Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1094 E. 2018/697 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1094 Esas
KARAR NO : 2018/697

DAVA : Alacak (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 26/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, finans kurumları/bankalar ile ilişkilerinin geliştirilmesi, kalıcı ve uzun vadeli hale getirilmesi, finans kuruluşlarından/bankalardan orta ve uzun vadeli kredi temin etme vs. konularında çeşitli şirketlere birtakım danışmanlık hizmetleri sağladığını, müvekkilin bu yönde hizmet verdiğini duyan davalı şirket yetkilisi tarafından 2016 yılının şubat ayında ortak bir tanıdıkları vasıtasıyla müvekkile ulaşıldığını, davalı şirketin …. Bankası A.Ş’den kullanmış olduğu kredinin taksitlerini karşılayamaz hale geleceği, işbu kredi borçlarını yeniden yapılandırarak mevcuttaki kredisini uzun vadeye yayıp kredi taksiti tutarlarını düşürmek için, maliki olduğu taşınmazları ve şirketin diğer haklarını teminat göstermek suretiyle acil olarak 8.500.000,00 EURO tutarında kredi kullanması gerektiğinin bildirildiğini, müvekkilden, düşük faiz ve uzun vade ile kredi alabilmek için finans kuruluşları/bankalar ile yapılacak görüşmelerde davalıyı temsilen aracı olması, danışmanlık yapması ve bankalar ile olan ilişkilerini ve bağlantılarım kullanmak suretiyle davalıya kredi kullandırmasının istendiğini, davalının amacının; daha düşük faiz oranı üzerinden uzun vadeli yeni bir kredi kullanarak …Bankasından geçmişte kullanmış olduğu ama şirketin gelirine göre taksitlerini ödemekte zorlanacağı kredi borcunu ödemek olduğunu, davalının böylece hem ödeyemez duruma geldiği kredi borçlarını daha uzun vadeye yaymış olacağını, hem de mevcuttakinden daha düşük bir faiz oranı üzerinden borçlanmış olacağını, davalı şirketin durumunun o dönemde finansal olarak istenilen faiz oranı ve vade ile kredi kullanmaya müsait olmadığını, davalı şirketin kayıt dışı satışları çok fazla olduğu gibi, bilanço büyüklüğü de yeni kredi alabilmek için düşük olduğunu, davalı şirketin de mali durumu açısından avantailı koşullar ile kredi kullanamayacağım bildiği için müvekkilin danışmanlık bilgi ve tecrübesine ihtiyaç duyduğunu, bu kapsamda 21/02/2016 tarihinde davalı ile finansal danışma muhtevatı sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkiline başarı komisyonu ödeneceğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen davalı şirket yetkilisinin e-mail olarak gönderilen sözleşmenin imzalamadığının ve başarı komisyonunun ödenmediğini belirterek şimdilik 10.000,00 TL’lik alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 12/06/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek 295.029,47 TL’nin reskont avans faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davasının şartları oluşmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan rededilmesi gerektiğini, müvekkilinin iddia edildiği gibi bir sözleşme veya protokol imzalamadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, başarı komisyonu alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 11/06/2018 tarihli raporunda; dava konusunun, ticari iş tellallığı sözleşmesinden kaynaklı kredi temini danışmanlığına bağlı başarı prim alacağının tahsili talebinden ibaret olduğu, davacı, davalı ile finansal danışmanlık ve kredi temini hususunda 21.02.2016 tarihinde anlaştığını, bu kapsamda bankalar ile görüşme sağlayarak hizmetini yerine getirdiğini, sonuç olarak davalı tarafından …Bankası A.Ş’den 8.500.000 EURO tutarında kredi kullanıldığını, buna rağmen davalı ile anlaştıkları kredi tutarının %1’i oranındaki “Başarı Komisyonu” nun ödenmediğini iddia edildiğini, davalı ise taraflar arasında imzalanmış sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini istediği, davacının …. Bankası …. Şubesi’nden31.05.2016 tarihinde 77 taksit ile 8.500.000 EURO kredi kullanılması hususunda davalıya simsarlık yapmış olduğu kanaati hasıl olduğu, davacının, kullanılan kredi tutarının %1’i oranındaki talebi oransal olarak piyasa şartlarına göre yerinde kabul edilebilirse de, taraflar arasında yapılı bir sözleşme ile belirlenmiş oran olduğu davacı yanca ispat edilemediğinden, davalının kullanmış olduğu kredi oranı olan %0,54 nispetinin prim alacağının limiti için belirlenen %0,40 oranından %35 nispetinde sapma ile kullanılmış olduğundan %1 nispetindeki başarı priminden (TBK 525 md ve TTK 22 mdlerine uygun olarak) %35 nispetinde tenzilat yapılmak sureti ile [%1 -;(% 1 x %35)] %0,65 nispetinde simsarlık ücretine hak kazandığının kabuljü ile (8.500.000 Euro x %0,65) 55.250 Euro simsarlık ücret alacağı hesap edildiği, neticeten, davacının ….Bankası …. Şubesinden 31.05.2016 tarihinde 77 taksit ile 8.500.000 EURO kredi kullanılması hususunda davalıya simsarlık yapmış olduğu kanaati ile davacının davalıdan 55.250 Euro (dava tarihindeki TL karşılığı 201.960,85 TL) alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgeler taraflar arasındaki e-posta ve whatsapp yazışmaları ile tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında kredi danışmanlığına bağlı bir sözleşme olduğu ve sözleşme doğrultusunda davacı tarafça bankalarla görüşülmek suretiyle davalının sonuç olarak ….Bankası A.Ş’den 8.500.000,00 EURO tutarında kredi almasına aracılık edildiği, bu nedenle davacının ücrete hak kazandığı, taraflar arasında bir sözleşme olduğu mahkememizin kabulünde olmakla birlikte yazılı bir sözleşme bulunmaması nedeniyle ücret hususunun ispat yükünün davacıda olduğu, ücret unsurunun tespiti için davacı tarafça bildirilen kurumlara yazılan müzekkerelere bilâ ikmal cevap verilmesi nedeniyle bu hususta aldırılan bilirkişi raporunda, piyasa şartlarına göre kararlaştırılabilecek ücretin 55.250 EURO (201.960,85 TL) olduğu bildirildiğinden ve bilirkişi raporunda belirlenen miktar mahkememizce de uygun görülerek hükme esas alınmış, davacı tarafça ıslah dilekçesi ile bilirkişi tarafından bildirilen yabancı para alacağı rapor tarihi itibariyle TL’ye çevrilerek talepte bulunulmuş ise de, somut olayda taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olduğu kabul edilmiş ise de, yazılı bir sözleşme olmadığından Türk Borçlar Kanunu’nun 99 gereği aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade bulunduğu ispatlanamadığından dava açılırkende TL üzerinden talepte bulunulduğu gözetilerek dava tarihindeki kur’un 3.6499 TL olduğu, bu itibarla mahkememizce resen yapılan hesaplamada 55.250 EURO’nun karşılığının, 201.656,97 TL olduğu anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 201.656,97 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 13.775,18 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harç ve ıslah yoluyla alınan 4.867,60 TL harcın mahsubuyla bakiye 8.736,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 5.071,88 TL harç, 1.143,20 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 6.215,08 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 4.248,09 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 18.049,42 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 10.219,76 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/07/2018

Katip …

Hakim …