Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/915 E. 2019/43 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/915
KARAR NO : 2019/43

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/10/2014
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin özetle; taraflar arasında 10.11.2008 tarihli “Çağrı Merkezi Hizmet Alımı Sözleşmesi” nin imzalandığını, bu sözleşmenin 02.05.2014 tarihinde karşılıklı mutabakat ile sonlandırıldığını, müvekkilinin sözleşme konusu hizmeti verebilmesi için Davalının …… firmasından satın aldığı yazılımlara erişimini sağlamak üzere aynı firmadan satın alınan lisansların kullanıldığını, davalının müvekkiline üç adet fatura düzenlediğini, bu faturalarda yer alan içeriğin mevzuata uygun olarak amortisman uygulayarak fatura ettiği tutara ulaştığını, müvekkilinin davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, ancak davalının haksız yere itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin özetle; bilgisayar yazılımlarının amortisman oranının %33 olduğunu, 2009 yılında alınmış olan yazılımlar için davacı tarafa ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, VUK ekinde 4.3. ile bilgisayar yazılımlar için özel bir madde yer almasına rağmen, 55. Sıradaki gayri maddi iktisadi kıymetler arasında değerlendirilmesinin uygun olmayacağını, Müvekkili tarafından satın alınarak kullanıma sunulanın bilgisayar yazılımı olması itibarıyla, faydalı ömrünü tamamlamış olduğundan davacı iddialarının yersiz olduğunu, Taraflar arasında mutabakat sağlanmadan davacının hizmet alacağı talep etmesinin de uygun olmadığını, bu yönde hesaplamaların devam ettiğini, Sözleşme sona erdiğinde ekonomik ömrü devam eden kıymetler için ortak belirlenecek bilirkişi tarafından tespit edilecek değere göre ödeme yapılacağı hükmü bulunduğu ve hizmet alacağına ilişkin olarak hesaplamalar devam ettiğinden davacının talep ettiği tutarın likit olmadığı ve faiz işletilemeyeceğini beyan ederek haksız davanın reddi ile mahkeme giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası, 10/11/2008 tarihli sözleşme sureti, 15/01/2018 tarihli alacak temlik sözleşme sureti, ticaret sicil kaydı, fatura suretleri, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bakırköy …… İcra Dairesinin…… esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 12.09.2014 tarihinde 537.625,35 TL asıl alacak için ilamsız takip yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin 19.09.2014 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı … vekilinin 18/05/2018 tarihli beyan dilekçesinde, alacağın 15.01.2018 tarihli “Alacak Temlik Sözleşmesi” ile dava dışı ……. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Tarafından temlik alındığını,…… . Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin de vekili olduklarını, dilekçe ekinde temlik sözleşmesi ve vekaletin sunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, 15/09/2015 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış, itirazlar doğrultusunda 30/12/2015, 29/04/2016 havale tarihli ek raporlar, ve 02/06/2017 ve 27/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporları alınmıştır.
15.09.2015 Tarihli Bilirkişi raporunda, yazılıma davacı erişiminin yapılamadığı, programın versiyon yükseltmesi ile davalı tarafından kullanılmaya devam edilebileceği, davalının 17.02.2014 tarihinde sürüm yükseltme ihalesine çıktığını ve programın kullanılmaya devam ettiği, davalının davacıya kestiği yansıtma faturalarının yazılım, donanım ve lisans ile kurulum ve bakım bedellerinden oluştuğu, bu nedenle bu faturalara temel teşkil eden faturaların incelenmesi gereği duyulduğu, faturaların incelenmesi sonucunda, 15.05.2009 tarihli yansıtma faturasının davalı tarafından yapılan harcamanın %24.72 oranında yansıtıldığını, fatura tutarlarının %50,7’sinin lisans (131.783,67 TL) geri kalanının yazılım ve donanım ile kurulum ve bakımlarına ilişkin olduğu, 10.11.2009 tarihli yansıtma faturasının davalı tarafından yapılan harcamanın tamamının yansıtılması, fatura tutarlarının %39,9’unun lisans (89.109,05 TL) geri kalanının yazılım ve donanım ile kurulum ve bakımlarına ilişkin olduğu 31.12.2013 tarihli yansıtma faturasının davalı tarafından yapılan harcamanın tamamının yansıtılması, fatura tutarlarının %36,4’ünün lisans (37.863,66 TL) geri kalanının yazılım olduğu, tespitlerine yer verilmiş ve buna bağlı olarak amortisman hesabı yapılarak davacının toplam 102.668,89TL + KDV isteyebileceği, bu tutara 2014 açılış farkı 2.722,45 TL ile 13.03.2014 tarihli 11.528 TL alacak kaydı eklendiğinde 135.399,74 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatiyle rapor tanzim edildiği görülmüştür.
30/12/2015 havale tarihli ek raporda, tarafların bilirkişi raporuna itirazlarına istinaden hazırlanan ek raporda 13.03.2014 tarihli 11.528 TL alacağın ödendiği, incelenen faturaların yalnızca lisans ya da yazılım ve donanım olarak değerlendirilemeyeceğinden hareketle yeniden yapılan hesaplama sonucu davacının 207.074,40 + KDV ile 2014 açılış farkı 2.722,45 TL toplamından elde edilen 247.070,24 TL alacaklı olduğu kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz ve beyanlarına istinaden hazırlanan 29/04/2016 havale tarihli raporda, yazılım ve lisans olarak değerlendirilen fatura kalemleri verilmiş ve bir önceki ek raporda varılan sonuçta değişiklik olmadığı beyan edilmiştir.
02.06.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında cari hesap mutabakatsızlığı farkı 2.722,45 TL bulunduğu, dava sürerken davalı tarafından 31.12.2014 tarihinde 45.594,63 TL ödeme yapılarak cari hesap bakiyesinin davacı kayıtlarına göre 22.321,55 TL’ye düştüğü, yazılımların 3 yıl, lisansların 15 yıl olarak amortismana tabi tutulması gerektiği, davacının kestiği lisans devri faturasının kaynağını oluşturan üç adet faturada detaylar bulunmadığından, içeriğinin tespit edilebilmesi için inceleme yapılması gerektiği, 15.05.2009 tarihli faturada %43,8756 oranında lisans bedeli karşılığı 113.995,89 TL, 10.11.2009 tarihli faturada 64.499,62 TL lisans bedeli, 31.12.2013 tarihli faturanın tamamı olan 104.061,33 TL lisans bedeli tespit edilerek amortisman hesaplamaları ile mükerrer ödendiği tespit edilen 38.097,30 TL’de hesaba katılarak davacının 304,407,75 TL alacaklı olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
27/12/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun, inceleme başlığı altında yapılan değerlendirmelere göre, lisans ile yazılım arasında amortisman farkı olmaksızın 3 yıl uygulanması uygun görülmesi durumunda 61.349 TL fatura edilebileceği, önceki bilirkişi raporlarında olduğu şekilde, lisans için yazılımdan farklı olarak 15 yıl amortisman süresi benimsenmesi durumunda, ilk ek raporda yer alan tespitlere “….” 20 kullanıcı lisansının eklenmesi ile, toplam 228.590,65 TL fatura edilebileceği rapor edilmiştir.
Mahkememizin 17/01/2019 tarihli celsesinde, davacı vekilinin temlik talebinin HMK 125.maddesi gereğince kabulü ile davacı olarak …… Ve Dış Tic. Ltd.Şti olarak kabulüne karar verilmiştir.
Denetime elverişli ve itibar edilen 27/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporu hükme esas alınmıştır.
GEREKÇE:
Sorun: davacının davalıdan 10/11/2008 tarihli çağrı merkezi hizmet alım sözleşmesinden” kaynaklanan alacağının olup olmadığı, sözleşmenin 10.3.7.4.maddesi uyarınca davacıdan alınan yazılımların ömrünü tamamlayıp tamamlamadığı, Vergi Usul Kanunu uyarınca davalının ödemesi gereken bir bedel olup olmadığı, iade hakkı işletilmeden takip yapılıp yapılamayacağı, davacının davalıdan ayrıca hizmet bedeli alacağının bulunup bulunmadığı ile davalının itirazlarının haklı olup olmadığına ilişkin olduğunun tespiti olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, HMK. bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali takibin devamı ve tazminat taleplerinden ibaret olup tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ticaret sicil kayıtları, icra dosyası, tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan rapor ile ek raporlar ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı ile davalı arasında, davalının danışma, rezervasyon ve biletleme işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla çağrı yanıtlama, sms ve e-posta hizmetlerinin davacı tarafından yerine getirilmesine ilişkin çerçeve ve kuralların belirlenmesine yönelik olarak taraf yetkililerince 10.11.2008 tarihinde sözleşme imzalanmış, sözleşmenin varlığı konusunda her iki taraf da mutabıktır. …… A.Ş firması ile …… arasındaki anlaşmazlığın davaya konu faturaların ekonomik ömrünün dolup dolmadığı ile ilgilidir.
Taraflar arasındaki Çağrı Merkezi Hizmeti Alımı Sözleşmesinin 10.3.7.4 maddesinde, “Ürünler …..nun malı olarak kullanılmaya devam edilecektir. Ancak Sözleşme sonunda, ekonomik ömrü devam eden kıymetler için, ortak belirlenecek bilirkişi tarafından tespit edilen piyasa değeri üzerinden arta kalan bedel katılım payı oranlarına göre iade edilecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bilgisayar yazılımlarının amortisman oranı 333 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekli listenin 4.Bilgi sistemleri ayırımının 4.3-Bilgisayar Yazılımları başlıklı alt ayırımında 3 yıl ve %33,3 olarak tespit edilmiştir.
Buna göre 15.05.2009 ve 10.11.2009 tarihinde alınan yazılımların üzerinden 3 yıl geçtiği için bu tarihlerde alınan yazılımlar faydalı ömürlerini tamamlamıştır.
Dolayısıyla ekonomik ömrü devam eden bir kıymet olmadığından piyasa değerinden de bahsedilemez.
10.11.2008 tarihli sözleşmede, sözleşmenin sona erdiğinde ekonomik ömrü devam eden kıymetler için ortak belirlenecek bilirkişi tarafından tespit edilecek değere göre ödeme yapılacağı hükmü bulunmaktadır.
Amortisman oranlarına ilişkin lisans kelimesi 55. Madde’de “Gayri Maddi İktisadi Kıymetler: İmtiyaz hakları (…..), patent, formül, dizayn, örnek kalıp, teknik bilgi (…..), format, telif hakkı ve benzeri kalemler, lisans, kullanım hakkı ve izni veya devlet kurum ve kuruluşları tarafından verilen diğer haklar ve bunların benzerleri” şeklinde yer almaktadır. Bu listede geçen lisans kelimesinin sözlükte 3. ve 5. maddelerde verilmiş olan hukuk ve ticaret terimleri olarak kullanılmıştır. Öte yandan aynı listenin 4.3. maddesi ile “Bilgisayar Yazılımına 3 yıllık amortisman ömrü biçilmiştir. 55. Maddede lisans kelimesinin yazılım lisansı olarak kullanılması, mantığa aykırı olarak 3 yıllık ömrü olan “Bilgisayar Yazılımı’na kısıtlı kullanım hakkı olan yazılım lisansının15 yıllık amortismana sahip olduğu anlamını ortaya çıkarmaktadır.
VUK ekindeki amortisman süreleri listesinde yer alan lisans ile bilgisayar lisansı anlaşılmaması gerektiği, algıda seçicilik sonucu, bilgisayar sektöründe yer alanların hatalı olarak yazılım lisansı anlamında yorumladığı, sektörde yer almayan kanun hazırlayıcıların lisans kelimesini farklı algılamasının doğal olduğu, yazılım lisansı anlamında tek başına lisans kelimesinin kullanılması sektörde olağan hale geldiği halde, halen TDK sözlüğünde lisans maddesinde bilgisayar teriminin yer almaması da, kanunda yer alan lisans kelimesinin yazılım lisansı olarak anlaşılmaması gereğini ortaya koymaktadır.
Bu hükme istinaden Bakanlığımızca belirlenen oranlar, iktisadi kıymetlerin kullanıldıkları yerler itibarıyla ekte gösterilmiştir. Mükellefler, 31/12/2003 tarihinden sonra iktisap edecekleri amortismana tabi kıymetlerin amortisman oranını ekli listeden bularak uygulayacaklardır.
Ekli listenin 1-6 bölümleri arasında genel sınıflamalar yapılmış ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri ve amortisman oranları tespit edilmiştir. Listenin diğer bölümlerinde ise sektörler itibarı ile kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri ve amortisman oranları belirlenmiştir. Mükellefler, uygun amortisman oranlarını tespit ederken öncelikle, sektörel bazda tespit edilen amortisman oranlarını dikkate alacaklar, bu ayrımlarda bulunmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak oranları, genel sınıflamada yer verilen oranlara göre tespit edeceklerdir.
Somut olayda, davalı … Yollarının, davacı ….. ve Dış Tic. A.Ş.’den “Çağrı Merkezi Hizmeti Alımı Sözleşmesi” ile çağrı merkezi hizmeti satın aldığı, bilgisayar yazılımlarının amortisman oranı 333 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekli listenin 4. Bilgi sistemleri ayırımının 4.3-Bilgisayar Yazılımları başlıklı alt ayırımında 3 yıl ve %33,3 olarak tespit edilmiş, buna göre 15.05.2009 ve 10.11.2009 tarihinde davacıdan alınan yazılımların üzerinden 3 yıl geçtiği için bu tarihlerde alınan yazılımların faydalı ömürlerini tamamlandığı, bu nedenle bu tarihlerde alınan yazılımlar için davacının alacak talep edemeyeceği, davacı bilgisayar yazılımını VUK. 333. sıra nolu tebliğin 55. Sırasında yer alan gayri maddi iktisadi kıymetler başlığı altında yer alan ürünler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de buradaki düzenleme genel bir düzenleme olup bilgisayar yazılımları için 4.3. bölümündeki değerler esas alınmıştır. 333 Sıra No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin ”4-3″ bölümünde, bilgisayar yazılımları tanımlanmaksızın genel olarak ifade edilmiş olup bu kapsamda değerlendirilmesi gereken iktisadi kıymetlerin neler olduğu ayrıca belirlenmemiştir. Söz konusu tebliğde yer alan ifadeden, teknik anlamda “bilgisayar yazılımı” olarak değerlendirilecek bütün iktisadi kıymetlerin amortisman süresinin 3 yıl olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından alınarak davacı ……’e verilen ürün bilgisayar yazılımıdır. Tebliğin ekindeki listede bilgisayar yazılımı ayrı olarak bahsedilemez, bilgisayar yazılımlarının faydalı ömürleri ve amortisman değerleri 3 yıl ve %33,3 olarak belirtilmiştir.
Teknik açıdan yazılım lisansı satın almanın ile yazılımı tümüyle satın alma açısından kullanım ömrü anlamında bir avantajı bulunmadığından lisans için de yazılımda olduğu gibi 3 yıllık amortisman uygulanması gerekeceği, lisans ile yazılım arasında amortisman farkı olmaksızın 3 yıl uygulanması gerekeceği kanaatine varılmış, denetime elverişli ve itibar edilen 27/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda tespit edildiği üzere lisans ile yazılım arasında amortisman farkı olmaksızın 3 yıl uygulanması uygun görüldüğünden 61.349,00 TL fatura edilebileceği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2014/13150 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 61.349,00 TL yönünden iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, faturaya dayalı alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesine, reddedilen kısım yönünden davacı takibinde kötü niyetli bulunduğu davalı tarafça ispat edilememiş olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davanın 469.709,17 TL’lik kısmının lisans devir bedeli ve 67.916,18 TL’lik kısmın bakiye cari hesaba dayalı olarak açılan takibe ilişkin olması ve 67.916,18 TL’lik kısmın dava açıldıktan sonra ödendiği anlaşıldığından bu husus yargılama gideri ve vekalet ücret hesabında dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 61.349,00 TL yönünden iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 12.269,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.190,75 TL harcın peşin alınan 6.493,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.302,45 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.897,25 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 937,04 TL yargılama gideri ile 4.219,75 TL toplam harç masrafı ki toplam 5.156,79 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 13.091,21 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 3.029,00 TL. yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 2.300,52 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 30.284,41 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)