic. A.Ş. hakkında da Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile 48.313,33.-TL asıl alacak yönünden icra takibi başlatıldığını, davalı firmanın icra takibine yaptığı haksız itiraz sebebiyle takip durdurulduğunu, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas, 48.313,33.-TL bedelli dosyasındaki borçlunun haksız itirazının iptaline ve takibin devamına ve alacağın avans faizi ile tahsiline, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaıc şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine 23.035,00-Euro cari hesap alacağımızın bulunduğunu, bu alacak için de Bakırköy…….İcra Müd.’nün ….. esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını ve davacı tarafın takibe tiriazı nedeniyle itirazın kaldırılması için B.Köy …. Asliye Ticaret Mah.’nin ….. esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, dava halen derdest olduğunu, dava konusu uyuşmazlık ve toplanacak delillerin aynı olması nedeniyle usul ekonomisi yönünden işbu dosya ile birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi 09/02/2017 tarihli kararı ile dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı …. San. ve Tic. A.Ş.’nin davalı ….. İnş. San. ve Tic. A.Ş. aleyhinde 25/11/2015 tarihli 23.035,08 Euro bedelli reklamasyon faturası nedeniyle 23.035,08 Euro asıl alacak, 139,16 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.174,24 Euro alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; birleşen dosya davacısı ….. İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin, biryeşen dosya davalısı …. San. ve Tic. A.Ş. aleyhinde 02/12/2015 vade tarihli fatura nedeniyle 47.906,90 TL asıl alacak, 189 TL işlemiş faiz, 217,43 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 48.313,33 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce esas dosya yönünden yapılan yargılama neticesinde, dava, ayıplı ifa nedeniyle davacının uğradığını iddia ettiği zarar istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı vekili davalı ile aralarında yapılan fason işçilik sözleşmesi kapsamında yıkama işlemi yapılan ürünlerde, davalının kusurundan kaynaklanan işlemler nedeniyle ithalat yaptığı firmanın kendisine reklamasyon faturası kestiğini, sözleşme gereğince reklamasyon kesintisi nedeniyle uğradığı zararın davalıdan tahsilini talep etmiş ise de, reklamasyonu yapılan 15.617 adet ürünün yurt dışına sevk edilmesi nedeniyle konusunda uzman bilirkişi tarafından incelenemediği, davacının elinde bulunan 33 adet ürün üzerinde bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemede, yapılması istenen işlemin eksik yapıldığının, tespit edilen eksikliklerin faaliyet alanı kot üretimi ve ihracatı olan davacı çalışanlarınca rahatça tespit edilebilecek şekilde olduğu, yükleme öncesi üretimin hiçbir safhasında davalı tarafa yapılan bir uyarının olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Mevcut durumda davacının davalı tarafından yıkama işlemi yapılan ürünlerin ne kadarında ayıplı işlem yapıldığını ispatlayamaması nedeniyle esas davada davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosya yönünden yapılan incelemede; davacı faturaya dayalı alacağının tahsilini talep etmiştir. Tacir olan tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK da belirtilen sürelerde yaptırıldığı, defterlerin birbirlerini teyit ettiği ve TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacının (esas dosya davalısı) davalıdan 47.150,66 TL alacaklı olduğu, davalı (esas dosya davacısının) ticari defter ve kayıtlarına göre davacıdan 23.229,14 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında bakiye farkın davalı-birleşen dosya davacısı …. San. ve Tic. A.Ş.’ nın, davacı- birleşen dosya davalısı ….. İnş. San. ve Tic. A.Ş. adına düzenlemiş olduğu 25/11/2015 tarih ve ….. sıra nolu 70.379,80TL’lik faturadan kaynaklandığı anlaşılmakla, esas dosya yönünden davacı …..A.Ş.’nin davasını ispatlayamaması nedeniyle reklamasyon faturasından davacı …..A.Ş.’nin sorumlu olmayacağı kanaatine varılmakla, davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında 47.150,66 TL asıl alacak, 47,15 TL işlemiş faiz (Bakırköy ….. Noterliğinin ….. yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya 10/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede davalıya tebliğden itibaren ödeme için 3 gün süre verildiği, davalının temerrüde düştüğü 14/12/2015 tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faiz mahkememizce resen hesaplanmıştır.) 217,43 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 47.415,24 TL yönünden davalının itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit belirlenebilir olması nedeniyle %20 oranında tespit edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememiz asıl dosyası yönünden; davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 895,10 TL harcın mahsubuyla bakiye 850,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT uyarınca hesap edilen 8.573,11 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2- Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas …… karar sayılı dosyası yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile; 47.150,66 TL asıl alacak, 47,15 TL işlemiş faiz, 217,43 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 47.415,24 TL yönünden davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Asıl alacağın %20 oranında 9.430,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Alınması gerekli 3.238,93 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 825,08 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.413,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 825,08 TL peşin harç olmak üzere toplam 854,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 573,80 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 559,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.565,67 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 898,09 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- Davalı birleşen dosya davacı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı-birleşen dosya davalısı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı birleşen dosya davalısına iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır