Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/336 E. 2019/890 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/336
KARAR NO : 2019/890

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/06/2012
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkillerinin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ……. sicil numarası ile kayıtlı bulunan ….. Tekstil Mağazacılık Tic. Ve San. Ltd. Şti. nin ortaklarından olduklarını, davalı …’in bu şirketin müdürü olduğunu, davalı şirket müdürü beyanlarına göre şirketin devamlı olarak zarar ettiğinin bildirildiğini, şirketin ihtiyaçları olduğunu belirterek müvekkillerinden sürekli borç paralar alındığını, borç olarak verilen paraların iadesinin yapılmadığını, borç olarak ödedikleri toplam bedelden, sermaye payları toplamı olan 292.500 TL tutar düşülerek, kalan 1.562.500 TL alacağın tahsili yolundaki sözlü taleplerinin reddi üzerine, B.çekmece …. İcra Müd. …. esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yaptıklarını, ancak şirket müdürü olan davalının itirazı üzerine, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, yapıan yargılamada 935.000 TL alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline karar verildiğini, 625.000 TL elden ödenen miktara yönelik talebin ise davalı şirkete yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile red edildiğini, alacaklısı bulundukları ….. Tekstil Mağazacılık Tic. Ve San. Ltd. Şti. Nin, faaliyet göstermediği, fiilen bulunmadığı, hiçbir tahsilatın yapılamayacağının anlaşıldığını, müvekkillerinin, alacaklarının ödenmeyerek zarara uğratıldığını, bu zararlardan davalının TTK. 556. Maddesi yollamasıyla 336/5. Maddesi uyarınca sorumlu bulunduğunu, davalının müdürlük ve yöneticilik görevini gereği gibi yerine getirmediğini, iyi niyetli davranmadığını, kötü niyetli olarak hareket ettiğini, bu nedenlerle TTK. 336/5 maddesi uyarınca 3.500.000 TL zararın kısa vadeli avans faiz oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacıların, ….. Tekstil Mağazacılık Tic. San. Ltd. Şti. aleyhine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas Sayılı dosya ile dava açtıklarını, açılan davadaki iddiaların işbu davada da ileri sürdüklerini, bu haliyle davanın mükerrer ve haksız olarak açıldığını, davacıların haksız zenginleşme gayesine içinde olduklarını, ispatlanmamış ve haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Dosya arasına celbolunan Büyükçekmece ….. İcra müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacılar …… ve … tarafından davalı şirkete karşı borç verildiği belirtilen 1.562.500 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu 05/04/2011 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar temyiz üzerine Yargıtay ……Hukuk Dairesinin …… Esas, ………. Karar sayılı ve 05/11/2012 tarihli ilamı ile bozulmuş, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olunmuş, bu dosyadan verilen 02/04/2013 tarihli direnme olarak verilen karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …… Esas, …… Karar sayılı ve 18/03/2015 tarihli ilamı üzerine Yargıtay ……Hukuk Dairesinin …… Esas, ……… Karar sayılı ve 10/06/2015 tarihli ilamı ile bozularak dosya mahkemeye iade edilmiş, ancak Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1/2’sine bakan hakimin Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinde görevli olması nedeniyle, dava, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyası üzerinden devam etmiş, …….. esas sayılı davada, 13/04/2017 tarihinde karar bağlanmış, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin …….. Esas, ……….. Karar sayılı 16/05/2019 tarihli ilamı ile onanmış olup 12/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından 08/08/2007-31/07/2008 tarihleri arasında davalıya ve şirkete borç olarak gönderilen, 1.860.000 TL ile dava tarihi itibariyle uğranıldığı iddia edilen toplamda 3.500.000 TL’nin davalıdan tahsili talebinden ibarettir.
Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasında 13/04/2017 tarihned verilen kararda, “…davacıların ortak olduğu şirkete banka havalesi yolu ile 1.235.000,00 TL gönderdiği, bu miktardan 7.500,00 TL’nin davacılara iade edildiği, davacıların ayrıca toplam 292.500,00 TL sermaye borçlarının bulunduğu, iade edilen ve sermaye borcu miktarlar gönderilen paradan düşüldüğünde (1.235.000,00-(7.500,00 + 292.500,00)= 935.000,00 TL) bakiye alacak kaldığı, 10/06/2015 tarihli bozma ilamında da belirtildiği gibi, dosyaya sunulan e-postalarda yukarıda belirtilen ödemeler dışında değişik tarihlerde toplam 625.000,00 TL elden ödeme yapıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla davacıların toplam alacağını 935.000,00 TL + 625.000,00 TL=1.560.000,00 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.” şeklinde hüküm kurulduğu, verilen karar, Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. Esas, ………. karar sayılı 16/05/2019 tarihli ilamı ile onanmış olup 12/07/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 27.09.2019 tarihinde ıslah dilekçesi ibraz etmiştir.
HMK. Madde 176- (1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.
(2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.
Kanun, 176. maddesi ile, taraflardan her birine, yapmış olduğu usul işlemlerini bir defaya mahsus olmak üzere ıslah etme hakkı tanımıştır. Buradaki önemli husus, yalnızca usul işlemlerinin ıslah edliebilmesidir.
HMK. Madde 177- (1) Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
(2) Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.
Eski yasa döneminde var olan tahkikata tabi olan / olmayan dava ayrımı kaldırılarak, ıslahın tahkikat sonuna kadar yapılabileceği prensibi benimsenmiştir. Islah, herhangi bir şekle bağlı değildir. Tutanağa geçirilmek üzere sözlü veya yazılı olarak yapılabilir.
HMK. Madde 182- (1) Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir. Ayrıca hakim, kötüniyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkum eder.
HMK da önceki usul yasası döneminde olduğu gibi ıslahın kötüniyetli yani davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek amacıyla yapılması durumunu bir yaptırıma bağlamıştır.
Davacılar tarafından yapılan ıslahın, asıl konunun görüldüğü ve kesin hükme bağlanan Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyasında yapılması gerektiğinden işbu davada yapılan ıslahın, ıslahın yapılma zamanı ve usulu HMK’daki davanın tamamen ıslah, kısmen ıslahı, TTK’da şirketi temsil yetkisi, Medeni Kanunun 2. Maddesi ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin Bakırköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesinin……. esas sayılı dosyasında menfaat çatışmasının bulunmayacağı şeklinde tartışıldığı, …’inde ana sözleşmede müdür olarak atandıktan sonra istifa ettiği, istifanın davalı şirkete bildirilmesi ile sonuç doğuracağı ve temsil ilişkisinin kalmayacağı, aksi düşünülse dahi şirketle davacı arasında sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği haksız zenginleşmesinden kaynaklanan bedelin tahsili dikkate alındığında menfaat çatışmasının bulunmayacağının tartışıldığı, bu durum, ıslah talebine konu edilebilecek TTK. 553/3 maddesi dikkate alındığında hiç kimse kontrolu dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık ve yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz, hükmü ve Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının kesinleşen ilamı dikkate alındığında, bu durumun Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ilamında tartışıldığı, ıslahın kötü niyetli ve karşı tarafı rahatsız edici amaçlarla yapılmadığı, önceki kesinleşen ilamla talep sonucunda amaç sağlandığından, fikrin uygulanmasındaki niyetin yansıtılmasının zaman bakımından uygun olmadığı anlaşılmakla ıslah talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
HMK. 114/1-ı bendinde, Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması, HMK. 114/1-i bendinde ise, Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartları arasında sayılmıştır.
Davacılar, her ne kadar borç verilen paranın iadesine ilişkin talepte bulunmuşlar ise de, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/07/2019 tarihinde kesinleşen 13/04/2017 gün ve ……….. sayılı ilam ve dosyasının tetkikinde, borç verilen paranın iadesine ilişkin değerlendirmenin yapılarak kesin hükme bağlandığı, bu haliyle davacının kesinleşen mahkeme ilamına rağmen aynı talebe ilişkin alacak iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas …… karar sayılı 12/07/2019 tarihinde kesinleşen ilamı dikkate alınarak 6100 sayılı yasanın 114/1-i maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 51.975,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 51.930,60 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 267,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacılar vekili ile davalı … ve vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)