Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/457 E. 2018/1209 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/457
KARAR NO : 2018/1209

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 19/04/2013
KARAR TARİHİ : 24/12/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: davacı vekili özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında gerçekleşen ticari ilişkiye istinaden müvekkili tarafından davalıya bir kısım nakliye hizmetlerinin gerçekleştirildiğini ve bu hizmetler karşılığında faturalar tanzim edildiğini, söz konusu faturaların davalı tarafından ödenmeyen bakiyesinin tahsili için Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itirazda bulunarak borcu kabul etmediğini beyan ettiğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesinde alıcı davalının yükümlendiği edimin satış bedelini ödemek olduğunu, Borçlar Kanununun para borçlarının alacaklının ikametgahında ödeneceğini öngördüğünü, bu nedenle davalının yapmış olduğu yetki itirazının kabul edilemeyeceğini, neticeten İtirazın iptali yönündeki taleplerin kabulü ile davalının haksız itirazı nedeniyle % 40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarıyla ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Asıl davada cevap; dava dilekçesinin HMK 119. maddesinde yer alan unsurları ihtiva etmediğinden ileri sürülen iddialara ilişkin karşı tarafça yapılacak beyan ve açıklamalara karşı cevap haklarını saklı tuttuklarını, takibe Çorlu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ve ayrıca dosyanın ticaret davalarına bakmakla görevli Çorlu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiğini, dava dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği her türlü şüpheden uzak ve kesin bir biçimde ortaya konulmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişki nedeni ile tanzim edildiği iddia edilen faturaların hangi nedenle tanzim edilmiş olduklarının açıklanmasının gerektiğini, dilekçesinin 5 sayfasında satış sözleşmesinden bahsedilmiş ise de böyle bir sözleşme taraflarına tebliğ edilmediğinden tetkik edilemediğini, var ise böyle bir sözleşmenin bir örneğinin dosyaya sunulması gerektiğini ve taraflarına tebliğinden sonra gerekli beyan ve açıklamaların sunulacağını, söz konusu faturaların müvekkiline tebliğ edildiğine ilişkin bir husus içermediğinin müşahede olunacağını, bu nedenle tek taraflı olarak tanzim edilen faturaların içeriğinin taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından sunulacak şirket kayıtlarını kabul etmediklerini, müvekkiline ait taş ocağı işletmesinde çıkan malın bir kısmının nakliyesinin davacı tarafından yapıldığını, bu nakliye bedelinin tamamının davacıya ödendiğini, bu ödemelerin bir kısmının mazot olarak şantiyede, bir kısmını nakit olarak elden bir kısmının da senet ile ve başkaca senetler ile yapıldığını, davacının cirosuna haiz müvekkili tarafından keşide edilen senetlerin müvekkili tarafından 3. kişilere ödendiğini, davacının bu hesaplara göre müvekkiline yaklaşık 9.000 TL borçlu durumda olduğunu, sonuç olarak, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın Çorlu Asliye Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takip nedeni ile karşı tarafın % 20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti ve^dletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA TALEP: Davacı vekilinin 19.04.2013 tarihli harç ikmal makbuzlu dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında gerçekleşen ticari ilişkiye istinaden müvekkili tarafından davalı şirkete bir kısım nakliye hizmetlerinin gerçekleştirildiğini ve bu hizmetler karşılığında faturalar tanzim edildiğini, söz konusu faturaların davalı şirket tarafından ödenmeyen bakiyesinin tahsili için Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe itirazda bulunarak borcu kabul etmediğini beyan ettiğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesinde alıcı davalı şirketin yükümlendiği edimin satış bedelini ödemek olduğunu, Borçlar Kanunu para borçlarının alacaklının ikametgahında ödeneceğini öngördüğünü, bu nedenle davalı şirketin yapmış olduğu yetki itirazının kabul edilemeyeceğini, neticeten İtirazın iptali yönündeki taleplerin kabulü ile davalının haksız itirazı nedeniyle % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, muhakeme masraflarıyla ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin 08.05.2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinin HMK 119. maddesinde yer alan unsurları ihtiva etmediğinden ileri sürülen iddialara ilişkin karşı tarafça yapılacak beyan ve açıklamalara karşı cevap haklarını saklı tuttuklarını, takibe Çorlu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ve ayrıca dosyanın ticaret davalarına bakmakla görevli Çorlu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiğini, dava dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği her türlü şüpheden uzak ve kesin bir biçimde ortaya konulmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişki nedeni ile tanzim edildiği iddia edilen faturaların hangi nedenle tanzim edilmiş olduklarının açıklanmasının gerektiğini, dilekçesinin 5 sayfasında satış sözleşmesinden bahsedilmiş ise de böyle bir sözleşme taraflarına tebliğ edilmediğinden tetkik edilemediğini, var ise böyle bir sözleşmenin bir örneğinin dosyaya sunulması gerektiğini ve taraflarına tebliğinden sonra gerekli beyan ve açıklamaların sunulacağını, söz konusu faturaların müvekkiline tebliğ edildiğine ilişkin bir husus içermediğinin müşahede olunacağını, bu nedenle tek taraflı olarak tanzim edilen faturaların içeriğinin taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından sunulacak şirket kayıtlarını kabul etmediklerini, müvekkiline ait taş ocağı işletmesinde çıkan malın bir kısmının nakliyesinin davacı tarafından yapıldığını, bu nakliye bedelinin tamamının davacıya ödendiğini, bu ödemelerin bir kısmının mazot olarak şantiyede, bir kısmını nakit olarak elden bir kısmının da senet ile ve başkaca senetler ile yapıldığını, davacının cirosuna haiz müvekkili tarafından keşide edilen senetlerin müvekkili tarafından 3. kişilere ödendiğini, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın Çorlu Asliye Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takip nedeni ile karşı tarafın % 20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davanın Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkemenin görevli olmaması sebebiyle dosyanın Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyasına tevzii edildiği, daha sonra işbu dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde, 10.10.2012 tarihli harç ikmal makbuzlu olarak 167.969,21 TL. Asıl Alacak üzerinden takip yapılmış olduğu, takip dayanağı olarak, 167.969,21 TL bedelli muhtelif faturalardan kaynaklı ticari alacağın gösterildiği, davalının itirazı sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında 08/06/2016 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış, itirazlar doğrultusunda aynı bilirkişi heyetinden 06/12/2017 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce Çorlu …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyası ile, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak 13/04/2018 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Asıl dava yönünden davalının ticari defterleri talimat ile incelenmiş, talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporuna göre, davalı yanın 2008,2009,2010 ve 2011 dönemlerine ait ticari defterlerinin kapanış onamasının yapılmadığı bu yıla ait olan defterlerin davalının lehine delil teşkil etmeyeceği, 2012 ve 2012 dönemine ait ticari defterlerin kapanış onamalarının yapıldığı bu yıla ait defterlerin davalının lehine kesin delil teşkil edebileceği kanaatine varılmış olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan takibe konu cari hesaptan kaynaklanan alacağının olup olmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibaret olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası, ticaret sicil kaydı, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve neticesinde alınan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgeler incelenmiş ve içerikleri anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafın alacak iddiasına karşın davalı taraf faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle de tek taraflı tanzim edilmiş faturaların içeriğinin kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Oysa 2012/8865 E. sayılı icra dosyasına konu alacak iddiası kapsamında yapılan mali incelemede, ihtilaf konusu faturaların tamamının davalının defterlerine kaydedilmiş olduğu, dolayısıyla savunmanın aksine ihtilaf konusu faturaların tebliğ edildiği anlaşılmış, bu faturaların davalı tarafından herhangi bir itiraz görmeyerek defterlere kaydedildiği ayrıca bir iade faturası kesme yoluna da gidilmediği tespit edilmiştir.
Dava ve icra dosyalarında mevcut tüm belge-bilgiler, ticari defterler ile gözlem ve incelemeye konu maddi vakıalar üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerek asıl ve gerekse birleşen dava yönünden davalı yanlarca dava dosyasına davacı yana ödeme yapıldığına dair makbuz, bono sureti, elden ödeme makbuzu, banka dekontunun sunulmamış olması, birleşen dosya davalısı ….Ltd. Şti.’nin ticari defter inclemesinde dava konusu olan 8 adet 19.967,09 TL faturanın cari hesap şeklinde olması, ödemelere ilişkin belgelerin de ibraz edilmediği, davacı yanca asıl ve birleşen dosya icra takibinde işlemiş faiz talep edilmemiş olması dikkate alınarak asıl dava yönünden itirazın iptali ile takibin 167.969,21 TL yönünden devamına, birleşen dava yönünden ise takibin 19.967,09 TL yönünden iptaline, takibin anılan değer üzerine devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın cari hesaba ve sözleşmeye dayalı, belirlenebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl dava yönünden
1-Davanın KABULÜ ile davalı …’ın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirnazın iptali ile takibin 167.969,21 TL yönünden devamına,
2-Haksız itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 11.473,97 TL harç peşin alınan 2.004,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.469,72 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Asıl dava ve birleşen dava bakımından davacı tarafından yapılan 3.004,70 TL yargılama gideri ile toplam harç gideri 2.689,70 TL ki toplam 5.694,40 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 16.028,15 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Birleşen dava yönünden
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı …. Ltd. Şti’nin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 19.967,09 TL yönünden iptaline, takibin anılan değer üzerine devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Haksız itiraz nedeniyle davacı lehine kabul edilen değer üzerinden % 20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.363,95 TL harç peşin alınan 216,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.147,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.785,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne asıl dava davalısı ve birleşen dava davalısı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2018
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır