Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/335 E. 2018/96 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/335 Esas
KARAR NO : 2018/96

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2015
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 28/10/2013 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli protokol imzalandığını, protokolün 3.1.2 maddesi ile davalı bayinin eksik aldığı her metreküp için 100 USD cezai şartı ödemeyi kabul ve tahakkuk ettiğini, yine protokolün 4. Maddesi ve bayilik sözleşmesinin 17/c ve 19. Maddeleri gereğince sözleşmenin bir ya da birden fazla maddesinin ihlal edilmesi halinde müvekkili şirkete 150.000 USD cezai şartı ve bu sebeplerle sözleşmenin feshi halinde cezai şartlar dışında sözleşmenin süresinin sonuna kadar müvekkili şirketin uğradığı kâr mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bayilik sözleşmesinin eki olarak akdedilen ayniyet sözleşmesi gereğince davalıya menkul mallar verildiğini, davalının bayilik sözleşmesini fiilen ve hukuken sona erdiren davranışı üzerine bayiye ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye göre karşılık ihtarda davalı işyeri açma ve kapama ruhsatı ve akaryakıt istasyonu devretme hususunun doğru olduğunu ancak bu hususun müvekkil şirketin bilgisi ve kabulü dahilinde olduğunu, devir alan ….ile aynı şartlarda sözleşme imzalanması halinde kendisinden bir talepte bulunulmayacağını dile getirdiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, istasyonu satın alan ….ile sözleşme akdedildiği için müvekkili şirketin bir zararının söz konusu olmadığı ifade edilmiştir. Müvekkili şirketin cari hesap borcunu ödemeyen davalı hakkında takibe geçildiğini, takibin kesinleştiğini, ancak borcun ödenmediğini belirterek davalının satış taahhüdünü yerine getirmemesinden kaynaklanan 98.900 USD tutarındaki cezai şart alacağının şimdilik 1.000 USD’lık kısmının, maktu cezai şart bedeli olan 150.000 USD’lık alacağının şimdilik 1.000 USD’lık kısmının, zarar yoksun bırakılan kâr mahrumiyetinin 1.000 TL’lik kısmının ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren tüm alacaklar için işleyecek %10 oranındaki sözleşmesel faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça gönderilen ihtarnameye cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere sözleşmeye konu akaryakıt istasyonunun davacı tarafın bilgisi ve rızası dahilinde devreldildiği, istasyonun devredildiği şirket ile aynı şartlarla sözleşme imzalanması halinde herhangi bir talep olmayacağı hususunda davacı ile sözlü mutabakat sağlandığını, davacının yeni malik ile sözleşme imzalayabilmesi için tarafına ait lisansın iptal edilmesi gerektiğinin söylenmesi üzerine lisans iptali için başvuruda bulunulduğunu, bunun üzerine yeni malik ile lisans sözleşmesi imzalanabildiğini, sözleşmenin 3.2.2 no’lu bölümünde davacı taraf 350.000,00 TL tutarında akaryakıtı geri dönüşümlü kredi olarak vermeyi taahhüt etmiş olmasına rağmen bu edimini yerine getirmediğini, bu nedenle istasyonu devretmek zorunda kaldığını, herhangi bir menfaat olmadığını, davacının istasyona yapmış olduğu masrafların tamamını yeni malik ile akdetmiş olduğu sözleşme ile hüküm altına aldığını, herhangi bir zararın olmadığını, davacının akaryakıtı geri dönüşümlü krediyi vermemesi nedeniyle sözleşmede yazılı miktarlar nispetinde satış yapamadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, bayilik sözleşmesi nedeniyle talep edilen alacaklara ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalının defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat mahkemesine müzekkere yazılmış 14/03/2016 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya uzmanlık gerektiren hususlarda rapor düzenlemek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin 25/03/2016 havale tarihli raporuna itiraz edilmesi üzerine 29/09/2016 tarihli ek rapor alınmış, bu rapora da yapılan itirazlar neticesinde 25/04/2017 tarihli yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Somut olayda taraflar arasında akdedilen protokol ile 350.000,00 TL + KDV tutarında motorinin kredi olarak verilebilmesi, protokolde bulunan banka teminat mektubu şartının yerine getirilmesi kaydıyla davalıya teslim edilmesi taahhüt edilmişken davalının teminat şartlarını yerine getirememesi dolayısıyla davacının protokole dayalı olarak kredi tahsisini yapmadığı, davalının ticari faaliyetinin başlangıcında elde edemediği …. nedeniyle zor duruma düştüğü, ilk sunulan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere …. internet sitesi bayilik lisansları bölümünde elde edilen bilgiye göre tesisin ….- ….ünvanlı muhataba devri ile lisans sahibinin isteği üzerine 14/11/2014 tarihli 38452 sayılı kararla sonlandırıldığı, yine ….’nun bilgileri doğrultusunda ….- … petrol’ün 14/11/2014 tarihinde davalı ile aynı adresteki akaryakıt istasyonu için davacıdan bayi olarak lisans aldığı, yeni bayi olan … petrol’ün yaptığı lisans müracaat, satış bilgileri, dağıtım şirketinin ilgili bölgede bulunan ve periyodik olarak bayisini ziyaret ile yükümlü bulunan personel istihdam eğitimleri ve gelişmenin bu personeller vasıtasıyla şirket yönetimine aktarılması, dosya kapsamı ve ticari hayatın gerekliliklerine uygun düştüğünden istasyonun satıldığının ve faaliyete devirden daha önce son verildiğini, davacının bilgisi dahilinde olduğu hususları mahkememizce kabul edilmiş, son rapor ile çelişkili değerlendirmeler içermeyen ve mahkememizce de oluşa uygun bulunan 24/03/2016 tarihli bilirkişi raporundaki sektör bilirkişisinin incelemeleri de karar oluştururken dikkate alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin sona erme şekli dikkate alındığında kurulan üçlü ilişkinin TBK madde 205/2 anlamında sözleşme devri olarak nitelendirilmesi gerektiği, davacı, davalı ve dava dışı yeni bayi arasında üçlü bir mutabakat sağlandığı, davacının sözleşmenin devri yoluyla davalıyla aralarındaki sözleşme ilişkisinin sona ermesine muvafakat anlamına gelecek şekilde yeni bayi ile sözleşme imzaladıktan sonra davalıdan sözleşmeyi başkasına devrettiği için tazminat istemesinin çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceği anlaşıldığından davacının maktu cezai şart ve yoksun kalınan kâra ilişkin taleplerinin reddine; sözleşme kapsamında asgari tedarik taahhüdüne aykırı olarak yeterli miktarda akaryakıt alımı yapmadığı dosya kapsamında sabit olup, asgari tedarik taahhüdüne aykırı davranış sebebiyle talep edilen cezai şartın taleple bağlı kalınarak kabulüne, 1.000 USD cezai şartın temerrüt tarihi olan (davacının ihtarının davalıya 18/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının 26/11/2014’de temerrüde düştüğü dikkate alınarak) 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulüne,
Asgari tedarik taahhüdüne aykırı davranış nedeniyle talep edilen 1.000 USD cezai şartın temerrüt tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
Davacının diğer taleplerinin reddine,
Alınması gerekli 155,61 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 116,71 TL harcın mahsubuyla bakiye 38,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 148,51 TL harç, 4.371,45 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 4.519,96 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.506,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/01/2018

Katip …

Hakim …