Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/808 E. 2019/895 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/808
KARAR NO : 2019/895

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde irsaliye fatura ile mal alım satımının gerçekleştiğini, davalı şirketçe satın alınan mallar karşılığında çekler verildiğini, söz konusu ticari ilişkinin cari hesaba dayandırıldığını, davalı şirketin satın aldığı mallara karşılık müvekkili şirkete verdiği çeklerin karşılıksız çıktığı, bu nedenle borcun ödenmemiş olduğunu, borcun tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyalarıyla icra takibi yaptıklarını, aynı borçtan dolayı 2 farklı icra takibinden bulunulduğu gibi bir durumun söz konusu olmadığını, yapılacak defter incelemesinde takiplerin aynı borçtan yapılmadığının anlaşılacağını, müvekkilinin davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunduğunu, borcun tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … ve Bakırköy ….icra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyalarıyla yapılan icra takiplerine davalı tarafça yapılan haksız yere itiraz üzerine takiplerin durduğundan bahisle vaki itirazların iptallerine, takiplerin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir kısım ödemeler yaptıklarını, alacağın likid olmadığını ve tazminat istenemeyeceğini, bu nedenle icra inkar tazminatı isteminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, faiz oranının fahiş olduğunu beyanla davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Taraflarlar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıdan takiplere konu cari hesap alacağının olup olmadığı, varsa miktarı ile davalının yaptığı itirazların haklı olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyaları, ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, fatura- irsaliye suretleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra dosyasının tetkikinde, davacı tarafından öncelikle İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün 30.12.2013 tarih …. esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine 859.666,57 TL toplam alacağın tahsil tarihine kadar işleyecek faizi, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebi ile 30/12/2013 tarihinde icra takibine geçildiği, davacı tarafından takibe dayanak olarak 30/12/2013 tarihi itibariyle cari hesap alacağının gösterildiği, davalının yetki itirazı üzerine takibe Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosya üzerinden devam edildiği, davalı tarafın 16/07/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile, icra takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine dayanak cari hesap ilişkisindeki uyuşmazlıktan kaynaklı anlaşmazlık olduğunu beyan ederek icra takibine itiraz etmiş, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine 361.226,41 TL toplam alacağın tahsil tarihine kadar işleyecek faizi, masraf, vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebi ile 06/01/2014 tarihinde icra takibine geçildiği, davalının yetki itirazı üzerine, takibe Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile devam edilmiş, davalı tarafın 23/07/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile, icra takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine dayanak cari hesap ilişkisindeki uyuşmazlıktan kaynaklı anlaşmazlık olduğunu beyan ederek icra takibine itiraz etmiş, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibaret olup, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyaları,, ticaret sicil kaydı, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve neticesinde alınan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgeler incelenmiş içerikleri anlaşılmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve neticesinde alınan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgelere binaen; davalı şirketin davacı şirketten 2.954.818,45 USD karşılığı 5.117.520,60 TL mal alımı yaptığının davalının BA bildirimleri sonucu kabulünde olduğu, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 13 adet toplam 406.539,93 USD tutarında iade faturası olduğu, iade faturalarının tamamının davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu bu yönde çekişmenin bulunmadığı, 2.250.000 USD lik 1 adet çekin iade işlemi ile ilgili olarak,… bank …… Şubesininin …. çek nolu, 31.03. 2012 vadeli, 250 000 USD tutarlı çekin keşidecisi ….. San. Tic Ltd. Şti.’ne iade edildiği, ….. bank A.Ş.’nin 29/01/2018 havale tarihli bilgi talebi konulu yazısında, ….. numaralı çeklerin….. Bankası’na ibraz edilerek ödemenin yapılmış olduğu,…-…. numaralı çekin ibraz edilmediği, neticesinde, davacı şirketin Davalı şirkete ….. bank …… Şubesinin …. çek nolu, 31.03.2012 vadeli, 250.000 USD tutarlı çeki 11.12.2012 tarihli çek iade bordro ile iade ettiği, …..kredi Bankası AŞ’nin 15/01/2018 havale tarihli yazısında ….. hesaba bağlı …..numaralı çekin sistem kayıtlarından alınan görüntüsünün sunulduğu evrakın tetkikinde, 31/10/2012 keşide tarihli çekin ….. Kredi bankasından tahsil edilmediği, davalı tarafın beyanında, 19/11/2012 tarihinde 15.000TL ve 23.11.2012 tarihinde 10.000 TL’nin 31/10/2012 vade tarihli …..numaralı çeke istinaden eft yapıldığı, bakiye tutar hakkında ödeme yapılıp yapılmadığının davalı tarafından da anlaşılmadığı bildirilerek söz konusu çekin davacı tarafından tahsil işleminin gerçekleştiğinin kabul edilmeyeceği, icra dosyalarındaki toplam alacak miktarı, bilirkişi raporunda belirlenen alacak miktarı ve bilirkişi raporunda belirtilen alacağa ilişkin olarak kur değerlendirme farkından kaynaklı alacak miktarının mahsubunun takip tarihi dikkate alınarak, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından mahsubu gerektiği, davacının 30/12/2013 icra takip tarihi itibariyle 558.558,63 USD (1.206.710,06 TL) alacağının bulunduğu, bu haliyle Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, 558.558,63 USD (1.206.710,06 TL) alacaktan, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki toplam alacak miktarı olan 361.226,41 TL alacaktan mahsup edilerek bakiye 347.043,49 TL alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar 03/10/2019 tarihli celse tutanağının kısa kararında”…asıl alacak olan 347.643,49 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine..” şeklinde karar kurulmuş ise de 347.643,49 TL’nin rakam hatası olarak sehven yazıldığı, 03/10/2019 tarihli celsenin 2 nolu ara kararında, 347.043,49 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmakla asıl alacak olan 347.043,49 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
– Bakırköy ….. İcra Müd. ….. esas sayılı dosyasındaki yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 859.666,57 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Bakırköy…… İcra Müd. ….. esas sayılı dosyasındaki itirazın ise bilirkişi raporu dikkate alınarak 347.043,49 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 347.043,49 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 82.430,36 TL harç peşin alınan 14.272,80 TL harç ile 443,20 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik 67.714,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.543,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.525,56 TL yargılama gideri, 14.301,80 TL toplam harç masrafı ve 443,20 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 16.270,56 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 60.151,30 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren red ve kabul yönünden 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)