Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1037 E. 2019/1000 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1037
KARAR NO : 2019/1000

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; müvekkili şirketin 30/09/2015 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu ancak sundukları iyileştirme projesinde borca batıklıktan kurtulabileceklerinden bahisle müvekkil şirketinin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine ve İİK.’nun 179/a maddesi uyarınca ihtiyati tedbirlere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun olarak sunulan müdahale dilekçeleri kapsamında müdahiller yargılamaya kabul olunmuştur. Müdahiller yargılama sürecinde sunmuş oldukları müdahale dilekçelerinde ve yargılama esnasındaki beyanlarında -özetle-; iflas erteleme koşullarının bulunmadığı, davacı tarafın borçlarını ödemekten kaçınmak amacıyla iflas erteleme isteminde bulunduğunu bu nedenle borçlu davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı tarafın iflas erteleme istemli müracatı üzerine İİK. nun 166/2 maddesi gereğince gerekli ilanlar yapılmış, davacıya ait ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, davacı şirketin geçmiş dönem vergi değerleri araştırılmış, yine borç ve alacaklıları belirten listeler ile bilançolar dosya içerisine alınmış, öncelikle davacı şirketin borca batıklık durumu ve sunulan iyileştirme projesinin denetlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve şirkete kayyum atanarak düzenli olarak raporlar aldırılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kaydı, ilan evrakı, vergi kayıtları, SGK kayıtları, tapu kayıtları, müdahale dilekçeleri, iyileştirme projesi, mahallinde yapılan keşif ve şirketin borca batık olup olmadığı, borca batık ise miktarının tespiti ile davacının iyileştirme projesinin uygulanabilir, ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve davacı şirketin ıslahının mümkün bulunup bulunmadığına ilişkin alınan bilirkişi raporu, kayyum raporu ile diğer bilgi ve belgeler, incelenmiş, irdelenmiş ve içerikleri anlaşılmıştır.
İİK.’nun 179/a maddesi gereğince davacı şirkete yönetim kurulu kararlarının onaylanması ve şirket mal varlığının korunması, iyileştirme projesinin uygulanması, alacaklıların korunması, alacaklılar arasında farklılık ve eşitsizlik yaratacak uygulama yapılmamasının denetlemekle görevli kayyum atanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, borca batıklık nedeniyle şirketin iflasının İİK 179. maddesi ve TTK 324. maddesi gereğince ertelenmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirketin dava tarihinde borca batık olduğu, bir başka deyişle pasiflerinin aktiflerinden fazla olduğu tüm dosya içeriği ile sabit olup, çekişmesizdir.
İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir. (İİK.mad. 179) Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır. (HMK. 266. madde ) Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11/02/2016 gün ve 2014/8013-686 sayılı kararı.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK. mad.179) İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin ESAS NO: 2013/376, KARAR NO: 2013/1103 sayılı ilamı)
İflas ertelemeye dair kanun hükümleri, iflas erteleme talebinde bulunan şirketleri, piyasada faaliyet gösteren diğer şirketlerden ayrıcalıklı kılacak ve her şirketin göğüslediği risklerden kurtaracak bir şekilde yorumlanıp uygulanamayacağı açıktır.
Davacı her ne kadar bir yıl süreyle iflas erteleme talep etmiş ise de, mahallinde yapılan keşif ve incelemeler sonucu alınan bilirkişi heyet raporuna göre, 31.12.2018 tarihli kaydi değere göre; davacı şirketin Aktiflerin Borçlarından 700.309,13 TL fazla olduğu, yani kaydi değere göre şirketin mevcutlarının ve alacakların borçlarının tamamını karşıladığı, şirketin borca batık olmadığı, TTK. 376/3. Maddesi gereği şirket aktiflerinin muhtemel satış fiyatları üzerinden değerlendirilmesi durumunda, aktiflerin borçlardan 907.282,72.-TL fazla olduğu, yani şirketin mevcutlarının ve alacakların borçlarının tamamını karşıladığı, 17/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda, şirketin borca batık durumda olmadığı tespiti yapılmış olup İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması gerekmesi ve iyileştirme projesi ve dava süresince davacı şirketin faaliyetine göre şirketin borca batıklıktan çıktığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin borca batıklıktan çıktığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Safahatta verilen ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına,
3-Kayyımın görevine son verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik 16,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile müdahil …. vekili Av. …., …. vekili Av. ……, ……. Otomotiv vekili Av. ….., … AŞ vekili Av. ……. ‘ın yüzlerine karşı diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2019

Başkan ….
¸(e-imzalıdır)
Üye ….
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)