Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/786 E. 2020/407 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/786 Esas
KARAR NO : 2020/407

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/07/2014
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait işyerinde 09/03/2014 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, çalıntı çeklerin iptali için İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı tarafça bu dosyada müdahale talebinde bulunularak çekin kendisinde olduğu ve icra takibine konulduğu belirtilmiş olup, mahkemece istirdat davası açmak için taraflarına verilen süreye istinaden davanın açıldığını, davalının çekin kötü niyetli hamili olduğunu, davalının teslim aldığı birçok çekinde çalıntı olduğunun tespit edildiğini bildirerek davalının kötü niyetli hamil olması nedeniyle çek üzerinde hak sahibi bulunmadığının tespitine, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından rıza dışında çekin zayi olduğu talebiyle açılan İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasında davalı tarafça çekin kendisinde olduğu gerekçesi ile yapmış olduğu müdahale talebine istinaden davacıya istirdat davası açmak üzere süre verildiği ve eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan çek fotokopisinde keşidecisinin ……, lehtarın…… Ürünleri Gıda Tekstil İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti. olduğu, çekin ……. banka ait olup, 25/03/2014 keşide tarihli, 9.200,00 TL bedelli olduğu, lehtar cirosunun bulunduğu ve ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı görülmüştür.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin ……. esas, ….. karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere çeklerin davacının elinden rızası hilafına çıktığı benimsense bile, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiğini veya ağır kusurunun bulunduğunu, davacının ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında, davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiği veya ağır kusurunun bulunduğuna dair delil sunulamadığından davalının iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay içtihatları da aynı doğrultudadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Esas No:2014/10768- Karar No:2014/20288 Karar Tarihi. 23.12.2014 )
Çek üzerindeki ciro silsilesi şeklen tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rızası dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Çekte ciranta cirosu sahte olsa bile, davalı, kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğü altında değildir. Davalının bu sahteliği bilerek ya da ağır kusuruyla çeki iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekir.
Davacı şirket yetkilisi …….’nin katılan olduğu ve ……. ve …’nun sanık olarak yer aldıkları resmi belgede sahtecilik suçlamasına istinaden yürütülen Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin…… esas, …. karar sayılı dosyasına konu çekin dava konumuz olan 9.200,00 TL’lik çek olduğu ve dosyamız davalısının sanık olarak bu dosyada yargılandığı anlaşıldığından bu dosya mahkememiz dosyası yönünden bekletici mesele yapılmış, mahkemece 16/04/2019 tarihinde dosyamız davalısı sanık …’nun sabit görülmeyen resme belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmiştir, verilen karar 16/09/2019 tarihinde kesinleşmiş olup, dosya kapsamı itibariyle davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğuna ilişkin başkaca bir delilde sunulmayıp, bu husus davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 157,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 102,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2020

Katip …

Hakim …