Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1153 E. 2018/1152 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1153
KARAR NO : 2018/1152

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalıyla yapılan sözleşmeler gereği tüm imalatların, edimlerin ve yükümlülüklerin taraflarınca eksiksiz yerine getirildiğini, edimlerin taraflarınca tam olarak yerine getirilmesine rağmen, davalı tarafça cari hesap alacaklarının ödenmediğini, tamamlanan imalatların kabul tutanaklarının davalı tarafın yetkililerince de teknik ve fiziki kontrolleri yapılarak onaylandığını, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunun beyanlarıyla tam olarak örtüştüğünü, alacaklarının tahsili için davalı aleyhine Bakırköy …. .İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalı tarafından takibe haksız olarak kısmen itiraz edildiğini, alacaklarının tahsili için işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu ifade ederek izah edilen sebeplerden dolayı Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasındaki kısmi itirazın iptaline, itiraza uğrayan 27.186,50 TL için takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işeyecek reeskont avans faizi işletilmesine ve davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından iddia edilen hususların tamamının gerçeklikten yoksun olduğunu, davacı tarafından yüklenilen işin noksansız olarak yapılıp edimlerin yerine getirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında, 13.01.2015 tarihinde SPA Merkezi Hamam- Sauna-Buhar Odaları yapılması işi sözleşmesi ile 03.03.2015 tarihli SPA Merkezi Mermer Kaplama işleri sözleşmesinin yapıldığını, imzalanan sözleşme ile yapımına başlanılan işlerin, süresi içerisinde bitirilmediği gibi eksik yapıldığını, bununla birlikte düzenlenen hakedişlerde yapılmayan bir kısım işlerin fazla olarak gösterildiğini, bu durum karşısında, müvekkili şirket tarafından Mahkemece tespit yaptırıldığını ve durumun rapor altına aldınldığını, Mahkemece tespit yapılmasından sonra, raporda belirtilen bazı eksiklikler davacı tarafından yerine getirmiş gibi görünse de aynı problemlerin halen devam ettiğini, dolayısıyla, sözleşme kapsamında yüklenilen edimin tamamen yerine getirildiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının sözleşmenin 37.maddesi gereği kendisine ait sorumluluğu kabul etmemeye çalıştığını, aynı zamanda yapmadığı işlerin bedelini müvekkilinden talep ettiğini, davacının yaptığı işlerin bedelinin tamamının müvekkili tarafından kendisine ödendiğini, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 37.maddclerinde düzenlenen yükümlülüğe aykırı davranış nedeniyle kesilen ceza faturalarının ödenmediğini, sözleşmelerin 37.maddelerinde, “yüklenicinin inşaat alanında kendisi tarafından yapılan iş neticesi oluşan artık ve molozları taşıma yükümlülüğünün” hükme bağlandığını, sözleşmenin bu hükmünü davacının ihlal ettiğini ve inşaat alanında bırakmış olduğu molozun müvekkili tarafından taşındığını, bu taşıma bedelinin de yansıtma ceza faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacının, imzaladığı sözleşme hükmü gereği, yerine getirmediği yükümlülüğün faturasını ödemekten kaçınarak müvekkilinden alacak iddiasında bulunduğunu, bununla birlikte davacı tarafından yapılan hakedişte, taraflar arasında imzalanan sözleşme dışında fazla talepte bulunulduğunu, davacı yüklenici tarafından yapılan hakedişin, yerinde müvekkili mühendisleri tarafından kontrol edilmekle, hakedişe dayalı düzenlenen 18.11.2015 tarih ve ….. sıra no’lu faturanın KDV dâhil 12.767,92 TL fazla düzenlendiğinin tespit edildiğini, bu tespit üzerine, davacı tarafından fazla düzenlenen faturaya karşılık müvekkili tarafından mahsup amaçlı 12.12.2015 tarih ve ….. sıra no’lu fiyat farkı faturası düzenlenerek gönderildiğini, davacının sözde bu faturayı kayıtlarına almaktan imtina ederek müvekkili aleyhine fazla düzenlediği 18.11.2015 tarihli faturanın tamamını tahsil etmeye çalıştığını, yine davacının, hiçbir hizmet vermediği ve iş yapmadığı halde 7.670,00 TL hizmet bedeli adı altında fatura düzenleyerek müvekkilinden alacak iddiasında bulunduğunu, ancak ortada sözleşme dışı verilen bir hizmet olmadığından, bu faturanın müvekkili tarafından işleme alınmadığını, dolayısıyla tüm bunlar neticesi, tamamen mesnetten yoksun alacak iddiasının müvekkili tarafından kabul edilmediğini, yukarıda arz edildiği üzere, müvekkilinin borcu olan tüm bedelleri ödediğini, ancak davacı yüklenicinin sözleşmeye aykırı fazla talepleri ile sözleşmeden kaynaklı yerine getirmediği yükümlülük nedeniyle ödemek zorunda olduğu kalemleri ödemediğini, bu sebeple de mesnetten yoksun fazla talebe haklı olarak itiraz edildiğini, yukarıda detayları ile arz edildiği üzere, müvekkilinin takibe yapmış olduğu kısmi itirazın haklı ve yerinde olduğunu, müvekkilinden fazla talepte bulunan ve kötü niyetli olanın davacının kendisi olduğun müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı kısmi borcu kabul ederek icra dosyasına ödediğini, anc davacı yüklenicinin atmakla yükümlü olduğu moloz nedeniyle ödemek zorunda kaldığı bedel ile hakedişte yapmadığı fazla iş bedeli ile hizmet bedeli altında hiçbir şey yapılmadan düzenlen fatura bedellerinin, müvekkili tarafından kabul edilmediğini belirterek; haksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmeşine, dava