Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/867 E. 2020/654 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/867 Esas
KARAR NO : 2020/654

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2016/1010 E. -2017/240 K. SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)

DAVA TARİHİ : 17/09/2014
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 03/11/2016
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ: 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …. ve… ‘nin kızları ve diğer müvekkili … ‘ın ablası olan …’ın 04.09.2012 günü bir numaralı davalı … ‘in hem işleteni hem de sürücüsü iki numaralı davalı sigorta şirketinin ZMM Sigortacısı olduğunu, …. plaka sayılı aracın çarpması sonucu öldüğünü, bu nedenle öncelikle adli yardım taleplerinin kabulü ile birlikte kazaya karışan …. plaka sayılı aracın üçüncü kişilere devrine mani olmak için kaydına tedbir kararı konulmasına, davalı sürücünün kusurlu davranışları sonucu …’ın vefatı sebebiyle müvekkilerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davacı anne için 1.000,00-TL ve davacı baba için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilerinin kaza sebebiyle hem desteklerini hem kızlarını hem de kardeşlerini kaybetmiş olduklarından düçar oldukları manevi acının çok büyük olduğunu, bu nedele davacı baba … için 40.000,00-TL, davacı anne …. için 40.000,00-TL, davacı kardeş … için 20.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’den tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteslesilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekili tarafından açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, müvekkili tarafından kullanılan …. plaka sayılı aracın önüne davacıların murisi …’ın aniden fırlaması sonucu dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu kazanın meydana geldiğini, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, müvekkili hakkında açılan Silivri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin açılan … Esas sayılı davasının devam ettiğini, davacılar için istenilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, ülke şartlarında bu taleplerin aşırı yüksek olduğunu, maddi olarak ve istikrar bulan Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, manevi tazminatın maddi zenginleşme aracı haline getirmenin doğru olmadığı gibi zaten müvekkilinin kusurlu olan taraf olmaması kusurun müteveffada olmasının ortada iken bu taleplerin haklı ve tutarlı tarafının olmadığının reddini talep ettiklerini, davanın … Sigorta AŞ’ye ihbar edilmesine, yargılama sonunda davanın usulden ve esastan reddine, dava masrafları ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İhbar edilen …. Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde …. adına kayıtlı …. plakalalı araç için düzenlenen …. nolu ve 08.08.2012 – 08.08.2013 vadeli kasko sigortası sigorta poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibari ile teminat limitinin 100.000,00-TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin işletenin ilgili Kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını, ZMSS’na ilişkin tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerektiğini, Silivri … Asliye Ceza mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, müvekkili sigorta şirketinin sigorta genel şartları çerçevesinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi teminat limitleri üzerinde kalan meblağdan sigortalısının kusuru oranında İMM poliçesinde belirtilen teminat miktarı ile sınırlı sorumlu olacağını belirttiğini davanın esası hakkında yapılacak inceleme ile reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketi nezdinde …. adına kayıtlı …. plakalı araç için düzenlenen … ve 05.08.2012 – 05.08.2013 vadeli zorunlu trafik sigortası sigorta poliçesi bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85.maddesince işleteni ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğunun düzenlendiğini, müvekkili sigorta şirketinin işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, bu nedenle tarafların kazanı meydana gelmesindeki kusur oranlarının uzman bilirkişilerce tekki ve tespitinin gerektiğini, davacı vekili tarafından manevi tazminat talep edilmesinin hukuka uygun olmadığını, Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Genel Şartlarının 3.maddesinde sigorta dışında kalan hallerin tahdidi olarak belirtildiğini, manevi tazminat taleplerinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, bu sebeple müvekkili sigorta şirketinin davacının manevi tazminat talebinden herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, yukarıda arz ve izah edildiği üzere davanın esası hakkında yapılacak inceleme ile reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen dava davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … ve … ‘nin kızları ve diğer müvekkili …. ‘ın ablası olan …’ın 04.09.2012 günü birleştirme talepli açmış oldukları davalısı ….’in hem işleteni hem de sürücüsü, diğer davalı ….Sigorta A.Ş.nin ZMM Sigortacısı olduğu, …. plaka sayılı aracın çarpması sonucu öldüğünü, Silivri …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. E.sayılı dosyası içinde bulunan ve kazaya ilişkin olan evraklar incelendiğinde hem kaza hem kazanın ölümle sonuçlanması, ….’in tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde ve aracın aşırı süratli olarak kullanmasından kaynaklandığını, kaza tespit tutanağı, tanık beyanları ile de anlaşılacağını, müteveffa …. ‘un kaza tarihi itibariyle 20 yaşında, ailesinin bakım masraflarının bittiğini, çalışan ve ailesine destek olan bir genç kız olduğunu, müveffa … ‘un ölümünün davacı aileye hem maddi yönden hem de manevi yönden büyük sıkıntıya sürüklediğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ilgili dosyasında 20.09.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunun sonuç ve kanaat kısmının 4.maddesinde dava dışı ……’nün metal bariyerlerinin ve yoldaki eksik işaretlemenin olayın meydana gelmesinde etken olması nedeni ile % 25 oranında tali kusurlu olduğu belirtildiğini ileri sürerek, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile birleştirilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik , davacı anne için 1.000.TL ve davacı baba için 1.000.TL olmak üzere 2.000.TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkillerinin kaza sebebiyle hem desteklerini hem kızlarını hem de kardeşlerini kaybetmiş olduklarından düçar oldukları manevi acı nedeniyle davacı … için 10.000,00-TL, davacı …. için 10.000,00-TL ve davacı kardeşi … için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 25.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olarak müvekkili idarenin savunması alınmadan gıyabında tanzim edildiğini, bu rapora istinaden müvekkili idare aleyhine haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddi gerektiğini, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, talep edilen manevi tazminat talep edilen maddi tazminatla orantısız haksız ve fahiş miktarda yüksek olduğunu ileri sürerek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin davacı uhdesinde bırakılmasını istemiştir.
Dava, Silivri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. E. – … K. sayılı dosyası ile 03/04/2013 tarihinde açılmış, mahkemece 26/06/2014 tarihinde görevsizlik kararı verilmiştir. Birleşen dava mahkememiz … E. -…. K. sayılı dosyası ile 03/11/2016 tarihinde açılmış, mahkememizce … E. sayılı dosyası ile irtibatı gözetilerek o dosya ile birleştirilmesine 13/03/2017 tarihinde karar verilmiştir.
DELİLLER : Silivri …. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, araç ruhsatı, ATK raporları, davacılar ve davalının sosyal ekonomik durum raporları, sigorta poliçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; sigorta sözleşmesinden kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı ve trafik kazasına dayalı manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılamada, tarafların delil ve belgeleri toplanmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, trafik kayıtları, trafik sigorta poliçesi, Silivri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası getirtilmiş, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı açısından konusunda uzman bilirkişilerden aldırılan raporlar, Adli Tıp Kurumu Raporu ile aktüerya uzmanı bilirkişiden maddi tazminata ilişkin rapor alınmıştır.
Bilirkişi …. tarafından tanzim edilen Silivri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında aldırılan 16/06/2015 havale tarihli raporda; yaya …’ın .. sayılı KTK’nun yayalara ait kusurlarından sayılan mad 68, Yönetmelik 138. Maddeleri gereği ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçları uzaklık ve hızını göz önüne alarak uygun zamanda geçmek zorunda olduğuna dair kuralı ihlal ettiği için kusurlu olduğu, davalı ….’in ise 2918 sayılı KTK’nun sürücülere ait diğer (tali) kusurlarından sayılan (md. 47/1-c) trafik işaret ve levhaları ile cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak, (md. 52/1-b) araçların hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ve (md. 52/1-a) araçların hızını, kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken, yaya geçitlerine yaklaşırken azaltmamak kurallarını ihlal suçlarını işlediğinden dolayı olayda kusurunun bulunduğu, kazanın oluşumunda başka her hangi bir etkenin söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince tanzim edilen Silivri …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında aldırılan 07/09/2015 tarihli raporda; sanık sürücü ….’in asli derecede tamamen kusurlu olduğu, müteveffiyye yaya …’ın kusursuz olduğu, yaya geçidi başında 0,8 metre yükseklikte bulunan metal bariyerlerin olayın meydana gelmesinde etkenliğinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Uzm. Yük. Müh…, Doç. Dr. …. ve Dr. Müh. … tarafından tanzim edilen Silivri …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında aldırılan 15/04/2016 tarihli raporda; müteveffa yaya …’a olayda atfı kabil kusurunun bulunmadığı, sanık sürücü ….’in olayda asli kusurlu olduğu, yol yapım, bakım, onarım ve işletmesinden sorumlu dava dışı ….. asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Toplanan delillere göre mahkememizden talep edilen destek zararının dolayısıyla talep edebilebilecek tazminat miktarının tespiti yönünden ve tarafların kusur oranlarının tespiti yönünden dosya aktüer ve kusur bilirkişilerine verilip rapor aldırılmıştır.
Mak. Yük. Müh. Prof. Dr. …. tarafından tanzim edilen Mahkememizce aldırılan 28/06/2016 tarihli raporda; …. plaka nolu oto sürücüsü davalı ….’in yüzde yetmiş beş oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın yüzde yirmi beş oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Yük. Mak. Müh. Dr. …, Öğr. Üyesi Doç. Dr. …, Mak. Müh. … tarafından tanzim edilen Mahkememizce aldırılan 20/09/2016 tarihli raporda; dava konusu olayın KTK kapsamında ölümlü maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen kazada kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü ….’in %75 oranında asli kusurlu olduğu, dava dışı ….’nün metal bariyerlerin ve yoldaki eksik işaretlemenin olayın meydana gelmesinde etken olması nedeni ile %25 oranında tali kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda müteveffa …’ın atfa kabil kusurunun bulunmadığı, söz konusu kazanın meydana gelmesinde başka bir kusurlu olmadığı bildirilmiştir.
Mak. Müh. …. tarafından tanzim edilen Mahkememizce aldırılan 17/07/2017 havale tarihli raporda; olayın maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen kazada kaçınılmazlık faktörünün olmadığı, kazanın meydana gelmesinde davalılardan sürücü ….’in %75 oranında 1. derecede asli kusurlu olduğu, davalılardan ….’nün metal bariyerlerin ve yoldaki eksik işaretlemenin olayda etken olması nedeniyle %25 oranında tali kusurlu olduğu, müteveffa …’a her hangi bir kusur atfedilemeyeceği bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince tanzim edilen Mahkememizce aldırılan ….. tarihli raporda; davalı sürücü ….’in %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın kusursuz olduğu, olay mahalli yaya geçidinin orta refüj tarafında metal bariyer bulunmasının olayda etkenliğinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya 26/10/2016 tarihli ibraname, feragatname başlıklı protokol sunulmuştur. Söz konusu protokolün incelenmesinde; davacılar ile davalı ….Sigorta A.Ş. Dava konusu ölüm ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi sebebiyle tazmini gereken bakiye destek zararının … için 26.500,00-TL ana alacak, 9.500,00-TL işlemiş faiz, …. için 29.500,00-TL ana alacak, 10.500,00-TL işlemiş faiz, 1.250,00-TL yargılama giderleri, 6.510,00-TL dava vekalet ücreti ile 5.000,00-TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 88.760,00-TL olduğunu belirlemişler ve bu miktarın ödenmesi hususunda karşılıklı olarak sulhen anlaşmaya varmışlardır. Davacı vekili 03/11/2016 tarihli dilekçesi ile sunmuş olduğu ibraname ile maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını, bu ibranamenin davadan feragat anlamına gelmediğini, itfa sebebiyle davalı …. ve ….Sigorta A.Ş. Bakımından davanın konusuz kaldığını bildirmiştir.
Aktüerya Bilirkişisi Av. ….. tarafından tanzim edilen Mahkememizce aldırılan 06/09/2018 tarihli raporda; 04/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden müteveffa …’ın desteğinden yoksun kalan anne ve babasının davalı ….Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemelerin de dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu Sigorta Şirketinin ödeme yaptığı 26.10.2016 tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucu, ödemelerin yetersiz olduğu ve davacıların 2918 sayılı KTK’nun 111. maddesi 2. fıkrasına göre yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye zararlarını isteme hakları bulunduğu sonucuna varıldığı, Yargıtay’ca öngörülen hesaplama yöntemleri ve ilkeler doğrultusunda, en son verilere göre hesaplanan tazminat tutarlarından, davalı ….Sigorta A.Ş.’nin ödediği tazminat tutarlarının yasal faizler ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra, davacı baba …. için 38.734,83-TL, anne … için 29.122,60-TL toplamda 67.857,43-TL tazminat tutarının hesaplandığı bildirilmiştir.
06/09/2018 tarihli aktüerya raporu ve 27/04/2018 tarihli kusur raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülmüş olup hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilince dava 19/06/2019 tarihli dilekçesi ile ıslah edilmiş, her ne kadar dosyaya ibraname sunmuş olsalar da bunun feragat anlamında olmadığını, davanın konusuz kaldığının bildirildiğini, birleşen dava neticesinde raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumundan aldırılan son rapor neticesinde müvekkilinin tamamen kusursuz olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle ibranameden dönüldüğünün mahkeme huzurunda bildirildiğini, KTK 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceğini, buna ilişkin irade açıklamasının yeterli olduğunu belirterek eski tarihli ibranamenin iptali ve güncel olarak belirlenen bakiye 67.857,43-TL tazminat için davayı ıslah ettiklerini bildirmiştir. Islah dilekçesinin içeriğinden talebin asıl davalılar açısından olduğu, birleşen dava açısından ise talepte bulunulmadığı tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK 111. Maddesi “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.
Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne haizdir.
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49.maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine ve 6102 Sayılı TTK’ un 1401 ve devamı hükümleri uyarınca motorlu aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açabilir. 6098 Sayılı TBK’nun 54.maddesi gereğince bedensel zararlar arasında tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar sayılmıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 56/2. fıkrası gereğince, hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene veya yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Somut olayda 04/09/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası; davalı ….’in idaresindeki otomobil ile müteyakkız seyretmesi, hızını azami hız limitini geçmeyecek şekilde güvenli seyrine göre ayarlaması, 200 metre gerisinde bulunan yaya geçidi yaklaşım levhasını dikkate alarak hızını güvenli tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürmesi, olay mahallinde yaya geçidi üzerinden geçiş yapmakta olan Müteveffa yayaya ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup, yaya geçidine yaklaşırken hareket alanını yeterle ve gerekli şekilde kontrol etmeden sol şeride geçtiği sırada müteveffa yayaya çarparak asli ve tam kusurlu olduğu aldırılan raporlar sonucunda tespit edilmiştir. Yargılama devam ederken davalı sigorta şirketi tarafından davacılara davacıların destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesine yönelik 06/09/2018 tarihli aktüerya raporundan, kusur oranında çelişkinin giderildiği Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi’nin ……. tarihli kusur raporundan ve davacının 19/06/2019 tarihli ıslah dilekçesinden önce 26/10/2016 tarihli ibraname, feragatname başlıklı belge uyarınca 88.760,00-TL maddi tazminat ödendiği, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkiye binaen eldeki dava dosyasından da bahisle, davalı sürücü ve sigorta şirketinden olan maddi tazminat hakkından feragat ettiğini bildirerek ibra ettiği, yalnızca manevi tazminat hakları ile ilgili davaya devam ettiğini bildirdiği tespit edilmiştir. Ancak kusur ve aktüerya raporları alınmadan önce sunulan davadan feragat beyanının KTK 111. maddesi gereği geçersiz olduğu tespit edilerek davacıların sunmuş olduğu ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemi bakımından:
Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.06.1966 tarih ve … Esas … Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yine TBK 56. maddesi hükmüne göre; hakimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davacılar …. ile …. ‘nin kızı, …..’ın kardeşi olan …’ın kaza sebebi vefat ettiği, davalıların murisi olan ….’in kazada tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı yanın dayanağını TBK 56. Maddeden alan manevi tazminat talepleri doğrultusunda mahkememizce tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma, olayın tüm özellikleri, mütevvefa ve davalı sürücünün kusur oranları, davalı ….’in yargılamanın devamı sırasında vefat etmesi sonucu mirasçıların davaya dahil edilmeleri, hak ve nefaset kuralları çerçevesinde ve TMK 4 maddesi referans alınarak manevi tazminat miktarları belirlenmiş olup, mevcut kaza sebebiyle fazlaya dair talebin reddedilmesi suretiyle Davacı baba …. için 7.000,00-TL, anne … için 7.000,00-TL, kardeş ….. için 6.000,00-TL, olmak üzere toplam 20.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi 04/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep gibi davalı …. mirasçıları ….., …, …..’den alınarak davacılara verilmesine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.
Birleşen dava bakımından birleşen dava davalısı ……’nün kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl dava bakımından
1-Davacıların maddi tazminat talebine ilişkin davanın KABULÜ ile davacılar …. bakımından 38.734,83-TL, … bakımından 29.122,60-TL olmak üzere toplam 67.857,43-TL maddi tazminatın davalılar …. mirasçıları ….., …, …..’den kaza tarihi 04/09/2012’den, davalı …. sigorta A.Ş’den dava tarihi 03/04/2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı …. için 7.000TL … için 7.000TL, ….. için 6.000TL olmak üzere toplam 20.000TL’nin davalı …. mirasçıları ….., …, …..’den kaza tarihi 04/09/2012’den, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Birleşen Dava bakımından davanın REDDİNE
Yargılama giderleri yönünden (Asıl Dava için);
4-Alınması gerekli (kabul edilen toplam dava değeri 87.857,43-TL üzerinden) 6.001,54-TL harçtan peşin harç 348,40-TL, ıslah harcı 228,35-TL olmak üzere toplam 576,75-TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 5.424,79-TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, 348,40-TL peşin harç, 1.895,10-TL (ayrıntısı Uyapta kayıtlı) bilirkişi ücreti ve posta masrafı toplamı olmak üzere toplam 2.267,80-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak (%52 kabul) 1.179,25-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6- Davalılar ….., … ve ….. tarafından yatırılan 1.522,00-TL (ayrıntısı Uyapta kayıtlı) bilirkişi ücreti posta masrafı toplamı yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak (%48 ret) 730,56-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar ….., … ve …..’e ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davalılar ….., … ve ….. üzerinde bırakılmasına,
7- Kabul edilen manevi tazminat yönünden; Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT’ne göre davacılar vekili için tayin ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….., … ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
8- Reddedilen manevi tazminat yönünden; Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT’ne göre davalılar vekili için tayin ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar ….., … ve …..’e ödenmesine,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
10-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Yargılama giderleri yönünden (Birleşen Dava için);
12-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının davacı tarafça davanın açıldığı tarihte harç yatırılmamış olması nedeniyle davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
13-Davacının birleşen dava bakımından yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
14-Birleşen davalının yatırmış olduğu 22,00-TL posta masrafı yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile birleşen davalı ….’ne ödenmesine,
15-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 3.750,00-TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı ….’ne ödenmesine,
16-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 2.000,00-TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile birleşen davalı ….’ne ödenmesine,
17-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
18-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
19-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacılar vekili, davalı mirasçılar vekili ve davalı sigorta vekilinin yüzünde birleşen davalısının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim ….
¸(e-imzalıdır)