Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/232 E. 2022/1170 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/232 Esas
KARAR NO : 2022/1170

DAVA TARİHİ : 11/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ……. 03.11.2010 tarihinde, sevk ve idaresindeki …… plakalı aracı ile …. Mahallesi 6. Sokak üzerindeki ….. Hastanesi yanında bulunan ……. ‘a girerken aynı cadde üzerinden otopark girişinden yaya olarak geçmekte olan müvekkil ….. ‘e çarparak müvekkilin yaralanmasına sebep olduğunu, sonrasında ise olayı adli makamlara haber vermeden, müvekkilini yaralı bir şekilde orda bırakarak olay yerinden kaçtığını, Davalı ……., geçiş önceliklerine uymadan ve gerekli dikkat ve özeni göstermeden araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğini, Kazanın oluşumunda davalı tarafın KTK.nun 67/a, 81/d, 84/j ve ilgili mevzuat uyarınca tam kusurlu olduğunu, Kaza sonrasında müvekkilin, ….. tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan da anlaşılacağı üzere basit bir tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek ölçüde ve hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte ayağından yaralandığını, uzunca bir süre hiç yürüyemeyen müvekkilinin aradan geçen 5 yıla yakın sürede sağlığına tam olarak kavuşamadığını, bu sebeple müvekkilinin maddi zararının tespiti bu aşamada mümkün olmadığını ancak yapılacak yargılama sonucu bilirkişi tespitleri ile ortaya Müvekkilinin tedavisinin kaza sonrasında kaldırıldığı …. Hastanesinde yapıldığını, uzunca bir süre devam eden tedavinin giderlerinin müvekkilinin kendi imkânları ile karşılandığını, Müvekkilinin kaza öncesinde bekçilik yaparak evinin geçimini temin etmekteyken kaza sonrası çalışamadığını , bu sebeple maddi geçimsizlik çekmiş bunun üzerine bir de tedavi giderleri yüklenince maddi anlamda tam bir çöküntü yaşadığını ve mağduriyetinin katlandığını, Kaza sonrasında başlatılan soruşturma neticesinde davalı ……. hakkında dava açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda cezalandırılmasına karar verildiğini, Bakırköy …. Sulh Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama kapsamında 07.10.2013 tarihinde bilirkişi raporu aldırıldığını ve Davalı …….’ın kazanın oluşunda asli kusurlu olduğu hususunun tespit edildiğini, Maddi tazminata ilişkin taleplerinin kısmi olup, müvekkilinin tam olarak iyileşememiş olması, ayağındaki geçmeyen sakatlığı, kaza sonrasında çalışamaması ve işinden ayrılmış olması vs. hususlarda dikkate alındığında bilirkişi raporları ile ortaya çıkacak zararlarlarının çok daha fazla olacağı ve sair konulardaki tüm hakları ile fazlaya dair haklarının saklı olduğunu beyan ederek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı …… Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen …… plakalı aracın, mevzubahis kazanın gerçekleştiği 03.11.2010 tarihinde, müvekkili …. Sigorta A.Ş. sigortalısı ……. adına, 01.02.2010 – 01.02.2011 tarihleri arasında, …. sayılı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalandığını, Müvekkili …… Sigorta A.Ş.’nin, mezkur poliçeden dolayı sorumluluğu, sigortalı davalının kusuru oranında olmak üzere, kişi başı sakatlık hallerinde azami 150.000-TL ile sınırlı olduğunu, Teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, Davacının manevi tazminat talebinin müvekkili …… Sigorta A.Ş. yönünden reddine, müvekkili sigorta şirketince sigortalı olan aracın kusurlu bulunması durumunda, sorumluluğun, poliçede yazılı tutarlar ve bakiye limit ile sınırlı olmasına, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermemekle, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa tahmiline, Dava dilekçesi ekinde yer alması zorunlu olan evraklar müvekkiline tebliğ edilmemekle, delillere karşı cevap ve beyanda bulunma haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın, bir “eda davası” olmakla birlikte herhangi bir ticari nitelik taşımadığını; davacının ve müvekkilinin tacir olmamakla birlikte, dava konusu ticari işlerden sayılan türden olmadığını, Bu itibarla davanın görev bakımından reddi gerekmekte ve davanın görevli mahkeme önünde görülmesi gerektiğini, iş bu davaya konu trafik kazası 03.10.2010 tarihinde meydana geldiğini, ceza davası 13.11.2013 tarihinde açıldığını, Bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımından reddi gerektiğini , davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : SGK yanıtı, ATK raporu, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Trafik kazasındaki yaralanmadan kaynaklı manevi tazminat talebi davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Aktüerya Hesap Uzmanı Bilirkişi ….. 10/11/2021 tarihli raporunda özetle; 03.11.2010 günü saat 16:10 sıralarında, Davalı sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı arazı taşıt ile Merkez Mahallesi 6. Sokak takiben seyirle olay mahalli …. Hastanesi önüne gelip, sağda kalan özel araçlara ait …. Otopark alanına girmek için sağa dönüşe geçtiğinde, yolun sağındaki yaya kaldırımından yola inerek otopark girişinden karşı yaya kaldırımına geçiş yapan davacı yaya ….. ‘e vasıtasının sol ayak kısmına çarparak ezmesi neticesinde yayanın yaralanması ile neticelen trafik kazası meydana geldiği, Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen …. sayı ve 16.12.2016 tarihli Raporunda; dvalı sürücü …….”ın 070 (yüzde- yetmiş) oranda kusurlu olduğu, davacı ….”in %30 (yüzde- otuz) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ….. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ….. sayı, 26.09.2018 tarih ve …. Karar nolu Adli Tıp Kurumu raporunda; 1937 doğumlu …. ‘in 03.11.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyetine mahal olmadığına, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa olunduğu, ….. Anabilimdalı tarafından düzenlenen …. Sayı ve 14.07.2021 tarihli Raporda; 01.01.1937 doğumlu …. ‘in 03.11.2010 ta: aza nedeni ile; İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (aya) kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında kişinin %100 oranda geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu, sonucuna varıldığı, ….. ‘in 03.11.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasın sonrası 3 aylık geçici iş göremezlik zararına davalı sürücü …….’ın %70 kusur oranının yansıtılmasıyla Maddi Zararının 1.176,02 TL olacağı, davacı ….. ‘in 3 aylık bakım giderine davalı sürücü …….’ın %70 kusur oranının yansıtılmasıyla Bakım Zararının (2.346,45 TL x %70 kusur oranı) 1.642,52 TL olduğu, …… plakalı araç …. poliçesi ile Davalı ….. Sigorta A.Ş. Tarafından Karayolları Trafik Zorunlu Mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alındığını ve teminat limitinin 175.000,00 TL olduğu, davacı tarafa, 11.03.2015 dava tarihinden önce sigorta şirketlerine başvuruda bulunmadığı, davacı taraf 45.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı, yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ‘nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Aktüerya Hesap Uzmanı Bilirkişi ….. 28/12/2022 tarihli ek raporunda özetle; ….”in 03.11.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasın sonrası 3 aylık geçici iş göremezlik zararına davalı sürücü …….’ın %70 kusur oranının yansıtılmasıyla; 1. Seçenek: Davacının gelirinin asgari ücret kadar olduğu kabulü durumda; Maddi Zararı 1.176,02 TL olacağı, 2. Seçenek: Davacının gelirinin 2.000,00 TL olduğu kabulü durumunda; Maddi Zararı 4.319,64 TL olacağı, Davacı ….’in 3 aylık bakım giderine davalı sürücü …….’ın %70 kusur oranının yansıtılmasıyla Bakım Zararının 1.642,52 TL olduğu, …… plakalı araç … poliçesi ile Davalı ….. Sigorta A.Ş. Tarafından Karayolları Trafik Zorunlu Mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alındığını ve teminat limitinin 175.000,00 TL olduğu, Davacı taraf, 11.03.2015 dava tarihinden önce sigorta şirketlerine başvuruda bulunmadığı, Davacı taraf 45.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, Sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
16/12/2016 tarihli ATK raporunda özetle; Davalı Sürücü ……. ‘ın, %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu, Davacı yaya …. ‘in, %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirilmiştir.
25/10/2018 tarihli ATK raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; Mehmet oğlu, 1937 doğumlu İbrahim Dinsever’in 03/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile belirtilmiştir.
24/03/2020 tarihli ATK raporunda özetle; Dosyada mevcut adli ve tıbbi belgelerin Kurulumuzca yeniden incelenmesi neticesinde; … İhtisas Kurulu’nun 26/09/2018 tarih ve …. karar nolu mütalaasına eklenecek ve değiştirilecek bir hususun bulunmadığı oy birliği ile belirtilmiştir.
14/07/2021 tarihli ….. Fakültesi raporunda özetle; Kişinin tıbbi belgelerin tetkikinde, 03/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı vücudunda; sol ayak dorsalinde dermal abrazyon, sol ayak 1. ve 2. parmak arasında 2-3 em’lik cilt – ciltaltı kesi ve sol ayak 5. metatarsal kemikte kırık meydana geldiğini, sol ayak 5. metatarsal kemik kırığının kısa bacak atel ile konservatif olarak tedavi edildiğinin anlaşıldığını, taraflarınca 17/06/2021 tarihinde yapılan genel beden ve ortopedik muayenesinde; yürüyüş postürü normal, yere çömelip kalkma hareketi doğal, her iki ait ekstremite uzunluğu eşit, her iki bacak çevresi eşit, her iki ayak bileği ve ayak parmak hareketleri eşit ve doğal olduğu, her iki alt ekstremitede nöromotor defisit olmadığı, vücudunun gol ayak bölgesinde 03/1 1/2010 terihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına ait nedbe tespit edildiğini, kişide 03/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı vücudunda meydana gelen sol ayak S. metatarsal kemik kırığının tibben iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğini ve bu süre zarfında kişinin ve %100 (yüzdeyüz) oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğunu, 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre; kişide hali hazır durumu itibariyle 03/11/2010 tarihinde meydana gelen araç dışi trafik kazasına bağlı sol ayak 5. metatarsal kemik kırığın komplikasyonsuz iyileştiğini ve herhangi bir fonksiyon kaybına neden olmadığı dikkate alındığında; kişide sürekli (kalıcı) meslekte kazanma gücü kaybına mahel bulunmadığını, kişide taraflarınca saptanan geçici iş göremezlik süresi-oranı ve başkasının bakımına muhtaç olma süresi ile 03/11/2010 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet (nedensellik) bağı bulunduğunu belirtmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; 03.11.2010 günü saat 16:10 sıralarında, davalı sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı arazı taşıt ile ….. Sokak takiben seyirle olay mahalli ….. Hastanesi önüne gelip, sağda kalan özel araçlara ait ……. Otopark alanına girmek için sağa dönüşe geçtiğinde, yolun sağındaki yaya kaldırımından yola inerek otopark girişinden karşı yaya kaldırımına geçiş yapan davacının sol ayak kısmına çarparak ezmesi neticesinde davacının yaralandığı, 16/12/2016 tarihli ATK raporunda, davalı Sürücü ……. ‘ın, %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu, davacı yaya …. ‘in, %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu rapor edildiği, 14/07/2021 tarihli ….. Fakültesi raporunda; davacının 03/11/2010 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı vücudunda meydana gelen sol ayak S. metatarsal kemik kırığının tibben iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğini ve bu süre zarfında kişinin ve %100 (yüzdeyüz) oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğunu, 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre; kişide hali hazır durumu itibariyle 03/11/2010 tarihinde meydana gelen araç dışi trafik kazasına bağlı sol ayak 5. metatarsal kemik kırığın komplikasyonsuz iyileştiğini ve herhangi bir fonksiyon kaybına neden olmadığı dikkate alındığında; kişide sürekli (kalıcı) meslekte kazanma gücü kaybına mahel bulunmadığını, kişide taraflarınca saptanan geçici iş göremezlik süresi-oranı ve başkasının bakımına muhtaç olma süresi ile 03/11/2010 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet (nedensellik) bağı bulunduğu rapor edildiği,Aktüerya Hesap Uzmanı Bilirkişi …. 28/12/2022 tarihli ek raporunda; davacının 03.11.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasın sonrası 3 aylık geçici iş göremezlik zararına davalı sürücü …….’ın %70 kusur oranının yansıtılmasıyla; 1. Seçenek: davacının gelirinin asgari ücret kadar olduğu kabulü durumda; maddi zararının 1.176,02 TL olacağı, 2. Seçenek: davacının gelirinin 2.000,00 TL olduğu kabulü durumunda; maddi zararı 4.319,64 TL olacağı rapor edildiği, alınan raporların tespit edilen maddi vaka ve kusur oranları ile uyumlu olduğu, somut davada, davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin rapora mahkememizce itibar edilmiş olup, davacının asgari ücret üzerinde gelir elde ettiği ispat edilemediğinden aktüerya bilirkişisinin sunduğu 1.seçenek olan asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek, rapor ile davacının kusur oranı ve yaralanma derecesine göre talep edebileceği geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının tespit edildiği, anlaşılmakla, davanın maddi tazminat talebi bakımından kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görevinin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Davacının kazadan dolayı yaşadığı üzüntü, tedavi sürecinde davacının çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de telafisi için olayın oluş şekli, tarafların tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın zenginliğe veya yoksulluğa neden olamayacağı temel ilkesi, paranın satın alma gücü, davacının yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özenir kılmamalı davalı yanların ekonomik bir yıkıma sürüklenmeksizin ve sebepsiz zenginleşmeye de dikkat ve özen göstermek suretiyle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi Tazminat Bakımından, davanın KISMEN KABULÜ ile, geçici iş göremezlik zararı 1.176,02-TL nin davalılar …….’dan kaza tarihi olan 03/11/2010 tarihinden, davalı …. Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 02/04/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile (sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere) birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Manevi Tazminat Bakımından, davanın KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/11/2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı …….’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 421,88-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL harcın mahsubuyla bakiye 251,10 TL harcın davalı …….’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 198,48‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.616,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 199,69 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 1.176,02-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2. maddesi gereğince hesap edilen 4.786,14 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT hesap edilen 5.000,00 TL ücreti vekaletin davalı …….’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 5.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …….’a verilmesine,
10-Davalılar tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalılara iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı ……. vekilinin yüzünde diğer tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı . 05/12/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır