Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/554 E. 2021/205 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/554
KARAR NO : 2021/205

DAVA TARİHİ : 11/12/2014
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/240 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 15/03/2016

KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin ……. tarafından …… sitesi adı altında yapımına başlanan konutlarında mülk sahibi olmak için ……. konut yapı Koop.ne 17/09/2001 tarihinde ortak olduğu ve kendisine ortak senedi düzenlendiği, bu ortaklık üzerine kendisine kooperatifin ve kendi adı belirtilerek üst birlik olan ……. Yapı Koop.nin hesabına 09/08/2002 tarihinde 9200 Euro yatırıldığı ve üyeliğinin kaydedildiği, taahhüt edilen daire karşılığı olarak B ….. Blok D ……tapuda …… nolu dairenin 31/05/2005 tarihli noter tasdikli daire tahsis belgesi ile müvekkiline tahsis olunduğu fiili teslimin 2008 yılı 10.ayında gerçekleştiği müvekkilinin dairenin elektrik su doğalgaz aboneliklerini de 2009 yılı 10 ayda üzerine aldığı, 2010 yılı başında müvekkili Almanya’da olduğu bir sırada bilgisi dışında dairenin çilingir marifeti ile açıldığı eşyalarının bodrum kata yerleştirildiği ve kiracı olarak …… isimli birinin oturtulduğu, müvekkilinin ise ….. blokta …… nolu daireye yerleştirildiği, o günden buyana müvekkilinin ….nolu dairenin site aidat ödemesini yaptığı, müvekkilinin kendisine tahsis olan dairenin tapusunu almada kooperatifin oyalama yolunu seçtiği ve bir zaman sonra dairenin … isimli şahsa kooperatif kayıtlarında tahsis edildiğinin anlaşıldığını, kooperatif kayıtlarında usulsüzlük yapıldığını müvekkili adına noterde tahsis edilen dairenin … adına tahsis edildiği belirtilerek ….. ada ….. parsel …… sitesi ……. blok ……. nolu kooperatif kayıtlarında ………. Beylikdüzündeki dairenin üzerine tedbir konulması ve dairenin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile … adına yapılan yolsuz tescilin iptalini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin 17/09/2001 tarihinde …… Konut Yapı Kooperatifine ortaklık senedi ile ortak olduğunu, bu ortaklık nedeniyle müvekkilinin üst birlik olan …… Yapı Kooperatifinin hesabına 09/08/2002 tarihinde 9.200, Euro yatırılarak 14/09/2002 tarihinde resmi üyelik kaydının yapıldığını ve taahhüt edilen … Blok …… (hali hazırda tapuda ……. ) nolu dairenin 31/05/2005 tarihli Noter tasdikli daire tahsis belgesiyle müvekkiline tahsis edildiğini, ancak dairenin fiilen teslim tarihinin 2008 yılı Ekim ayında gerçekleştiğini, müvekkilinin 2010 yılı başında Almanya’da olduğu sırada illegal bir şekilde bilgisi ve rızası dışında daire kapısının çilingir marifetiyle açılarak içerideki eşyalarının o dönemki yönetim tarafından bodrum kata yerleştirildiğini, müvekkilinin dairesine ise …… isimli kiracının konulduğunu, müvekkilinin tatil için Almanya’dan Türkiye’ye döndüğünde durumu görerek yönetimle yaptığı görüşmede kendisine bir yanlışlık olduğu ve durumun en kısa zamanda düzeltileceği yönünden garanti verilerek müvekkilinin bodrum kattaki eşyalarının ……. Blokta bulunan ……. nolu daireye yerleştirildiğini, daha sonrasında ise müvekkilinin kendisine tahsisli ……. nolu dairenin tapusunun başka bir şahsa tahsis edildiğini öğrendiğini, bunun üzerine ……. Konut Yapı Kooperatifi yetkilileri hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığına yaptıkları şikayet üzerine …… soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiğini, ancak yaptıkları itiraz üzerine takipsizlik kararının kaldırıldığını hali hazırda soruşturmanın ……. sayılı soruşturma numarasıyla devam ettiğini, tapu kaydı halen Gürpınar Belediyesi üzerinde olması nedeniyle daha sonradan tapulama işlemi yapılırsa tapu tescil ve iptal davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile davalı ……. Konut Yapı Kooperatif hakkında tazminat davasının sonuçlandığını, dosyanın temyiz incelemesinde olduğunu, Beylikdüzü Tapu Müdürlüğünden yaptıkları resmi yazışma neticesinde ise 31/10/2013 tarihinde ferdileşme işleminin yapıldığı ve müvekkiline ait dairenin tapusunun …… Konut Yapı Kooperatifi ve …… Konut Yapı Kooperatiflerinin aldığı karar neticesinde … isimli şahsa verildiğinin bildirildiğini, bu yazı üzerine Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasında … aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, yargılama esnasında ……. kooperatifinin 03/04/2009 tarih 20 nolu kararı ile müvekkiline ait olan dairenin davalı …’e tahsis edilmek üzere …… Konut Yapı Kooperatifine verildiğinin anlaşıldığını, bu nedenle mahkemenin 29/02/2016 tarihli celsesinde ……. ve ……. Kooperatiflerine karşı birleştirme talepli dava açılması konusunda kendilerine süre verildiğini ileri sürerek, iş bu davanın fiili ve hukuki irtibat nedeniyle … adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili talepli olarak açılan Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, …. Mah. …… Ada ….. parsel …… Sitesi……. Blok D……nolu (kooperatif kayıtlarında …… nolu daire) dairenin müvekkiline ait olduğunun tespitine, … adına yapılan tapu tescilinin iptaliyle, bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı Tasfiye Halinde …… Konut Yapı Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde bir takım ödemeler yapıldığı iddia edilmişse de dava konusu daire ile ilgili davacının, müvekkili kooperatife herhangi bir ödeme yapmadığını, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olarak göründüğünü ancak kendisine dava konusu daire için verilmiş bir daire tahsis belgesi ve dolayısıyla da söz konusu daire için yapılmış bir tahsisin olmadığını, davacının bu daire için kooperatife hiçbir para ödemesi de söz konusu olmadığından kooperatife para ödemeyen ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir üyeye daire tahsis belgesi verilmesinin de beklenemeyeceğini, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …… E. Sayılı dosyasından verilen 15.01.2016 tarihli karar ile davacının 14.09.2002 tarihinde ……. hesabına müvekkil kooperatif adına yatırdığının iddia ettiği 9.200 EURO nun müvekkil kooperatiften alınarak davacıya iadesine hükmedildiğini, işbu karar taraflarınca temyiz edildiğini, davacının iddialarının hukuki dayanağı olmadığı gibi bu iddialarını ispatlayacak belgeler de mevcut olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalıların cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Davalı … Vekilinin 26/02/2016 tarihli delil dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
İşbu dosya Büyükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas 12/12/2014 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize intikal etmiş, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas Sayılı dosyasının işbu dosya ile birleştirildiği görülmüştür.
DELİLLER:Tapu kayıtları, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası, fatura suretleri, B.Çekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin ….. esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asılda davada talep, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Birleşen davada talep, kooperatif ortakları arasında mükerrer tahsis işlemi nedeni ile tapu iptali tescil davası niteliğindedir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi neticesinde alınan 08.04.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, İstanbul İli, ……. İlçesi, …… Mahallesi, …… Bulvarı, …… Sitesi, ….. Blok, K:…., D….. adresinde kain taşınmazın 355.000 TL değerde olabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 28/01/2020 havale tarihli kök rapor ve 14/01/2021 havale tarihli ek rapordaki tespitler, olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Celp edilen tapu kaydına göre, İstanbul İli, …… İlçesi, ……. Mahallesi, ….. ada, ……. parsel sayılı, ‘kat mülkiyeti’ zemin tipli, 26.005,30 m2 yüzölçümlü, ‘ ……. apartman ve üç adet ana taşınmaz nitelikli, …. arsa paylı, ‘mesken’ bağımsız bölüm nitelikli, ‘…. Blok, …. normal kat, ….. no.lu bağımsız bölümün’ tamamının 30.10.2013-…… yevmiye ve ferdileşme ile davalı … adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp edilen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı … tarafından davalı …… Konut Yapı Kooperatifi aleyhine 13/08/2013 tarihinde, davacının davalı kooperatifin üyesi olmasından bahisle kooperatifte kendisine daire tahsis edilmesine rağmen teslim edilmediğinden menfi ve müspet zararların tazmini talebiyle dava açtığı, mahkemece 15/01/2016 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı tarafın temyiz yoluna başvurduğu, kararın bozularak mahkemesine gönderildiği, ……. esas sayılı numarayı aldığı, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23.maddesi hükmüne göre, ortaklar bu yasanın kabul ettiği esaslar içinde hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Bilindiği üzere, anılan kavramın mutlak ve nisbi alt kategorileri vardır. Ne varki yasadaki tanım ne mutlak ne de nisbi eşitliği kasdetmiştir. Kooperatif ortaklığı somutunda açıklanacak olursa, mutlak eşitlikten, koşullar ve nedenler ne olursa olsun bütün ortaklara aynı hakların tanınıp aynı yükümlülüklerin yüklenmesi anlaşılmalıdır. Örneğin, aynı pay sayısına eşit oy hakkı tanınması, ortakların kooperatif organlarına aday olmalarına eşit şans ve olanak sağlanması gibi.. Bir başka anlatımla, ortaklık statüsünden doğan objektif haklara sahip olma ve bunların korunmasını isteme hakkı, mutlak eşitlik kapsamındaki haklardandır. Buna karşın, kooperatif ortaklığına bağlı olarak yararlanma ve maddi menfaat sağlamada ortağın eylemli katkısı ve özverisinin gözetilmesi ise nisbi eşitlik ilkesi gereğidir. Nitekim, bu konuda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 03.03.1981 gün ve 1981/287-910 sayılı içtihadında da, kooperatifin amacına ulaşılmasında önemli katkı ve çabası olan yöneticilere ayrıcalık sayılabilecek avantajlar sağlaması nisbi eşitlik kavramı çerçevesinde değerlendirilerek eşitlik ilkesini zedeleyici nitelikte bulunmamıştır. Koşullar ve katkıları eşit olmayanlara farklı ölçülerin uygulanması olayın özellikleri de gözetilerek eşitlik ilkesine aykırı görülmeyebilir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalar, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak istifa ettiği veya üyelikten ihraç edildiği ispat edilmeyen davacının halen davalı ……. Konut Yapı Kooperatifinin kayıtlarına göre üyesi bulunduğu, davalı …’in diğer davalı ……. nin ortağı olduğu ve bu kooperatife olan üyeliği gereği, yine ……. kooperatifine edim karşılığı …… tarafından tahsis edildiği düşülen ……… Blok ……… nolu dairenin kendisine tahsis edildiği, arsa sahibi Davalı……. kooperatifinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenici Davalı …… ne tahsis ettiği daireyi ferdileşme işlemi neticesinde kendi üyesi bulunan …’e tahsis ve tescil ettirmesinin 1163 sayılı kanuna uygun bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, davacı her ne kadar davalı kooperatifin üyesi olarak kayıtlı ise de, davacının akçeli yükümlülüklerinin tamamını eşitlik prensibi dahilinde diğer ortaklar gibi yerine getirmediğinin bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre kooperatif üyesinin, üyeliği gereği kendine tahsis olunan taşınmazın adına tapu iptal ve tescilini İsteyebilmesi için, üyesi bulunduğu kooperatife karşı tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ödemelerinin tamamını gerçekleştiren diğer kooperatif Üyeleriyle eşit durumda olduğunu ispatlaması gerekeceği, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ….. esas, ……. karar sayılı ilamı doğrultusunda, davacının normal ödeme yapan bir ortağa göre ödemelerinin eksik olduğu, bu nedenle tapu iptali tescil talebinde bulunamayacağı vurgulanmış olup Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin ….. esas ……. karar sayılı ilamında, davacının tüm edimlerini yerine getirmesi halinde davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup somut olayda, davacının bu edimlerini yerine getirmediği, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacının dava konusu daire için ödeme yaptığının ispatlanamadığı, bu tespit karşısında davacının, 1163 sayılı kanunda belirtilen şartlarının oluşmaması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın ve birleşen Bakırköy ….. ATM’nin ……. Esas sayılı davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan 341,55 TL peşin alınan, 5.686,81 TL tamamlama harcı olarak yatırılan harçtan mahsubu ile bakiye 5.969,06 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 33.160,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile eksik 30,01 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı … Ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara ödenmesine, (talep miktarı ve yatırılan harç dikkate alınarak)
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021
Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)