Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1131 E. 2019/604 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1131
KARAR NO : 2019/604

DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili banka tarafından dava dışı ……Ticaret Limited Şirketi’ne kredi kullandırıldığını, kullandırılan bu krediye istinaden düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi’ne davalı tarafın müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi şartlarına uyulmaması ve borcun ödenmemesi nedeniyle ilgililere ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın bu ihtara rağmen borcu ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalıya karşı Bakırköy….. İcra Müdürlüğü’nün……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, müvekkilinin bahsi geçen Genel Kredi Sözleşmesi’ni taşınmazını ipotek ederek kefil olarak imzaladığını, bu sözleşmeye konu kredi borcunun ödenerek kapatıldığını, banka ile müşterisi arasında yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, kendisinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, herhangi bir borcunun bulunmadığını ve bunlara ilişkin davacı tarafa ihtarname gönderildiğini, imzalamış olduğu kredi borcu kapandıktan sonra çekilen yeni bir kredi neticesinde kefilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, kefilin sadece imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi’ne kefil olduğunu ve ödenmemiş borçlara karşı sorumlu olduğunu, imzası bulunmayan yeni kredi sözleşmelerinde imzası bulunmadığından sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nü……. Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı.
Şu haliyle uyuşmazlığın; yanlar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak bulunup bulunmadığı, alacağın istenebilrliği, davanın süresinde açılıp açılmadığı, süresinde açılmış ise bile dayanak kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığına ilişkindir.
GEREKÇE:

Dava, davacı banka ve davalı arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Sorun: taraflar arasındaki ticari ilişkisiden dolayı davacının alacağının olup olmadığı, takibe itirazın haklı olup olmadığının tespiti olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, HMK. bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
TBK 586/1 maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmesi kabul etmiş ise alacaklı borçluya veya taşınmaz rehinli paraya çevirmeden kefile talep edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifade gecikmesi, ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması gerekir düzenlemesi içermektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası, taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi, davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesi, banka bilgi ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına binaen; dava dışı ……Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında 26/07/2011 tarihli 300.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine göre davalı …..’ın kefil olduğu, bu sözleşmeyi kefil olarak imzalayan davalı …..’ın kefalet borcuna teminat olarak Doğu Beyazıt Tapu Müdürlüğü’nde … ada……. parselde kayıtlı dükkan niteliğindeki iki taşınmazına davacı lehine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmıştır. Davalı borçlunun diğer kredi sözleşmelerinde imzası bulunmamaktadır. Borç ödenmek suretiyle kefillik sona erdirilmiş, ipotek fekedilmiştir. Kefil, kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumlu olup sadece imzaladığı …..’ye istinaden geri ödemesi yapılmamış kredilerden sorumludur.Kefil, kefil olduğu ….. dışında başkaca herhangi bir borçtan sorumlu tutulamaz.Kefil olduğu …..’de bu yönde bir madde(doğmuş veya doğacak tüm borçlarının teminatı olarak) bulunması bu sonuca etkili değildir. Davacı banka tarafından 18.01.2013 tarihi beyan edilmekte olan …… Sonrası kullandırılmış olduğundan bu kredi türü için kefilin sorumlu bulunamayacağı, davacı vekili 20/12/2018 tarihli celsede 18/01/2013 tarihli sözleşme dayanak gösterildiğinden, dayanak gösterilen 18.01.2013 tarihli 300.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesinde davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil …..’ın kefalet imzası bulunmadığından 18.01.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden sorumlu bulunamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,

3-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama 88,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 28.935,36 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Üye ……
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır