Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/935 E. 2019/1243 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/935
KARAR NO : 2019/1243

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin özetle; müvekkilinin sigortalısına ait …… plaka sayılı aracın alkollü ve ehliyetsiz olan davalı tarafından kullanılması sonucu 10/08/2014 tarihinde dava dışı …… ve …… plakalı araçlara çarparak hasar verdiğini, müvekkili tarafından sigorta poliçesi uyarınca araç sahiplerine toplam 10.944,00 TL ödeme yapıldığını, bu bedelin tahsili için davalı aleyhine Küçükçekmece …. icra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını ancak davalının haksız yere itiraz ettiklerinden bahisle vaki itirazın iptali, takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER:Küçükçekmece …. icra Müdürlüğünün…. esas sayılı dosyası, trafik kayıtları, araç takyidat belgesi, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu.
Celp edilen Küçükçekmece …. icra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde, Davacı vekili, alacağının sebebi olarak müvekkili şirket tarafından sigorta edilen …… plakalı aracın, …… plakalı ve …… plakalı araca verdiği zararlar sebebiyle ödenen tazminatın tahsili talepli 10.944,00 TL asıl alacak 442,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.386,56 TL için davalı yan aleyhine 04,05.2015 tarihinde İlamsız icra takibine geçtiği, davalı, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibin haksız ve dayanaksız olduğunu, borca faize itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
İddia ve savunmalar doğrultusunda 08/09/2017 havale tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış, alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğundan itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin rücuen tahsili talebiyle başlatılan Küçükçekmece …. icra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıdan takibe konu alacağının olup olmadığı, davalının alkollü ve sürücü belgesiz araç kullanıp kullanmadığı, bu sürette sigorta poliçesi genel şartlarının 4. maddesine muhalefet edip etmediği ve ödemiş olduğu hasar bedellerini rucüen talep edip edemeyeceği, talep edebilecekse miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.a maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına almıştır. Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekte olup ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir.
Davacı Sigorta Şirketi (Sigortacı), davalı sigortalısı ….. adına…… Poliçe No, ve 30.06.2014 / 2015 vade ile, ….. Model, ….. marka, …… Plaka sayılı hususi Otomobil için, dava konumuz ile ilgili olan teminat bakımından, araç başına Maddi, 26.800 TL Limit sigorta bedeli üzerinden, Zorunlu Mali Sorumluk Sigorta poliçesi düzenlenmiş olmakla sigorta teminatı verilmiştir.
Somut olayda, Sigorta teminatına konu …… plaka sayılı araç sürücüsü ….., 10/08/2014 tarihinde sevk ve idaresindeki araç ile maddi hasarlı ve çoklu trafik kazasına karışmış olup, davacı sigortacı vaki trafik kazasında zarar görenlere ….. Sigorta A.Ş.ye kasko sigortalı olan …… plaka sayılı araç İçin 7.028,00 TL ve …… plaka sayılı araç için 3.916,31 TL olmak üzere toplamda 10.944,31 TL rücuen hasar tazminat ödemesinde bulunmuştur.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 22/17. mad. Hükmünde ( Hasarın yerindeliği, tazminatın tespitinin ve mevzuata uygunluğunun denetimi donanımlı sigortacıya ait) Eksper Raporu delil niteliğinde ise de, …… plakalı araç hasarı için ödenen 7,028.00 TL’lik tazminat tutarına ilişkin Ekspertiz Raporu sunulmamıştır.
…… plaka sayılı araç için sunulan ekspertiz raporunda, her ne kadar toplam hasar tutarı 3.916.31 TL olarak belirlenmiş ise de; zarar görenin sigortacısına davacı tarafından yapılan rücuen ödeme de yerinde olmamıştır, Çünkü; Yüksek Mahkeme yerleşik kararlarında da işaret edildiği üzere, zarar görenin aracının onarımında takılan yeni parçalardan “ kıymet kazanma tenzili “’ne gidilmemiş olması Kasko sigortasının teminat kapsamının bir gereği olarak onun sigortacısı tarafından bu yönde uygulama yapılmamış hali ise de; bu hal, 3. Şahıs durumundaki zarar sorumlularını ve dolayısıyla onların ZMSS sigortacısı davacıyı da bağlamaz; anılan raporda, bazı hasarlı yedek parçaların zarar görenin sigortacısına iade edileceği kayıtlandırılmış olması karşısında, hasardan muhik bir bedelde ….. ( ….. ) tenzili yapılmamış olması da doğru olmamıştır ve bu durumda; davalının davacı sigortacıya rücuen ödemesi gereken tazminat tutarı ancak tazminata ilişkin düzenlenen hasar dosyasının mevcut olması ile mümkün olacağı, …… plakalı araç hasarı için ödenen 7,028.00 TL’lik tazminat tutarına ilişkin Ekspertiz Raporunun celbi hususunda mahkememizce 13/09/2017 ve 19/04/2018 tarihlerinde davacı şirkete müzekkere yazılmış, yazılan müzekkereye 20/06/2018 tarihinde dosyada daha önce mevcut olan ekspertiz raporunun sunulduğu, mahkememizin 18/06/2019 tarihli celsesinde, davacıya, bilirkişi heyet raporunda belirtilen ekspertiz raporu hakkında yazılı beyanda bulunması, elinde ise sunmak üzere iki hafta kesin süre verilmesi, bu süre içinde yazılı beyanda bulunulmadığı takdirde mevcut delil durumuna göre davaya devam edileceğinin ihtar edildiği ancak verilen süre ve yapılan ihtara rağmen yazılı beyanda da bulunmadığı dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 186,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 142,50 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)