Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/408 E. 2019/969 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/408
KARAR NO : 2019/969

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 27/04/2015
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :21/10/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; müvekkili şirketin her türlü elektrik malzemeleri ve aydınlatma armatürleri imalatı, ihracatı, ithalatı ve alım satım işlerini yaptığını, müvekkili şirketin borca batık duruma geldiğini, sunmuş oldukları iyileştirme ve revize projesinde belirttikleri şekilde nakdi sermaye artışı, tasarruf tedbirleri, üretim ve pazarlama stratejisinde değişiklik, tedarikçilerle yapılacak anlaşmalar, nakit sermaye artışı, gerekli görülmesi halinde fabrikabinası ve mevcut arazinin satılarak sermayeye ilavesi, spot ve Led ürünlerinin üretilip satılması, ödeme protokolleri yapmak suretiyle borca batıklıktan kurtulabileceklerinden bahisle müvekkil şirketinin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine ve İİK.’nun 179/a maddesi uyarınca ihtiyati tedbirlere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun olarak sunulan müdahale dilekçeleri kapsamında müdahiller yargılamaya kabul olunmuştur. Müdahiller yargılama sürecinde sunmuş oldukları müdahale dilekçelerinde ve yargılama esnasındaki beyanlarında -özetle- iflas erteleme koşullarının bulunmadığı, davacı tarafın borçlarını ödemekten kaçınmak amacıyla iflas erteleme isteminde bulunduğunu bu nedenle borçlu davacı şirketin iflaslarına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı tarafın iflas erteleme istemli müracatı üzerine İİK. nun 166/2 maddesi gereğince gerekli ilanlar yapılmış, davacıya ait ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, davacı şirketin geçmiş dönem vergi değerleri araştırılmış, yine borç ve alacaklıları belirten listeler ile bilançolar dosya içerisine alınmış, öncelikle davacı şirketin borca batıklık durumu ve sunulan iyileştirme projesinin denetlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve şirkete kayyum atanarak düzenli olarak raporlar aldırılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kaydı, ilan evrakı, vergi kayıtları, SGK kayıtları, tapu kayıtları, müdahale dilekçeleri, iyileştirme projesi, mahallinde yapılan keşif ve şirketin borca batık olup olmadığı, borca batık ise miktarının tespiti ile davacının iyileştirme projesinin uygulanabilir, ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve davacı şirketin ıslahının mümkün bulunup bulunmadığına ilişkin alınan bilirkişi raporu, kayyum raporu ile diğer bilgi ve belgeler, incelenmiş, irdelenmiş ve içerikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, borca batıklık nedeniyle şirketin iflasının İİK 179. maddesi ve TTK 324. maddesi gereğince ertelenmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirketin borca batık olduğu, bir başka deyişle pasiflerinin aktiflerinden fazla olduğu tüm dosya içeriği ile sabit olup, çekişmesizdir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir. (İİK.mad. 179) Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır. (HMK. 266. madde ) Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/02/2016 gün ve 2014/8013-686 sayılı kararı.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda bilirkişiler marifetiyle yerinde incelemeler yaptırılmak suretiyle şirket varlıklarının rayiç satış değerleri üzerinden borca batıklık tespiti yaptırılmış, sonuç olarak rayiç değerlere göre 21.817.234,96 TL borca batıklığın bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; TTK 324 ve İİK. 179. maddesi gereğince iflas ertelemesi talep edilmiş olup; iflas ertelemesinin en önemli ve ilk koşulu şirketin borca batık durumda olmasıdır. Borca batıklık durumunun tespiti için bilirkişi heyeti oluşturularak alınan rapordan şirketin borca batıklık durumunun tespit edildiği tarih itibariyle 21.817.234,96 TL borca batık durumda olduğu tespit edilmiş, böylece yasada aranan iflas erteleme talebinin ilk koşulu olan borca batıklık durumunun sabit olduğu anlaşılmıştır.
İflas erteleme talebinin 2. şartı olan borca batıklıktan çıkmayı sağlayacak ciddi ve inandırıcı iyileştirme projesinin bulunması şartına gelince, alınan rapor, kayyım raporları, ve dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden; şirket faaliyetinin Eskişehir ve İstanbul merkezde aralıksız devam ettiği, son alınan kayyım raporuna göre; 31.08.2019 tarihi itibariyle 50 adet personelin çalıştığı, tahakkuk eden personel ücretlerinin süresinde ödendiği, Ağustos 2019 ücretlerinin Eylül ayının başında ödendiği, tedbir kararından sonra işten çıkartılan personellere ait Kıdem tazminatlarının ödendiği, Kıdem Tazminat yükünün azaltıldığı, vergi dairesinin 30.09.2019 tarihli borç yazısına göre, şirketin vergi borcu bulunmadığı, cari dönem Sgk primlerinin ve taksitlendirilmiş sgk primlerinin süresinde ödendiği ve SGK teşviklerinin alındığı, bazı alacaklı olan firmalarla borç ödeme protokollerinin düzenlediği, şirketin borçlarını ödeme potansiyeline sahip bulunduğunu, son dönem ciro ve ticari anlaşmalarının bu potansiyeli desteklediği, bu haliyle şirketin borca batıklıktan çıkarılması ve alacaklıların korunması hususunda gerekli çabayı gösterdikleri ve iyi niyetli oldukları görüşü edinilmiş, ön görülen sermaye arttırışına gidilmiş olması mahkememizce samimi bulunmuş, ibraz edilen protokollere göre şirketin alacaklılarından önemli oranında bir kısmı ile borcun yapılandırılması yoluna gidilmesi ve yapılan ödemeler hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda iyileştirme projesinin inandırıcı olduğu, uygulanma kabiliyetinin bulunduğu, bu projenin uygulanması neticesinde şirketin borca batıklıktan çıkacağı yönünde kanaat oluştuğu, iyileştirme projesi ve dava süresince davacı şirketin faaliyetine göre davacı şirketin ıslahının iflasın ertelemesi halinde mümkün olabileceği anlaşılmakla bilirkişi raporları ve kayyım raporları dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan davacı ….. SANAYİ VE TİCARET A.Ş’nin 17/10/2019 günü saat 12:20’den başlatılmak suretiyle İFLASININ BİR YIL SÜRE İLE ERTELENMESİNE,
2-Şirket hakkında verilen tedbir kararlarının devamına,
3-Kayyımın her ay envanter düzenleyerek şirketlerin faaliyetleri ve mecut durumunu gösterir şekilde aylık rapor sunmasının devamına,
4-Davacı şirketin iflasının 1 yıl süre ile ertelendiğinin ilgililer ve alacaklılara duyurulması bakımından ulusal gazetelerden traji en yüksek 5 gazeteden birinde ve ticaret sicil gazetesinde ilanına, masrafın davacı tarafça karşılanmasına,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik 16,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davanın mahiyeti gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca müdahiller tarafından yatırılan ve kullanılmayan avansların kararın kesinleşmesinden sonra resen müdahillere iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile hazır bulunan müdahil vekillerinin yüzlerine karşı diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2019

Başkan ….
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip ……
¸(e-imzalıdır)