Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/695 E. 2018/744 K. 01.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/695 Esas
KARAR NO : 2018/744

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 01/08/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 01/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalının 2001-2014 yılları arasında davacı şirkkette çalışırken müvekkilinin diğer çalışanları….ve…ile kumpaş kurup, birlikte müvekkil şirket aleyhine hareket ederek kendi adlarına müvekkilinin iştigal konusu olan Ulusal ve Uluslararası nakliye, Gümrüklü Antrepo ve Gümrükleme alanlarında Ticari faaliyette bulunmaya başladıklarını, davacı şirketten ayrıldıktan sonra 01.10.2013 tarihli iş akdinde belirlenen rekabet yasağına aykırı olarak, müvekkil şirketle aynı iştigal alanında faaliyet gösteren bir başka şirketin dolaylı veya doğrudan ortağı olmak suretiyle, müvekkilin müşterilerini ve müşteri çevresini kullanarak, Rekabet Yasağına aykırı hareket etmesi ve bu eylemi ile BK 348 ve 351 maddelerinde belirtilen şartların gerçekleşmiş olması sebebi ile iş sözleşmesi ile belirlenen cezai şart tutarı olan 300.000.TL nin davalıdan tahsili ile BK.348/3 uyarınca davalının söz konusu davranışlarına son verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı’nın dava dilekçesinde belittiği hususların tamamı hilafı hakikat olup reddettiklerini, müvekkilinin diğer çalışanlar ile kumpas kurduğu iddiasını şiddetle reddettiklerini, şirkete ve yasalara karşı hiçbir aykırı davranışı olmadığını, işçilik sadakatine ve hakkaniyete aykırı hiçbir iş ve eylem içerisine girmediğini, müvekkiline zorla imzalatılan 01.10.2013 tarihli belirli süreli iş akdi ile diğer sözleşmelerin geçersiz olduğunu, dava dilekçesinde müvekkilinin kendi rızası ile el yazısı ile istifa dilekçesi imzaladığı iddia edilmekte ise de, müvekkilinin söz konusu kefalet ve boş senedi icraya koyacağı tehdidinde bulunduğundan, bu istifa geçerli olmadığını, 13 yıldır davacı şirkette çalışan müvekkilinin tazminatlarını almadan, tüm işçilik haklarını sona erdirecek şekilde istifa ederek işten ayrılması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iş davasının yargılanması sırasında davacı tarafla yapılan sulh görüşmelerinden sonuç alınamadığı için huzurdaki dava açıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkiline zorla imzalattırılan sözleşmedeki cezai şart miktarı fahiş olup müvekkilin mahvına yol açacak miktarda olduğunu, davacı tarafın rekabet yasağını ihlal ettiğine ilişkin beyanların tamamı gerçeğe aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen mail , üçüncü kişilerin beyanları ve sair şekilde delil olarak gösterilen hususların hiçbirisi müvekkilin davacı şirketin aleyhine olacak şekilde ticari sır paylaştığı, müşterileri başkalarına yönlendirdiği ve rekabet yasağına aykırı davrandığını gösterdiğini, davacının somut ve ticari hayat ve gerçeklere uygun hiçbir delili bulunmadığını, hiçbir firma antrepo beyannamesi yetkisi vermeden antrepolar malını alamayacağını ileri sürerek, davanın reddi ile masraf ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Deliller:Davalının 01.10.2013 tarihli İş Akdi, Görev Tanımı, Rekabet Yasağı taahhütnamesi, davalının iş akdini kendi isteği ile istifa etmek sureti ile sonlandırdığına ilişkin istifa dilekçesi ve ibraname, müvekkilin müşterisi olan şirket yetkililerince davalının rakip firmalara mal sevkiyatı yaptırdığını belgeleyen tutanak, müvekkilin müşterileri olan firmalara davalı tarafından doğrudan ya da onun bilgisi dahilinde gönderilen teklifler, yazışmalar emailler dosyadadır.
Gerekçe:Davacı vekilinin 26/07/2018 havale tarihli dilekçelerinde davadan feragat ettiklerini, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadıklarını beyan etmişlerdir.
Feragat, davaya son veren taraf işlemlerinden olup davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın feragat nedeniyle reddine,
Alınması gerekli harç 35,90 TL harcın, başlangıçta alınan 5.123,25.TL’den mahsubuyla bakiye 5.087,35. TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekili tarafnıdan talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendini vekille temsil ettiğinden Av.As.Üc.tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180.TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/08/2018

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır