Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1115 E. 2019/1200 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1115 Esas
KARAR NO : 2019/1200

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterisinden aldığı sipariş üzerine davalıya kumaş siparişi verdiğini ve 20/11/2015 tarihli fatura karşılığı lacivert dokuma kumaş satın aldığını, davalıya üretimini yaptırarak satın aldığı kumaşı Rusya’da faaliyet gösteren müşterisine sattığını, o dönem Türkiye ile Rusya arasındaki uluslararası kriz nedeniyle malların 02/02/2016 tarihinde gümrüğe verilebildiğini ve faturanın da bu tarihte düzenlendiğini, bu satışın yapılabilmesi için nakliye ve gümrük bedelinin ödendiğini, müşterinin almış olduğu kumaş ile pantolon dikimi yaptığını ve 17/03/2016 tarihinde müvekkiline pantolonda kumaş nedeniyle sorun olduğunu, kumaşın yırtıldığını video göndererek bildirdiğini ve bu nedenle zararlarını talep ettiklerini, ayrıca kalan ürünü de iptal ettiklerini bildirdiklerini, Rusya’daki müşteriden pantolonların numunesinin istendiğini ve bir kısmının da davalıya teslim edilerek ayıplı malla ilgili bilgi verildiğini, davalının ayıbı kabul ederek ürünün boyamasının ….. Tekstil’de yapıldığını ve boyamada kumaşın bozulmuş olabileceğini bildirerek örnek istediğini, müvekkili tarafından kumaşların …… Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri A.Ş’ne 18/04/2016 tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafça da ….. Tekstil firmasında Rusya’dan gönderilen kumaşlar üzerinde test yaptırıldığını ve kumaşlardaki kopma mukavetinin istenilen kalitenin çok altında olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafça üretilen 3 ayrı kumaş tonu için örnek istenmesi üzerine Rusya’ya gidilip burada Uçak, Otel vs. masrafı yapıldığını, müvekkilinin, müvekkili için davalı tarafça üretilen kumaşın talep edilen ve olması gereken kalite ve dayanıklılığın altında olup, ayıplı olarak üretildiğinin raporlarla sabit olduğunu belirterek şimdilik zarar nedeniyle 15.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında malın hangi ülkeye ihraç edileceğini ve ne şekilde kullanılacağına ilişkin bir bilgi verilmediğini, malın uluslararası standarta uygunluğu konusunda da bir taahhütte bulunulmadığını, davacı tarafça yapılmış olan ayıp bildiriminin usulsüz olup, süresinde yapılmadığını, davacının söz konusu malları yaklaşık 1 yıl önce aldığı ve ticari teamüller gereği gerekli incelemenin yapıldığının kabul edilmesi gerekli olup, davacıya gönderilen mallarda herhangi bir ayıp olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, ayıplı imalat iddiasına dayalı uğranıldığı belirtilen zararın tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tarafların bildirdiği tanıklar dinlenmiş ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tekstil Mühendisi …..’den uyuşmazlığa konu kumaşların ayıplı olup olmadığı yönünde rapor talep edilmiş, bilirkişi 06/04/2018 havale tarihli raporunda; kumaşların gizli ayıplı olduğunu bildirmiş, rapora yapılan itirazlar nedeniyle 03/07/2018 ve 10/01/2019 tarihli ek raporlar alınmış ise de; bilirkişi tarafından fiziki olarak inceleme yapılmaksızın dosyada bulunan ve tarafsız olmayan test sonuçlarına göre inceleme yapılarak teknik olarak istenilen hususlarda mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli bir rapor sunulmadığından bu bilirkişi tarafından sunulan rapora ve ek raporlara itibar edilmemiş, dosya başka bir tekstil mühendisinin bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/10/2019 havale tarihli raporlarında; davacı …’in siparişi üzerine davalı ….. San.ve Tic.A.Ş. tarafından imal edilen 8.687,21 metre pamuk boyalı dokuma kumaşın 20.11.2015 tarihinde davacıya teslim edilerek 115.152,17 TL tutarındaki 20.11.2015 tarihli ….. nolu fatura kesildiğini, davacı davalıdan satın aldığı kumaşı 02.02.2016 tarihli …. nolu faturayla Bulgaristan’da mukim …… Ltd.’ne sattığını, kumaşın Bulgaristan üzerinden Rusya’ya geçtiği ve 2.500 adet pantolon üretildiğini, üretilen pantolonlarda kullanılan kumaşın yırtıldığının tespit edildiği iddiasıyla çekilen videonun 17.03.2016 tarihinde davacıya gönderildiğini, numune olarak davacıya gönderilen kumaş ve pantolon numunelerinin yırtılma testine gönderildiği ve ayıplı çıktığının anlaşıldığını, yırtılma yönünden ayıplı olduğu iddia edilen kumaşların bilirkişi incelemesine sunulmadığını, bilirkişi incelemesine sunulan birkaç metre kumaş ve birkaç pantolonun incelenmesiyle davalı tarafından davacıya satılan 8.687,21 metre kumaşın ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağını, kumaşta yırtılma mukavemetinin azalması mukavemeti düşük iplikten, hatalı kasar ve boyama işlemlerinden kaynaklanabileceğini, davalının davacıya sattığı kumaşların az bir kısmının veya tamamının da ayıplı olmasının mümkün olduğunu, yırtılma yönünden ayıplı olduğu iddia edilen kumaşlar bilirkişi incelemesine sunulmadığı gibi, kumaşların ayıplı olduğuna dair tarafsız kişi veya kurumlarca yapılmış herhangi bir tespit raporu da dosyaya sunulmadığını, dosyaya sunulan test raporları, davacının test yapılması için laboratuarlara gönderdiği kumaş numunelerine yapılan test sonuçlarını içermekte olup, tarafsız kişi veya kurumlarca ayıplı olduğu iddia edilen kumaşları temsil edecek miktar ve şekilde numune alma işlemi gerçekleşmediğini, davalı satmış olduğu kumaşın yırtılma yönünden ayıplı olduğunu kabul etmediğini, bu durumda davacının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğunu, kumaşta yırtılma ayıbı, elle çekerek ve/veya mukavemet test aletleri kullanılarak anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, dokuma kumaşta yırtılma mukavemeti testi, sektörde sıklıkla yapılan testlerden olduğunu, taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğunu, Davacı, 20.11.2015 tarihinde teslim almış olduğu kumaşı, işin olağan akışına göre, yırtılma mukavemeti testine göndererek ayıplı olup olmadığını 1 hafta içerisinde anlayabileceğini, davacının teslim almış olduğu kumaşı işin olağan akışına göre süresinde muayene etmediğini, muayene etmeden yurt dışına sattığı ve Borçlar Kanununa göre kabul ettiği kanaatine varıldığını, Davacı, kumaşı teslim almasından 118 gün sonra, 17.03.2016 tarihinde yurt dışı müşterisinin ihbarından sonra, ayıp iddiasında bulunduğunu, yırtılma yönünden ayıplı olduğu iddia edilen kumaşların bilirkişi incelemesine sunulmadığını, incelemesine sunulan birkaç metre kumaş ve birkaç pantolonun incelenmesiyle davalı tarafından davacıya satılan 8.687,21 metre kumaşın ayıplı olduğu sonucuna varılamayacağını, kumaşların ayıplı olduğuna dair tarafsız kişi veya kurumlarca yapılmış herhangi bir tespit raporunun da dosyaya sunulmadığını, davacının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğunu, kumaşta yırtılma ayıbının elle çekerek ve/veya mukavemet test aletleri kullanılarak anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, davacının teslim almış olduğu kumaşı işin olağan akışına göre süresinde muayene etmediğini, muayene etmeden yurt dışına sattığı ve dolayısıyla da yasal süresi içinde kumaşları muayene (gözden geçirme) ve ayıp ihbarında bulunma yükümlülüklerine yerine getirmemek suretiyle Borçlar Kanununa göre kumaşları kabul ettiğini kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından yurtdışındaki müşterisinden alınan sipariş üzerine davalıya kumaş siparişi verildiği ve davaya konu lacivert dokuma kumaşın 20/11/2015 tarihinde satın ve teslim alınarak kumaşın 02/02/2016 tarihinde yurtdışındaki müşteriye gönderilmek üzere fatura edildiği, 17/03/2016 tarihinde yurtdışında bulunan müşteri tarafından ürünlerde yırtılma olduğuna ilişkin davacıya bilgi verildiği, davacı tarafça bu doğrultuda davalıya bildirim yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen tanıklar dinlenmiş, tanıklardan davacının davaya konu ürünleri sattığı müşterisi tanık olarak dinlenmiş ve davacı tanığı ….. beyanında; davacının müşterisi olup, pantolon dikiminde kullanılmak üzere numune kumaş gönderdiğini, davacı tarafça davalıya üretimi yaptırılan numuneye kendisi tarafından onay verildiğini, daha sonra sipariş üzerine üretilen kumaşların kendisine gönderildiğini, bu kumaşlardan dikilen pantolonların satışa sunulduğunu, satış sonrası müşterileri tarafından yırtıldığı iddiasıyla kendilerine getirildiğini, kendilerinin de ürüne baktıklarında yırtıldığını gördüklerini, bunun üzerine diğer ürünlere de baktıklarında ürünlerde yırtılma olduğunu gördüklerini, kendilerinin kumaş üzerinde herhangi bir inceleme yapmayıp elle kontrolünü yapmadıklarını, pantolon dikildikten sonra ilk kez kumaşları test ettiklerini, o zamanda kumaşın elle yırtıldığını gördüklerini, enine esnetildiğinde yırtılma olduğunu beyan etmiştir.
Gerek tanık beyanından gereksede dosya kapsamından davaya konu lacivert kumaşın elle yapılan incelemede yırtıldığı anlaşılmış olup, her ne kadar kumaşlar bilirkişi incelemesine yetecek miktarda sunulmadığından tam bir kanaat belirtilebilecek şekilde inceleme yapılamamış ise de; kumaşların dosya kapsamına göre ayıplı olduğu kabul edilse dahi, bunun açık ayıp olduğu kanaatine varılmıştır. Nitekim bu husus son alınan bilirkişi raporunda da kumaşta yırtılma ayıbının elle çekerek ve mukavemet test aletleri kullanılarak anlaşılabilecek açık ayıp olduğu ve bu testlerin sektörde sıklıkla yapılan testler olduğu bildirilerek teyit edilmiştir.
Dosyaya bir takım test raporları sunulmuş ise de; raporların davacının test yapılması için labarotuvara gönderdiği kumaş numunelerine yapılan test sonuçlarını içerdiği, tarafsız kişi ve kurumlarca ayıplı olduğu iddia edilen kumaşları temsil edecek miktar ve şekilde numune alma işleminin gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
Bu haliyle davacı, davaya konu kumaşların ayıplı olduğunu ispat edememiştir. Bir an için sözleşmeye konu kumaşların ayıplı olduğu kabul edilse dahi, bu ayıbın açık ayıp olduğu, ayıbın niteliğinden ve bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu 474.maddesine göre iş sahibinin eseri teslimden sonra işlemin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirip ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içerisinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğunu hükme bağlamış olup, davacının ürünleri 20/11/2015 tarihinde teslim aldığı, 02/02/2016 tarihinde yurtdışındaki müşterisine göndermek üzere gümrüğe verdiği dikkate alındığında 73 gün boyunca ürünleri uhdesinde bulundurduğu ve bu sürenin inceleme yapmak için fazlasıyla yeterli bir süre olduğu, bu süre içerisinde gerekli muayene, gözden geçirme yapılarak ayıp ihbarında bulunulabilecekken davacı tarafça bu süreninde kaçırıldığı dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 256,17 TL harcın mahsubuyla bakiye 211,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.866,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …

Hakim …