Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/163 E. 2022/1212 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/163 Esas
KARAR NO : 2022/1212

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 23/05/2014
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutmak kaydı ile Trafik kazasında müşterek çocuklarını kaybeden davacıların, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminat tutarları ile yargılamanın son aşamasında zarar ve kapsamı belli olduktan sonra açıklanacak manevi tazminat tutarlarının, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte maddi tazminatın ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine; manevi tazminatın ise kazaya sebebiyet veren aracın işleteni …….. Beton İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile araç sürücüsü ……..’dan alınarak davacı müvekillere ödetilmesine karar verilmesi talepli dilekçesinde , işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini, 04/01/2017 …… ilçesi ……. Mahalllesi ….. Sokak’ta ruhsat sahibi davalı …….. Beton İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğer davalı ……..’ın kullandığı ……… plakalı beton mikseri, müvekkillerimin çocuğu 20.01.2009 doğumlu ……..’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, Büyükçekmece C. Başsavcılığının …….. soruşturma — no.sunda yürütülen tahkikat ve açılacak ceza davasında toplanacak delillere göre, gerek ceza mahkemesinde ve gerekse hukuk mahkemesince yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle kusur oranları belli oluncaya kadar fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğunu, 20.01.2009 doğumlu maktülün 04/01/2017 günü vefat etmesiyle , annesi ve babası, çocuklarının maddi desteğinden yoksun kaldıklarını, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere, ceza mahkemesinde ve hukuk mahkemesinde belirlenecek kusur oranlarına ve uzman bilirkişiden alınacak tazminat hesap raporuna göre, her bir davacının tazminat tutarları belli olduktan sonra peşin harcı yatırmak suretiyle, davacıların maddi (destekten yoksun kalma) zararlarının davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsiline karar verilmesini, kazaya sebebiyet veren araç davalı …….. Sigorta Şirketinin 09.03.2016 tarih ve …… numaralı poliçe ile sigortalandığını, poliçe sureti Büyükçeknece Cumhuriyet Başsavcılığının …….. soruştarma nolu dosyasının içerisinde mevcut olduğunu, müşterek çocukları ve desteklerinin ölümü nedeni ile büyük manevi acıya maruz kalan müvekkillerim …… ve …… için ayrı ayrı 20 .000′ TL. Toplam 40,000,00TL) manevi tazminatın davalılardan , Işleten ……. Beton İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile sürücü ……..’ ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini talep ettiklerini, trafik kazasında müşterek çocuklarını aybeden davacıların, (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) anne ve baba müvekkillerim yönünden ,6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının; (davalılardan müteselsilen sigorta şirketleri yönünden sigorta limiti dahilinde ) talep fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL olduğunu, vefat edenin anne ve baba müvekkillerim yönünden her biri için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …….. Beton İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ……..’dan müteselsilen alınacak müvekkillere verilmesine, maddi ve manevi tazminat tutarlarına olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılara ödetilmesine, işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… A.Ş. Vekili Cevap dilekçesinde; Menfi tespit istemine konu çek müvekkil elinde olmayıp, dava dışı …… A.Ş. elinde bulunduğundan, huzurdaki davadaki taleplerin …… A.Ş.’ne yöneltilmesi gerektiğinden, huzurdaki dava ileri sürülen talepler açısından davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmayan müvekkil hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …… A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil şirket aleyhine ikame edilen davanın reddine, davacının kötü niyetle dava ikame etmiş olması sebebiyle yüzde 20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekâleten talep etmiştir.
Davalı …… A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; Davanın reddine, öncelikle geçerli bir temlik işlemi sonucu müvekkil …….. A.Ş.’nin elinde bulunan …… bank ……. Şubesine ait, 08.06.2014 tarihli, 10.000TL bedelli çek hakkındaki ödeme yasağının kaldırılmasına, davacının kötü niyetli olması karşısında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini saygılarımızla vekâleten talep etmiştir.
Davalı …… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Davanın reddini, dAavacı tarafın soyut ve kötüniyete matuf iddiaları nedeniyle 97,20’den Aaz olmamak Üzere kötüniyet tazminatına mahkümiyetini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. A.Ş. Cevap dilekçesinde; Evvelemirde itiraz sebeplerimize binaen yatırılan teminatın oluşan ve oluşacak zararları karşılama niteliği olmadığı cihetle tedbire itiraz ile kaldırılmasını, bu talebimiz kabul edilmediği taktirde çek tutarından az olmamak üzere teminatın arttırılmasına karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötüniyetli tarafın 6 20 den az olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. A.Ş. Cevap dilekçesinde; Evvelemirde itiraz sebeplerimize binaen yatırılan teminatın oluşan ve oluşacak zararları karşılama niteliği olmadığı cihetle tedbire itiraz ile kaldırılmasını, bu talebimiz kabul edilmediği taktirde çek tutarından az olmamak üzere teminatın arttırılmasına karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötüniyetli davacı arafın ”4 20 den az olmamak üzere tazminat ödemesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Menfi Tespit istemine ilişkindir.
29/12/2015 tarihli bilirkişi raporu; davacıya ait 2014 yılIna ait Yevmiye Kebir ve Envanter defterlerinin tasdiklerini Yeni TTK’nın defter tutma yükümlülüğüne ilişkin 64 üncü maddesi, Vergi Usul Kanunu’nun Tasdike Tabi Defterler başlıklı 220 nci maddesinde tasdike tabi defterler ve Anılan Kanun’un Tasdik Zamanı başlıklı 221 inci maddesine göre Açılış ve Kapanış Tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davalılardan ……., ……. A.Ş.,……. A.Ş., ….. A.Ş. ve ….. A.Ş.defter ve belge ibraz etmediğinden inceleme yapılamamış, mahkemenin ibraz konusundaki kararı karşısında tarafların ticari defterlerini bilirkişi incelmesi için ibraz etmesi zorunluluğu da TTK 83/2 yollaması ile HMK 219. Maddesinde”Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorunda olduklarını, elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.” Şeklinde açıkça belirtilmiştir. Vicari defterler tutulmadığında gerekli onayları yapılmadığın da ve denetim için istendiğinde ibraz edilmediğinde cezai müeyyideleri de 6102 sayılı TTK 562. maddesinde düzenlenmiş olup HMK 222 Hükmü Gözetilerek, takdirin Sayın Hakimliğinize ait olduğunu, davalılardan ……. A.Ş. ,Tam …… A.Ş. ……. A.Ş. ve ……. A.Ş. nin tutmakla zorunlu oldukları yasal defterlerini, Yeni TTK’nın defter tutma yükümlülüğüne ilişkin 64 üncü maddesi, Vergi Usul Kanunu’nun Tasdike Tabi Defterler başlıklı 220 – nci maddesinde tasdike tabi defterler ve Anılan Kanun’un Tasdik Zamanı başlıklı 221 inci maddesine göre Açılış ve Kapanış Tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davacının yasal defterlerinde Davacının Davalı …….. ‘den 2013 yılından devreden 49.725,00 JA alacağı olduğu, 2014 yılı 08.01.2014 Ve 14.01.2014 tarihinde verilen 20 adet çekten kaynaklı 199.015 TL alacaklı göründüğü, | 2014 yılı dava tarihi itibariyle bakiyenin şüpheli alçaklara kaydederek karşılık ayrıldığı ancak …… Ambalaj …….. ‘den herhangi bir ticari emtia alındığına dair kayıt ve belge olmadığı, dava dosya içeriğinden verilen çeklerin fotokopileri üzerine bilgisayar ortamında notlar yazılarak sözleşme niteliğinde imzalatıldığı, bunlara karşılık ayrıca tediye makbuzu düzenlenmediği, değerli kağıt ve sözleşmelere ilişkin damga vergisinin tahakkuk ettirilmediği, ayrıca bir sözleşmenin de olmadığı gerek dosya içeriğinden gerekse dava dosyasından anlaşılmış olup,HMK 222 Hükmü Gözetilerek mahkemeye ait olduğu, davalılardan …….. A.Ş. nin defter kayılarınagöre; Davaci tarafından davalılardan …… Ambalaj ……..’e keşide edilmiş ……… bank …… Şubesine ait ……. nolu 9.950 TL tutarındaki çeki ……. Ambalaj …….. yapmış olduğu Faktoring Sözleşmesine istinaden 08.01.2014 tarihinde ……. yevmiye kaydı ile çeki iskonto ederek davalılardan ………. Ambalaj ……… hesabına banka yolu İle gönderdiği, ayrıca faktoring kanunu gereği alım satımı gösterir ………. Ambalaj …… tarafından ……. düzenlenen 07.01.2014 tarih ve …… seri noluirsaliyeliKdv Dahil 22.637 TL faturanın suretini de alarak kayıtlarına yasal süresi içinde gerek V.U.K. gerek Tek Düzen Hesap Planı gerekse BDDK kanunu çerçevesinde kayıtlarına intikal ettiği görüldüğünü, davalılardan ……. A.Ş. nin defter kayılarınagöre ; Davacı tarafından davalılardan ……. Ambalaj ……… ‘e keşide edilmiş …… Şubesine ait ……. nolu 9.935 TL tutarındaki çeki ………. Ambalaj …… yapmış olduğu Faktoring Sözleşmesine istinaden 07.01.2014 tarihinde …… yevmiye kaydı ile çeki iskonto ederek davalılardan …….. Ambalaj …… hesabına banka yolu İle gönderdiği, ayrıca faktoring kanunu gereği alım satımı gösterir …….. Ambalaj ……… tarafından …….. Ltd. düzenlenen 02.01.2014 tarih ve ……. seri noluirsaliyeliKdv Dahil 22.637 TL faturanın suretini de alarak kayıtlarına yasal süresi içinde gerek V.U.K. gerek Tek Düzen Hesap Planı gerekse BDDK kanunu çerçevesinde kayıtlarına intikal ettiği görüldüğünü, davalılardan …… A.Ş. nin defter kayılarınagöre ; Davacı tarafından davalılardan ………. Ambalaj ………’e keşide edilmiş ……. bank A.Ş. ……. Şubesine ait ……. nolu 10.000 TL. tutarındaki ve yine …….. bank A.Ş. …….. Şubesine ait …… nolu 9.950 TL tutarındaki çekleri …….. Ambalaj ……… yapmış olduğu Faktoring Sözleşmesine istinaden 09.01.2014 tarihinde …….. yevmiye kaydı ve 17.01.2014 tarihinde …… noluyemiye kaydı ile çekleri iskonto ederek davalılardan …….. Ambalaj …….. hesabına banka yolu ile gönderdiği, ayrıca faktoring kanunu gereği alım satımı gösterir ………. Ambalaj ……… tarafından …….. Ltd. düzenlenen 14.01.2014 tarih ve …….. seri nolu irsaliyeli Kdv Dahi! 10.354,50 TL faturanın suretini ve 02.01.2014 tarih ….. seri noluirsaliyeli Kdv Dahil22.637 TL faturaların suretlerini de alarak kayıtlarına yasal süresi içinde gerek V.U.K. gerek Tek Düzen Hesap Planı gerekse BDDK kanunu çerçevesinde kayıtlarına intikal ettiği görüldüğü, davalılardan ….. A.Ş. nin defter kayılarınagöre ; Davacı tarafından davalılardan ………. Ambalaj ………’e keşide edilmiş …….. bank A.Ş. …… Şubesine ait …… nolu 10.000 TL tutarındaki çeki …….. Ambalaj ……… yapmış olduğu Faktoring Sözleşmesine istinaden 15.01.2014 tarihinde …….. yevmiye kaydı ile çeki iskonto ederek davalılardan …….. Ambalaj ……. hesapina banka yolu ile gönderdiği, ayrıca faktoring kanunu gereği alım satım gösterir ……. tarafından …….. Ltd. düzenlenen 08.01.2014 tarih ve …….. Şeri oluirsaliyelikdv Dahil 11.328 TL faturanın suretini de alarak kayıtlarına yasal süresi içinde gerek V.U.K. gerek Tek Düzen Hesap Planı gerekse BDDK kanunu çerçevesinde kayıtlarına intikal ettiği görüldüğünü, bildirmiştir.
Bilirkişi raporunda; Dava konusu çeklerin tamamı kapsamında husumet yöneltilen lehtar sıfatına sahip ………-……… açısından, davacının bu çekleri davalıya teminat olarak verdiği iddiasını ispata yarar bir delil sunamadığı, davalı …… AŞ, …… AŞ, …… AŞ, …….. A.Ş, …… AŞ ve ……. AŞ’nin mali kayıtları üzerinde yapılan incelemede, bu davalıların mevzuat gereği çeke konu ilişkiyi müstenit faturalarla teşvik ettikleri ve tuttukları mali kayıtlara göre dava konusu çeklerin meşru hamili sıfatını taşıdıkları, davacının diğer davalı ………’e yönelttiği şahsi defiler kapsamında bir sorumluluklarının bulunmadığı, davalı ……. AŞ’nin ise diğer faktöring şirkellerinin aksine, mevzuat gereği çeke konu ilişkiyi müstenil faturalarla tevsik etme koşulunu yerine getirdiğini ispatlayamadığı, ne cevap dilekçesinde belirttikleri bu faturaları dosyaya sundukları inceleme gününe iştirak ederek defter ve kayıllarını ibraz ettikleri, bu durumda tuttukları mali kayıtlara göre dava konusu çeklerin meşru hamili sıfatını taşıdıklarını ispatlayamadığı, neticeten, davacının (bir numaralı maddede belirtildiği üzere diğer davalı çek lehtarı ………’e borçlu olmakla beraber) ciranta …… AŞ’ye karşı …. bank ……. şubesi, 30.06.2014 vadeli 9.900TI. bedelli …… seri nolu ve …….. bank …… şubesi, 14.07.2014 vadeli 9.900TL bedelli …… seri nolu çekler kapsamında borçlu olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
09/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Bilirkişi görev tanımı doğrultusunda ve dava dosyasına sunulu belgeler ile târaflarca sunulan kayıt ve belgelerle sınırlı olarak gerçekleştirilen incelemeler çerçevesinde; Öncelikle”dava konusu çeklerin temlikine esas faturalar ve ilgili tarafları itibarıyla yeterli istihbaratları bulunduğundan söz edilemeyecek olan davalı faktöring şirketlerinden, …… A.Ş. , As ……. A.Ş. , ….. A.Ş. , …… A.Ş. , ……. A.Ş. ile ilgili olarak ve bu eksiklikleri nedeniyle davacı tarafırı “borçlu bulunmadığı” yönündeki iddialarının tartışmalı hale geldiği; Davalılardan …… A.Ş. ile …….. A.Ş. şirketlerinin istihbarat dayanakları dikkate almdıgmda ve delil kabiliyetlerinin bulunduğunun Sayın Mahkemece de benimsenmesi halinde, 05.06.2014 tarihli 9.950,00 TL’lik ve 08.06.2014 tarihli 10.000,00 TL’lik çekler nedeniyle davacı şirketin borçlu bulunmadığından söz edilemeyeceği;yine rapor içerisinde yer alan tespitter çerçevesinde davalılardan ……. şirketi- nezdinde dava konusu çekler ile ilgili herhangi bir mali veriye rastlanmadığı; diğer yandan davalı faktöring şirketlerinin istihbaratla ilgili olarak gözlenen eksiklikleri bulunmasına rağmen, raporumuz içerisinde mali yönden sunulan tespit, analiz ve değerlendirmelerimiz çerçevesinde, toplam tutarı 129.365,00 TL olarak bulunan çekler nedeniyle davacı tarafın borçlu bulunmadığından net olarak söz edebilmenin, davacı şirketin :bizzat kendi kayıtları itibarıyla ve finansal yönden olanaklı görünmediği; çünkü taraflar arasındaki ilişkinin, dava konusu çekler dışındaki ve yine davacı tarafça davalıya verildiği ve fiilen ödendiği anlaşılan çekler de dikkate alındığında davacı tarafça izaha muhtaç bulunduğu; gerek davacı şırketçe, gerekse davalı ……… tarafından dava konusu dönemlerde düzenlenerek verilen Ba ve Bs Formlarının, ilgili Vergi Dairelerinden mahkemece müzekkere ile istenilmesinin, dava konusu çekler ile ilgiti faturalâr bazında tespitlerin netleşmesi yönünden ayrıca yararlı olabileceği değerlendirildiği kanaatini bildirmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava niteliği itibariyle; borçlu olmadığı halde ödenen çek bedelinin istirdadı davasıdır.
Öncelikle bazı tanımların üzerinde durmak gerekmiştir.
Çek, TTK’da tanımlanmamıştır. Çeke ait hükümler göz önüne tutularak çek şöyle tarif edilebilir: Çek, kanunun öngördüğü belirli şekil şartlarına bağlı, soyut ve kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi konusunda sadece bankalar üzerine düzenlenebilen, kıymetli evraktan sayılan özel bir havaledir (Tuna, Ergun/ Göç Gürbüz, Diğdem: Ticaret Hukuku Prensipleri Kıymetli Evrak, Ankara 2018, s.268). 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Elden çıkan çek” başlıklı 792. maddesi (eTTK’nın 704. maddesi) ise;
“(1) Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir.
İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya ziya hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, Fırat: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2000, s. 294).
Bu noktada, “Faktoring (Factoring)” kavramı üzerinde durulması ve kurum olarak nasıl islediğinin açıklanmasında fayda bulunmaktadır. Kapsam olarak faktoring; bir mali kuruluş (factor/faktor) ile ticarî borçlular (müşteriler) ve mal satan veya hizmet arz eden bir ticarî işletme arasında (satıcı) üç taraflı bir sözleşme olup, genelde rücu hakkı olmaksızın alıcının borçluların hesap hasılalarını factor satın alır ve bu suretle müşterilere tanınan kredileri kontrol altında tuttuğu kadar, muhasebe ve tahsilatını da yürütür.
Faktoring şirketlerinin yapamayacakları iş ve işlemler Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 19 ve 22/2. maddelerinde düzenlenerek;
19. madde ile; “Bu Yönetmelik hükümlerine göre kendilerine faaliyet izni verilen şirketlerin, müşterileri ile yapacakları işlemler için yazılı sözleşme düzenlemeleri zorunludur.” şeklinde düzenleme yapılarak yazılı sözleşme yapma zorunluluğu getirilmiş, 26. 22. maddenin 2. fıkrasında ise; “Faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda asıl dava bakımından; öncelikle davalı ……… yönüyle, her ne kadar davacı, davalı ………’ den dava konusu taşınmazın devri konusunda anlaştıklarını ve bu sebeple kendisine dava konusu çekleri teminat olarak verdiğini iddia etmiş ise de, çekin teminat olarak verildiğini ispat yükü davacıda olup bu konuda davacı üzerine düşen ispat yükünü yazılı olarak yerine getirmek zorundadır. Davacı, davalı ……… ‘ e dava konusu taşınmazın devrine yönelik teminat dava konusu çekleri verdiğini yazılı olarak ispat edememekle birlikte, yine bu hususta davalının da teminat olarak çekleri aldığına dair bir kabulü de bulunmamaktadır. Anılan sebeplerle bu davalı yönüyle davanın reddine,
Davalılar …….. Factoring A.Ş, …… A.Ş, …… A.Ş, ……. A.Ş ve ……. A.Ş, yönüyle, yukarıda yazılı mevzuat hükümler kapsamında, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, asıl dava davalıları olan factoring şirketlerinin, dava konusu çeklere konu ticari ilişkilerinin kayıtları ile ispat ettikleri, işbu çeklere dair ilişkiyi müstenit faturalarla tevsik ettikleri bilirkişi heyeti raporu ile sabit görülerek bu davalılar yönüyle de açıklanan sebeplerle davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava bakımından ise, yine yukarıda yazılı mevzuat hükümleri çerçevesinde tarafların ticari defter ve kayıtları kapsamında yapılan inceleme ile, davalı …… A.Ş, nin dava konusu çeklere konu ticari ilişkilerini kayıtları ile ispat ettiği, yine işbu çeklere dair ilişkiyi müstenit faturalarla tevsik ettiği anlaşılmakla bu davalı yönüyle davanın reddine, davalı ……. A.Ş, yönüyle ise, diğer davalı ……. şirketlerinin aksine dava konusu çeklere konu ticari ilişkilerinin kayıtları ile ispat edemediği, çekleri tevsik edecek fatura, sevk irsaliyeleri veya buna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, işbu çeklere dair ilişkiyi müstenit faturalarla tevsik etme koşulunu yerine getirdiğini ispat edemediği görülmekle, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin kuruluş ve faaliyet esasları hakkında yönetmeliğin 22/2 maddesinde yer alan ” birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile ,bir mal ve hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerde tevsik edilmeyen belgeleri satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler” şeklindeki düzenleme gereğince bu davalı yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenler uyarınca ;
1-Asıl davanın Reddine,
2-Birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi ……. esas sayılı dosya yönüyle ise, davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;
-Davalı …… A.Ş. Yönüyle davanın Reddine,
-Davalı ……… A.Ş. Yönüyle davanın Kabulü ile, davacının ……. bank …….. Şubesi 30.06.2014 vadeli 9.900,00 TL bedelli ……. seri numaralı ve ……. bank ……. Şubesi 30.06.2014 vadeli 9.900,00 TL bedelli ……. seri numaralı çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Asıl dava yönünden
3-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 1.530,45 TL harçtan mahsubu ile fazla 1.449,75 TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacı yana iadesine,
4-Yaptığı masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine takdir edilen 14.338,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine,
Birleşen dava yönünden
7-Alınması gereken 1.352,53 TL karar harcının peşin alınan 1.698,40 TL harçtan mahsubu ile fazla 345,86 TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacı yana iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan 694,00 TL yargılama giderinin davalı …… A.Ş. Den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 1.352,54 TL harcın davalı …….. A.Ş. Den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı lehine takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …… A.Ş. den alınarak davacıya verilmesine,
11-Kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine takdir edilen 12.744,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
12-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar …… Vekili ve …… vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2022
Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır