Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/371 E. 2018/130 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/371
KARAR NO : 2018/130

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2015
KARAR TARİHİ : 12/02/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 09/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket …. Ltd. Şti. televizyon, telefon, navifasyon cihazları, beyaz eşya, bilgisayar gibi çok geniş bir yelpazede ürün satışı yapan bir elektronik perakendeci olup merkezi …’da olan … Türkiye’deki girişimi konumunda olduğunu, davalı şirket, müvekkil şirket ile aralarındaki cari hesap lehlerine alacak gösterdiğinden müvekkil şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün….sayılı dosyası ile 16.02.2015 tarihinde toplam 148.481,50.TL tutarındaki asıl alacak için ilamsız icra takibine giriştiğini, sözkonusu ilamsız icra takibinin sebebi ödeme emrinde açık hesap alacağı yani hesap olarak gösterildiğini, davalı şirket 23.02.2015 tarihinde bu kere Bakırköy … İcraMüdürlüğünün…. sayılı dosyası ile 228.814,37.TL tutarındaki asıl alacak için bir ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil şirket defter ve kayıtları, davalı şirket defter ve kayıtlar, icra dosyaları ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle müvekkili şirketin davalı şirkete, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….sayılı dosyasına konu borcunun bulunmadığı hususunun tespitine, diğer yandan gerek Bakırköy … İcra Müdürlüğüne yapılan ödeme ve gerekse mükerrer olarak yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….sayılı takip nedeni ile kötüniyeti açık olan davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, mükerrer ödemenin müvekkilini ticari açıdan mağdur etmemesi için ve alacaklı davalı tarafından bedel de tahsil edildiği takdirde dava sonuna geri tahsilinin zorluğu dikkate alınarak, davaya konu edilen borca ilişkin açılan Bakırköy … İcraMüdürlüğünün ….sayılı takibi için, HMK ve İİK.72/III maddesi gereğince görülecek teminat karşılığı icra veznesine yatırılacak bedelin dosya alacaklısı, davalıya ödenmesinin, yargılama sonunu kadar engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yanıt: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, müvekkili aleyhine ikame ettiği dava ile, Bakırköy … İcraMüdürlüğünün ….esas sayılı dosyası kapsamında kendileri aleyhine yürüttüğü takibe konu borcu ödedikleri ve artık herhangi bir borçlarının bulunmadığı iddiasıyla menfi tespit talep ettiklerini, davacı taraf, dava dilekçesinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas ve Bakırköy … İcraMüdürlüğünün ….esas sayılı dosyalarıyla yürütülen takip bakiyelerinin aynı olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına ödeme yaptığı esnada cari alacak, yapılan ödemeden çok daha fazla olduğunu, bu durumda yanılarak bir ödeme yapılmış olmasından bahsedilemediğini, netice olarak davacı tarafın başka bir dosya için yaptığı ödemeyi cari alacaktan mahsup etmesi hukuken imkan dahilinde olmadığını, yapılması gereken, eğer nizalı bir alacağı sehven ödedikleri iddialarındaysa istirdat davacı açarak ödenen parayı geri almaktan ibaret olduğunu, menfi tespit davasının dinlenemeyeceği ve reddi gerektiğini, öncelikle tensipteki ll.numaralı ara kararından rücu edilerek takdir edilen teminatın % 15 e çıkarılmasını, davacı tarafın haksız olan davasının reddini, davacı tarafın menfi tespit davası açarak müvekkili alacağını geç almasına sebep olması nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Deliller: Taraflar arasında münakit sözleşmesi, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya aslı dosyadadır.
Gerekçe: Dava yazılı yargılama usulüne tabi Menfi Tespit davasıdır. Yanlar arasındaki yazılı bir güvenlik hizmet sözleşmesi olduğu, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından da Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….esas dosyasından takibe giriştiği, … İcra Müdürlüğü’nün de ödeme yapıldığı, sabittir. Davacı yan her iki takibin de cari hesap alacağından doğduğu borcun bulunmadığını belirtmiş davalı ise iki ayrı sözleşme bulunduğunu davacının 2011 dönemine ait ödemeleri 2014 döneminde yaptığından davalının hak edişini kesmesi nedeniyle iki ayrı takip olduğunu beyan etmiştir. Şu haliyle ihtilaf davacının kabul etmeyip noter arıcılığıyla davalıya iade ettiği 7 faturadan doğmuştur. Dosya 11.4.2016 tarihli ara kararla bilirkişi heyetine verilmiş alınan 3.10.2016 havaleli raporda her iki yanın defterlerinin delil kuvveti bulunduğu, davacı defterlerinde bakiyenin 0,00.TL görüldüğü, davalı yan defterlerinde ise 15.01.2015 tarihli 7 adet faturanın davacı tarafından iade edildiği halde 148.481,50.TL olarak kayıtlı olduğu, farkın bu faturalardan doğduğu, davalı yanın bu fatura içeriklerinin yerinde ve doğru olduğu hususunda dosyada belge bulunmadığı belirtilmiştir. Davalı yan davacının fark faturasının yasal olmadığını, aradan geçen 3 yıldan sonra kesinti yapılamayacağını, kesintilerin meşru olmadığını, bilirkişi heyetinde özel güvenlik sektöründen bilirkişiye yer verilmediğini, bilirkişinin sonradan eklendiğini, takiplere konu alacakların farklı olduğunu, bilirkişinin 2 ayrı sözleşme olduğunu gözetmediğini , takiplerin mükerrer olmadığını belirterek rapora itiraz etmiş ise de; heyette sektör bilirkişisinin ara kararla atandığı raporda adının el yazısıyla yazılmasının sonucuna etkili olmadığı davalı yanın aşamalarda yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmasa da açık hesabın varlığını kabul ettiği, dikkate alınarak yeni rapor alınması talebi reddedilmiştir. Tüm dosya kapsamından yanların açık hesap çalıştığı, özel güvenlik hizmeti yönünden 2 sözleşme bulunduğu, her iki takibe bu açık hesabın dayanak gösterildiği, tarafların defterlerinin delil niteliği bulunduğu davacı defterlerinde alacağın 0 bakiye gösterdiği, davalının 7 faturasının iadeye konu olduğu, bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup, 10.05.2017 tarihli oturumda davalı yanın bu fuaturaların içeriği açısından yemin deliline dayandığı, bu nedenle davacı yanın şirket yetkililerinin 4.10.2017 tarihli oturumda yemini eda ettiği; şu haliyle davalının ticari defterlerinde yer alan ve iadeye konu 7 adet fatura yönünden davacı yanın borcu bulunmadığının sabit olacağı, diğer faturalar açısından ödemenin gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Davalı yanın iadeye konu faturalara ilişkin hizmetin verildiği hususunda başkaca delili bulunmadığından davacının borçlu olmadığının kabulü; dolayısıyla davanın kabulü gerekmiş, sözleşme ve iade faturalarının nitelikleri gözetildiğinde bir icra takibi söz konusu olmakla beraber kötüniyet sabit görülmediğinden bu talep reddedilmiş aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
Hüküm:Yukarıda açıklanan nedenle;
1-Davanın kabulü ile davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatına yer olmadığına,
3-Bakiye harç 9.078,23 TL.nin davalıdan tahsiline, ilk harç 3.026,10 TL.nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden Av.As.Üc.tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 16.581,77 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.697,10 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
İlişkin karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okundu yöntemince anlatıldı. 12/02/2018

Katip …

Hakim …