Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/947 E. 2022/123 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/947 Esas
KARAR NO : 2022/123

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 16/03/2016
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı tarafın, 13/04/2013 tarihinde davalı tarafa malzeme siparişi verdiğini, malın tam ve eksiksiz olarak 14/05/2013 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, siparişin 31/12/2013 tarihinde bitirilmesi gereken bir sözleşme için yapıldığını, 15/05/2013 tarihinde teslim edilen malların ayıplı olduğunu, daha sonra 18/09/2013 tarihinde gizli ayıplı olarak teslim edildiğini, ayıbın 2014 yılı sonunda kısmen düzeltildiğini, yanlış malzeme kullanıldığının belirlendiğini, ancak ayıbın tam olarak düzeltilmediğini, davalıya düzeltilmesi için tekrar verildiğini, 23/03/2015 tarihinde kusursuz olarak teslim edildiğini bu nedenle işin geciktiğini, bu gecikmeden ötürü dava dışı firmaya 300.006 $ ödendiğini, zararın tazmini gerektiğini belirtip, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan bir antlaşma olmadığını, davacının müvekkili firmaya ……. Mah. ……. Sok.’ta bulunan binada kullanılmak üzere alüminyum cephe siparişi verdiğini, bu sipariş uyarınca üretilen ürünlerin davacı firmaya zamanında ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, ancak uygulama ve montajdan kaynaklı hatalardan dolayı binanın su aldığını ve işin tesliminin geciktiğini, bu nedenle davacı firmanın, dava dışı …… İnşaat firmasına ödeme yaptığını ve yaptığı bu ödemenin müvekkili tarafından karşılanmasını talep ettiğini, davacının montaj hatalarından ve yanlış sipariş vermesinden dolayı işin tesliminin geciktiğini, müvekkilinin uygulama işi yapmadığından dolayı gecikmeden dolayı oluşan zarardan sorumlu olmadığını, davacının iddia ettiği gecikmelerin de sonradan yapılan üretimlerle ilgili olduğunu, ilk teslimatın davacıya süresi içinde teslim edildiğini, davacı firmanın kendisine teslim edilen ürünlerin standarda uygun olmadığını iddia ediyorsa bu ürünleri neden montajda kullandığının sorulması gerektiğini, eğer ürünlerde bir problem varsa bu ürünlerin müvekkili firmaya iade edilmesi veya süresi içinde ayıp ihbarında bulunulması gerektiğini, davaya konu inşaatın gecikmesinden dolayı müvekkili firmaya atfedilecek her hangi bir kusur olmadığını, müvekkili firmanın kendisine sipariş edilen ürünlerin zamanında teslim ettiğini, uygulama ve montajdan kaynaklı hatalardan dolayı meydan gelen gecikmenin sorumluluğunun tamamen davacıya ait olduğunu, müvekkili dava dışı …… İnşaat firmasının mağdur olmaması için, davacı olabilecek en kısa sürede yeniden üretim yapmıştır. Ancak davacı firma, davaya konu binada 2 kez hatalı uygulama ve montaj yaptığını, bu durumun dahi tek başına davacının dış cephe uygulaması konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olmadığını ortaya koyduğunu, dava dışı firmaya ne kadar ödeme yapıldığı ve zararın ne kadar olduğunun belli olmadığını, davacı tarafından dava dışı firmaya yapıldığı iddia edilen ödemeyle ilgili müvekkilinin her hangi bir kusuru olmadığını, bu nedenle huzurda görülen davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Birleşen dava Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllar İstanbul’da metal yapı sistemlerinde faaliyet gösteren tanınmış bir firma olduğunu, davalı şirket ile ticari alış-veriş yapılmış müvekkil tarafından davalı şirketten defalarca metal yapı sistemleri satın alındığını, müvekkil şirket dış cephe metal kaplama işiyle uğraştığından farklı firmalardan üstlendiği cephe kaplama işleri olduğunu, davalı şirketten üstlendiği sözleşme ve işler için yapı sistemleri ile ilgili ürünler satın aldığını, davalı şirket ile aralarındaki ticari alım-satım ve ürün değiştirmelerden kaynaklı alacakları ve zararları oluştuğunu, mezkur alacak kalemleri davalı şirketin kusuru sebebiyle doğmuş olup bu zararlar davalıya fatura edildiğini, davalı şirket borcu ödemediğini, davalı şirketin müvekkil şirkete 31/03/2015 tarih A seri ……. sıra nolu, faturadan ve cari ticari hesaptan kaynaklan ticari alacağı bulunmadığını, fatura içeriğinden de görüleceği üzere davalı şirketin kusuru soncu oluşmuş işçilik bedeli kırılan cam bedeli ulaşım ve nakliye beedli gibi bedeler alacağın kaynağını teşkil ettiğini, davalı şirket belirtilen fatura ve cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müd.’nün ……. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafından yaplın icra takibi nedeniyle takip durduğunu, açıkladığımız nedenlerle davalı şirketin icra takibine yapmış olduğu itiraz haksız ve yerinde olmadığından işbu itirazın iptali davasının açılması zaruriyeti doğduğunu, davalının itirazı haksız olduğundan itirazın iptaline takibin devamına davalının haksız yere itirazı nedeniyle %20’i oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesihi talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları tamamıyla soyut olduğunu, taraflar davacı süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığından davanın bu yönden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilimizin kusurdan kaynaklanan bir zarar söz konsu olmadığı gibi, dava dilekçesinde ”işçilik bedeli, cam bedeli, ulaşım ve nakliye bedeli gibi bedeller” ibaresinde yer verildiğini, halbuki davacının talebini açıklaması gerektiğini, hangi sebeple ne tutarda zarar talep ettiğini dava dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini, davacının sözüne ettiği faturaya müvekkilimce itiraz edildiğini, dolayısıyla itiraza uğramış faturanın hukuken bir değeri olmadığını, davacının müvekkilimizden herhangi bir alacağı olmadığını, esasen müvekkilinin alacaklı olup, davacı müvekkiline olan borcunu ödememek gayesiyle tamemen soyut gerekçelerle fatura tanzim edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy …… Asliye ticaret mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası, Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi ……. D. İş sayılı dosyası, Bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava; eser sözleşmesinden kaynaklı uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, birleşen dava; davacının fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağının davalıdan tahsili için giriştiği icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan İİK 67 kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 42.994,77-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,5 ticari faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konularında uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemeleri yapılmıştır.
Lüleburgaz …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nden talimat yolu ile dosyaya sunulan 23/02/2017 havale tarihli bilirkişi …… raporunda; davalının yasal defter ve belgelerinin delil kudretine haiz olduğunu, yasal defterlere yapılan muhasebe kayıtlarının Tek Düzen Hesap Planı Uygulamaları Genel Tebliği ile Türkiye Muhasebe Standartları esasına uygun olduğunu, Davacının 31/07/2015 Tarihi itibari ile Davalı …ne 84.732,04 TL cari hesap bakiyesinin bulunduğunu belirtmiştir.
Yüksek Mimar ……, İnşaat Mühendisi ……. , Mali Müşavir ……. ve Ticari Sözleşmeler, borçlar, akdi sorumluluk uzmanı Prof. Dr. …… ‘den müteşekkil Bilirkişi Heyeti 13/04/2018 havale tarihli raporunda; asıl dava bakımından; davacının davalıdan, 76.535,00 TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; bu alacağın talep gibi, dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tazmini gerektiği, birleşen dava bakımından, davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, bakiye 41.310,41-TL cari hesap alacağı bulunduğunu, bu alacağın, talep gibi takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların değerlendirilmesi için mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Heyeti 17/06/2019 havale tarihli ek raporunda; asıl dava bakımından, Davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi tazminat alacağı bulunmadığını, kök raporda, her ne kadar, “davacının davalıdan, 76.535,00 TL tutarında tazminat alacağı bulunduğu” şeklinde sonuca varılmışsa da, sehven böyle bir sonuca varıldığını; birleşen dava bakımından, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cari hesap alacağı bulunmadığını, tam tersine borcu bulunduğunu belirtmiştir.
Kök rapor ve ek rapor arasında çelişkiler bulunması, kök raporda sehven yapılan hatalı olduğu bildirilen tespitler, tarafların bilirkişi raporuna itiraz ve beyanlarının bir arada değerlendirilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir …… , İnşaat Yüksek Mühendisi …… , Mimar ……. , Borçlar Hukuku Nitelikli Hesap Uzmanı Prof. Dr. ……’ndan müteşekkil Bilirkişi Heyeti 15/06/2020 havale tarihli raporunda; davacı şirketin 2013 – 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin 2013 – 2014 – 2015 yıllarına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde; davalı şirket ile cari hesap ilişkisinin 2.141,44-TL tutarlı (B), Avans Hesabına Virman açıklamalı işlem ile 02/01/2013 tarihinde devirle geldiği, 31/12/2013 kapanış işlemi ile davacı şirketin alacağının 12.744,52-TL olduğu, 31/12/2014 tarihi itibariyle davacı şirketten 2.021,84-TL davalı şirkete borçlu olduğu, 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 41.310,41-TL alacaklı olduğu, 31/12/2016 tarihi itibariyle alacak ve borcun sıfırlandığı, davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde; davacı şirket ile cari hesap ilişkisinin 2.143,35-TL tutarlı (A), Avans Hesabına Virman açıklamalı işlem ile 01/01/2013 tarihinde devirle geldiği, 31/12/2013 kapanış işlemi ile davacı şirkete olan borcunun 12.745,38-TL olduğu, 31/12/2014 kapanış işlemi ile davacı şirketten 2.021,85-TL alacaklı olduğu, 28/07/2015 tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 84.732,06-TL alacaklı olduğu, başkaca bir işlemde olmadığı, davacı tarafın düzenlediği dosya muhteviyatında bulunan 31/03/2015 tarihli, …… seri ve sıra numaralı, KDV dahil 125.897,57-TL tutarlı faturanın üzerinde reklamasyon faturası …… şantiyesi olarak 48.806,00-TL tutar, işçilik bedeli olarak 50.423,70-TL, kırılan cam bedeli olarak 4.413,20-TL, ulaşım ve nakliye giderleri olarak 3.050,00-TL toplam olarak KDV hariç 106.692,86-TL tutar yazıldığı, faturanın teslim alan ve teslim eden kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı şirketin Beyoğlu …… Noterliğinin 24/04/2015 tarihli ….. yevmiye madde numaralı ihtarname ile faturaya itiraz ettiği, faturanın davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında işlendiği, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında işlenmediği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu dava dışı …… Yapı Gayrimenkul Geliştirme San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait cari hesap ekstresinde, Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 01.01.2016 tarihli açılış fişi 118,52 TL tutarla başladığı, cari hesapta 18/08/2016 tarihine ait 44.008,50-TL ve 240.000,00-TL tutarlı 2 adet kayıt işleminin olduğu, 31/12/2016 tarihi itibariyle davacı şirketin 284.127,02-TL alacaklı olduğu, bu işlemler için davacı taraftan belge ve kayıtların dökümlerin istendiği, 18/08/2016 tarihli 44.008,50-TL tutarlı işlem için davacı tarafın sunduğu belgenin, taksit ödemesi açıklamalı 15.000,00 USD tutarlı dekont olduğu, dekontta davadışı …… …… Geliştirme San. Ve Tic. A.Ş. nin unvanının yazdığı, 18/08/2016 tarihli 240.000,00-TL tutarlı işlem için davacı tarafın sunduğu belgenin, 240.000,00-TL tutarlı kasa tahsilat fişi olduğu, davadışı şirketin kaşe ile imzaladığı ve açıklama olarak, “yukarıda dökümü yapılan toplam 240.000,00 TL tarafınızdan teslim alınmıştır.” yazıldığı, dekont üzerinde ödemenin tazminat ödemesi için yapıldığına dair her hangi bir ibare yada yazının olmadığı, Büyükçekmece ……. Sulh Hukuk Mahkemesi ……. D. İş sayılı dosyasına verilen 20/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda, …… Yapı Gayrimenkul Geliştirme San. Ve Tic. A.Ş tarafından, … aleyhine yapılan Tespitte 672 adet doğramada hata ve kusur olduğu tespitinin yapıldığı, davacı firma tarafından ( … ), Davalı firmaya, Beşiktaş …… Noterliği 18/05/2015 tarih, ……. yevmiye no’lu ihtarname keşide edildiği, keşide edilen ihtarname ile toplam 672 adet hatalı kanat ve ürünlerin iade teslim alınması bildirildiği, davacı firmanın davalıdan sipariş ettiği Alüminyum kanat ve ürünlerinin (672 adet) kusurlu olması sonucu değiştirilen ürünlere ilişkin, kusursuz, ayıpsız olarak tekrardan yerine montajı işçilik dahil 76.535,00-TL bedelle yaptırılabileceği, davacının davada talep ettiği 300.000 $ alacağın belirlenemediği, birleşen dosyada talep edilen reklamasyon faturasının davalı kayıtlarında olmayıp, faturaya itiraz edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların değerlendirilmesi için mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi Heyeti 30/05/2021 havale tarihli ek raporunda; Mali alandaki tespit, değerlendirme ve sonuç ile ilgili Kök rapora göre herhangi bir değişiklik yapılacak bir durum olmadığını, İnşaat yönünden incelemede Kök rapora göre herhangi bir değişiklik olmadığını belirtmiştir.
Mahkememizce ikinci bilirkişi heyetinden aldırılan raporlara itibar edilmiş, davacı …’e asıl davanın kısmi açılmış olması nedeniyle davasını ıslah etmesi için kesin süre verilmiştir. Ancak usule uygun ihtara rağmen davacı tarafından davası ıslah edilmemiştir.
TBK 219. Maddeye göre göre ayıp, satılanda, bir malda, bir eserde, bir hizmette sözleşme ve yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması, bulunmaması gereken bozuklukların eksikliklerin bulunmasıdır. Burada satıcı, alıcıya karşı her hangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunamaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıplardan da sorumlu tutulmaktadır. Burada ayıplı maldan zarar gören kişi olaya sebebiyet verenden TBK 125. Maddeye göre maddi zararını da isteme hakkına sahip olmaktadır. Ancak Davacı davalının ayıplı ifasından dolavı 300.000-USD ödediğini ileri sürmüşse de davacı tarafından sunulan deliller arasında yer alan dekont üzerinde ödemenin tazminat ödemesi için yapıldığına dair her hangi bir ibare ya da yazının olmadığı tespit edilmiştir. Davada söz konusu edilen 300.000-USD’nin dökümü ve dayanağı dosyada bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı cezai şart bakımından iddiasını ispatlayamamaktadır.
Asıl ve birleşen davada tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca sunulan deliller, incelemeye sunulan defter ve belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; davalı ile davacı arasında akdedilen eser sözleşmesinin konusunu oluşturan mallar davalı tarafından ayıplı olarak teslim edilmiş, davalıya geri verilmiş, fakat tekrar davalı tarafından ayıplı olarak teslim edilmiş, bu durum birkaç kez tekrarlanmıştır. Mallarının ayıplı teslim edilmesi ve ayıplı malların geri alınıp tekrar ayıplı olarak teslim edilmesi durumları nedeniyle sözleşme konusu malların ayıpsız olarak teslim edilmesi gecikmiştir. Davalının sözleşme konusu malları bu şekilde ayıplı ve gecikmeli teslim etmesi nedeniyle davacı maddi zarara uğramıştır. Davacının uğramış olduğu maddi zararların tutarı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup 76.535,00-TL olarak hesaplanmıştır. Asıl dava bakımından, davacının davalıdan 76.535,00-TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; davacının davasını 10.000,00-TL üzerinden kısmi açtığı, bu alacağın talep gibi, dava tarihi 20/10/2015’ten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi gerekmiştir. Birleşen dava bakımından; reklamasyon faturasının davalı kayıtlarında olmayıp, faturaya itiraz edildiği, davacının davalıdan aralarındaki akdi ilişkiden dolayı cari hesap alacağı bulunmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden birleşen dava davacısının davalıdan, takip tarihi itibariyle herhangi bir cari hesap alacağının bulunmadığı kanaatine varılmış olup asıl dava bakımından davanın kabulüne, birleşen dava bakımından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KABULÜ ile, 10.000,00 TL nin dava tarihi 20/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek asıl dava davacısına verilmesine,
2-birleşen davanın REDDİNE,
Asıl Dava Yönünden;
3-Asıl dosya yönünden alınması gerekli 683,10-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78-TL harcın mahsubuyla bakiye 512,32-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç olmak üzere toplam 198,48-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça asıl dosya ve birleşen dosyada posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 6.315,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak asıl dava davacısına verilmesine,
Birleşen Dava Yönünden;
7-Birleşen dosya yönünden alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 519,28-TL harcın mahsubuyla hazineye irat kaydına, bakiye 438,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Birleşen davanın reddedilmesi sebebiyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 6.389,32-TL ücreti vekaletin birleşen dava davacısından alınarak davalıya verilmesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tüm tarafların yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)