Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1109 E. 2023/563 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1109 Esas
KARAR NO : 2023/563

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Türkiye … Bankası … Şb. 0308153 seri nolu 20.03.2016 düzenleme tarihli 20.000 TL bedelli çeke dayanarak Küçükçekmece … İcra Müd. … Esas Sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus Haciz yoluyla ilamsız icra takibine girişildiği, Takibe konu 20.000 TL bedelli çek Müvekkili şirket tarafından ticari iş yaptığı … End. Ltd Şti’ne emrine keşide edilerek teslim edildiği, Takibe konu çek dava dışı … Ve Tekstil San Tic Ltd Şti’nin zilyedliğinde iken 24.02.2016 tarihinde hırsızlık olayı sonucu bahsi geçen şirketin elinden çalınmak suretiyle çıktığı, Dava dışı … Elektrik Ltd Şti’nin ziyedliğinde iken çalınan çeke ilişkin dava dışı şirket 24:02.2016 – tarihinde Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numarası ile ilgililer hakkında soruşturma dosyası açıldığı ve soruşturmanın devam ettiği, Dava dışı … Elektrik Ltd Şti tarafından rızası dışında elinden çalınan davaya ve takibe konu çekin iptali ve ödemeden men kararı verilmesi için Bakırköy … ATM … Esas Sayılı dosyası ile dava açıldığı, Mahkeme tarafından Türkiye … Bankası Org Sanayi Şb.’nin … seri nolu 20.03.2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelliçek için 04.03.2016 tarihinde ödemeden men kararı verildiği, ödemeden men kararı verilen 20.000 TL bedelli çek için yasal süre içerisinde istirdat davası açılması için süre verildiği ve dava dışı … Ltd Şti tarafından Bakırköy … ATM … E. sayılı dosyası ile İstirdat davası açıldığı, Davalı … İth.İhr. Dış Tic Ltd Şti’nin ödemeden men kararı verilen takibe konu 0308153 seri nolu 20.03.2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çeke nasıl zilyedlik kazandığı ve çekin yasal hamili olup olmadığının belli olmadığı, işbu sebeple istirdat davası sonuçlanıncaya kadar ve davalının çeki nasıl kazandığına ilişkin tespit yapılıncaya kadar Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibinin teminatsız durdurulmasına ve iptaline, teminatsız durdurulma ve iptali talebinin kabul edilmemesi halinde Çek bedeli olan 20.000,00 TL’nin teminat olarak Sayın Mahkemeniz veznesine yatırılması karşılığında takibin durdurulmasına, Bunun da Kabulü mümkün olmaması halinde çek rakamı olan 20.000 TL’nın icra Dosyasına yatırılmasına, ancak davalıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilmesinin mahkemeden talep edildiği, Aksi halde telafisi mümkün olmayan zararların doğacağı, ayrıca, Türkiye … Bankası Org sanayi Şb.’nin … seri nolu 20.03.2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çekin karşılıksız olmadığı, davaya konuçekçalınması nedeniyel yasal hamilinin henüz bilinmeyen durum olduğu, İcra takibinin alacaklısı olan davalı, 21.03.2016 tarihinde çekin tahsili için muhatap’ bankaya başvurduğu, çeküzerinde Bakırköy … ATM … Esas sayılı dosyası ileödemeden men yasağı bulunması nedeniyle çeki tahsil edemediği, bu hsusunçekin arka yüzüne yazılı olduğu, İcra dosyasında talep edilen %10 çek tazminatı ve %0,3 Komisyon miktarı borcun da bulunmadığı, çek ibraz tarihinden itibaren hesaplanan faizinde doğru olmadığı ve müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığı, Davalının dava konusu çeke nasıl hamil olduğunun ispatı gerektiği, bu ispat gerçekleşinceye kadar müvekkilin davalıya borlu olmadığının tespiti ile aleyhe başlatılan takibin durdurulması ve iptali gerektiği, Açıklanan nedenlerle, Kötiniyetli açılan takibin durdurulması, akabinde iptaline, İstirdat davası sonuçlanıncaya ve davalının çeki nasıl kazandığına ilişkin tespit yapılıncaya kadar Küçükçekmece …. İcra Md. … Esas Sayılı İcra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, teminatsız durdurulması talebinin kabul edilmemesi halinde çek bedeli olan 20.000 TL’nın teminat olarak Mahkeme Veznesine yatırılması karşılığında takibin durdurulmasına, yatırılan paranın depo edilemsi işin İhtiyati Tedbir Kararı verilmesine, bunun da mümkün olmaması halinde çek tutarı 20.000 TL İcra dosyasına yatırılmasına, Ancak davalı alacaklıya ödenmesnin durdurulmasına, tarırılan paranın depo edilmesi için İhtiyati tedbir kararı verilmesine, takip konusu çekin karşılıksız olmadığının tespiti ile bundan doğan çek tazminatı ve komisyon borcundan nüvekkilinin borcu olmadığı ve çek borcu olan 20.000 TL’den başkaca borcu olmadığının tespitine, takipte esas alınan faizin iptali ile başlangıç tarihinin takip tarihinden itibaren tespitine, kötü niyetli davalının %20 tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekaletücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER : Küçükçekmece … İcra Md. … sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Davacının Küçükçekmece … İcra Md. … esas sayılı dosyasına konu çekten kaynaklı olarak borçlu olunmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Md. … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 20.000,00 TL çek bedeli, 34,52 TL avans faizi, 60,00 TL komisyon, 2.000,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 22.094,52 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 15/08/2018 havale tarihli raporunda; Davacı … Mak. Ltd Şti tarafından … Ltd Şti ermine keşide edilen … seri nolu 20.000.00 TL bedelli 20.03.2016 keşide tarihli çekin ödenmesinden çek mevzuatı gereğince sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, Dava Konusu 20.000.00 TL bedelliçekin bankasına 24.03.2016 tarihinde ibraz edildiği ve İbraz tarihinde Ödemeden men kararı gereğince, karşılığının ödememesi nedeniyle 24.03.2016 tarihinden Takip tarihine kadar geçen gire için takipte talep edilen: 34.52 TL’lık işlemiş faiz, 60.00 TL %0,3 komisyon, 2.000.00TL %10 tazminat, 2.094.52 TL toplam borçtan da sorumlu olduğu, Çek İbraz tarihinden itibaren Çek bedeli olan 20.000.00 TL için takip tarihinden itibaren 10,50 faiz işletilebileceği, Gelişen süreç içinde: Dava konusu … seri nolu 20.000.00 TL bedelli 20.03.2016 keşideli çekin son hamili … İth İhr Dış Tic Ltd Şti tarafından Küçükçekmece … İcra Md …. E sayılı dosyasından yapılan takipte, Takip borçlularından ve işbu dava davacısı Çek Keşidecisi … Makinaları San Tic Ltd Şti tarafından kesinleşen icra takip borcu için 14.06.2017 tarihinde kapak hesabı yaptırıldığı 22.094.52 TL Takipte kesinleşen miktar 2.651.34 TL vekalet ücreti, 281.14 TL Toplam Faiz , 40.30 TL masraf , 25.067.30 TL dosya borcunun 14.06.2017 tarihinde Takip borçlusu …,Mak. Ltd Şti tarafından yapılan ödeme ile takip dosyasının kapatıldığı, diğer taleplerin mahkemenin takdirlerinde olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas, … karar ve … esas, … karar sayılı ilamlarında, “İmzaların istiklali (bağımsızlığı)” ilkesine göre, senet lehtarının veya diğer cirantaların ciro imzasının sahte olması hali, diğer imza sahiplerinin ve özellikle senedin asıl borçlusu olan keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşır. Buna göre her imza kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlar. Poliçe üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir. Kanun yapıcı, TTK.nun 589. maddesinde senedin geçerliliğinin, sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olabileceğini kabul etmiştir. Senetteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senet yine de geçerli kalır. Senedin geçerli kalmasının sonucu ise, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam etmesidir. (Bu açıklamalar için bkz, Prof.Dr. Reha Poray/Prof. Dr. Ünal Tekinalp; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 17. Baskı, İstanbul 2006, Sayfa 141-142; Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku 2.Bası, Ankara 1997, Sayfa 414 vd; Prof. Dr. Hüseyin Ülgen /Doç. Dr. Mehmet Helvacı /Doç. Dr. Abuzer Kendigelen/Doç. Dr. Arslan Kaya; Kıymetli Evrak Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2004, Sayfa 126 vd; Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu Kıymetli Evrak Hukuku, 5.Baskı, Ankara 1999, Sayfa 122 vd;Gönen Eriş; Türk Ticaret Kanunu İkinci Cilt-Kıymetli Evrak ve Taşıma Ankara 1988 sh. 174 vd- sh.286-Yargıtay 11.HD.3.11.1987 tarih, 347/5865 Esas ve Karar sayılı kararı; Prof.Dr. Oğuz İmregün; Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 1998, sh.58 vd; İsmail Doğanay; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, İkinci Cilt, Üçüncü Baskı Ankara 1990 sh.1611 vd.).
TTK 778 (eTTK’nun 690).maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 686/1 (eTTK 598/1).maddesi uyarınca; “Bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır.” Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile değin tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır.
Hamilin ciro yoluyla senedi devraldıktan sonra cirantasını takip etme gibi yasal bir zorunluluğu bulunmamaktadır. TTK’da yer alan ve kambiyo hukukuna ilişkin ilkeleri belirleyen kuralların kişiden kişiye değişebilen “hayatın olağan akışı” şeklindeki subjektif bir takım değerlendirmelerle ortadan kaldırılması doğru görülemez. (Yargıtay 19.HD.’nin 17.02.2011 tarih, 2010/7937 E, 2011/2072 K; 31.03.2011 tarih 2010/8614 E, 2011/4185 K; 18.04.2011 tarih 2011/3624 E, 2011/5149 K; 13.05.2010 tarih 2009/7134 E, 2010/6030 K; 14.10.2010 tarih, 2010/4431 E, 2010/11296 K; 21.03.2012 tarih 2011/13865 E, 2012/4619 K. sayılı kararları).
Öncelikle uyuşmazlığa ilişkin hukuki kavram ve kurumların irdelenmesinde yarar vardır: Karine, sözlük anlamı bakımından karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına ve çözümlenmesine yarayan durum, ipucu, belirtidir. En genel anlamıyla karine, bilinen bir olgudan bilinmeyen bir olgunun çıkarımıdır. Dolayısıyla karine, bilinen bir olaydan, bilinmeyen diğer bir olayın veya hukuki durumun varlığı veya yokluğu sonucunun çıkarılmasına olanak vermektedir. Genel olarak karineleri, fiili ve kanuni olmak üzere, iki grupta toplanmaktadır. Bu bağlamda, fiili karineler, bir hukuk kuralı ile bağlı olmaksızın, hakimin insanlar ve yaşam konusunda ortaya çıkan tecrübe kurallarından yararlanarak belli olmayan olaylar hakkında sonuç çıkarmasına yaramaktadır. Bu yönüyle, fiili karineler, hakimin kanaat edinmesine yardımcı olmaktadır. Görüldüğü üzere, fiili karinelerin temelinde tecrübe kuralları (yaşam deneyi kuralları) yatmaktadır. (Bilge Umar-Ejder Yılmaz:İsbat Yükü, Büyükçekmece 1980, Sahife:165 vd.; Ahmet, Başözen:Medeni Usul Hukukunda İlk Görünüş İspatı, Ankara 2010, Sahife:63 vd.; Gökçen, Topuz:Medeni Usul Hukukunda Karinelerle İspat, Ankara 2012, Sahife:50, 56, 121 vd.; Ayrıca bakınız.Yavuz, Alongoya:Senede Karşı Senetle İspat Kuralı ve “Hayatın Olağan Akışı” Kavramı, Prof. Dr. Necip Kocayusufpaşaoğlu İçin Armağan, Ankara 2004, Sahife:528, dipnot 32; Baki, Kuru:Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt:II, Ankara 2001, Sahife:2006 vd.).
Nitekim, Yargıtay da kararlarında tecrübe (yaşam deneyi) kurallarına dayanmakta ve bu konuda genellikle “hayatın olağan akışı” kavramını kullanmaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 21.04.982 gün ve E:4/1528, K:412; 17.12.2003 gün ve E:2003/13-787, K:2003/774; 6.6.2007 gün ve E:2007/2-331, K:2007/332; 08.12.2010 gün ve E:2010/19-590, K:2010/640; 12.09.2012 gün ve E:2012/8-365, K:2012/561; 28.03.2014 gün ve E:2013/21-2219, K:2014/411 sayılı kararları).
Delillerin gösterilmesi ve bunun hakim tarafından ispat vasıtası olarak kabulünden sonraki aşamada delillerin değerlendirilmesi gündeme gelmektedir. Kural olarak (kanunda gösterilen istisnalar dışında), hakim delilleri serbestçe değerlendirecektir.
Bu kapsamda, delillerin takdiri, hakimin vicdani kanaatinin esas olduğu bir aşamayı ifade etmektedir (Haluk, Konuralp:Medeni Usul Hukukunda İspat Kurallarının Zorlanan Sınırları, Ankara 1999, Sahife:46 vd.).
Öte yandan, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (eTTK)’nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise, ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (eTTK. 690, 730).
TTK 778 (eTTK.nun 690.) maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın (eTTK 599.) 687. maddesi; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan delilleri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil poliçeyi iktisab ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere, poliçede şahsi defiyi düzenleyen yukarıdaki madde metninde kural olarak, şahsi defilerin, iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği belirtilmiş; bu kuralın tek istisnası ise, hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması yani kötüniyetle senedi iktisap etmesi gösterilmiştir. Madde hükmüyle, kanun koyucu kambiyo senetlerine özgü katı kurallar karşısında, bir kapı aralayarak, kötüniyetin ispatına olanak tanımış ve bu konuda bir sınır da koymamıştır.
Yine, TTK 790 (eTTK.nun 702.) maddesinde, kendi hakkının varlığı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılan ve cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişinin, son cironun beyaz ciro olması halinde dahi, yetkili hamil sayılacağı; TTK 792. (eTTK 704.) maddesi ise, iyiniyetli çek hamilinin korunacağı hükmünü taşımaktadır.
Kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, -örneğin, hamilin hüviyetinin sorulmaması gibi- senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, TTK.nun 686/2 (eTTK 598/2). maddesindeki “poliçe hamilin elinden herhangi bir surette çıkmış bulunursa…” ibaresi, poliçenin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak senedi çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; eş söyleyişle, kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamil korunur. (Poroy-Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15. baskı, s. 154 vd.).
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” ifadesine yer verilmiştir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya dair ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i ( savunma ) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, 290′. maddedeki meblağdan az bir miktara dair olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet ( kesin delil ) ile ispat edilebilir
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Sahte imza bir başkasının imzasının taklit edilmesi hali olup, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı yasanın TTK’nın 677. maddesi hükmü gereğince;Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse ,diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez (Hulusi Gürbüz; Yargıtay Uygulaması Işığında Ticari Senetlerin iptali Davaları ve Ticari Senetlere Özgü Sorunlar, İstanbul 1984, s.295; Doğanay s.1646-1647; Murat Alışkan; Kambiyo Senetlerinde Temlik Cirosu, İstanbul 1998, s. 255 vd; Tarık Başbuğoğlu; Uygulamalı Türk Ticaret Kanunu, 1.cilt Ankara 1988, sh. 807; Erol Ertekin/İzzet Karataş; Uygulamada Ticari Senetler: Ankara 1998, s. 363).
“…Davacılar vekilinin senedin arka yüzündeki S.S. … nolu …. Kop.’nin kaşesi üzerine atılan imzaların gerçek olmadığını, müvekkillerinin aynı zamanda kooperatifin yöneticileri olduğunu beyanla müvekkillerinin 04/07/2014 tanzim tarihli 15/08/2014 vade tarihli ve 272.000,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, dosya kapsamında bulunan senedin örneğinin incelenmesinde senette keşidecisinin … , kefilin … olduğu, senedin ön yüzünde bulunan imzaların inkar edilmediği, TTK 778. Madde yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken TTK 677. Maddede; bononun, bonoyu imzalayan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imza içermesi halinde, diğer imzaların geçerliliğinin bundan etkilenmeyeceği düzenlenmekle, davacıların senet lehtarı dava dışı Kooperatif adına atılan imzaların geçersizliğinin ileri sürülerek sorumluluktan kurtulamayacakları gibi, üçüncü kişinin geçersiz imzası ciro zincirini de koparmayacağından, imzaların istiklali ilkesi gereğince davacılar bonodaki lehtar imzasının geçersizliğine dayanarak menfi tespit davası açamayacaklarından, görünüşe göre de ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığından, mahkemece davanın esas yönünden reddi gerekirken ilk derece mahkemesinin sıfat yokluğundan davanın reddi kararı yerinde değilse de, davalının istinaf başvurusunun bulunmadığı, aleyhe bozma yasağı bulunduğu dikkate alınarak, bu hususa değinilmekle yetinilmiş, davanın reddi kararı sonuç itibariyle doğru olmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir…” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi, 30.05.2019 tarih, … Esas, … Karar, yine aynı mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar sayılı ilamları.
Bu temel bilgiler kapsamında eldeki davaya bakıldığında; dava dışı … Elektrik Mak. Ve Tekstil San Tic Ltd Şti elinde iken çekin çalındığı iddiasıyla açılan davada, keşideci, lehtar ve ciranta imzası inkar edilmemiş olup, her imzanın kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağladığı, çekte ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı, bu haliyle davacıların ancak davalının kötü niyetli olarak çeki iktisap ettiği veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran hamilin edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.
Sonuç olarak çalıntı olduğu iddia olunan çekle ilgili olarak davacılar imza inkarında bulunmamış ve çek üzerindeki ciro silsilesi de kopuk olmadığından hamil konumundaki davalı/takip alacaklısının bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiğini, bile bile borçlu aleyhine işlem yaptığını ispat külfeti mevcut karinenin aksini iddia eden davacı … olup, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas …. karar sayıl dosyası incelenmekle ceza davası konusu çekin iş bu dava konumuz çekten farklı çek olduğu anlaşılmakla davalının kötü niyetli olduğu da ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 34,16 TL harcın mahsubuyla bakiye 145,74 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/05/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)