Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1151 E. 2019/356 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1151 Esas
KARAR NO : 2019/356

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 12/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından keşidecisi … Ltd. Şti olan ….bank….şubesine ait …. çek numaralı 30/08/2016 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli çekin 07/05/2016 tarihinde çaldırıldığını, olayla ilgili Büyükçekmece CBS’nın …. soruşturma sayılı dosyasında başvuruda bulunduğunu ve Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyasında çek zayi davası açarak ödeme yasağı aldığını, çek zayi davasında kendilerine istirdat davası açmak üzere süre verildiğini, müvekkili ile ciranta …. Ltd. Şti arasında ticari ilişki olup, mal bedeli olarak söz konusu çekin alındığını, buna ilişkin 09/03/2016 tarihli tahsilat makbuzunun sunulduğunu, çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktıktan sonra davalılara ciro yoluyla geçtiği, son hamil olan ve çeki bankaya ibraz eden … olduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olmayıp çeki ele geçiren kişilerin iyi niyetli hamil olmadıklarını belirterek dava konusu çekin istirdadı ile müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin müvekkili şirketin uhdesinde bulunmadığından husumet itirazında bulunduklarını, davanın hamile yöneltilmesi gerektiğini, çekteki kaşe ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkili hakkında da başlatılan icra takipleri olduğunu, bunlarla ilgili dava açıldığını, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
Diğer davalıların usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemişler, duruşmalara da katılmamışlardır.
Dava, hırsızlık nedeniyle elden çıkan çekin istirdadı istemine ilişkindir.
Tarafların ticaret sicil kayıtları, İstanbul CBS’nın … soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, dosyanın incelenmesinde müştekinin …, şüpheliler arasında ise … ve …’nin bulunduğu ve davamızın konusu olmayan 12.000,00 TL ve 40.000,00 TL’lik çeklerle ilgili şikayetlerde bulunulduğu görülmüş, davalı . … Ltd. Şti ile …. Ltd. Şti’nin vergi dairesi kayıtları celbedilmiş, Gaziantep CBS’nın …. sayılı yetkisizlik kararı, Büyükçekmece CBS’nın….sayılı birleştirme kararı celbedilmiş ve dosyamızla alakalı olmadığı görülmüş, SGK kayıtları celbedilmiş, Büyükçekmece CBS’nın ….soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş, müştekisinin davacı… Ltd. Şti, şüphelilerin ….ve davalı ….. Ltd. Şti olduğu, dava konusu çekin dosyada yer almadığı görülmüş, yine taraf vekilleri tarafından benzer şikayetlerle açılan hukuk dosyaları celbedilmiş, celbedilen soruşturma ve hukuk dosyalarından davalı .. …. Ltd. Şti’nin şüpheli olarak yer aldığı ve dava konusu çeke ait olan bir yargılamaya rastlanılmadığından ceza dosyalarının mahkememiz dosyası yönünden bekletici mesele yapılması gerekli görülmemiştir.
Ayrıca her ne kadar davalı … Şti imza inkarında bulunmuş ise de davanın çek istirdadı talebine ilişkin olduğu ve . … Şti.’nin son hamil olmadığı, aradaki ciranta durumunda olduğu anlaşıldığından imza incelemesi yapılmasına ilişkin ara karardan dönülmüştür.
İstanbul Bölge AdliyeMahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin …. esas,… karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere çeklerin davacının elinden rızası hilafına çıktığı benimsense bile, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiğini veya ağır kusurunun bulunduğunu, davacının ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında, davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiği veya ağır kusurunun bulunduğuna dair delil sunulamadığından davalının iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay içtihatları da aynı doğrultudadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Esas No:2014/10768- Karar No:2014/20288 Karar Tarihi. 23.12.2014 )
Çek üzerindeki ciro silsilesi şeklen tam olup, davalı …’nin yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rızası dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Çekte ciranta cirosu sahte olsa bile, davalı, kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğü altında değildir. Davalının bu sahteliği bilerek ya da ağır kusuruyla çeki iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle davalı …’nin sahte ciro iddiası konusunda bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Davacının ve keşidecinin defterlerinin incelenmesi sadece davacının bu çekleri almış olduğunu kanıtlar ki, zaten bu konuda 09/03/2016 tarihli tahsilat makbuzu ve 14/03/2016 tarihli muhasebe kaydı sunulmuş olup, ticari defterlerin incelenmesi de sonuca etkili görülmediğinden yapılmamıştır.
Ceza soruşturmalarında da dava konusu çeke ilişkin son hamil olan davalı …. …. Ltd. Şti şüpheli konumunda değildir. Bu nedenlerle, ceza soruşturmalarının beklenilmesine de gerek görülmemiştir.
Davalılardan … ve … son hamil olmayıp, davanın çek istirdadı istemine ilişkin olması nedeniyle pasif husumetleri bulunmadığından bu davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, davalı … yönünden ise çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup, ispatlanamadığından bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı … ve … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine,
Davalı … yönünden davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 467,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.600,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’ne verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar hazır bulunan taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/03/2019

Katip …

Hakim …