masrafları ile ücreti vekaletin dava üzerinde bırakılmasına, karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: Bakırköy ……İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, sözleşme ve fatura örnekleri, bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı şirket vekili tarafından 25.11.2016 tarihinde davalı şirket aleyhine cari hesap alacağa dayalı icra takibi başlatıldığı, 29.11.2016 tarihinde davalı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06.12.2016 tarihinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde, takibin 4.000,00 TL’lik kısmının kabulü ile arta kalan borç miktanna işlemiş ve işleyecek faizler ile tüm ferilerine itiraz edilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş, İcra takibinde kabul edilen 4.000,00 TL’lik miktar tahsil harcı ve cezaevi harcı ile birlikte 4.604,23 TL’nin icra dosyasına yatırıldığı, İcra Müdürlüğü tarafından, davalı borçlu tarafından kabul edilen 4.000,00 TL dışındaki miktar için takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında uzman bilirkişiler tarafından 04/12/2017 tarihinde rapor alınmış davalı tarafın itirazları doğrultusunda aynı bilirkişilerden 05/11/2018 havale tarihli ek bilirkişi raporu alınmıştır.
05/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporu sonuç ve gerekçe itibariyle hükme dayanak teşkil edebilecek nitelikte kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas numaralı dosyasından başlatmış olduğu 31.204,44 TL miktarlı ilamsız icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde talep edilen asıl alacağın 4.000,00 TL’lik kısmının kabul edilerek, fer’ileri ile birlikte icra dosyasına ödendiği, itiraz edilen 27.186,50 TL’lik asıl alacak ve fer’ileri yönünden takibin durduğu, huzurdaki davada da 27.186,50 TL’lik miktar üzerinden itirazın iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Sorun: taraflar arasında yapılan sözleşme gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, cari hesaptan kaynaklı cari hesap alacağının ödenip ödenmediği, takibe itirazın haklı olup olmadığının tespiti olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, HMK. bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Somut olayda; Davalı….. San.ve Tic. A.Ş. ile davacı…… San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında…. Otel – Kongre – Residence Merkezi “SPA Merkezi Mermer Kaplama İşleri” ile ilgili olarak sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşme taraflarca 03.03.2015 tarihinde imzalanmıştır. Buradaki iş, birim fiyat esaslı iş olup ve iş bedeli olarak 300.000 USD+KDV’lik ilk keşif bedeli ile imzalandığı, son keşif bedelinin kesin hesap ile belirleneceği, keşfin %50 artıp veya azalabileceği, artış veya azalışta fiyat farkı talep edilmeyeceği, sözleşme başlangıç tarihinin 03.03.2015 ve bitiş tarihinin 03.05.2015 olmak üzere iş süresinin 60 gün olduğu belirtilmiştir.
Teknik bilirkişinin yerinde yaptığı incelemede, hamam kısmındaki göbek taşı etek kısmındaki kısmi sararmalar görülmekle bunların kullanımdan kaynaklı olduğu ve yapılacak temizlikle giderilebileceği, sözleşme konusu işlerin yapılıp bitirildiği, geçici kabulün 14.08.2015 tarihinde eksiksiz olarak yapıldığı, tüm yapılan imalatların sözleşmeye uygun, eksiksiz olduğu, hâlihazırda sorunsuz bir şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde talep edilen asıl alacağın 4.000,00 TL’lik kısmının kabul edilerek, fer’ileri ile birlikte icra dosyasına ödendiği, itiraz edilen 27.186,50 TL’lik asıl alacak ve fer’ileri yönünden takibin durduğu, mali bilirkişi tarafından tespit edilen, davalı kayıtlarına göre hesaplanan borç miktarının davacının icra takibinde talep etmiş olduğu miktardan fazla olması nedeniyle, davalının icra takibine itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında 14.08.2015 tarihinde geçici kabul tutanağında “sözleşme kapsamındaki tüm işlerin eksiksiz olarak yapıldığı, geçici kabulün yapılmasında bir sakınca olmadığı tespit edilmiştir. ” denilmektedir. Bu kapsamda sözleşme konusu işlerin geçici kabulünün yapılmış olduğu ve tüm imalatların sözleşmeye uygun yapılmış olduğu, hali hazırda sorunsuz kullanılan göbek taşı etek kısmındaki kısmındaki sararmaların kullanımdan kaynaklı olduğu, yapılacak temizlikle giderilebileceği, bu durumun mermer özelliği ve yapısından kaynaklandığı, ilk gün ki görünümünü koruyamayacağı, davalının da bunu bilebileceği, davacı ve davalı tarafın sunmuş oldukları defterlerinin HMK. 222/4 maddesi uyarınca zamanında açılış ve kapanış tastiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, alacağın cari hesaba ve sözleşmeye dayalı, belirlenebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasındaki itirazın 27.186,50 TL alacak bakımından iptaliyle takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin uygulanmasına,
2-27.186,50 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.857,10 TL harçtan peşin alınan 464,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.392,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.447,80 TL posta masrafı/bilirkişi ücreti ile toplam harç gideri 497,78 TL ki toplam 3.945,58 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.262,38 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı şirket yetkilisi, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2018

Katip …

Hakim …