Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/7 E. 2018/34 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/7 Esas
KARAR NO : 2018/34

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2014
KARAR TARİHİ :12/01/2018
KARAR YAZIM TARİHİ :25/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan alacağı ticari mallara karşılık çekler verdiğini ancak malların teslim edilmediğini müvekkilinin maddi zarara uğramaması için; dava konusu çekler ile ilgili tedbir kararı verilmesini ve ilgili bankaya gönderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanıt:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının müvekkiline vermiş olduğu çeklerin avans çeki olmadığını önceki borçlarının tasfiyesine karşılık müvekkiline davacı tarafından verildiğini bu nedenle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller:29/05/2014 tarihli ticaret sicil müdürlüğü yazı yanıtı,18/05/2016 tarihli bilirkişi raporu dosya içindedir.
Gerekçe:Dava yazılı yargılama usulüne tabi bedelsizliğe dayalı menfi tesbit davasıdır. Davacı 15.000’er TL bedelli çekler davalıya avans nitelikli olara verdiği; davalının edimini ifa etmediği iddiasındadır. Davalı yan zımnen taraflar arasındaki ilişkiyi kabul etmiş, ancak çeklerin borcun tasfiyesi nedeniyle düzenlendiğini belirtmiştir. Şu haliyle yanlar arasında toplam 45.000 TL meblağlı üç çek yönünden ihtilafın varlığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Çek niteliği itibariyle sebepten mücerret olmakla davacının ileri tarihli çek düzenleyerek avans olarak ibraz ettiğini ispatlaması zorunludur. Dosyaya alınan 18/05/2016 havaleli bilirkişi raporunda davalının defter ibraz etmediği davacı defterlerinin usule uygun olduğu, 71.837,42 TL’lik alacak kaydı bulunduğu, soyutluk prensibi gereği bedelsizlik iddiasının ispatının davalıda olup sunulan 23/11/2013 tarihli belgenin irtibatının kurulamadığı belirtilmiştir. 28/06/2016 tarihli oturumda davacı yanın yemin teklifi uyarınca 2/10/2016 tarihli oturumda yemin eda ettirildi ise de esasen delil listesinde yer alan yemin delilinin sadece malı teslimi yönünden alacağı gözetilerek bu delil sınırlı değerlendirilmiştir. Tüm dosya içeriğinden yanlar arasında ticari ilişki bulunduğu davacının 3 adet 15’er bin liralık çek verdiği bu çeklerin bedelsiz kaldığını iddia ettiği ancak bu yönü ispat edemediği anlaşılmıştır. Her ne kadar 23/11/2013 tarihli davalı imzası bulnan mutabakat metni dosyaya sunulduysa da bu metin açık olmadığı gibi hangi sözleşmeye istinaden düzenlendiğine dair atıf da içermemektedir, üstelik tutar olarak da dava dosyası ile uyuşmadığından davacı iddasıyla ilgisi görülmemiştir. Şu haliyle ispat olunamayan davanın reddi gerekmiş aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
3-Fazla harç 764,10 liranın yatırana iadesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan 4950 lira vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansı bakiyesinin kesinleşmeden sonra yatırana iadesine,
İlişkin karar tebliğden itibaren 2 hafta yasal sürede Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, yöntemince anlatıldı.12/01/2018

Katip …

Hakim …