Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/347 E. 2019/933 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/347
KARAR NO : 2019/933

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 11/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın eski ünvanını “……” olup faaliyet gösterdiği sürede davalı şirket ve iştirakleri ile uzun yıllar ticaret içerisinde olduğunu aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak müvekkili şirkete borcu bulunduğunu borcun dayanağı fatura bedellerine göre 111.281,24 Euro tutarında alacağı olduğunu iş bu alacak miktarının bir kısım faturalara evvelce itiraz edilmesinden dolayı belirsiz hale geldiğini bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10. 000 TL alacağı muaccer hale geldiği 04/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek Reeskont faiziyle birlikle davalıdan tahlisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili arasında hiç bir ticari ilişki olmadığını davacının dava dilekçesinde eski ünvanının “…..” olduğunu iddia ederek bu firma ile müvekkilinin ticari ilişkisinden bahsetmiş ise de; ispata yarar hiç bir delil sunmadığını davacı şirketin yabancı uyruklu bir şirket olduğunu Türkiye de bir merkezinin bulunmadığının bu nedenle dava hak ve fiilinin bulunup bulunmadığının ispat edilmesi gerektiğini, yabancı uyruklu olan davacı şirketin açmış olduğu bu dava ile birlikte müvekkilinin zarar ve ziyanlarının karşılığı olarak teminat gösterilmesi gerektiğini teminat şartını yerine getirmediğini, alacağın zaman aşımına uğradığını davacının iddia ettiği alacaklarının belirsiz alacak olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığını kısmı dava olarak ele alınması gerektiğini davacının tek taraflı olarak hazırlamış olduğu tablo ve hesaplamaya itiraz ettiklerini davacının ticari alacak olarak, alacak niteliğinde olan iddialarının yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı vekilinin itirazlarını reddederek hak ve fiil ehliyetlerinin varlığını kabul edilmesi gerektiğini müvekkili şirketin İtalyan hukukuna göre kurulmuş olup bir tüzel kişilik olup 01 Mart 1954 tarihli Hukuk Usulüne dahil Lahey sözleşmesinin 17. maddesine göre akit devletlerin teminat muafiyetinde olduğunun kabul edildiğini, İtalya ve Türkiye’ nin de iş bu sözleşmeye taraf olduklarından müvekkilinin teminattan muaf tutulmasını gerektiğini, davalı vekilinin zaman aşımı talebinin haksız olduğunu, belirsiz alacak iddialarının kabul edilmemesi halinde harcın tamamlanmasına karar verildiğinde taraflarınca gecikmeden harcın tamamlanacağını, dilekçelerinin ekinde sundukları faturaların tarihlerinin göründüğünü, faturaların hukuken geçerli olduğunu müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun süren bir ticari ilişki olduğunu alacağın ihtarname ile muaccel hale geldiğini beyanla davalının sunmuş olduğu cevap dilekçesindeki savunmaların reddi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müflis bir şirket olduğunu iflas memurunca idare edildiğinin beyan edildiğine göre açılmış bu davanın HMK 84 md. kapsamında müvekkilinin muhtemel yargılama gideri karşılığı olarak teminat göstermesi gerekmekte olup davacının teminat şartını yerine getirmediğini, davacının hem faturadan kaynaklı alacak iddiasında bulunduğu hemde alacağına dayanak gösterdiği faturanın hangi fatura olduğunu söylemekten imtina ettiğini, talep noktasının açıklatılması gerektiğini, davacı yanın hukuken geçerli olacak bir fatura ve ticari kayıt sunmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi kişi 24/04/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Merkezi İtalya da olan davacının yabancı olmasına bağlı teminat hükümlülüğünden uluslar arası anlaşmalardan muaf olduğunu ancak davacı şirketin halefi olan şirketin ödeme güçlüğü içinde bulunduğuna dair dosyada bulunan belgeler çerçevesinde HMK 84/f-1-md uyarınca teminat göstermesi gerektiği, mahkemece taraflar arasında bir satım sözleşmesi bulunduğu kanaatine ulaşılması halinde taleplerin ve iddiaların yerinde olup olmadığının tespiti konusunda davalının zaman aşımı savunması konusunda Türk hukukunun uygulanmasının gerektiği görüş ve kanaati bildirmiştir.
12/09/208 tarihli celsede; davacı yanca dava açıldığı tarihte kısmı dava açma yasağı bulunduğunda 111.281,24 Euro alacağın harcını tamamlaması buna müteakip %15 teminat yatırması için davacı vekiline ihtarda bulunulduğu davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde harcı ve teminatı yatırmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki mevcut delillerin birlikte değerlendirilmesinde; HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davasının koşullarının oluşmadığı, dava tarihi itibariyle HMK’nın 109/2. maddesindeki kısmi dava açma yasağı da dikkate alındığında dava değeri olan 111.281,24 Euro üzerinden harcın tamamlanması, davacının ödeme güçlüğü içinde olduğunun mevcut delillerden anlaşılması nedeniyle %15 teminat yatırması için davacıya 2 aylık kesin süre verilmiş ise de, kesin süre içerisinde davacı vekilinin harcı ikmal etmemesi nedeniyle kesin sürenin bitimi itibariyle dosyanın işlemden kalktığı, 3 aylık yasal süresi içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından 13/02/2019 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 13/02/2019 t arihi itibari ile AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 126,38 TL harcın istem halinde ve hükmün kesinleşmesine müteakiben davacı tarafa iadesine,
3- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 2,725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan 97,70 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2019
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır