Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/184 E. 2020/523 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/184
KARAR NO : 2020/523

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2015
KARAR TARİHİ : 11/09/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 16/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket kayıtlarında yapılan araştırma neticesinde davacı şirkete müvekkilinin kesinlikle böyle bir borcunun bulunmadığının görüldüğünü, müvekkili şirket tarafından, 3451 adet dip, 27 cm fermuar ile 1 adet kalıbı toplam 6.205,44-TL’ye satın aldığını, ……. belgeli olduğu iddia edilen bu fermuarlardan numune alınarak uluslararası akredite kuruluşu olan …….. adlı firmaya gönderildiğini ve diğer fermuarlarda ……. belgesine güvenilerek büyük bir kısmı da yurtdışı müşterisine verilen sipariş terminine uyabilmek için hızlıca üretimde kullanıldığını, ancak test sonuçlarına göre belirtilen ürünlerin Uluslararası ……. Kriterlerine uygun olmadığının, içinde ….. oranının çok yüksek olması sebebiyle insan sağlığını olumsuz etkileyecek nitelikte kimyasallar kullanıldığının anlaşıldığı, davacı şirketin ticari ilişkinin başlangıcından itibaren sipariş edilen ürünlerin ……. belgeli olduğunu bildirdiğini ve bu güven ilişkisi doğrultusunda sipariş verilmediğini, ancak incelemeler neticesinde gönderilen malların ayıplı olduğunun ortaya çıkması ile müvekkili şirketin tüm zararlarının muhataba aynen reklamasyon yoluyla yansıtılacağı hususlarının davacı şirkete derhal yazılı olarak ihtar ve mail yoluyla bildirildiğini, davacı tarafın ticari ilişki gereğince yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve müvekkili şirketin üretmiş olduğu ürünlerin tamamının kullanılamaz bir duruma geldiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 10.404,30 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
13/10/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Taraflarca incelemeye ibraz edilen 2014 yılı yasal defterlerinin açılış tasdikleri ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, tarafların arasındaki ihtilafın; davalı tarafça davacıya kesilen 05.09,2014 tarih ve ……. nolu “Fermuar” ve “Kalıp Bedeli” muhteviyatlı 6.205,44 TL bedelli fatura ile 16.09.2014 tarih ve …… nolu “Reklamasyon” muhteviyatlı 53.995,19 TL bedelli fatura
olmak üzere toplam 60.200,63 TL tutarındaki faturalardan kaynaklandığı, davalı tarafça davacıya kesilen söz konusu ihtilaf konusu faturaların davalı tarafça davacıya noter aracılığıyla gönderildiği, davacı tarafça söz konusu faturalara 8 günlük yasal süresi geçtikten sonra itiraz edildiği, davalının ayıp iddiasını e-mail ve noter ihtarnamesi ile davacıya bildirdiği, dava konusu ayıp iddiasına konu malların ayıplı olup olmadığının tespitinin uzmanlık alanımız dışında olduğu, söz konusu ayıp iddiasına ilişkin teknik incelemeden sonra dava konusu alacak tespitinin yapılabileceği, teknik bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu ayıp iddiası kanıtlandığında davacının davalıdan talep edebileceği herhangi bir alacağın mevcut olmayacağı, ayıp iddiasının kanıtlanamaması durumunda ise davacının davalıdan takıp tarihi itibariyle asıl alacak yönünden 10.403,97.- TL alacaklı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, bildirilmiştir.
27/12/2020 tarihli tekstil bilirkişi raporunda özetle; incelenen ürünlerin davacı tarafından gönderilen fermuarlar olduğu, metal aksandaki Ni testinin akredite laboratuvarlarda 10 gün sürmesi ve fermuarlar üzerinde görsel bağlamda ……. miktannın ölçülmesinin mümkün olmaması sebebi ile ; test sonrası fermuarlar ile ilgili uyanların davacı tarafa zamanında yapıldığı, davacı tarafından davalı tarafa eğer bir Sertifika sunuluyor ise , sektörde bunun anlamının mevcut siparişlerimiz için …… kapsamında sağlığa zararla her hangi bir ürünün içermiyor anlamını taşıdığı, bu sebeple …. sertifikasının mevcudiyetinin verdiği rahatlık ve güvenle davalı firmanın üretimine devam ettiği, fermuarlar üzerinde ……. kimyasalının bulunup bulunmadığının tespitini ancak ürün üzerinde yapılacak olan kimyasal analiz sonucunda tespit edilebilinmesi sebebi ile, ….. varlığının mevcut olup olmadığının tespitinin çıplak gözle yapılması mümkün olmadığı, laboratuvar ortamında analizi gerekmekte olduğunu, belirtmiştir.
28/05/2019 tarihli tekstil bilirkişi ek raporunda; kök raporda incelenen ürünlerin birebir yakın derecede dava konusu sipariş konusu ürünler ile ayniyet özellikleri gösterdiği, ayıplı olduğu ayıbın gizli olduğu, taraflar arasındaki siparişin anti ……. olarak belirlendiği, anti ……. konusunda sorumluluğun davacıda olduğu, davalı tarafından yapılan reklamasyon faturasındaki 53.995,19 TL tutarındaki bedelin nasıl hesaplandığı konusunda veri dökümlerinin detaylandırılması ile ilgili dosya kapsamında bilgi olmadığı, bu sebeple davalı tarafından ispata muhtaç olduğu bildirilmiştir.
27/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; taraflar arasındaki siparişin Ni içermeyeceği konusunun gerek fiyat teklifi alınması sürecinde ve gerekse siparişin yazılı geçilmesinden sonraki elcik kaplama rengi ile ilgili mail yazışmaları ve eklenen fiyat farkı ile net olarak belirlendiği, kök rapordaki incelenen ürünlerin birebire yakın derecede dava konusu sipariş ürünler ile ayniyet özellikleri gösterdiği, ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp olduğu, taraflar arasında siparişin anti ……. (……) olarak belirlendiği, anti ……. konusundaki sorumluluğun davacıda olduğu, davalının söz konusu siparişler için ITS test raporunda fermuarların testten kalmasının hemen akabinde tekrardan hem kumaş hemde fermuar siparişi verdiği ve yeni gelen alımlar ile tekrardan üretim yaptığı, davalının fermuarları Ni test neticesini beklemeden gecikme sebebi ile üretime dahil etmesinin, sorumluluk riskinin takdirinin Mahkemede olduğu, ITS Test raporunun 03.09.2014 tarihinde raporlandığı; 05.09.2014 tarihinde 08.09.2014 tarihinde, rapordan 5 gün sonra davalı tarafından davacıya, iş bu dava konusu fermuarlarla ilgili iptal mailinin atıldığı, iptal mailinden 8 gün sonra 16.09.2014 tarihinde dava konusu reklamasyon faturasının davalı tarafından davacıya kesildiği, 21 gün sonrada noter kanalı ile yazılı ihtarnamenin gönderilmesi ile ilgili yasal süre prosedürünün takdirinin Mahkemede olduğu, dava konusu ürünlerin hem fermuar problemi hem de rötarlı yüklenmesi neticesinde siparişin dava dışı müşteri tarafından indirim karşılığında tarih uzatması verildiği, davacı tarafça davalıya verilen ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davalı tarafın yeniden yapmış olduğu kumaş alımı için 17.551,67 TL, fermuar alımı için 6.093,23 TL (KDV dahil), toplamda 23.644,90 TL’lik ödeme yaptığı, yine davalının müşterisine teslim etmesi gereken ürünlerde gecikme yaşanması nedeniyle %15 oranında toplam 11.409,94 TL indirim yapmak zorunda kalması nedeniyle toplamda (23.644,90+11.409,94=) 35.054,84 TL zararının oluştuğunun tespit edildiği, davacı tarafça davalıya verilen ürünlerin ayıplı olduğu kanaatine varılmış olup söz konusu ayıp iddiasının süresi içerisinde davacıya bildirilip bildirilmediği hususunda takdiri mahkemeye ait olmak üzere, Mahkemece davacı tarafça davalıya verilen ayıplı ürünlerden doğan davalının zararından davacının sorumlu olduğu kanaatine varılması durumunda, davacının davalıdan herhangi bir alacağının söz konusu olmayacağı, ayıp iddiasının süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle davalının uğradığı zarardan davacının sorumlu olmayacağı kanaatine varılması durumunda ise davacının davalıdan takip tarihi itibariyle asıl alacak yönünden 10.403,97 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları içeriğine göre; davacı vekili, davalıya 6 adet irsaliyeli fatura toplamında 14.256,16 TL bedelli mal teslim edildiğini davalının bakiye 10.404,30 TL tutarında borcunu ödemediğini iddia etmiş, davalı vekili ise malın ayıplı olduğunu, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, reklamasyon faturası düzenlendiğini beyan etmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 22. Mad. gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise alıcının iki gün içinde ihbar etmesi gerektiği, belli değil ise alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu, davacı tarafından satılan fermuarların ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ayıbın gizli ayıp olduğu, satış sözleşmesine konu fermuarların ayıplı olduğuna dair ITS test raporunun 03/09/2014 tarihinde raporlandığı, 05/09/2014 ve 08/09/2014 tarihinde davacıya iptal mailinin atıldığı, 21 gün sonra Bakırköy ……. Noterliğinin…….yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp iddiasının bildirildiği ve reklamasyon faturasının gönderildiği, davacının davalı tarafça noter kanalı ile gönderilen ihtilaflı faturalara 8 günlük yasal süresi geçtikten sonra itiraz ettiği anlaşılmakla, davanın reddine, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine
2-Davalı kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 125,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 71,28 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 995 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-AAÜT uyarınca 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra istem halinde taraflara iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır