Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1173 E. 2019/291 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1173 Esas
KARAR NO : 2019/291

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kemalpaşa/İzmir’de ticari faaliyetini sürdüren sektöründe öncü şirketlerden biri olduğunu, davalılardan….’in ise müvekkili şirkette 02/10/2012 tarihinden itibaren muhasebe sorumlusu olarak çalışmakta iken, 2016 yılının Ekim ayında yapılan iş denetimi sırasında zimmetine para geçirdiği, usulsüz muhasebe kaydı yaptığı gibi bir çok suç işlediğinin ortaya çıktığını, bunun yanı sıra şirket yetkilisi olmamasına rağmen kendi imzası ile şirket kaşesini kullanarak resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediğinin ortaya çıktığını, bu suçlarla ilgili Kemalpaşa CBS’nın …. soruşturma sayılı dosyasında şikayette bulunduğunu, ayrıca çek üzerindeki imzanın sahte olması ve müvekkilinin iradesi dışında olması nedeniyle Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi… esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal talebinde bulunulduğu, dava konusu çekin davalılardan …. Ltd. Şti tarafından bankaya ibraz edildiğinde savcılık dosyasının el koyma ve ödeme yasağı gibi bloke edilen paranın ödenmediğinin çek üzerinde yazıldığını,….’in görevi gereği uhdesine teslim edilen çeklerin şirket kaşesinin üzerine imza atarak tedavüle sürdüğü müvekkilinin çekte cirosu bulunan … ile ticari ilişkisi olmadığını,…. tarafından sahte olarak tedavüle sokulan çeklerle ilgili başka davalarında bulunduğu, davalıların kötü niyetli olarak haksız eylemi birlikte gerçekleştirdiklerini, çeki iktisap ettiklerini, çekin müvekkilinin rızası dışında elden çıkmış olması sebebiyle ve davalıların müştereken hareket ettiklerini, bu aşamada dahi ortada olması sebebiyle yetkili hamil sıfatına haiz olmadıkları için …. Bankası …. şubesinden … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 15/12/2016 keşide tarihli, 10.000,00 EURO bedelli çekin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespitine de müvekkiline iadesine, çekin tarafına teslimine, keşidecinin banka hesabında bloke edilen parasının hak sahibi sıfatıyla taraflara ödenmesine, çek bedelinin 3.kişilere ödenmek zorunda kalınması durumunda davaya istirdat davası olarak devam edilerek 10.000,00 EURO’nun dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu çekin meşru ve son hamili olduğunu, imzaların bağımsızlığı prensibi gereğince davacının iddialarının dinlenemeyeceğini, müvekkilinin davacı ile muhasebecisi arasındaki ilişkiyi bilmesinin beklenemeyeceği, böyle bir yükümlülüğünün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili bilâ tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin iç yapısını bilme şansının olmadığını, 3.şahıs sıfatı ile çeki ciro ettiğini, müvekkilinin kötü niyetli olduğunu ispatlayacak bir delil sunulmadığını, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamışlardır.
Dava, çek istirdadı ve çek bedelinin iadesi istemlerine ilişkindir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasının örneği celbedilmiş, davanın davacı ….A.Ş tarafından bir kısım çeklerin iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu çekin de 34.100,00 TL bedelli olarak burada yer aldığı görüldü.
Kemalpaşa CBS’nın …. soruşturma sayılı dosyasının bir örneğinin celbedildiği, davacı …. A.Ş’nin şikayet eden sıfatıyla yer aldığı soruşturmada davalı…., …. ve dava dışı kişilerin şüpheli sıfatıyla yer aldığı, dosyamız davalısı …. Ltd. Şti. ve yetkilileri hakkında yapılmış bir şikayet bulunmadığı, soruşturmanın devam ettiği görüldü.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
6102 sayılı TTK 790. maddesi “ cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”
Yine 6102 sayılı TTK 792.maddesi “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olupda hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükümlerini içermektedir.
Davalının elinde bulunan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.
Somut olayda; davacı lehtar olarak yer aldığı, …. Bankası ….Şubesi’ne ait … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 15/12/2016 keşide tarihli, 10.000,00 EURO bedelli çekin müvekkili şirketin muhasebe yetkilisi olan davalı….’in şirket yetkilisi olmamasına rağmen müvekkili şirketin haberi olmaksızın şirket kaşesini kullanarak dava konusu çeki ciro ettiğini belirterek çekin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespitine ve müvekkiline iadesine, çekin müvekkiline teslimine, keşidecinin banka hesabında bloke edilen parasının hak sahibi sıfatıyla taraflarına ödenmesine, çek bedelinin 3.kişilere ödenmek zorunda kalınması durumunda çek bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş ise de, davanın çekin istirdadı talebiyle açılmış olduğu, menfi tespit istemi bulunmadığı, bu haliyle davada ispat yükünün davacıda olup, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup, davacı tarafından delil olarak bildirilen Kemalpaşa CBS’nın … soruşturma sayılı dosyasında son hamil olan …. Ltd. Şti.’nin ve yetkililerinin şüpheli olarak yer almadığı görüldüğünden soruşturma dosyasının bu dosyamız yönünden bekletici mesele yapılmasına gerek görülmemiş, yine davacı tarafından son hamil olan davalı …. Ltd. Şti. Hakkında yapılmış bir şikayete ilişkin soruşturma dosyası bildirilmediğinden ve davalının kötü niyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlayacak bir delilde ibraz edilmediğinden bu davalı yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, davanın menfi tespit istemine ilişkin olmadığı dikkate alınarak imza ve defter incelemesinin dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından usul ekonomisi ilkesi gereğince imza ve defter incelemesi de yapılmaksızın dosya sonuçlandırımıştır.
Dava, istirdat istemine ilişkin olup, çekin son hamilinin davalı …. Ltd. Şti. olduğu, diğer davalıların ciranta sıfatıyla çekte yer aldıkları anlaşıldığından açılan davanın niteliği gözetildiğinde bu davalılar yönünden pasif husumetin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın davalılar … Limited Şirketi ve…. yönünden husumetten reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın davalılar….Limited Şirketi ve…. yönünden husumetten reddine,
Davalı … Limited Şirketi yönünden reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 624,87 TL harcın mahsubuyla bakiye 580,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.374,90 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Ltd. Şti. ve ….’a verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/03/2019

Katip …

Hakim ….