Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1023 E. 2018/71 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1023 Esas
KARAR NO : 2018/71

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … Sözleşmesi akdedildiği, diğer davalı gerçek kişinin de bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan kredi taksitlerinin düzenli olarak ödenmeyip aksatılmasından dolayı davalılara karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyasıyla taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıların dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalıların %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, müvekkiline kat ihtarı ile ilgili olarak herhangi bir usule uygun tebliğin yapılmadığını, taraflar arasında geçerli bir kefalet akdinin kurulmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davalı ….Tic. Ltd. Şti. Tarafından kullanılan ve diğer davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 19.724,61 TL asıl alacak, 396,96 TL faiz alacağı, 259,90 TL diğer masraf, 19,85 TL BSMV olmak üzere toplam 20.401,32 TL alacak ve asıl alacağa %31,5 TL yıllık temerrüt faizi işletilmek talebiyle ilamsız icra takibine geçildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdikleri, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklılara tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de davacılar vekilinin icra dosyasında yapılan yetki itirazı üzerine dosyayı yetkili bakırköy icra dairesine göndermeyi kabul ettiği, yanlar arasında bu şekilde oluşan yeni yetki sözleşmesi göz önüne alındığında davalılar vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı kefil tarafından kefalet sözleşmesinin geçersizliği ileri sürüldüğünden yazı incelemesi yapılmış ve 28/04/2017 havale tarihli Gramafoloji uzmanından rapor alınmış ve raporda; kefalet sözleşmesinde bulunan yazı ve rakamların davalı …’ın eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Banka Bilirkişisi tarafından sunulan 06/06/2016 havale tarihli rapora itiraz edilmiş, itiraz üzerine alınan 19/10/2016 tarihli ek bilirkişi raporuna da itiraz edilmiş olup, son olarak 12/12/2017 tarihli bilirkişi raporu alınmış, sunulan bilirkişi raporuna da itiraz edilmiş ise de, bilirkişi raporu mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli olup, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden rapora yapılan itirazların reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı asıl kredi borçlusu ….Tic. Ltd. Şti. arasında 43.792,20 TL limitli taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalanmış, sözleşmede davalı kefil …’da 43.792,20 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamıştır.
Kefalet sözleşmesi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir, davalı kefilin genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Kefaletin şartları TBK’nun 583. maddesinde düzenlenmiş olup, kefaletin geçerli olabilmesi için;
1-Yazılı şekilde yapılması,
2-Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3-Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4-Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması,
5-Kefalet türü tarihi, kefalet limiti ve diğer hususların kefilin kendi el yazısı ile yazılmış olması icap eder.
Somut olayda TBK 582 ve 583. maddesinde öngörülen yasal unsurların bulunduğu, geçerli bir kefalet ilişkisinin mevcut olduğunun kabulü gerekir.
Temerrüt tarihi itibariyle esas alacağın incelenmesi hususunda emsal içtihatlar;
İİK’nun 4949 sayılı yasayla değişik 68/b maddesinin son cümlesi hükmü kredi borçlusu yönünden uygulanabilir ise de, kefil bakımından uygulama yeri bulunmamaktadır. Davalıya gönderilen hesap kat ihtarının iade edildiği tarihe göre temerrüt tarihinin tespiti yerinde değildir. Davalıya davacının hesap kat ihtarı usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden davalının temerrüdünün icra takip tarihi itibariyle oluştuğunun kabulü gerekir. ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12924 esas, 2016/4207 karar ) şeklindedir.
Açıklanan yasa maddesi ve emsal içtihatlar dikkate alındığında, kat ihtarının davalı kefile tebliğ edildiği, davacı tarafça ispatlanamadığından davalı kefilin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
TBK’nun 117. maddesi hükmü “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya … Tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.” şeklindedir. Kesin süreli ödemelerde temerrüt ihtarına gerek yoktur.
Davalı kredi lehtarı şirket yönünden de kat ihtarının tebliğ edildiği ispatlanamamış ise de, sözleşme hükümlerine göre taksitli kredinin en son taksit ödeme tarihinden itibaren davalı şirketin temerrüde düşürülmüş sayıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede akdi ve temerrüt faiziyle ilgili hususların 17. Ve 18. Maddesinde hüküm altına alınmış olup, davacı bankanın akdi ve temerrüt faizi isteme hakkı doğmuştur.
İncelenen dosya kapsamı ve alınan ve mahkememizce denetime elverişli bulunan son bilirkişi raporu hükme esas alınarak, hesaplanan miktarlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, belirlenebilir takip alacağı yönünden hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalılar tarafından Bakırköy …. İcra müdürlüğünün ….esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın;
a-) 19.724,61 TL asıl alacağın tamamından davalı …, 19.662,00 TL’sinden davalı … sorumlu olmak üzere;
b-) 396,96 TL işlemiş faiz ve 19,85 TL BSMW’den tüm davalılar sorumlu olmak üzere davalı … yönünden toplam 20.141,42 TL, davalı … yönünden toplam 20.078,81 TL için yapılan itirazın iptali ile takibin bu miktarlar yönünden devamına, sorumlu olunan asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil gününe kadar yıllık %30 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 BSMW ile birlikte sonuç olarak takipte talep edilen faiz oranının uygulanmasına,
2-Fazlaya ait istemin reddine,
3-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 4.015,76 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.375,86 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 214,61 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.161,25 TL harcın (1.156,97 TL’sinden davalı …, tamamından davalı ….Tic. Ltd. Şti. Sorumlu olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 246,41 TL harç, 1.903,40 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 2.149,81 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.122,42 TL yargılama giderinin (2.115,82 TL’sinden davalı …, tamamından davalı ….Tic. Ltd. Şti. Sorumlu olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.416,97 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 259,90 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalı … tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalı …’a iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2018

Katip …

Hakim …