Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/663 E. 2018/165 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/663 Esas
KARAR NO : 2018/165

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2013
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 12/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 1992 yılından süre gelen bayilik ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalının ürünlerini pazarladığını, cari hesaptan kalan ¨211.217,07 TL alacağın ihtara rağmen davalı tarafından ödenmediğini, davalının sadece ¨62.149,06 TL ‘lik alacağı kabul ederek bu kısma ilişkin ödeme yaptığını, kalan alacağın tahsili amacıyla davalı şirkete karşı İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20’den az olmamak üzere %40 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin otocam dağıtım ve pazarlamasını sigorta şirketleri ile yaptığı anlaşma çerçevesinde faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, hasar beyanıyla gelen vatandaşın cam takma ücretinin sigorta şirketlerinden alındığını, davacının göndermiş olduğu ihtarnamenin ekinde kaynağının tam olarak belli olmayan ve hangi tarihe ait olduğu anlaşılamayan cari hesap tablosunun kendisine gönderildiğini, kendisinin de cevabi ihtarname ile 62.149,06 TL cari hesap borcunun bulunduğunu bildirerek bu borcu ödediğini, müvekkili şirketin bölge bayileriyle her ay düzenli cari hesap mutabakatı yaptığını, davacının bir süredir bu mutabakatı yapmamak için direndiğini, 10 yılı aşkın çalışmalarında her ay mutabakat imzalandığını, takipte istenen alacağın hangi tarihlere ait olduğu ve o tarihlerde neden alacak iddiasında bulunulmadığının bilinmediğini belirterek davanın reddi ile % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 53.676,74 TL cari hesap alacağı, 39.349,10 TL iade edilmeyen hasar dosyalarından dolayı alacak olmak üzere toplam 93.025,84 TL asıl alacak ile 3.153,96 TL temerrüt faizi olan toplam 96.179,80 TL alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmış ve 27/06/2014, 19/12/2014, 27/03/2016, 07/03/2017 ve son olarak 27/12/2017 tarihli rapor ve ek raporlar alınmış, sunulan raporlarda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının düzenlediği imzasız borç alacak dekontlarından kaynaklandığı, taraflar arasında düzenlenen iş birliği mutabakatının 14. Paragrafındaki metne istinaden davalı tarafından davacıya borç ve alacak dekontları düzenlerek ticari defterlere kaydettiği ancak bu dekontların davacı yana tebliğine dair herhangi bir belgenin görülmediği, borç ve alacak dekontlarında imzaların eksik olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; takip cari hesaba dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmayıp, taraflara verilen kesin sürelere rağmen bilirkişi raporunda belirtilen eksik delillerin dosyaya ibraz edilmediği ve sonuç itibariyle davacının cari hesaba bağlı alacağını diğer delillerle ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine, davacı alacaklının icra takibine girişmiş olduğundan haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği yani kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.642,55 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.606,65 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 10.444,32 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 451,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2018

Katip …

Hakim …