Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/70 E. 2018/920 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/70
KARAR NO : 2018/920

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/04/2013
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2018

Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekili Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; 08/10/2011 tarihinde sürücü … yönetimindeki ve işleteni davalı …. Şirketi olan … plaka sayılı aracın…. plakalı minibüs ile çarpıştığı, bu minibüste yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını, müvekkillerinin murisi …’ın ise olay yerinde öldüğünü, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyadan alınan 16/11/2012 tarihli adli tıp kurumu raporuna göre ….plakalı kamyonun geçme yasağı bulunan yol bölümünde kendi seyir şeridini muhafaza edecek tarzda seyrine özen göstermeyip karşı şeride geçerek karşı yönden gelmekte olan müvekkillerinin murisinin içinde bulunduğu servis minibüsüne çarptığını, bu kaza nedeniyle minibüs içinde bulunan 4 kişinin hayatını kaybetiğini, müvekkili …’ın da ağır şekilde yaralandığına dair rapor aldırıldığını, sürücü …’ın olay nedeniyle asli kusurlu olduğunu, murisin ölümü ve müvekkili …. yaralanması nedeniyle maddi ve manevi anlamda zarara uğradıklarını, aracın sigortalısı olan davalı … AŞ’nin de zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğundan ona yönelik de dava açtıklarını beyanla 618,50 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsili ile müvekkili …. ödenmesine, yine müvekkili Aynur için 56.334,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren ortaklaşa tahsiline, müvekkili …. için 5.000,00 TL efor kaybı tazminatının işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketinden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkili … ödenmesine, müvekkili …. lehine kazadan 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işleten ve sürücüden tahsiline, müvekkili … için 50.000,00 TL manevi tazminat ile müvekkili …. lehine 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birilkte işleten ve sürücüden tahsiline, müvekkilleri lehine şimdilik 2.000,00 TL cenaze ve defin masrafı ile cenazeden sonra yapılan dini törenlere ilişkin masrafın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile işleten ve sürücüden, dava tarihinden itibaren ise sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı… şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulundukları, yetkili mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, ayrıca karşı araç sürücüsünün iş bu kazanın meydana gelmemesi için hızını azaltması, gerekirse durması ve hatalı sollama yapan aracın geçişini tamamlamasına izin vermesi gerektiğini, iş bu kazanın olası kastı içinde gerçekleşmesine sebebiyet verdiğini beyanla haksız ve mesnetsiz yere açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle ceza mahkemesi kararının sonuçlanıp kesinleşmesinin gerektiğini, istenilen bedelin çok fahiş olduğunu, müvekkilinin %100 kusurlu gibi kabul edilerek davanın açılmasının doğru olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ş. vekilinin mahkememize sunduğu 24.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; …. plaka no’lu aracın müvekkili Sigorta Şirketi nezdinde dava konusu olayın meydana geldiği 08.10.2011 tarih itibariyle herhangi bir poliçesi bulunmadığını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini, bu hususun davacılar vekilinin 16.07.2013 tarihli cevap dilekçesinde de açıkça kabul ve ikrar edildiğini, davacı tarafın müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame ettikleri iş bu davayı sehven açtıklarının kabul edildiğini, …. plakalı aracın olay tarihini kapsayan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin …. SİGORTA A.Ş tarafından düzenlendiğini beyan ederek davanın müvekkili şirket hakkında açılan davanın reddi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında davalı …. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde….şirketi adına kayıtlı …. plakalı araç için düzenlenen 28/12/2010-28/12/2011 vadeli zorunlu trafik sigortası sigorta poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle kişi başı azami sakatlanma ve ölüm teminatının 200.000,00 TL olduğunu, yine bu araç için 08/03/2011-08/03/2012 vadeli kasko sigorta poliçesi bulunduğunu, ihtiyari mali mesuliyet teminat limiti maddi bedeni ayrımı yapılmaksızın 300.000,00 TL olduğunu, poliçe ile temin edilen meblağın poliçede belirlenen limiterle sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 16/07/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ….plaka sayılı aracın kaza tarihinde …. Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER: Kaza Tespit Tutanağı, Hastane ve doktor raporları, Araç ruhsatı, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin ….esas, B.çekmece CBS’nın …. soruşturma nolu dosyaları, sigorta poliçesi,trafik kayıtları, tanık beyanları, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı veraset ilamının sureti, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Davacılar vekili tarafından davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında dava açtığı, bu davanın B.çekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirildiği, B.çekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize intikal ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili 22.12.2016 tarihli dilekçe ile, müvekkili …’a Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında vasi olarak …’ın atandığına ilişkin beyan dilekçesi ibraz edilmiştir.
Davacı vekili 04/10/2016 havale tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş, aynı tarihli makbuzla ıslah harcını yatırmıştır.
Olayla ilgili olarak mahkememizce davacının Maluliyet oranı, İş ve güçten kalma süresi bakımından ve tarafların kusur oranları hakkında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden raporlar alınmıştır.
Mahkememizce davacı vekilinin maddi tazminat kalemleri hakkında gerek gelen Adli Tıp raporundaki bulgular, gerek dosya kapsamı, gerekse gelen bilgi ve belgeler kapsamında Aktüerya bilirkişisinden 08/12/2015 tarihli rapor alınmış, davacının yaptığı tedavi giderlerinin olay tarihi itibariyle ne olduğu hususuyla SGK tarafından karşılanması gereken giderler olup olmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması hususunda doktor bilirkişisinden 26/04/2016 havale tarihli ve 22/09/2017 tarihli raporlar alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacı ve murisin ücretiyle bindiği davalıların işleten, sürücü ve mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın kaza yapması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle istenilen maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 13/04/2015 tarih ve …. sayılı “Özürlü Sağlık Kurulu” rapora göre, …. doğumlu …’ın 08/10/2011 tarihinde geçirdiği, trafik kazası sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekle kazanma gücü kaybı oran Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği şeklinde rapor hazırlandığı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 16/11/2012 tarih ve …. sayılı kusur raporuna göre; sanık sürücü …’ın asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Medeni Kanunun 188. Maddesine göre eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil ederler. Kan ve koca aileye yaptıkları yardımlar ve/veya hizmetler ile birbirlerine destektirler. Anılan ve yerleşik ilkeler göz önünde bulundurularak müteveffanın eşine destek olduğu ve olacağı kabul edilmiş olup davacıların 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 53/3 maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminat talepleri uygun bulunmuş ve denetime elverişli ve itibar edilen 08/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere Müteveffanın Eşi …’a ilişkin olarak ödenebilir Destekten Yoksun Kalma Tazminatı olarak 70.426,67 TL kabul edilmiş, Müteveffa ….’ın vefat tarihi olan 08/10/2011’de müteveffanın oğulları olan … ile …’ın yaşları itibariyle babalarının destekliğinden çıktığı anlaşılmıştır.
Destekten yoksun kalma veya maluliyete ilişkin tazminat hesaplarında kişinin belgelenmiş geliri, gelirin belgelendirilemediği durum da Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere rapor tarihindeki net asgari ücret esas alınmaktadır.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlanında 10/04/2014 tarih ve 2014/14500 E.-2014/11317)
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 05.11.2015 tarihli,…. E., …. K. sayılı kararına göre; “Davacının belgeli tedavi giderleri ile belgeye bağlanması mümkün olmayan tedavi giderlerinin miktarı belirlenerek 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden S. G. K. yasa kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden ise davalı … şirketinin sorumlu tutulması gerekir.” Bu durumda davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve S.G.K. sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden rapor alınmıştır.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; Dosyamızda davaya konu kazanın olay tarihi olan 08/10/2011 tarihinde şoför … yönetimindeki ve işleteni davalı ….İnşaat şirketi olan …. plaka sayılı aracın…. plakalı minibüs ile çarpıştığı, bu minibüste yolcu olarak bulunan …’ın kaza sonucu yaralandığı, davacıların murisi olan ….’ın olay yerinde vefat ettiği, kazada davalı …Ş.’nin sigortacısı olduğu araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğu, olayda tüm kusurun davalıların sürücüsü – maliki ve sigortacısı oldukları araç sürücüsüne ait olduğu alınan aktüerya raporu doğrultusunda davacının miktarda maddi tazminata müstehak bulunduğu anlaşılmış olup davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminat talebinin ıslah edilmiş haliyle kabulüyle 70.426,67 TL.nin davalılar …, …, …’den (davalı … şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, dava dilekçesindeki talebin efor kaybına ilişkin olduğu, geçici iş göremezliğe ilişkin olmadığı dikkate alınarak geçici iş göremezlik talebinin reddine, efor kaybına ilişkin talebinde kalıcı maluliyet bulunmadığından reddine, davalı …. Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanın poliçe başlangıç tarihi dikkate alınarak pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görevinin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Davacı …’ın kazadan dolayı yaralanması ve eşini kaybetmiş olmasından dolayı yaşadığı üzüntü, ölümle biten olay nedeniyle babalarını kaybeden davacı mirasçıların çekmiş oldukları elem ve ızdırapların bir nebze de telafisi için olayın oluş şekli, tarafların tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın zenginliğe veya yoksulluğa neden olamayacağı temel ilkesi, paranın satın alma gücü mirasçıların zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özenir kılmamalı davalı yanların ekonomik bir yıkıma sürüklenmeksizin ve sebepsiz zenginleşmeye de dikkat ve özen göstermek suretiyle davacı … için 60.000,00 TL, davacı mirasçılar … için 25.000,00 TL, … için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … İle …’dan kaza tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesi uygun görülmüştür, dava tarihinden önce davalı … şirketine herhangi bir temerrüd anlamında ihbarda bulunulmaması karşısında talepler ile ilgili dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi diğer davalılar yönünden ise olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi uygun görülmüş, fazla talebin ise reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Ana dosya ve birleşen Büyükçekemece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosya bakımından:
A-Maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile,
1-Davalı …. Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanını poliçe başlangıç tarihi dikkate alınarak pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacı …’ın hastane ve ilaç masraflarına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 326,62 TL.nin davalılar …, …, …’den (davalı … şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminat talebinin ıslah edilmiş haliyle kabulüyle 70.426,67 TL.nin davalılar …, …, …’den (davalı … şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
4-Davacıların cenaze ve def’in giderine ilişkin taleplerinin ıslah edilmiş haliyle kabulü ile 7.898,42 TL.nin davalılar …, …, …’den (davalı … şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Dava dilekçesindeki talebin efor kaybına ilişkin olduğu, geçici iş göremezliğe ilişkin bir talep bulunmadığı dikkate alınarak geçici iş göremezlik talebinin reddine, efor kaybına ilişkin talebin de kalıcı maluliyet bulunmadığından reddine,
B-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile,
1-Davacı … için 60.000,00 TL, … için 25.000,00 TL, … için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … İle …’dan kaza tarihi olan 08/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 12.886,80 TL harç için peşin alınan 1.072,35 TL harç ile 342,00 TL. Islah harcı ve birleşen dava dosyasında yatırılan 218,45 TL. peşin harçların mahsubu ile bakiye 11.254,00 TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.516,25 TL. yargılama giderinden (bilirkişi, tebligat, posta giderleri vs.) davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.434,27 TL. yargılama gideri ile 1.346,90 TL. toplam harç masrafı ki toplam 2.781,17 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen maddi tazminat yönünden 9.001,69 TL. ile manevi tazminat yönünden 11.550,00 TL ki toplam 20.551,69 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen maddi tazminat yönünden 2.180,00 TL. ile manevi tazminat yönünden 11.550,00 TL. ki toplam 13,730,00 TL. avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine,
8-Davalı …Ş. kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL. Avukatlık ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
Dair karar davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine kabul edilen ve reddedilen kısım bakımından da İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …