Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/129 E. 2022/952 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/129 Esas
KARAR NO : 2022/952

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …… sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, icra dosyası dayanağı bonoya göre davacının davalıdan 25.000,00 TL borç para almış göründüğü, ancak davacının davalıdan borç para almadığını, alacaklı lehine bono da düzenleyip vermediğini, davalının dava konusu senedi bilgisi dışında kanunsuz olarak ele geçirdiğini, bono metninde yer alan imza dışındaki hiçbir yazının davacıya ait olmadığını, senede 10.000 TL miktarında damga pulu yapıştırılmış olduğunu,oysa damga pulu yükümlülüğünün 07/08/2003 tarihinde kaldırıldığını, bu durumda senedin 07/08/2003 tarihinden önce imzalanmış olduğunu gösterdiği halde, senedin üzerindeki düzenleme tarihinin 17/06/2008 olduğunu beyanla Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …. sayılı dosyası ile davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu 25.000,00 TL bedelli bononun iptalini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ın dava konusu bonoyu, davalı müvekkilden aldığı borç para karşılığında kendi rızasıyla keşide ederek müvekkiline verdiğini, Bononun TTK’ nun 557. Maddesi hükmü gereğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı senedi olduğunu, dolayısıyla davacının davalı müvekkilime borçlu olmadığı yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının, davaya konu bonoyu boş olarak imzalayıp davalının kardeşi …….’e teminat olarak verdiğini iddia ettiğini ancak davalı müvekkilinin davacıya nakit borç vererek karşılığında davaya konu senedi aldığını, senedin teminat senedi olduğunu davacının yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davanın iddialarının mesnetsiz olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy … İcra Müdürlüğü …… esas sayılı dosyası, 25.000,00 TL bedelli 29/09/2008 vadeli bono, Adli Tıp Kurumu incelemesi, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı takip dosyasına konudan kaynaklı olarak borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı …’ın davacı … aleyhinde dayanak 25.000,00 TL bedelli 29/09/2008 vadeli bono sebebi ile toplam 33.286,99 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 04/03/2010 tarihinde başlatıldığı anlaşıldığını,
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şube tarafından dava konusu senet üzerindeki imza ve yazı incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 21/07/2022 Tarihli Raporunda; İnceleme konusu senette borçluya atfen atılı imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu senetteki yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı kanaatini bildirmiştir.
Tanık … beyanında; “davacı iş sebebi ile tanıdığımdır, davalıyı tanımam aralarında iş olup olmadığını bilmem ben davalı ile değil davacının …….’le ilişkisini bilirim, eskiden 2003 yıllarında …….’in taşıma firmasında kiralık çalışırdık, o dönemde ……. ben ve benim gibi çalışanların hepsinden teminat senedi toplamıştı, sonraki vakitlerde iş ilişkimiz bittiği halde 10-11 kişi ihtarname keşide ederek teminat senetlerimizi iade alabildik, yoksa vermiyorduk, hatta hala bazıları teminat senetlerini iade alamadı.Davacı da benim gibi kiralık araba sahibi olarak ……. ile çalışırdı, şu an da çalışmaz, taraflar eskiden arkadaştı (davacı vekilinin isteği ile) ben davalı …’un üzerine bir araba olduğunu biliyorum ayrıntı bilmem bilgim bu kadar” şeklinde beyanda bulunmuştur..
Tanık … beyanında; “taraflarla akrabalığım yok, davacı iş arkadaşımdır, ben eskiden ……. şirket ortağı idim o dönemde davacı bizimle çalışırdı servis çekerdi biz davacı gibi bizimle çalışanlardan teminat senedi alırdık davacı da 15 yıl önce bizimle çalışırken boş teminat senedi imzalayıp vermiştir, davacını samimi arkadaşımız olduğu için sizden zarar gelmez diyerek bir boş senet imzaladığını biliyorum, senet şirkette kaldı, sonra aralarında ne olduğunu bilmem, başka bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında ; “araflarla akrabalığım yok, davacı iş arkadaşımdır, ……. ile çalışıyorduk, ben de …….’in firmasına bağlı olarak servis taşımacıolığı yaptım, boş teminat senedi düzenledim, iade aldım, şimdi ……. çalışmam davacı gibi teminat senedi düzenleyip iade alamayanlar var sebebini bilmem ancak normalde davacının ……. borcu değil alacağı olabilir, çünkü onun servis işini yapıyordu, davacının seneti alamamasının sebebi bir dönem aralarındaki samimiyeti olabilir bildiğim kadarı ile …… in ablasıdır, başka bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yemin delili 6100 Sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması sebebiyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için açıkça yemin deliline dayanılmış olması da gerekir.
Tüm dosya kapsamına göre; davaya konu 17/06/2008 düzenleme tarihli, 29/09/2008 vadeli 25.000,00 TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu bonoya ilişkin davalı tarafından davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, anlaşılmıştır. Davacı bono metninde yer alan imza dışındaki hiçbir yazının kendisine ait olmadığını beyan etmiş olup, bu bağlamda, imzası açıkça inkar edilmeyen senet yönünden hukuka aykırı olarak doldurulduğu ya da teminat senedi olduğu iddiasının yazılı delille ispat edilmesinin gerektiği, buna karşın davacıların iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı, senetteki yazının davacıya ait olup olmamasının bu nedenle önem arz etmediği anlaşılmıştır. Davacı vekiline son celse yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu sorulmuş olup, yemin deliline dayanılmayacağını beyan etmiştir. Mevcut davada ispat külfeti davacı tarafta olduğundan, mahkememizce, iddianın davacı tarafından sunulan tüm deliller ile kanıtlanamadığı kanaatine varılarak, yasal şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 568,46 TL harçtan mahsubuyla bakiye 487,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ve davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır