Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/415 E. 2021/241 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/415
KARAR NO : 2021/241

DAVA TARİHİ: 14/11/2013
DAVA : Genel kurul kararlarının iptali, borçlu olmadığının tespiti, kooperatiften olan alacağının tespiti ile tahsili.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/863 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA: Tapu kaydının iptali, Tahsis işlemlerin
DAVA TARİHİ: 27/09/2017

KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilenin kooperatife borcu olduğunun ileri sürülerek; Beylikdüzü İlçesi, ……. mh. ……. ada ….. parselde …… blok ……. numaralı dairesinin müvekkiline teslim edilmediğini, davalı kooperatifin, müvekkilini üyelikten çıkardığını, yerine bir başkasının üyeliğe alındığını, kura sonucu tahsis edilen müvekkiline ait dairenin o kişiye tahsis edildiğini, çıkarma kararının, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E- ….. K. sayılı ilamıyla iptal edildiğini, Üyelikten çıkarma kararının kesinleşmediği yargılamanın devam ettiği dönemde; genel kurul toplantılarına müvekkilin davet edilmediğini, alınan kararların tümü hakkında yargılama yapılarak aleyhe kararların iptallerini talep ettiklerini, Kooperatif üyelerine tekabül eden hukuk ve hakkaniyete uygun gerçek maddi yükümlülüklerin tespitini, dolayısıyla müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, müvekkilinin eşi ……’nın kooperatiften alacağının tespit edilerek, eşinin müvekkiline temlik etmiş bulunduğu alacaktan fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000.- TL’nin faiziyle müvekkilene ödenmesini, Beylikdüzü İlçesi, ….. mh. …. ada … parselde …… blok ……. numaralı dairesinin kendisi adına tapuya tescilini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretlerinin davalı kooperatife yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının davasının hak düşümüne uğradığını beyan ederek davacının tüm taleplerine yönelik davasının reddine, yargılama giderleri ve masrafın davacıya tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
BİRLEŞEN DOSYADA TALEP: dava konusu taşınmazın müvekkiline tahsis edildiğini, yerin müvekkiline aidiyetini Bakırköy …… Asliye Ticaret Mah.’nin …… esas sayılı dava dosyasında karara bağlandığını bu durumun davalıların bilgisinde olmasına rağmen müvekkilinin kazanmış haklarının ihlal edilerek taşınmazın 26/05/2011 tarihinde davalı ortak ……’ye tahsis edildiğini onun tarafında da 12/04/2017 tarihinde 12.000,00-TL bedelle davalı ……. ‘ya tapuda devir ve temlik edildiğini ve taşınmaz üzerinde……… Bankası Lehine 500.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, yapılan işlemlere hukuka aykırı olduğu ileri sürerek taşınmaz tapu kaydı üzerine öncelikle davalı şerhi yazılmasına , tedbir konulmasına ve alacak bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesine , tapu kaydının iptali ile taşınmazın müvekkiline teslimine taleplerinin yerinde görülmemesi halinde tahsis işlemlerin iptali ile dairenin rayiç bedelinin de işlemiş kiralarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının, anasözleşme, genel kurul kararları ve yasa uyarınca ödemesi gereken tutarları aylık %4 gecikmesi ve yasal faizi ile ödediğini belgelemediği sürece hem esas davası hem de birleşen dosya ile ileri sürdüğü taleplerin kabulü mümkün olmadığından asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili özetle; davacı tarafından ileri sürülen haksız ihraç iddiasını kabul etmediklerini, aksi kabul edilse bile davacının tapu iptali ve tescili talebinin kooperatif tüzel kişiliğine karşı yöneltilmesi gerekli olduğundan bu talebin müvekkiline yöneltilebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle talebin husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca zaman aşımı itirazında bulunarak davanın reddine savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatiften ihraç edildiği tarihin 2010, davaya konu dairenin başka bir üyeye tahsis edildiği tarihin ise 2011 olduğunu, kendisinin yönetim kuruluna 2015 yılında seçildiğini bu haliyle zararın kendisinden tahsil edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının edimlerini getirmediğini, tüm iddialarının asılsız olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: Kooperatif ana sözleşmesi, fatura ve makbuz suretleri, banka dekontları, Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası, Mahkememizin ……. esas sayılı dosyası, Temlikname örneği, Genel Kurul Toplantı Tutanakları, ihtarname örnekleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde, müştekileri kooperatif üyeleri olan ……. ‘in kooperatif eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan …… (davacının eşi), …, …, ……. olduğu, ” şüphelilerden ……’nın ….. Konut Yapı Kooperatifinin suça konu 31.12.2007- 30.11.2010 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı, ……. ve …’in İse denetleme kurulu üyeleri olarak görev yaptıkları,……. Üyeleri olan müştekilerin kooperatifle ilgili olarak yaptıkları şikayet üzerine kooperatif defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre 31.10.2009 tarihli mizanda kooperatif başkanı şüpheli …… üzerinde 117.990.77TL avans göründüğü, 30.11.2010 tarihinde avansın 10.000.00TL lik bölümünün kapatıldığı,30.11.2010 tarihi itibari ile şüpheli …… üzerinde görülen avans miktarının 107.990.77 olduğu tespit edildiği,zilyetliği kendisine devredilmiş olan kooperatifin 107.990.77.TL tutarındaki parasını zimmete geçirdiği 2009 yılına ait yönetim kurulu karar defterinin 58. Sayfasında bulunan 13.11.2009 tarih ve …….. sayılı karar aslı değiştirilerek yerine sahte karar eklediği sahteciliğin emniyet kriminal laboratuarından alınan 21.10.2010 tarihli raporla da sabit olduğu, denetleme kurulu üyeleri olan şüphelilerinde kooperatifin defter ve hesapları üzerinde İnceleme ve denetleme görevlerini yerine getirmediği gerekçesiyle yapılan yargılamada 12.02.2015 tarihinde, eski kooperatif başkanı davacının eşi ……’nın zimmet ve özel belgede sahtecilik suçu nedeniyle cezalandırılmasına, diğer sanıkların ise beraatlarına karar verildiği görülmüştür.
Celp edilen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı …’nın, davalı ……. Yapı Kooperatifi’ne karşı yönelttiği ihracın iptali davası olduğu, dosyaya ibraz edilen ihtarnameler, kooperatif defter belge ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacı …’nın üyeliği sebebiyle kooperatif kayıtlarıyla da uygun bulunan 43.000 TL’yi davalı kooperatife ödediği, davacının bu ödemeden başka bir ödemesinin bulunmadığı bilirkişi İncelemesi ile tespit edildiği, ancak kooperatif tarafından …’ya keşide edilen ihtarların (1-2 ve 3 ihtar) yasa ve ana sözleşmede belirtilen şekil şart ve esaslarına uygun olmaması nedeniyle mahkeme tarafından davalı kooperatif yönetim kurulunun davacı … aleyhinde aldığı 31/01//2011 tarih …… sayılı ihraç kararının iptaline karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin …… esas sayılı dosyasının tetkikinde, Davacı ……. ‘un, davalı ……. Konut Yapı Kooperatifine karşı yönelttiği tapu iptal ve tescil davası olduğu, mahkememizce 11/12/2014 tarihinde verilen karar ile, …. mah …. cad,no …… yakuplu/b.çekmece adresinde bulunan ……. ada ……. parsel …….. blok ….. normal kat …… numaralı dairenin davalı kooperatif üzerine olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, karar verildiği, kararın 30/04/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kurul kararlarının iptali, borçlu olmadığının tespiti, kooperatiften olan alacağının tespiti ile tahsili, birleşen dava, Tapu kaydının iptali, Tahsis işlemlerin iptali ile dairenin rayiç bedelinin işlemiş kiralarının tahsili taleplerinden ibarettir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı kooperatifin 26/06/2011 ve 01/06/2013 tarihli genel kurul kararlarının iptalinin gerekip gerekmediği, dava konusu Beylikdüzü İlçesi, …… Mah. …… Ada, ….. Parsel, …… numaralı dairenin davacı adına tapuya tescil edilip edilmeyeceği, bu kapsamda davacının akçalı edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının eşi ……’nın kooperatiften alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu şeklinde tespit edilmiştir.
Taraflar, ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca davalı kooperatifin ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, uyuşmazlık konuları gözetilerek farklı bilirkişi heyetlerinden kök ve ek raporlar alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. mad hükmüne göre, genel kurulun iptali davasını açmaya hakkı olan kişilerden biri de ortaklardır. Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açmak hakkına sahip kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa ortağın davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Bu nedenle bu husus dava koşulu olup, davacının ortaklık sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi de yasal zorunluluktur.
Somut davada, davalı kooperatif tarafından davacıya Bakırköy …… Noterliğinin 20.09.2013 tarih ……. yevmiyeli ve Bakırköy ……. Noterliğinin 03.12.2013 tarih …… yevmiye nolu olmak üzere 2 adet ihtar keşide edildiği, her iki ihtarname de 26.06.2011 tarihinde yapılan genel kurulda üye ödemelerinin normal kat daireler İçin 105.000.TL ‘ye giriş daireler için 90.000.TL ye tamamlanması yönünde alınan genel kurul kararı gereği, normal kat dairesi olan davacıdan 62.000.TL ana para ile ana paraya işleyen aylık %4 gecikme faiz tutarı olan 66.960.TL İle birlikte toplam 128.960.00.TL borcun ödenmesi davacıdan talep edilmesine rağmen, davacının bu İhtarlara gereği kooperatif üveliğinden İhraç edildiğine dair alınan yönetim kurulu kararı davalı kooperatif tarafından dosyaya ibraz edilmediği gibi davalı kooperatifin dosyaya sunduğu cevap layihasında davacının üye olmadığı yönünde bir iddiasının bulunmaması, nedeniyle, dosya kapsamı çerçevesinde davacının halen davalı kooperatifin üyesi bulunduğu anlaşılmıştır.
Beylikdüzü Tapu Müdürlüğünün 08.01.2019 kayıt tarihli yazı cevabında, davacıya tahsis edilmiş olan …… blok …. Normal kat …… Numaralı bağımsız dairenin 06.05.2011 tarihinde, ferdileşme sebebiyle … adına tapuya tescil ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davacının ihracı: Davacı, Bakırköy …… Noterliğinden gönderilen 08.10.2010 ve 23.12. tarihli ihtarnamelerle 90 .000 TL olması gereken ödemesinin 43.000 TL olması sebebiyle aradaki farkı ödemeye davet olunmuş, davacı borcunun olmadığını iddia ederek ödeme yapmayınca 31.01.2011 tarihli …… sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılarak 14.02.2011 tarihinde adresine tebliğ edilmiştir.
Davacı karara karşı, 26.04.2011 tarihinde, ihraç kararının iptali için Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen ihraç kararının iptal davasında, ihtarnamelerdeki usule ilişkin eksikler nedeniyle davacının lehine sonuçlanmış ve tarafların temyiz etmemesi sebebiyle karar 06.06.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Beylikdüzü Tapu Müdürlüğünün 08.01.2019 tarihli kaydına göre, 06.05.2009 tarihinde kooperatif lehine kat irtifakı kurulan ve 06.05.2011 tarihinde, ferdileşme sebebiyle … adına tapuya tescil ettirilen …… blok ….. Normal kat …… Numaralı bağımsız bölümün 12.04.2017 tarihinde, …… adına kişiye tapu tescili yoluyla satıldığı ve üzerine 21.11.2017 tarihinde …… bank A.Ş.’nin 500.000 TL tutarlı ipotek şerhinin konulduğu belirtilmiştir.
Kooperatifin inşaat işlerini yaptığı ve alacağına karşılık davacının yerine ortak alındığı savunulan …’nin ve dairesini 12.04.2017 tarihinde satın alan ……’nın kooperatifte yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev yaptığına ilişkin herhangi bilgi ve belge sunulmamıştır.
26.06.2011 tarihli genel kurul toplantısında “…kooperatif üyelerinden normal kat dairelerden 105.000 TL, giriş kat dairelerden 90.000 TL’ye tamamlanacak şekilde üyelerden tahsili ve 30 günde ödenmesi, 21.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında “…kooperatif borçlarının ödenebilmesi için giriş katlar 90.000 TL, normal katlar için ise 105.000 TL toplandıktan sonra ilave olarak her daire için 3.000 TL toplanması ve 31/12/2014 tarihine kadar üç taksit halinde ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Bu kararlarla ortakların normal kat daireler için ödemesi gereken para tutarı 108.000 TL, giriş kat daireler için ödenmesi gereken para tutarı 93.000 TL olarak belirlenmiştir.
12.06.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kooperatifin 45.000 TL SGK’ya, yaklaşık 260.000 TL yapı denetimi, iskan harcı beledi ve piyasa borcu olmak üzere toplam 305.00 TL borcunun olduğu açıklanmıştır.
-18.05.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ….. ada 6 parsel üzerindeki bağımsız bölümleri devralan ancak borçlanı ödemeyen ortaklar hakkında aylık % 4 faiz talebiyle icra takibi başlattığı, borcunu iki ay içerisinde ödeyenlere aylık %2 faiz uygulanarak dosyalarının kapatılması, ödemeyeler hakkında takibin devam etmesi kararı alınmıştır.
Davalılardan …’nın, davacının yerine ortaklığa alınmış ve davacıya tahsisli dairenin 06.05.2011 tarihinde yapılan tapu tesciliyle maliki olduğu, davalı ……. ‘nın, davalı …’nın dairesini 12.04.2017 tarihinde tapu tescilci yoluyla satın alan kişi olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davanın davalıları arasında bulunan …, …,…, …’un dava konusu dönemde yönetim ve denetim kurulu üyeliğine seçildikleri tespit edilmiş, …’in görevinin 03.10.2010 tarihli genel kurulda sona erdiği, dava konusu dönemde görevinin olmadığı anlaşılmıştır.
1163 sayılı kooperatifler kanununa göre kooperatif üyesinin, üyeliği gereği kendine tahsis olunan taşınmazın, tapu iptal ve tescilini isteyebilmesi için öncelikle kooperatifin üyesi bulunması ve bu üyeliği gereği kooperatife karşı tüm parasal (akçeli )yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ödemelerin tamamını gerçekleştiren diğer kooperatif üyeleriyle eşit durumda olduğunu ispatlaması gerekeceği ayrıca 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olduğundan, davacıyla aynı durumda olan birçok ortağa borca rağmen tapularının verilip verilmediğinin belirlenmesi gerekeceğidir.
Kooperatif ana sözleşmesinin 62. mad si uyarınca konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerin katılımı ile noter önünde çekilecek kura ile dağıtılacağını, konutların 59/2 maddesine göre (2. Konutların gerek tip ve gruplar, gerekse diğer özellikleri itibari ile; ortakların isteklerine göre dağıtılması esası da kararlaştırılabilir.)ortaklara dağıtılması ise halinde ise kuraya başvurulmayıp ortakların isteklerine göre dağıtılacağından bu durumda bir konutun ortağa tahsis edildiğinden bahsedilebilmesi için ya kura sonucu ortaklara dağıtılmış olması veya konutların genel kurulca belirlenecek esaslar dahilinde yönetim kurulunca ortaklara dağıtılmış olması gerekmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler kanunun 1. Maddesinde de açıklandığı üzere , kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan tüzel kişiliklerdir.
Kooperatiflerin amaçlarından biri de ortaklarının, konut ihtiyaçlarını karşılamaktır.Bu ihtiyacı karşılamak için kurulan konut yapı kooperatifleri, ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılırlar. (81. md)
Yapı kooperatifinin asıl amacı ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında ortaklarına ana sözleşmeye uygun olarak konut ya da işyeri teslim etmektir. Konut ya da işyeri tahsisine dair imkansızlığının ortaya çıkması halinde ortağın kooperatiften uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle bir ortağın kooperatife karşı tüm ödemelerini yapmış olduğu belirlenirse verilecek tazminat miktarı emsal bir konutun dava tarihi itibariyle değeridir. Ortağın kooperatife karşı ödemelerini eksik yapılmış olması halinde ise Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre tazminat hesaplamasının yapılması gerekeceğidir.
Hak ve vecibelerde eşit olan ortaklar “..taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki, arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ödemek zorundadırlar..” Kooperatifi kanım ve anasözleşme hükümleri ile genel kurul kararları çerçevesinde yönetme ve temsil ve ilzam etmekle görevli ve yetkili olan yönetim kurulu da mezkur kararı uygulama , parasal yükümlülüklerini geciktiren ortakları usulünce ödemeye davet etmekle ve ödemeyenleri ortaklıktan çıkarmakla yetkili ve görevlidir. (K.K. Madde 1,16,23,42, Anasözleşme Madde 14,21,33 ) 03.10.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında verilen yetkiyi de dikkate alan yönetim kurulunun davacının eksik ödemesini tamamlaması için başlattığı süreç ihraç kararıyla sonlandırmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’nın kooperatifin ortağı olduğu ve 06.05.2009 tarihinde kooperatif adına kat irtifakı kurulan …… ada …… parselde bulunan ……. Blok …… Kat ……. numaralı dairenin kendisine tahsis edildiği konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. 03.10.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında verilen yetkiyi de dikkate alan yönetim kurulunun davacının eksik ödemesini tamamlaması için başlattığı süreç ihraç kararıyla sonlandırmıştır. Davalı kooperatifin, davacının yerine davalı … adlı kişiyi ortak olarak aldığı ve dairenin … adına tapuya tescil ettirildiği, davalı …’nın 06.05.2011 tarihinde tapu tescili yoluyla aldığı daireyi 12.04.2017 tarihinde, diğer davalı …’ya tapu tescili yoluyla sattığı, davalı kooperatif yetkililerinin, davacıya tahsisli daireyi dava süreci sona ermeden …’ya vermeleri sebebiyle yargılanmış ve eylemleri için öngörülen ceza ile cezalandırılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinde, bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu kapsamda, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile ilgili davalarda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun ilgili maddeleri ile 6102 sayılı TTK. 369. Maddesinde düzenlemelerin esas alınması gerekir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 59/3. maddesinde; “ Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur “ hükmüne yer verilmiş , 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun , kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının koruması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır.62/3. fıkrada ise, “ Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar “ hükmüne yer verilmiştir.Aynı yasanın 98. maddesi yollaması ile TTK. 553. madddesi uyarınca, Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu düzenlenmiş olup, TTK. 555. Maddesinde şirketin uğradığı zararın tazmini şirket veya her bir pay sahibinin isteyebileceği, pay sahiplerinin tazminatının ancak şirkete ödenmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
Sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa ait olmakla birlikte, ortakların ve alacakların, dolayısıyla zararlar ve doğrudan doğruya zararlara karşı dava açması söz konusu olabilir. Yargıtay 11. HD. 2005/14680 esas 2007/3131 karar,)
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinin yollaması ve 26.06.2011 tarihinde yapılan genel kurulun tarihi dikkate alınarak, uygulanması gereken 6762 sayılı TTK ‘nın 336.(eski) maddesine göre; genel olarak yönetim kurulu üyeleri şirket adına yaptıkları sözleşme işlemlerinden ötürü şahsen sorumlu değillerdir. Bu genel ilkenin istisnası gerek kanunun, gerekse de anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal sonucu olarak yapmayan yönetim kurulu üyeleri aleyhine zarar gören ortak doğrudan dava açabilir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/23-427 Esas, 2013/1700 Karar ve 25.12.2013 tarihli ilamı )
Kooperatifler Kanunu’nun 59. Maddesine göre, “…Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur.
..” ve 62. Maddesi “..Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar…” hükümleri gereği, yönetim kurulu üyelerinin görevleri sırasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlann muhatabının kooperatif tüzel kişiliği olduğunu, tüzel kişinin bu zararları ödemesi halinde ve genel kurulda karanna bağlanmak suretiyle sorumlu kişilere rücu etme ve dava açma hakkının olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle davacının kooperatif yöneticilerine yapılan tahsis ve tapu tescilinin iptalini istemekte hukuki yararı ve birleşen davanın davalısı yönetim ve denetim kurulu üyelerine doğrudan dava açma hakkının olmadığı, Mahkememizce alınan ve itibar edilen 30/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı kooperatif kayıtlarında davacının cari hesabında yer alan toplam ödeme miktarının 43.000 TL olduğu ancak yapılan incelemede tespit edildiği üzere, 27/03/2008 tarihinde yapılan 15.000 TL’lik ödemenin dava dışı ……. tarafından yapıldığı ancak dava dışı ……’nın üyelikten ayrılması ile bu bedelin iade edildiği bu nedenle …’nın üyelik borcuna sayılamayacağı, dava dışı ……. tarafından yatırılan 9.000 TL tutarın üye ……’nın üyelik borcundan düşüldüğü bu sebeple …’nın üyelik borcuna sayılamayacağı,yönetim kurulu karar defterinin …… sayı ile karar altına alındığı iddia ettiği 23.800,00 TL tutar için üyeler … ve … tarafından imzalarının kendilerine ait olmadıkları hususunda Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığının …….. sayılı dosyası ile evrakta sahtecilikten dolayı suç duyurusunda bulundukları ve savcılık soruşturması sonucu kriminal polis raporunda bu karar metnindeki imzaların renkli fotokopi bilgisayar yazıcısı yoluyla aktarıldığı ve evrağın sahte olduğu tespit edildiğinden …’nm üyelik borcuna sayılamayacağı, dava dışı …… tarafından yapıldığı iddia edilen ödemeler toplamı olarak 4.726,00 TL tutar için, dosyaya ibraz edilen evrakta yer alan ödemelere ait herhangi bir belge ve kayda rastlanmadığından davacı …’nın üyelik borcuna sayılamayacağı, İhraç kararı iptal edilmesine rağmen ortaklar cetveline alınmayan davacı her ne kadar davalı kooperatifin üyesi olarak kayıtlı ise de, davacının akçeli yükümlülüklerinin tamamını eşitlik prensibi dahilinde yerine getirmediğinin bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, 1163 sayılı kooperatifler kanununa göre kooperatif üyesinin, üyeliği gereği kendine tahsis olunan taşınmazın adına tapu iptal ve tescilini İsteyebilmesi için, üyesi bulunduğu kooperatife karşı tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ödemelerinin tamamını gerçekleştiren diğer kooperatif Üyeleriyle eşit durumda olduğunu ispatlaması gerekeceği, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin ……. esas, ……. karar sayılı ilamı doğrultusunda, davacının normal ödeme yapan bir ortağa göre ödemelerinin eksik olduğu, bu nedenle tapu iptali tescil talebinde bulunamayacağı vurgulanmış olup Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin …… esas ….. karar sayılı ilamında, davacının tüm edimlerini yerine getirmesi halinde davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup somut olayda, davacının bu edimlerini yerine getirmediği, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacının dava konusu daire için ödeme yaptığının ispatlanamadığı, bu tespit karşısında davacının, 1163 sayılı kanunda belirtilen şartlarının oluşmaması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı, mali bilirkişi tarafından 43.000 TL olarak tespit edilen ödemesini, genel kurulun tespit ettiği 108.000 TL’ye tamamlamadan, teknik bilirkişi tarafından dava tarihindeki rayiç değeri 108.000 TL olarak tespit edilen ……. Blok …. Normal kat …… Numaralı dairenin ya da eşdeğerlisinin kendisine teslimini ve adına tescilini isteyemeyeceği, dairesinin teslim edilmemesinde dolayı kira kaybının da söz konusu olamayacağı, birleşen davanın gerçek kişi davalılarından, kooperatif yönetim kurulu ve denetim kurulu üyesi olan …. …,…, ……. hakkında doğrudan sorumluluk davası açılamayacağı, davacının yerine ortak kaydedilen ve davacıya tahsisli dairenin 06.05.2011 tarihinde tapusunu alan davalı … ile bu daireyi 12.04.2017 tarihinde satın alan davalı …’nin dürüstlük kuralına aykırı davrandığını gösteren somut belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, bu haliyle adı geçenler davalıların sorumlu tutulamayacağı, davalı …’in denetim kurulu üyeliğinin 03.10.2010 tarihli genel kurulda sona erdiği, davacının ihraç edildiği dönemde görevli olmadığı anlaşılmakla dava ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen Bakırköy …… ATM’nin ……. esas sayılı dosyası bakımından …, …, …, ….. bakımından davanın pasif husumetten REDDİNE,
3-…, … ve … ve ……. Yapı Kooperatifi bakımından davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 2.075,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.016,00 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,03 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılardan … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)