Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/315 E. 2019/810 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/315
KARAR NO : 2019/810

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2015
KARAR TARİHİ : 16/09/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 01/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Müvekkilinin vekili aracılığıyla icra müdürlüğüne dilekçe vererek takibe konu çeklerin kendisi tarafından imzalanmadığını bildirerek borca ve imzaya itiraz ettiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasından müvekkilinin sigortalı olarak çalıştığı şirkete maaş haczi gönderildiğini, ayrıca müvekkilinin davalı şirketten olan yargılama gideri alacağının icra takibine konulduğu Istanbul …. Icra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına haciz konulduğunu ve bu dosyadan bir kısım tahsilat yapıldığını, müvekkilinin eşinin kendisi adına düzenlenen çekleri imzalayarak piyasaya sürdüğünü öğrendiğini, ancak müvekkilinin bankaya ne şahsen ne de vekaleten adına çek hesabı açılması için talimat vermesinin söz konusu olmadığını, her nasılsa müvekkilin eşi…..’nın, bankadan müvekkilinin adına çek koçanı aldığı ve piyasaya dağıttığını, çeklerin altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığından, açılan ceza davalarında müvekkili hakkında beraat kararı verildigini, davaya konu cekteki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin eşinin ve/veya onun bilgisi dahilinde birileri tarafından imzalanarak piyasaya sürüldüğünü, bu sebeple müvekkilininin davaya konu icra dosyasında borçlu olmadığını, müvekkilinin imzalamadığı çekten dolayı maddi olarak zarar görmeye devam etmesi nedeniyle iş bu davanın açılmak zorunda kaldığını, yine eski eşi tarafından aynı şekilde imzası taklit edilerek piyasaya sürülen başka bir çek ile ilgili olarak Bakırköy …. Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmış olduğunu, dava konusu çekin müvekkili tarafından imzalanmadığının bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını ve Sayın Mahkeme tarafından da müvekkilinin borçlu olmadığına karar verildiği anılan karanın kesinleştigini, müvekkili açısından telafisi imkansız zarar açılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, devamında müvekkilinin Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira 17/04/2015 tarihinde geri dönen tebligat parçası incelendiğinde haber verildiği iddia olunan komşunun isminin tespit ve tevsik edilerek imzasının alınmadığı sadece şirket ismi yazılarak isimden imtina gibi afaki bir ibare yazıldığı tebliğ memurunun komşuya kapıcıya veya yoneticiye haber verip vermediğinin belli olmadığını, tarafça davadan 10/09/2015 tarihinde haberdar olduğunu, takibe devam edilirken menfi tespit davasının açılmasıyla birlikte mahkemece takibin 02/04/2015 tarihli ara kararla takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bu karar usul ve yasaya aykırı oldugunu, zíra İİK 72. maddesinde yer alan düzenlemede açıkça takipten sonra açılan menfi tespit davasının takibi durduramayacağı ancak teminat karşılığında yatırılan paranın alacaklıya verilmesinin önüne geçilebileceğinin belirtildiğini, dolayısıyla 02/04/2015 tarihli ara kararın açıkça hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, daha öncesinde Bakırköy …. Asliye Ticaret Mah.nin …. esas sayılı dosyasında söz konusu çeke ilşikin menfi tespit davası açıldığını ancak dava takipsizlikten dolayı işlemden kaldırıldığını, söz konusu davanın aradan 3 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra yeniden açıldığını, davacının kocası ile birlikte bebek eşyaları satan mağza işlettiklerini beyan ettiğini, buna rağmen söz konusu iş yeri için yapılan mal alımlarından haberdar olmamasının ödemelerin nasıl gerçekleştiğinin bilinmemesinin çek ödemelerinden haberdar olunmamasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açılan menfi tespit davasında taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, yapmış oldukları icra takibinde davacı … ile dava dışı davacının eşinin annesi….. hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkili şirketin davacının keşidecisi olduğu çeki gerçek bir ticari ilişki neticesinde davacının eşinin annesi….. (….)’tan fatura karşılığı ciro yolu ile teslim aldığını, çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu, dolayısı ile taraf teşkilinin sağlanması için dava dışı…..’a davanın yöneltilmesi gerektiğini, davacının icra dosyasında imzaya ve borca ilişkin yapmış olduğu herhangi bir itirazının bulunmadığını, davacının itiraz etmiş olduğu dosyanın yine davacı aleyhine başlatmış oldukları Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası olduğunu, davacının bu icra takibinde dolandırıldığına ilişkin beyanda bulunduğunu, karşılıksız çek verme suçundan dolayı Bakırköy …. Sulh Ceza Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu savunmasında çek karnesi talebinde bulunduğunu ancak hiçbir çeki imzalamadığını, Bakırköy….. Sulh Ceza Mahkemisinin…. Esas sayılı dosyasında savunmasında suça konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, imzanın kime ait olmadığını iddia ederek çelişkili beyanlarda bulunduğunu, davacının dava dışı eski eşi ve eski eşinin annesi ile müvekkilini dolandırdığını, yapmış oldukları suç duyurusu neticesinde soruşturmanın devam ettiğini, çek aslının …. Şubesine teslim edildiğini, ancak ilgili şube tarafından ait olduğu ….. Şubesine gönderilmiş olması söz konusu olabileceğinden hangi şubede bulunduğunun bilenemediğini, dava konusu çekin yasal hamil sıfatı ile iyi niyetli olarak elinde bulunduran müvekkilinin dava açılmasında kusuru bulunmadığını, davacının icra mahkemesinde başvuru yaparak takip konusu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederek borçlu olmadığını kanıtlama imkanı varken bu güne kadar kullanmyarak iş bu davanın açılmasına kendisinin sebebiyet verdiğini, haksız ve kötü niyetli olarak açılmış bulunan davanın reddine ve dava değeri üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası incelenmiş davanın Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına konu çekleri davacı tarafından imzalanmadığı borca ve itiraz edildiği ve bu nedenlerle açılan menfi tespit davası olmuş olduğu, davanın kabulüne karar verilerek davacının borçlu olmadığına karar verildiği tespit edilmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu … …..ve dava dışı….. hakkında 8.000,00 TL asıl alacak, 812,72 TL işlemiş faiz, 400,00 TL %5 tazminat, 24,00 TL %0.30 komisyon olmak üzere toplam 9.236,72 TL bakımından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, davacı … …..hakkında maaş hacizi yoluna gidildiği, mahkememizin vermiş olduğu tedbir kararı üzerine takibin durdurulduğu tespit olundu.
Dava, davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına konu çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine yönelik İİK’nun 72. maddesi gereği menfi tespit davasıdır.
… Bankası ….. Şubesinden mahkememize gönderilen müzekkere yanıtında … adına 2 adet çek karnesi düzenlenmesinin talep edildiği, ….. seri nolu çek karnesinin … tarafından teslim alındığını, …… seri nolu çek karnesinin …’ın talimatına istinaden …… teslim edildiğini, teslim evraklarının birer örneğinin mahkemeye gönderildiğini bildirmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve davacının imza incelemesi için Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmıştır.
İmza incelemesine konu olarak davacıya ait mukayese yazı ve imzalarını içeren 17/12/2009 tarih ve ….. yevmiye numaralı vekaletname, 12/11/2008 tarih ve …… yevmiye numaralı tescil talep belgesi, 15/09/2008 tarih ve …..yevmiye numaralı imza beyannamesi, … bank üye işyeri sözleşmesi, …….bankası ticari müşteri sözleşmesi, çek karnesi alındı makbuzu fotokopisi, ……. şube müdürlüğü hitaplı dilekçe, … Ticari müşteri sözleşmesi, … numaralı sandık seçmen listesi, istiktab tutanakları, 07/08/2002 tarih ve …. yevmiye numaralı vekaletname fotokopisi, 14/01/2015 tarihli tebliğ tebellüğ belgesi, …. numaralı sandık seçmen listesi ve 20/10/2011 tarihli duruşma tutanağı dosyaya toplanmış 07/06/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu neticesinde tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından çekteki keşideci imzası ve keşide tarihi bölümündeki düzeltme imzası ile davacının mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği sonucuna varılmıştır.
Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile davacı ve dava dışı….. ve….. hakkında resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırılıcılık suçundan dava açıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi 10/09/2018 havale tarihli raporunda; davalı firmanın 2008 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı ancak dava dışı ….. ile olan hesap hareketlerinin tespit edildiği ve dava dışı …… şirketi ile aralarında borç alacak ilişkinin mevcut olduğunun anlaşıldığı, dava dışı …… şirketine ait defterlerin kendilerine ulaşılamaması nedeniyle incelenemediği, dava konusu çekin tespit edilen cari hesap ilişkisine istinaden alınmış olduğuna dair dosyada mübrez herhangi bir tahsilat makbuzu veya teslime ilişkin evrak olmadığından davalı defterlerinde çekin girişine ilişkin somut bir tespit yapılamadığı, adli tıp kurumunun 07/06/2016 tarihli raporuna göre davacının inceleme konusu çekteki keşideci imzası ve keşide tarihi bölümündeki düzeltme imzasının kendisine ait olmadığı ve bu nedenle borçlu olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı vekiline delilleri arasında yer alan yemin deliline dayanıp dayanmadığı hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş, davalı tarafından sunulan yemin metni davacıya tebliğ edilmiş, davacı 08/04/2019 tarihli celsede; “Davaya konu … A.Ş. ….. Şubesi’ne ait …. hesap nolu, …. çek nolu, 30.03.2009 keşide tarihli, 8.000,00-TL. bedelli çeki ticari ilişki içinde olduğum ve eski kayınvalidem dava dışı …… firmasının sahibi…..’a yine ticari ilişki kapsamında vermediğime, davaya konu çekin keşide edildiğinden ve eski eşim….. ile birlikte işlettiğimiz işyerinin ticari ödemeleri için kullanıldığından haberim olmadığına namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ederim.”şeklinde yemin beyanında bulunarak yemin delili ifa edilmiştir.
Davalı vekili 16/09/2019 tarihli celsede HMK 222/5 gereği davacının ticari defterlerine dayandıklarını ve davacının ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davayı ispat ettiklerini bu nedenle davanın reddini talep etmiş olsada davalının 03/09/2015 tarihli cevap dilekçesinde delil olarak 5 madde halinde sayılan birden fazla delile dayandığı, HMK 222/5 maddesinin uygulanabilmesi için münhasıran bu delile dayanılmış olması gerekmektedir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, yemin delilinin yerine getirilmiş olması, aynı konuda açılmış Bakırköy …. Asliye Ticaret mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında verilen karar da gözetilerek davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına konu … Bankası A.Ş. ….. Şubesine ait keşidesici … ….., lehtarı ……… olan keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 30/03/2009 olan 8.000,00 TL meblağlı çekten kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 546,48 TL harçtan peşin alınan 157,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 388,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.601,40 TL. (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama gideri ile toplam harç gideri 189,55 TL ki toplam 1.790,95 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır