Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1152 E. 2020/77 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1152 Esas
KARAR NO : 2020/77

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2016
KARAR TARİHİ : 27/01/2020
KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin muhtelif evye ve lavabo sifonları üreten ve bu ürünleri yurt içine sattığı gibi yurt dışına da satan 1980 yılında İstanbul’da kurulmuş köklü ve saygın bir firma olduğunu, davalının müvekkilinin yurt dışı müşterilerinden olduğunu, aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki sebebiyle davalıya 16/03/2015 tarihli ….. seri numaralı fatura ile fatura münderecatında görülen 9.053,70 Euro’luk mal satıldığını, 18/03/2015 tarih ve ….. numaralı Gümrük Çıkış Beyannamesi ile ihraç yapıldığını, 26/03/2016 tarihinde de CMR belgesi ile yurt dışına tesliminin gerçekleştiğini, Türk Borçlar Kanunu 89. Maddesi gereği para borçları alacaklının ödeme zamanınındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 10. Maddesi gereği fatura bedellerinin ödeme yeri müvekkili şirketin yerleşim yeri olduğundan yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.053,70 Euro dava tarihinden itibaren döviz faiziyle birlikte (faiz oranı arttığında artan oranlar uygulanmak kaydıyla) fiili ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, mal alım satımı ilişkisine konu faturadan kaynaklı alacak davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan serbest muhasebeci mali müşavir aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 21/11/2018 havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015 yılı defter kayıtlarına işlendiği, davacı yanın ticari defterlerinin Noter açılış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu 64. Maddesine göre usulüne uygun olarak yaptırıldığını, defterlerin davacı lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacının malları 9.053,70 Euro karşılığı 5320 adet malı 103 koli ile Erenköy Gümrük Müdürlüğü’nden davalı şirkete ihraç ettiğini, davalının kendi kaşesini taşıyan CMR belgesinde malın teslim alındığının tespit edildiğini, davacının 9.053,70 Euro alacağının olduğunu bildirmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 190/1 maddesine göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, davacının iddiaları, toplanılan deliller ve bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında mal alım satımı gerçekleştiği, davacının bu satım karşılığında fatura düzenlediği ve CMR belgesi ile de davalının faturaya konu malları teslim aldığı tespit edilmiştir. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma günü ve bilirkişi raporunun yeminli tercümeleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmişse de davalı yan duruşmalara katılmamış ve her hangi bir beyanda bulunmamıştır. Bilirkişi raporunun tebliğinde davalı yana beyanda bulunmadığı takdirde rapora karşı itiraz hakkından vazgeçmiş sayılacağı açıkça ihtar edilmiştir. Buna rağmen taraflarca rapora her hangi bir itirazda bulunulmamıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı faturaya konu malların teslim edildiğini ve buna rağmen her hangi bir ödeme alamadığını gerek sunmuş olduğu delillerle gerekse de yapılan yargılama sonucunda yerine getirmiş alacağını ispat aetmiştir. Davacının davalıdan 9.053,70 Euro alacağı olduğunun tespiti ile dava tarihi 16/12/2016 tarihinden itibarın devlet bankalarının yabancı para (Euro) ile açılmış bir yıllık mevduat hesabına fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 9.053,70 EURO nun 16/12/2016 dava tarihi itibari ile devlet bankalarının yabancı para (euro) ile açılmış bir yıl mevduat hesabına fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.281,73 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 570,44 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.711,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 570,44 TL peşin harç olmak üzere toplam 599,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan 652,20 TL yargılama yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.010,40 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır