Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/821 E. 2018/839 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/821
KARAR NO : 2018/839

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/09/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; 14.03.2014 günü davalı sürücü ….’un …. plakalı araçla Avcılar yönünden Küçükçekmece yönüne gitmekte iken, aynı yöne seyir halinde olan …. plakalı otomobile arkadan çarptığını, savrulan aracın park halindeki …. plakalı otobüse çarpması sonucu meydan gelen trafik kazasında…. Plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …..’nın yaralandığını, İlgili kazanın oluşumunda…. plakalı aracın sürücüsü olan davalı ….’un kusurunun bulunduğunu, İlgili …. plakalı aracın …. adına ruhsatlı olduğunu, davalı …. sigorta tarafından …. poliçe numarasıyla sigortalı olduğunu, Diğer davalı …’un…’in şoförlüğünü yapmakta olduğunu, Dava konusu kazayla ilgili ceza davası Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin…. esas sayılı numarası ile görüldüğünü, kazaya karışan davalı sürücü ve araç sahibinden müvekkillerinin zararlarını karşılamaya yönelik herhangi bir dönüş olmadığını, bu anlamda dava sonucunda hükmedilecek tazminatın tahsilinin temini bakımından davalı sürücü ve ruhsat sahibinin taşınır taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, tüm davalılar açısından haksız ve kusurlu fiilden doğan tazminata dair diğer dava haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000 TL maddi tazminat, davalılardan…. ve …. açısından Müvekkili için 100.000 TL maddi tazminat, Borçlar kanunun 76. maddesi gereğince kaza nedeniyle yatalak olan ve desteğe ihtiyaç duyan müvekkil için davalılardan açısında 50.000 TL geçici ödeme yapılması ve …. ve …. davalılar açısından ise dava sonucunun sonuçsuz kalmaması için taşınır ve taşınmaz malvarlığına ihtiyati tedbir konulmasını, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kabulü ile dava ve vekalet masraflarının davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, sürücü ….’un müvekkilinin bilgi ve rızası dışında anahtarı ele geçirdiğini, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyasında sürücü hakkında kamu davası açıldığını, arada istihdam ilişkisi bulunmadığını, delillerin tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; delillerin tebliğ edilmediğini, olayda hatır taşıması bulunduğunu, kusur ve limit dahilinde sorumluluklarının bulunduğunu, davacının ortak kusurunun bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ….’un davaya cevap vermediği, 06/03/2015 tarihli celsede davanın reddini talep ettiği görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, meydana gelen trafik kazasında ortaya çıkan zarardan davalıların sorumlu bulunup bulunmadığı ve zarar miktarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
DELİLLER: Kaza Tespit Tutanağı, Kazaya sebebiyet veren, kazadan mağdur olan veya kazaya karışmış kişilerin beyanları, Hastane ve doktor raporları, Araç ruhsatı, K.çekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….esas, İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin….esas sayılı dava dosyaları, sigorta poliçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davacı vekili 15/05/2017 havale tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiştir.
Olayla ilgili olarak mahkememizce davacının Maluliyet oranı, İş ve güçten kalma süresi bakımından ve tarafların kusur oranları hakkında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden raporlar alınmıştır.
Mahkememizce davacının maluliyetinden kaynaklı zararı ile bakıcı gideri konularında Aktüerya bilirkişisinden 14/02/2017 tarihli rapor alınmış, Aktüerya bilirkişisinin tespiti göz önüne alındığında davacının maluliyet ve yaralanma sebebiyle ne kadar süreyle bakıcıya ihtiyaç duyduğu konusunda ve bu hususta davacının uğradığı zarar konusunda 22/09/2017 havale tarihli doktor bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda davasını 15/05/2017 havale tarihli dilekçe ile ıslah etmiş, harcını da ikmal etmiş olup dosya 07/07/2017 tarihli celse ara kararı gereği miktar itibariyle heyete devredilmiştir.
Davacı vekili 20/09/2018 tarihli celsede, “…sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak suretiyle ödeme yapmıştır, dava o yönde konusuz kalmıştır, …. sigortadan karşılıklı anlaşma nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur, kalan bakiye tutarının tahsili ile tarafımıza ödenmesini talep ederiz…” beyanında bulunduğu görülmüştür. GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle dava dışı araç sürücüsü ve davalı sigorta şirketi aleyhine açılan tazminat taleplerinden ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; olayda Adli Tıp Kurumunun 13/06/2016 tarihli raporu ile davacının maluliyet oranı %100 olarak belirlenmiş ve trafik kazası sonucu oluşan omurga hasarıyla felce neden olan arızasının mevcut olduğu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 56/1-c maddesinde, Sürücülerin, önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorunda oldukları, aynı kanunun 84/d maddesinde de, “arkadan çarpma”‘nın, sürücü Asli kusuru olduğu, belirtilmiştir. Buna göre, Davalılardan, …. plakalı araç sürücüsü….’un, kontrolsüz araç kullanması, aynı istikamette önürde seyir halindeki kamyoneti, güvenli mesafeden takip etmeyerek, arkadan çarptığı, tedbirsiz ve özensiz araç kullanması nedeniyle, olayda, % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı ….r’in araç maliki olması nedeniyle, sürücü kusuru gibi aynı oranda, müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, diğer davalı …. Sigorıa A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, davacı,….nın, davalı sürücünün aracında yolcu olarak bulunduğu, kaza esnasında, araç içerisinde alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu denetime elverişli ve itibar edilen 25/04/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda da tespit edilmiş, davalı tarafın % 100 kusuruna göre, Davalılardan …. Sigorta Şirketinin kaza tarihinde sorumlu olduğu 268.000 TL Sakatlanma ve 268.000 TL Yaşam Boyu Bakıcı Giderleri Teminatları doğrultusunda sorumlu olduğu toplam 536.000 TL Maddi Tazminatı davacı tarafa ödendiği ve davacı vekilinin 28/03/2018 tarihli dilekçe ile sulh sebebi ile davalının sorumlu olduğu azami poliçe limitlerine kadar olan kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi talebi de dikkate alınarak 470.587,69 TL Yaşam Boyu Bakıcı Gideri Tazminatı ve 319.118,23 TL Kalıcı Sakatlık Tazminatı olmak üzere toplam 789.705,92 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar….ve ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı yönünden aşağıdaki miktarlarda destekten yoksun kalma tazminatı talebinde müstehak olduğu, olay nedeniyle davacının çekmiş olduğu elem ve ızdırapların bir nebze de telafisi için olayın oluş şekli, tarafların sıfatları, sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksulluğa sebebiyet veremeyeceği temel ilkeleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle davacı bakımından davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan aşağıdaki miktarlarda manevi tazminatın tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde ödeme yaptığından davalı …. Sigorta şirketi yönünden konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı …. sigorta şirketi yönünden talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalılar; …. ve ….yönünden davanın, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 470.587,69 TL yaşam boyu bakıcı gideri tazminatı ve 319.118,23 TL kalıcı sakatlık tazminatı olmak üzere toplam 789.705,92 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar …. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar…. ve ….’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 57.360,32 TL harç peşin alınan 1.844,40 TL harç ile 4.500,63 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 51.015,29 TL harcın davalılar ….ve ….’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.981,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.166,90 TL. yargılama gideri ile 6.352,93 TL. toplam harç masrafı ki toplam 7.519,83 TL. yargılama giderinin davalılar … ve ….’dan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi taziminat yönünden hesap edilen 45.538,24 TL, manevi tazminat yönünden 5.850,00 TL avukatlık ücretinin davalılar …. ve ….dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davalı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazimnat yönünden hesap edilen 35.389,97 TL, manevi tazimnat yönünden 5.850,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı ….vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2018

Başkan ….

Üye ….

Üye ….

Katip ….