Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/111 E. 2020/214 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/111 Esas
KARAR NO : 2020/214

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 13/12/2015 tarihinde davalı ….’in sevk ve idaresinde bulunan, maliki …. olan ve …. Sigorta A.Ş.’ne ZMSS ile sigortalı bulunan … plakalı ticari taksinin, diğer davalılardan ….’in sürücüsü, …’in maliki, … Sigorta A.Ş.’nın sigortacısı oldukları … plakalı araca çarpması sonucunda … plakalı araçta yolcu durumunda olan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle nedeniyle 10.000,00 TL maddi tazminatın(iş gücü kaybı, yapılan masraflar ve yol giderleri), 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinin üzerinden henüz 12 ay geçmediğini, davacı vekilinin maluliyet iddialarının reddinin gerektiğini, davacı tarafça talep edilen ilaç-yol vs. giderlerin sigorta poliçesi kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini kusur ve maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi yönünden poliçe teminatı dışında taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili süresinden sonra sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; davacının içerisinde olduğu taksinin müvekkiline ait olduğunu, davacının ön koltukta oturduğunu ve emniyet kemeri takıp takmadığı hususunun raporda yer almadığını, ceza mahkemesince aldırılan maluliyet ve kusur raporunun yeterli olmadığını ve tekrardan rapor alınmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar …., …. ve … usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmışlardır.
Davacı vekili 19/02/2020 tarihli celsedeki beyanında; her ne kadar celse arasında diğer davalılar yönünden maddi manevi tazminat talepleri yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmişselerde, davalı … Sigorta A.Ş tarafından müvekkillerine maddi tazminata istinaden ödeme yapılmış olduğundan ve maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden ödeme yapılmış olması nedeniyle konusuz kaldığını, bu nedenle davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesini ve maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığına dair karar verilmesini talep ettiğini, ayrıca manevi tazminat talebi yönünden sigorta dışındaki davalılara açmış oldukları davalarının devam etmekte olduğunu, manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle talep edilen maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların sosyo-ekonomik durum incelemeleri, hastane kayıtları, tedavi evrakları, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, ceza dosyası; dosyamız içerisene celbedilmiş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan 17/04/2019 tarihli raporda; davacı …’nun meydana gelen kaza nedeniyle sürekli maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Kazaya ilişkin görülmekte olan İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacının katılan, davalı ….’in ve ….’in müşteki sanık olarak yer aldıkları taksirle yaralamaya neden olma suçlamasıyla görülen davada sanıkların cezalandırılmasına dair verilen kararın 04/03/2019 tarihinde kesinleştiği ve ceza mahkemesinde alınan 11/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; sanık …. ve Sanık ….’in asli kusurlu olduklarının bildirildiği görülmüştür.
Davalı …. Sigorta vekili tarafından sunulan 24/10/2016 tarihli beyan dilekçesi ile davacı tarafla sulh olunduğu ve ödeme yapıldığı, bu nedenle sulh protokolünün dosyaya ibraz edildiğinin görülmüş olup, dilekçe ekinde makbuz ve ibraname başlıklı belgenin sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından son celsede sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler ile maddi tazminat talebi yönünden davalarının konusuz kaldığı belirtilmiş olup, manevi tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu, sürücüsünün …., malikinin …. ve ZMSS’nin …. Sigorta A.Ş. oduğu … plakalı araç ile davalı ….’in sürücüsü, …’in maliki, … Sigorta A.Ş’nin sigortacısı oldukları … plakalı aracın 13/12/2015 tarihinde karışmış oldukları yaralamalı trafik kazasında davacı …’nun yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen kaza nedeniyle alınan ATK maluliyet raporuna göre 4 aya kadar geçici iş göremezliğe uğrayacak şekilde yaralandığı, maluliyet tayinine yer olmadığı, meydana gelen kazada kesinleşen ceza mahkemesi dosyasından anlaşıldığı üzere davalılar …. ve ….’in asli kusurlu oldukları anlaşılmış olup, maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat talebi konusuz kalmış olup, davacı, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden konusuz kalan talep yönünden yargılama gideri davalılar üzerinde bırakılmış ve davalılar lehine bu talep yönünden vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Davacının manevi tazminat isteminin ise tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olayın oluş şekli, kusur oranı, maluliyet oranı ve manevi tazminatın zenginleşme veya fakirleşme aracı olamayacağına ilişkin temel ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının yaşadığı elem ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi konusunda 3.000,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …., …, …. ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 204,93 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 136,62 TL harcın mahsubuyla bakiye 68,31 TL harcın davalı …., …, …. ve ….’den alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 136,62 TL peşin harç olmak üzere toplam 165,82 TL’nin davalılar …., …, …. ve ….’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 690,69 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 224,47 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Maddi tazminat talebi ödeme nedeniyle konusuz kaldığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar …., …, …. ve ….’den alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı ….’e verilmesine,
Davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/02/2020
Katip ….

Hakim …