Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1194 E. 2019/341 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1194
KARAR NO : 2019/341

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 21/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili 28/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatif aleyhine açmış olduğu Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas ve …karar sayılı ilamı ile davalı kooperatifin müvekkiline 120.130,00 TL tazminat ödemesine karar verildiğini, müvekkilinin söz konusu alacağının tahsili amacıyla Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas ve …. karar sayılı ilamını, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibine koyarak davalı tarafa icra emri gönderildiğini ve tebliğ olunduğunu, davalı tarafın gönderilen icra emrine rağmen herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadığını, borcunu ödemeyen davalı kooperatifin iflasına karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ibraz etmediği görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafından davalı borçlunun ilama dayalı olarak çıkartılan ödeme emrinden sonra borcun ödenmemesi sebebiyle İİK nun 177/4 e göre davanın açıldığı belirtildiğnden davacının alacağının bulunup bulunmadığı, iflas yoluyla takibin usulü şartalarının yerine getirilip getirilmediğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

GEREKÇE:
Dava, davalı-borçlunun iflasına karar verilmesi isteminden ibarettir.
İİK.’nın 177. maddesine göre, Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse, Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. Bu hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
6183 sayılı Amme alacakları tahsili usulü hakkındaki Kanunu Madde 100 – Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas Kanunu hükümleri dairesinde amme borçlusunun iflası istenebilir. İflas dairesi, amme alacaklarının iflas masasına geçirilmesini temin için, hakkında iflas açılan kimseleri ve basit ve adi tasfiye şekillerinden hangisinin tatbik edileceğini bulunduğu yerdeki amme idarelerine zamanında bildirmeye mecburdur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, ….karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, İflas kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, iflasını isteyen gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırmalıdır. İflas avansı, HMK’nın 120. maddesinde düzenlenen ve dava şartı olan gider avansı olmayıp, tamamlatılabilir. Kesin süreye uyulmaması halinde, HMK’nın 325. maddesi uyarınca işlem yapılarak gerekli masrafların karşılanması gerekir.
HMK. Madde 325- (1) bendine göre, Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir.
İİK. Madde 178 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/93 md.)
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/37 md.) İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez.
(Ek fıkra: 09/11/1988 – 3494/37 md.) İflas talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hulül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas … karar sayılı dosyası ile ilgili olarak İİK.177/f-4 bendi uyarınca keşinleşme şartı aranmadığından işbu dosyanın bekletici mesele yapılması uygun görülmemiştir.
Dava iflas talebinden ibaret olup, ticaret sicil kaydı, ulusal gazete ve ticaret sicil gazetesinde yaptırılan ilanlar ve tüm dosya kapsamına binaen; davacının davalıdan alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, takibin itirazsız olarak kesinleştiği, işbu dava İİK’nun 166. maddesi uyarınca 09/07/2017 tarihli Posta Gazetesi ile yayınlanmıştır. İflas talebi İİK. 177/4 maddesine dayanmakta olup, İİK 177. maddesindeki bütün durumlar, madde başlığından da anlaşılacağı üzere borçlu hakkında daha evvel iflas yoluyla takibe gerek olmadan doğrudan doğruya iflasının istenebileceği durumlardan ibarettir. Nitekim kanun sistematiğine bakıldığında da İİK 177/4 maddesi iflas yoluyla takipten sonra doğrudan doğruya iflas halleri başlığı altında düzenlenmiştir. Keza kanun maddesi içeriğinde de takip yoluyla ilgili herhangi bir şart da yer almamaktadır. Kanunda belirtilen tek şart ilama konu alacağın icra emri ile istenilmesidir. Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E. ve…. K. Sayılı kararı, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E. ve ….K. Sayılı kararı gibi bir çok Yargıtay kararında davalı hakkında iflas davası açılmadan önce iflas yoluyla takibin yapılmasına gerek olmadığı, sadece ilama dayalı alacağın icra emri ile talep edilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. İİK 177/4 maddesine göre açılan iflas davasında davalıya depo emri tebliğine de gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle icra takibi sebebiyle İİK 177/4 maddesine göre açılan davanın haklı olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar 21/03/2019 tarihli celse hükmünün 4 nolu kararında”İflas avansının Bakırköy Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına” şeklinde hüküm kurulmuş ise de bunun sehven olduğu, iflas avansının yatırılmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
“HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ….nosunda kayıtlı davalı-borçlu Tasfiye Halinde…Konut Yapı Kooperatifi’nin doğrudan doğruya İFLASINA,
2-İflasın 21/03/2019 günü saat 10:45 itibariyle açılmasına,
3-İİK’nun 166. Maddesi uyarınca gerekli işlem ve ilanların yapılmak üzere kararın derhal Bakırköy Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğü’ne ayrıca bilgi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
4-İflas avansının Bakırköy Nöbetçi İcra İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
5-İflas avansı yatırılmadığından, İflas avansı ile ilgili olarak Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …. esas, … karar sayılı ilamıda dikkate alınarak HMK. Madde 325- (1) bendine gereğince İflas İdaresi ücreti yazı ve tebliğ masrafı tarifesi hakkındaki tebliğ hükümleri dikkate alınarak ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere hazineden ödenmesine,
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davanın mahiyeti gereğince yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde HMK’nun 342. maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)