Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/372 E. 2018/1066 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/372
KARAR NO : 2018/1066

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; müvekkilinin, … ve … ile birlikte hem ….A.Ş.’de hem de … A.Ş.,’de hissedar ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmakta iken yaşanan anlaşmazlıklar ve görüş ayrılıkları nedeniyle bilgisi ve muvafakati olmaksızın yokluğunda gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında, yönetim kurulu üyeliğinden çıkarıldığını, yerine hissedar bile olmayan …’nın geçici yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, davalı şirketin 2007-2008-2009 yıllarına ait genel kurul toplantısının 04.01.2011 tarihinde gerçekleştirilmek istendiğini, müvekkilinin talebi üzerine bilanço ve bilançoya bağlı maddelerin ertelendiğini, diğer maddelerin ise görüşülerek karara bağlandığını, müvekkilinin karara bağlanan gündemin 6, 10, 11 maddelerine muhalif olduğunu ve alınan kararlara karşı Bakırköy …. Asliye Ticaret MahkemesiTnin …. E. sayılı dosyası ile iptal davası açtığını, genel kurulda alman kararlar uyarınca müvekkilinin şirket hakkında alman kararlardaki etkinliğinin azaltılması için 15,11.2010 tarihinde sermaye artırımına gidildiğini ve 200.000 TL olan şirket sermayesinin 2.000.000 TL’ye çıkarıldığını, sermaye artışının 3 ay içinde nakden ödenmesinin istendiğini, gereksiz ve kötü niyetli sermaye artırımı nedeniyle müvekkilinin azınlık pay sahibi olma sıfatından kaynaklanan haklarının gasp edildiğini, davalı şirketin 2007-2008-2009 yıllarına ait genel kurul toplantısının devamı niteliğinde olan 25.04,2012 tarihli genel kurulda, müvekkilinin itirazlarına ve muhalefet şerhine rağmen 5. madde ile davalı şirketin 2007-2008-2009 yıllarına ait bilanço ve gelir-gider hesapları onaylanmasına ve kar dağıtılmayarak olağanüstü yedeklere aktarılmasına, 6. madde ile müvekkilinin ibra edilmemesine, …, … ile denetçilerin ibra edilmesine, müvekkili hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, bu kararların İptali için de Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davalı şirketin 25.04.2012 tarihinde yapılan 2010 yılına ait olağan genel kurulunda müvekkilinin itirazlarına ve muhalefet şerhine rağmen 4. madde ile davalı şirketin 2010 yıllarına ait bilanço ve gelir-gider hesaplan onaylanmasına, 5. madde ile müvekkilinin ibra edilmemesine. …, … ve denetçilerin ibra edilmesine, 7. madde ile müvekkili hakkında dava açılmasına karar verildiğini, bu kararların iptali için müvekkili tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile dava açıldığım, nihayet iş bu dava ile de davalı şirketin 15.04,2013 tarihli genel kurulunda alınan 2011 ve 2012 yıllarına ait bilanço ve gelir-gider hesaplarının onaylanmasına yönelik 4. maddenin iptalinin gerektiğini, davalı şirketin 2011 ve 2012 yıllarına ait yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları, denetçi raporları ve bilanço ile gelir-gider hesaplarının gerçeği yansıtmadığını, genel kurulunda alınan …, … ve … ile denetçilerin ibrasına yönelik 5, maddenin de iptalinin gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinden … ile …’nun davalı şirket ile şahsi İş ve işlemlerde bulunduklarını, usul vc füru olmalarına rağmen birbirlerinin ibrasında oy kullandıklarını, genel kurulun 2012 yılı elde edilen karın dağıtılmaması yönündeki 6 numaralı kararının da dürüstlük kuralına ve kanuna aykırı olduğunu, sözkonusu kararın müvekkilinin şirketten hiçbir ekonomik menfaat elde edememesi vc hisselerini satmak zorunda bırakılması amacına yönelik olduğunu, şirketi zarara uğratan yönetim kurulu üyelerine aylık brüt 1000 TL huzur hakkı ödenmesine yönelik alınan 7 numaralı kararın iptal edilmesi gerektiğini, davalı şirketin 2011 yılında oldukça zarar ettiğini 2012 yılında ise daha önceki yıllara göre daha az kar ettiğini, davalı şirketi zarara uğratan eski yönetim kurulu üyelerinin yeniden yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesine ilişkin 8 numaralı kararın dürüstlük kuralına ve yasaya aykırı olduğunu, genel kurulun 9. ve 10. maddeleri ile şirket anasözleşmesinde ve şirket genel kurul çalışma esas ve usulleri hakkındaki iç yönergede yapılan değişikliklerin usul ve yasaya aykırı olduğunu dolayısıyla bu kararların da iptal edilmesi gerektiğini belirterek davalı şirketin 15.04.2013 tarihli genel kurulunda alınan 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 nolu kararların batıl olduğuna ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili özetle; şirket denetçisi raporu ve YMM raporu ile davacının şirkette bir takım usulsüzlükler yaptığının tespit edildiğini, davacının ödeme olarak tahsil ettiği müşteri çeklerini uhdesine geçirdiğini, bu nedenle davacıya karşı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, bu davada düzenlenen bilirkişi raporunda davacının şirket adına yetkilendirilmiş olmamasına rağmen müşterilerden tahsil edilen çekleri kendine alacak kaydettiğinin açıkça tespit edildiğini, şirket kasasında bulunması gerekirken uhdesine geçirdiği yüklü miktar para için davacı aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile de alacak davası açıldığını ayrıca yapılan suç duyurusu sonucunda Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, sermaye artırımına gidilmesinde şirket ortaklarının haklarını kısıtlayıcı bir durum bulunmadığım belirterek davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış, taşınmazın satışının gerekli olup olmadığı konusunda gerekli incelemeler yapılmış, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde incelemeler yapılmış, konusunda uzman bilirkişilerden uyuşmazlık konularında rapor alınmıştır
GEREKÇE:
Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Sorun: dava, davacının üyelikten ihraçlarına dair kararlarının ve dava bakımından davalı şirketin 15.04.2013 tarihli genel kurulunda alınan 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 nolu kararların kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edip etmediği ve kararların iptalinin gerekip gerekmediğinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
TTK.nun 446. maddesi uyarınca anonim şirket genel kuruluna katılan ortağın bu genel kurulda alınan kararlara karşı iptal davası açabilmesi için iptalini istediği karara karşı muhalif oy kullanmış olması ve keyfiyeti tutanağa geçirmesi gerekir. Ancak iptali istenilen kararların mutlak butlanla sakat olması halinde bu şartın varlığı gerekli değildir. Ana sözleşmede yapılacak değişikliğin TTK.nun 421. maddesinde belirtilen karar nisabına uyulmamış olması halinde de anılan karar mutlak butlan ile sakat olup, bu kararın iptalini istemek için muhalefet şerhinin bulunmasına da gerek yoktur.
Yokluk ve butlan hallerinin yanı sıra genel kurul kararlarının hükümsüzlük hallerinden birisi de iptal edilebilirliktir. TTK. m. 445 hükmüne göre, “kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde” iptal davası açılabilir. İptale konu kararlar, davalı şirketin 2011 ve 2012 yılına ait genel kuruluna ilişkin olduğundan, bu kararların iptalinin gerekip gerekmediği hususları incelenirken 2011 yılında yürürlükte bulunan 6762 sayılı TK’daki (ETK) düzenlemelerin esas alınması gerekir.
Davalı şirketin 15.04.2013 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının 4. Maddesi incelenmiş, davacının iddia ettiği, mali tabloların şirketin gerçek durumunu yansıtmadığı bu nedenle hesapların onaylanmasına ilişkin kararın iptalini talep etmiş ise de, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur (MK. m. 6).
Mali bilirkişi tarafından davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucunda, davalı şirketin yöneticilerinin şirket gelirlerini kendi menfaatleri doğrultusunda kullanarak kar payını azaltmış oldukları yönünde bir tespite rastlanmamıştır.
Dava, 15.04.2013 tarihinde yapılan davalı şirket ortaklar kurulunda alınan kararların iptali isteminden ibaret olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil dosyası, dinlenen şirket müdürlerinin görüşleri, davanın niteliği gereği iptali talep olunan kararların alındığı tarihten önceki yıllarda şirketin kâr ve benzeri oranı, kararın alındığı tarihten bir yıl önceki bilanço verileri, yaptırılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davalı şirketin yöneticilerinin şirket gelirlerini kendi menfaatleri doğrultusunda kullanarak kar payını azaltmış oldukları yönünde bir tespite rastlanmadığı, Davalı şirketin 15.04.2013 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde gündemin 5. maddesiyle ilgili olarak, “yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu üyeleri 37.960 olumsuz oya karşılık 1.961.200 olumlu oyla ibra edildiler. Yapılan oylama sonucunda, varsa denetçi 37.960 olumsuz oya karşılık 1.961.200 olumlu oyla ibra edildi” yönünde kararlar alındığı görülmektedir. İbra kararında oy kullanan yönetim kurulu üyelerinin usul ve füru olmaları ayrıca da hem kendi hem de birbirlerinin ibralarında oy kullanmaları nedeniyle ETK. m. 374 hükmü uyarınca, Yönetim kurulu üyeleri bakımından alınan 5. numaralı ibraya ilişkin kararın iptal şartlarının oluştuğu, diğer kararların ise iptallerini gerektirecek herhangi bir hususa rastlanmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 15/04/2013 tarihli genel kurul kararında alınan 5 nolu ibraya ilişkin kararın TTK.nun 445. maddesi gereğince iptaline, diğer taleplerin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 11,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.097,20 TL yargılama gideri ile 24,30 TL harç masrafı ki toplam 1.121,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 22/11/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …