Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/469 E. 2021/148 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/469 Esas
KARAR NO : 2021/148

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/05/2015
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin müşterilerine ait bir kısım paket ve kargonun taşınması hususunda davalı Kooperatifle arasında “Tek seferlik emtia taşıtma sözleşmesi” akdedildiğini, kargo ve paketlerin … plakalı çekici ve … plakalı ……. ile taşınması ve sürücüsünün de müteveffa …’ın olması hususunun sözleşme hükmü olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin müşterilerine ait paket ve kargo yüklü çekici ve …..’ın tam kusuru ile trafik kazası yaptığını, paket ve kargoların telef olduğunu, sürücünün olay yerinde vefat ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşınan emtianın taşıma esnasında zarar/hasar görmesi halinde diğer tarafların kusursuz sorumluluğunun bulunduğunun hüküm altına alındığını, müvekkilinin, araç içinde bulunan emtia/kargo sahibi müşterilerine 132.372,00-TL tutarında hasar tazmini ödemesi / taşıma ücretine ilişkin cari hesaptan tenzili yaptığını, bir kısım müvekkilinin müşterisinin hasar tazmin taleplerinin henüz neticelenmediğini, incelemesinin halen devam ettiğini, vuku bulan trafik kazasında sürücü …’ın vefat ettiğini, kazanın vuku bulmasında sürücünün tam kusurlu olduğunu, bu bakımdan müvekkili şirketin uğradığı zarardan mirasçıların sorumlu olduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinin müşterilerine ödediği 132.372,00-TL’nin 11/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsil tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu itibariyle alacak davası olup davanın davalının ikametgahı mahkemelerinde açılması gerekmekte olduğundan davanın yetkisiz yer mahkemesinde açıldığını, söz konusu davanın “Tek seferlik emtia taşıtma sözleşmesi” kapsamında meydana gelen trafik kazası sebebiyle alacak davası olduğunu, müvekkili kooperatifin iş bu sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkilinin bu davada taraf sıfatı bulunmadığından husumet yönünden davanın reddi gerektiğinden davaya itiraz ettiklerini, müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin araç maliki olmadığını, müvekkilinin zarara sebebiyet veren kazada sorumlu ve kusurlu olmadığını, davacı şirketin “Tek seferlik emtia taşıtma sözleşmesi” kapsamında bir taşıma anlaşması yapması durumunda öncelikle bu taşımaları sigorta kapsamına alarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi gerektiğini, yine kusuru ve davacının ödediğini beyan ettiği zararın fahiş ve gerçekleri yansıtmadığı bakımından kabul edilebilir bir tarafı olmadığını, öncelikle yetki itirazlarının kabul edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya yetki itirazında bulunduklarını, kazanın vuku bulduğu yerin Bakırköy sınırları içerisinde olmadığını, ayrıca müvekkillerinin adresinin … olup davanın yetkili ve görevli Manisa Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerektiğini, müvekkillerinin mirası reddettiğini, işbu davada hukuki sorumluluklarının bulunmadığını bu nedenle müvekkilleri açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçelerinde özetle: Huzurdaki davanın taşıma sözleşmesinden doğan tazminat/hasar davası olduğunu, taraflar arasında akdedilen “Tek seferlik emtia taşıtma sözleşmesi ” nin 6. maddesi ile ihtilaf halinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, taşıma sözleşmesinin tarafının davalı kooperatif olduğunu, taşımanın yapıldığı kamyonun davalı kooperatif tarafından çalıştırıldığını, müvekkilinin müşterilerine yaptığı ödemeleri gösterir vesaiklerin delil listesi ekinde klasör olarak mahkemeye ibraz edildiğini, ibraz edilen iki klasör tazmin belgesi ve müvekkilinin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkili şirketin müşterilerine 132.372,00-TL tutarında ödeme yaptığının açık bir şekilde tespit edileceğini, huzurdaki davanın mevzuu trafik kazasından kaynaklanan tazminat değil, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan, taşıma esnasında hasar gören emtianın bedeli olduğunu, mirasın reddi durumunda miras, söz konusu kararı veren mahkeme tarafından iflas kurallarına göre tasfiye edileceğini, bu tasfiye sonucunda bir miktar artar ise artan tutarın mirası reddeden mirasçılara verileceğini, dolayısıyla davalılar terekenin tasfiyesinden kalan miktar üzerinde hak sahibi olduğunu, yetki itirazının haksız olduğunu, davalıların mirasın reddi istemini hüküm altına alan Manisa… Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak mirasın tasfiyesinin istenilmesini ve atanacak temsilciyle davaya devam olunmasını talep etmiştir.
Davalı … Kooperatifi vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle: 4721 sayılı Kanun’un 51. Maddesi gereği müvekkilinin merkezinde dava açılmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin araç maliki olmadığını dolayısı ile kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmede kooperatif kaşesi bulunmadığı gibi imzaların da kooperatif yetkililerince atılmadığını, kabul etmemek kaydıyla sürücünün bu sözleşmeyi imzalamış oması halinde dahi kooperatif adına sözleşme imzalama yetkisi bulunmadığını, taşıma işleminden müvekkilinin haberi, izni ve aracılığının bulunmadığını, davacının ödediğini iddia ettiği miktarın fahiş olduğunu, taşınan mallar içinde zarar görenlerin ortada olmadığını, davacı tarafça zarar gören malların ortaya çıkartılmasını, bu mallar ortaya çıktıktan sonra zararın hesaplanması gerektiğini, ayrıca zarar gören malların tamiri mümkün olabileceği gibi tamiri mümkün olmayanların hurda olarak da değerinin hesaplanması gerektiğini, meydana gelen hasarın sadece kazadan kaynaklanmayıp vinçle kazalı aracın inşaat çukurundan çekilmesi sırasında eşyaların dökülmesi suretiyle meydana geldiğinin de hesaplamada dikkate alınmasını açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) … davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamış, bilirkişi raporlarına karşı itirazda bulunmamıştır.
DELİLLER : Davacının iddiaları, davalıların savunmaları, bilirkişi incelemeleri ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, tek seferlik emtia taşıtma sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
HMK 6.madde uyarınca; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
HMK’nın 16. maddesinde; haksız fiilden doğan davalarda ise haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir.
Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 06/12/2017 tarih ve 2016/12801 Esas, 217/6955 Karar sayılı içtihadında ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında, taşıma ilişkisinden kaynaklı borcun para borcu olup 6098 sayılı TBK’nın 89. madde hükmü uyarınca para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği belirtilmiştir. Bu nedenlerle davalıların yetki itirazı kabul edilmemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan alanında uzman bilirkişiler tarafından incele yaptırılmasına karar verilmiştir.
Öğretim Görevlisi Sigorta Uzmanı …, SMMM … ve …. Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Doç. Dr. …’dan müteşekkil bilirkişi heyeti 13/04/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı şirketin 2014 yılına ait yevmiye ve kebir defterlerinin Maliye Bakanlığı ilgili birimleri tarafından incelemeye alınması dolayısıyla defterlerin fiili incelemesinin yapılamadığı, ancak şirket yetkililerinin imza, kaşe ile beyan ettikleri bilgi ve belgeler üzerinden inceleme yapılabildiğini, davacının dava konusu trafik kazasını yapan araca bu paket ve kargoların yüklendiğine dair yazılı bir belge ibraz etmediğini, davacının ibraz ettiği bilgisayar kayıtlarına göre dava konusu trafik kazası ile oluşan hasar sonucunda dava dışı kişilere C/H mahsubu yoluyla 132.944,54-TL., peşin ödeme olarak banka yoluyla 4.199,31-TL olmak üzere toplam 137.143,85-TL ödeme yaptığını, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafta, taşıma sözleşmesinde taşımacı hanesinde … Koop. İbaresinin yazması ve imzanın da bu ibare altında imzalanması sebebiyle, ilk görünüşte sözleşmenin tarafı gözüktüğü için davalı …. Koop.’ne husumet yöneltilebileceği; davalı …. Koop. vekilinin imzanın yetkili kişilere ait olmadığı itirazı sebebiyle, kooperatif taşımacılığı konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla, kooperatif bünyesinde taşıma işlerinin ne şekilde gerçekleştiğinin tespitinin ve sözleşme altındaki imzanın kime ait olduğunun da ayrıca tespitinin uygun olacağını, kaza yapan aracın sürücüsü …’ın kaza tespit tutanağına göre kusurlu olduğu, taşıyıcının yardımcısı olan sürücünün kusurundan TTK madde 879 kapsamında taşıyıcının sorumlu bulunduğunu, sürücünün mirasçılarının, mirası reddetmiş olmaları sebebiyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini; davacının reddolunan mirası iflas usulüne göre tasfiyesini gerçekleştirecek Sulh Hukuk Hakimliği’ne müracaatı ile reddolunan mirasın tasfiyesini sağlayabileceğini, taşınan paket ve yükteki hasarın bir kısmının kaza yapan aracı çukurdan çıkaran kurtarma şirketi … şirketinin kusuru neticesinde meydana geldiği iddiası sebebiyle, davanın kurtarma şirketine ihbarının gerektiğini, aracın kaza tarihinde … adına tescilli olduğunu ve bu kişi adına … Sigorta’dan bir kasko sigorta poliçesi mevcutken, eksper raporuna göre araç sürücüsünün alkollü olduğu beyan edilerek hasar talebinden vazgeçildiğini, ancak alkol raporunun dosyada mevcut olmadığını, kasko poliçesi dışında. davalı taşımacının taşıma sorumluluk sigortası poliçesinin bulunmadığını, aynı şekilde davacı … şirketinin kargo ve kurye hizmeti verdiği gönderilere ilişkin bir sorumluluk sigortası poliçesinin bulunmadığının davacı vekilince beyan edildiğini ancak bu durumun araştırılarak tespiti gerektiğini, zira mevcut bir poliçe kapsamında davacı tarafça tahsil edilmiş bir tazminat mevcutsa, huzurdaki davadaki talebin TTK madde 1472/1481 kapsamında sigortacının kanuni halefıyeti gereği sigortacıya geçeceğini bildirmiştir.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda dosyada kooperatif alanında uzman ve taşıma alanında uzman bilirkişiler tarafından rapor aldırılmasına karar verilmiş olup;
Kooperatif Uzmanı … ve …. Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. …’den müteşekkil bilirkişi heyeti 08/05/2019 havale tarihli raporunda özetle; kooperatif adına düzenlenecek evrakın muteber olması veya kooperatif bağlaması için, kooperatifi temsile yetkili kılman kişilerden ikisinin, kooperatifin unvanı altına imzalarının bulunması gerektiğinden (K.K.58,59, 60,61, anasözleşme madde 46, ayrıca K.K.madde 98 yollamasıyla TTK madde 370/1,372/1), kooperatif adına kimliği bilinemeyen bir kişinin imzaladığı 09/05/2014 tarihli “(Tek Seferlik) Emtia Taşıma Sözleşmesi” nin, bu imzanın kooperatifi temsile yetkili kişilerden birine ait olduğu tespit edilse bile, hukuki anlamda kooperatif tüzel kişiliğini bağlamayacağını, davalı mirasçıların mirası reddettikleri gözetilerek TTK madde 875 ve devamı kapsamında sorumlu olan taşıyıcı müteveffa …’ın sorumlu olduğu tazminat bakımından pasif husumet ve davalı sıfatının bulunmadığını, akdi taşıyıcı sıfatı ile tazminatı ödeyen davacının dava dışı kusurlu kişilere karşı haksız fiil sorumluluğu yöneltmesinin iş bu davanın konusu olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda sunulmuş olan fatura ve sözleşme örneklerinin değerlendirilmesi için ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup;
Bilirkişi heyeti 01/10/2019 havale tarihli ek raporunda; kök raporunda konuya ilişkin tespit ve değerlendirmelerinde değişiklik yapmayı gerektiren bir husus bulunmadığını bildirmiştir.
Tarafların rapora karşı itirazları doğrultusunda dosyada taşıma bilirkişi, emtia değerleme uzmanı ve makine mühendisi bilirkişiler tarafından oluşacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup;
… Öğretim Üyesi Makine Mühendisi Yrd. Doç. …, …. Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Taşıma ve Lojistik Uzmanı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. … ve Endüstri Ürünleri Tasarımı Uzmanı …’dan müteşekkil bilirkişi heyeti 24/11/2020 havale tarihli raporunda özetle: … plakalı araç sürücüsü …’ın, 2918 sayılı K.T.K.’nun Madde 52/ a-b “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” ve Madde 51 “Hız sınırlarına uyma zorunluluğu” maddelerini ihlal etmesi nedeniyle %100 asli kusurlu olduğunu, davacı yanca dosyaya sunulan Navlun Faturalarının KTY Taşıma Senedi tanımlaması ile açık bîr şekilde davalı kooperatif kaşesi ve şablonuna sahip olması, kooperatif tarafından veya kooperatifin fatura kesmeye tarafları yetkilendirmiş olabileceği kanaatini uyandırdığından davalı kooperatifin sürecin akdi taşıyıcısı olarak değerlendirildiğini, dolayısıyla meydana gelen zarara ilişkin davalı kooperatifin sorumluluğu olduğunu, şoförün TTK madde 879 kapsamında zarardan sorumlu olabileceğini ancak dosya kapsamından anlaşıldığı üzere şoförün vefatı sonrasında miras reddi yapan mirasçılardan bu zarar tutarının talep edilip edilemeyeceği değerlendirmesinin sayın mahkemede olduğunu, TTK madde 875 uyarınca taşıyıcının taşımaya kabul ettiği yüklerde meydana gelen zarardan sorumlu olacağı, TTK madde 882 uyarınca sınırlı sorumluluk hakkına yönelik içerik düzenlendiği, mevcut olayda şoförün yaptığı kazaya ilişkin resmi mercilerce düzenlenen tutanak ile hız limitine uyulmaması nedeniyle kazanın meydana geldiğinin tespit edildiği ve şoförün %100 asli kusurlu olduğu gerekçeleri ile TTK madde 886/1 uyarınca sınırlı sorumluluk haklarından yararlanamayacağı, dolayısıyla zarar tutarının tamamından sorumlu olacağını, zarar tutarının ne kadar olduğuna dair dosya içerisinde sunulan faturaların mevcut olmadığını, önceki bilirkişi heyetinde yapılan mali inceleme neticesinde davacının müşterilerine yaptığı ödemelerin 137.143,85-TL olarak tespit edildiğini, bu zarar tutarı olarak tutarın kadri marufunda olduğu sonuç ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Manisa … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının 17/03/2015 tarihli kararı ile davalılardan …, …, ….. tarafından mirasın reddedildiği, 06/03/2019 tarihli müzekkere yanıtında … bakımından mirasın reddolunmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan aracın Manisa Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere yanıtına göre 03/12/2013 ile 11/07/2014 tarihleri arasında … plakalı çekicinin ve … plakalı …nin dava dışı …isimli şahsa ait olduğu tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 850-893. maddelerinde yapılan düzenlenme çercevesinde kara yolu ile yapılan ve ilgili milletlerarası sözleşmelerin uygulama alanına girmeyen eşya taşımaları, yolcu taşımaları, taşıma eşyası taşıması, değişik tür araçlar ile yapılan (karma kombine) taşıma işleri yüklenicileri hakkında uygulanacak ortak hükümler belirlenmiştir. TTK madde 850 taşıyıcıyı taşıma sözleşmesi ile eşya yada yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişi olarak tanımlamıştır. Taşıyıcı, gönderen ile akdettiği taşıma sözleşmesi ile sözleşmeye konu eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi borçlanmaktadır, böylelikle taşıyıcı, eşyanın kendi koruması altında bir yerden diğer bir yere taşıması işini üstlenmektedir. Taşıyıcının üstlendiği edimi yerine getirebilmesi için sözleşme konusu eşyanın, taşıyıcının, muhafaza ve kontrolüne bırakılması gerekmektedir. Taşıyıcı sözleşmede belirlenen taşıma sözleşmesi içerisinde taşınmak üzere kendisine bırakılan eşyayı muhafaza etmekle yükümlü tutulmuş bulunmaktadır. Taşıyıcı eşyayı kararlaştırılan şartlarla bir yerden diğer bir yere taşıma yanında, muhafazası altındaki eşyanın her türlü tehlikeye karşı korunması için de özen gösterecektir. Ziya ve/veya hasarın da sorumluluğu yanında taşıma süresinin aşılmasından kaynaklanan gecikme zararlarından kaynaklanan sorumluluğu da bulunmaktadır. TTK madde 871/1 hükmü uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere kendisine teslim edildiği anda gönderilene teslim edileceği ana kadar kendisine bırakılan eşyanın ziya ve/veya hasar görmesinden ve taşıma süresinin geçirilmesinden sorumlu bulunmaktadır. TTK 883/3. maddesi gereği, asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı müteselsilen sorumludur.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları içeriğine göre; davacı şirketin müşterilerine ait bir kısım paket ve kargonun …’dan …’e taşınması hususunda 09/05/2014 tarihli tek seferlik taşıtma emtia sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin taraflarının taşıtan … Paket Servisi San. Ve Tic. A.Ş. ile taşımacı … Koop. Olarak belirtildiği, taraflar arasında yetki ve son hükümler başlıklı bölümde Bakırköy mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, sürücünün Kooperatif dışındaki davalıların murisi … olduğu, 11/05/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde muris …’ın vefat ettiği, dava dışı müteveffanın Karayolları Trafik Kanununun madde 52/a-b “hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” ve madde 51 “hız sınırlarına uyma zorunluluğu” maddelerini ihlal etmesi nedeniyle %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacının trafik kazası ile oluşan hasar sonucunda dava dışı kişilere C/H mahsubu ile 132.944,54-TL, peşin ödeme olarak banka yoluyla 4.199,31-TL olmak üzere 137.143,85-TL ödeme yaptığı, araç sahibinin dava dışı … isimli şahıs olduğu, Kooperatif adına düzenlenecek evrakın muteber olması veya kooperatifi bağlaması için temsile yetkili kişilerden ikisinin kooperatifin unvanı altına imzalarını koymaları gerektiği (Kooperatifler Kanunu 58, 59, 60 ,61. Maddeleri, Anasözleşme 46. Madde, Kooperatifler Kanunu 98. Madde yollamasıyla Türk Ticaret Kanunu 370/1 ve 372/1. Maddeleri), sözleşmede taşıyıcı olarak belirtilen unvanın altında kaşe bulunmadığı, tek imza bulunduğu ve bu imzanın kooperatifi temsile yetkili kişilerden olup olmadığının tespit edilemediği, davalı kooperatifin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacının akdi taşıyıcı ve dava dışı müteveffanın fiili taşıyıcı olduğunun belirlendiği, davalılar …, … ve …’ın mirası reddetmiş olmaları nedeniyle davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı kanaatine varılmış olup davanın davalı … bakımından kabulüne, diğer davalılar bakımından reddine karar vermek gerekmiş, taleple bağlılık ilkesi gereği 132.372,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … (…) ..’den tahsil edilerek davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı … bakımından KABULÜ ile 132.372,00 TL nin 11/05/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …. dan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
2-Diğer davalılar bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
3-Alınması gerekli 9.042,33-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.260,59-TL harcın mahsubuyla bakiye 6.781,74-TL harcın davalı … (…) …’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı, 2.260,59-TL peşin harç, 4,10-TL vekalet harcı, 6,50-TL vekalet pulu, posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 5.610,90-TL olmak üzere toplam 7.709,79-TL’nin davalı … (…) …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yargılamada kendisini vekille temsil ettirmesi nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 16.525,34-TL ücreti vekaletin davalı … (…) …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …Kooperatifi yargılamada kendisini vekille temsil ettirmeleri nedeniyle yürürlükteki AAÜT 7/2. maddesi gereğince hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Kooperatifine verilmesine,
7-Davalılar …, … ve .. yargılamada kendilerini vekille temsil ettirmeleri nedeniyle yürürlükteki AAÜT 7/2. maddesi gereğince hesap edilen 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar …, ……. ve……’a verilmesine
8-Davalı … Kooperatifi tarafından yatırılan vekalet harcı 4,10-TL, vekalet pulu 6,50-TL olmak üzere toplam 10,60-TL’nin davacıdan alınarak davalı … Kooperatifine verilmesine,
9-Davalılar …, … ve … tarafından yatırılan vekalet harcı 4,10-TL, vekalet pulu 6,50-TL, 24,40-TL posta – tebligat masrafı olmak üzere toplam 35,00-TL’nin davacıdan alınarak davalılar …, ……. ve……’a verilmesine,
10-Davalılar tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalılara iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünden davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır