Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/37 E. 2021/513 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/37 Esas
KARAR NO : 2021/513

DAVA TARİHİ : 18/11/2009
DAVA : Menfi Tespit

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ATM.nin 2009/302 ESAS SAYILI DOSYADA;

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/12/2009
KARŞI DAVA :Alacak-Tazminat
KARŞI DAVA TARİHİ : 05/02/2010

KARAR TARİHİ : 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, alacaklı tarafından yapılan takip dayanağı olan bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bono üzerinden şirket kaşesi kullanılarak atılan imzanın ……’na ait olduğunu, daha önce davacı şirkette hissedar ve imza yetkilisi olan bu kişi tarafından hisseleri devir edildikten sonra şirket ile hiçbir ilişkisi olmadığı dönemde Ekim 2009 tarihinde düzenlenip davalıya verilen bir bono olduğunu, bu konuda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ……. hazırlık sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğunu, takip konusu bononun …… tarafından imzalanmak suretiyle davalıya verildiğini, daha önce müvekkili şirkette yetkili olan ……’nun şirket hisselerini ……’a 26/05/2009 tarihinde devir ettiğini, 09/04/2009 tarihinde yapılan sözleşme ile devir konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkili şirketin alacaklı görünün davalıya borcunun bulunmadığını, aksine müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, söz konusu alacak nedeniyle müvekkili şirketin, davalı aleyhine İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, bononun devirden sonra düzenlendiğini, bononun sahte imza kullanılmak suretiyle tanzim edildiğini, bono üzerindeki düzenleme tarihinin tespiti halinde davacının bonodan dolayı borçlu olmadığının anlaşılacağını beyan ederek borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacı aleyhine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlu tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ve kötü niyetli olarak Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile borca ve imzaya itiraz edildiğini ve Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, davacının itirazlarının yerinde olmadığını, davaya konu senetteki imzanın davacı şirket yetkililerinden ……’na ait olduğunu, senedin düzenleme tarihinin 09/04/2009 olduğunu, söz konusu tarihte ……’nun şirketi tek başına temsile ve imza atmaya yetkili olduğunu, imzanın dava dışı …… tarafından atıldığının davacının kabulünde olduğunu, taraflar arasında 20/07/2009 tarihi itibariyle hesap mutabakatı söz konusu olduğunu, hesap mutabakatına göre herhangi bir alacağı olmayan davacının kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine icra takipleri başlattığını, başlatılan takiplere itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen ……. esas sayılı davada davacı – karşı davalı vekili özetle; müvekkili ile davalı … Şirketi arasında yapılan 02/01/2006 tarihli mekanik sözleşme ile …… alışveriş ve yaşam merkezinin havalandırma, ısıtma, soğutma, sıhhi, yangın otomatik kontrol sistemlerinin tesisatlarını yapım işini üstlendiğini, bu sözleşmenin…… şirketi ile ………. şirketi arasında yapılan sözleşmeye dayanılarak yapıldığını, müvekkilinin sözleşme konusu işleri yaparak iş sahibine yeri teslim ettiğini, sözleşmenin kapsamı dışında davalıların talepleri ve talimatları doğrultusunda müvekkilince ek işlerin de yapıldığını, bütün işlerin yapılıp iş sahibine teslim edildiğini, müvekkilinin yapılan işler karşılığında kesilen faturalardaki alacaklarını tahsil ettiğini, ancak yapılıp teslim edilen ve faturası kesilmeyen işler karşılığında alacaklarının mevcut olduğunu, talep edilmesine rağmen bu alacakların ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosya ile yapılan takibe karşı borçlular tarafından itiraz edildiğini, davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalılar arasında Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında açılan davada yapılan işler ve alacağın tespit edildiğini, delillerinin bu dosya içinde bulunduğunu, davanın maddi dayanaklarının aynı olduğunu, …… şirketi ile müvekkili arasında yapılan sözleşmenin ………. şirketi ile…… şirketi arasında yapılan sözleşmeye dayandığını, ……’nin ……….’dan talep ettiği alacağın içinde müvekkili tarafından yapılan işlerin alacağının da bulunduğunu, maddi ve hukuki bağlantı bulunması ve usul ekonomisi bakımından işbu davanın Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, esasen de davalıların haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, % 40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı … Taah. Elekt. Mim. Müh. Müteah. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davaya karşı durarak iş verenin ………. şirketi olduğunu, işverenden alınan işlerin yapımı esnasında müvekkili şirket tarafından iş dağılımı yapılırken alt taşeronlar çalıştırılması gerektiğini, bu kapsamda davacı şirket ile müvekkili arasında müvekkilinin asıl işverene karşı yüklendiği edimlerin bir kısmı olan mekanik işlerinin yapımı konusunda alt taşeron olarak 02.01.2006 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davacı şirketin ……. Alışveriş Merkezi’nin mekanik işlerinin sadece bir kısmını yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca yapması gereken tüm ödemelerini fazlasıyla yaptığını, bu nedenle davacı şirketin müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, hak edişler karşılığı davacı şirketin alacağının tamamını eksiksiz ve zamanında aldığını, ayrıca müvekkili ile davacı arasında 20.07.2009 tarihli hesap mutabakatının söz konusu olduğunu, bundan sonra davacının hiçbir hak ve alacağının olmadığına dair ibraname de mevcut olduğunu, davacı şirketin yapılan hesap mutabakatı, verilen ibraname ve protokol ile müvekkili şirketten hiçbir alacağının olmadığını defalarca teyit ettiğini, sözleşmesinden yapılmasından yaklaşık 4 yıl sonra alacağı olduğu iddiası ile icra takibi yapmasının tamamen kötü niyetli bulunduğunu, kaldı ki davacının 02.01.2006 tarihli sözleşmeden kaynaklı hiçbir alacaklarının olmadığım da kendi beyanları ile teyit ettiğini, ayrıca davacının sözleşme uyarınca yüklendiği edimlerin tamamını eksiksiz olarak yerine getirmediğini, bu işlerin müvekkili şirket tarafından başka bir taşerona yaptırıldığını, davacı şirketin sözleşme haricinde yaptığı işler varsa Vergi Usul Kanunu Hükümleri uyarınca müvekkiline fatura düzenlemesi ve göndermesi gerektiğini, oysa sözleşme harici yapıldığı iddia edilen ek işler için müvekkili şirkete herhangi bir fatura düzenlenmediğini, davacı ile müvekkili arasında imzalanan 09.04.2009 tarihli protokol uyarınca tarafların 02.01.2006 tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak birbirlerinden başka hak ya da alacak^ borç talebinde ve icra takibinde bulunmayacaklarına dair taahhütte bulunduklarını, yine bu sözleşmenin devamında bu protokole aykırı hareket edildiği takdirde 350.000 TL cezai şart ödemesinin zorunlu kılındığını, davacının protokollere aykırı davranarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin 350.000 TL alacağı için davacı şirkete karşı Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığını, bu icra takibinden dolayı Büyükçekmece icra Hakimliğinin ……. esas ve Bakırköy Asliye ……. Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyalarının halen derdest bulunduğunu, davacının sözleşmenin 8.3 maddesine aykırı hareket ettiğini, işin yapımında çalıştırdığı işçilerin vergi, SSK ve diğer her türlü hak ve alacakları ile ücretlerini eksiksiz ve süresinde ödemek zorunda iken davalı işverene ait iş yerinde çalıştığı işçilerin SGK primlerini ödememiş veya eksik ödemiş olduğunu, davacının ödemesi gereken primlerin dava tarihi itibariyle faiz ve cezası ile birlikte 56.828 TL olduğunu, yine bu yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı müvekkilinin menfi ve müsbet zararlarının ortaya çıktığını ileri sürerek 56.828 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, menfi ve müspet zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL olmak üzere toplam 66.828 TL için karşı dava açtıklarını, usulüne uygun olmayan birleştirme talebinin ve asıl davanın reddine, % 40 tazminata, karşı davanın ise kabulüne karar verilmesini savunmuş ve talep etmiş, karşılık dava harcını 05/02/2010 tarihinde yatırmıştır.
Davalı …… Tekstil inşaat Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan herhangi bir sözleşme mevcut olmadığını, müvekkiline ait alışveriş merkezinde davacının kendilerini ilzam edecek herhangi bir iş yapmadığını, yüklenici ile alt taşeron arasında bir ihtilafın söz konusu olduğunu, taşeron ile yüklenici arasında meydana gelen ihtilaflarda sorumluluğun işverene yöneltilemeyeceğini, 4 yıl gibi bir süre sonra dava açılmasının hayatın olağan akışını da aykırı olduğunu, davacı tarafın bir alacağı var ise bunun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddine, % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Taah. Elek. Mim. Müh. Müteah. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekili, davanın davacı şirketin eski ortaklarından …… ile yine davacı şirketin daha önceki temsile ve ilzama yetkili müdürü ……’na ihbarı talebini içeren ihbar dilekçesi ibraz etmiş, ihbar dilekçesi ihbar olunan ……’a tebliğ edilmiş ise de; herhangi bir cevap vermediği gibi müdahale talebinde bulunmamış diğer ihbar olunan …… vekili ibraz ettiği ve duruşmada tekrarladığı dilekçesinde, davacı … şirketinin 2003 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin % 25 hisse ile kurucu ortaklar arasında yer aldığını, müvekkilinin aynı zamanda şirketi temsil yetkisinin de bulunduğunu, şirketin beklenen karı getirmemesi üzerine kapanmasına karar verildiğini, bu karar ile birlikte öncelikle davacı şirketin piyasadaki borç ve alacaklarının belirlendiğini, ardından belirlenen bu borç ve alacakların ortaklar arasında yapılan 09.04.2009 tarihli protokolle ve bu protokole bağlı olarak hazırlanan temlikname ve ibranamelerle mutabakata bağlandığını, davaya konu iki adet protokolün varlığının doğru olduğunu, 08.04.2009 tarihli protokolün davacı şirketi temsilen müdür sıfatıyla müvekkili ile davalı … şirketi arasında imzalandığını, protokolün konusunun davalı … şirketi ile alt taşeron şirketi olan davacının taşeronluktan kaynaklanan alacağının belirlenip mutabakatı varılması ve tahsiline ilişkin olduğunu, davacının, davalı … şirketinden olan alacağının tüm ortakların bilgisi ve onayı dahilinde 650.000 TL olarak belirlenip 7.maddede belirtilen şekilde temlik yoluyla ilgili taraflara ödendiğini, ikinci olan 09.04.2009 tarihli protokol ile davacı şirketin kurucu ortakları ……, …… ve ……’nun şirketin belirlenen isim hakkı değeri, demirbaş ve kar paylaşımının yapılmasına ilişkin hükümlerin karara bağlandığını, her iki protokolün de birbirini tamamlayan ve doğrulayan nitelikte olduğunu, 05.06.2009 tarihinde davacı … şirketinin hisselerinin devredildiğini, 08.04.2009 ve 09.04.2009 tarihinde devre ilişkin protokol, alacaklara ilişkin temlik ve ibranamelerin imzalandığını, bu zaman dilimi içinde kurucu ortaklardan …….’m protokolle taahhüt ettiği 596.000 TL lik senetleri ödememek için huzurda görülen davayı açtığını, ortak olduğu şirketlerdeki hisselerini devrederek müdürlük yetkilerini akrabalarına verdiğini, davacı yanın müvekkiline karşı asılsız iddialarda bulunduğunu, bu nedenle davaya müdahil olma talebinde bulunduklarını, müvekkilinin davacı şirketi tüm hissedarların ortak kararı ile temsile yetkili kılındığını, bu durumun ticaret sicil kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketi temsile yetkisinin olmadığı, sahte imza kullandığı, imzalarının başkaları tarafından attırıldığı ve belgelerin sonradan düzenlendiği gibi bu ve buna benzer iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ilgili protokollerin müvekkiline verilen hukuki haklar ve süre içersinde diğer tüm ortakların onayı ve bilgisi dahilinde şirket menfaatleri ve çıkarlarına, ticari ahlaka uygun olarak şirketin sorunlu işlerine hisse devri öncesi sonlandırmak amacı ile düzenlendiğini, davacı yanın iddia ettiği gibi ortada sahte imzanın olmadığını, müvekkilinin şirket yetkilisi olarak protokol, temlik ve ibranameleri diğer hissedarlar ……. ve ……’ın onayı ile imzaladığını, davacı şirkete davalı … şirketi tarafından 2.703.739,70 TL para ödendiğini, bu bilgilerin ticari defterlerde de kayıtlı olduğunu, arkasından da temlik yoluyla 650.000 TL daha ilave ödeme yapılarak toplam 3.353.739,70 TL ödeme yapıldığını, davacı … Şirketinin dava tarihi itibariyle davalı … şirketinden herhangi bir alacağının kalmadığını, tüm bu gelişmelerden bütün ortakların haberi ve bilgisinin bulunduğunu, davacı şirketin şimdiki yetkilisi …….’ın 09.04.2009 tarihli protokolün hiçbir şartına uymadığını, düzenlediği senetleri ödemeyerek üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gibi, borçlarını ödememek için her türlü önlemi alarak tüm taşınır ve taşınmaz mal varlığını kaçırdığını, huzurdaki davanın protokoldeki senetlerin icra takiplerine konulmasından sonra açılmasının davacının açıkça kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek davanın sonucu müvekkilini de etkileyeceğinden davalı … şirketi yanında davaya feri müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, protokol örneği, temlikname ve makbuz örnekleri, senet suretleri, Bakırköy …… İcra Müd. ……. esas sayılı dosya sureti, ticaret sicil kayıtları, Bakırköy ….. ACM’nin ……. esas sayılı dosyası, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirketler aleyhinde 1.300.000 TL asıl alacak, 676,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.300.676,71 TL alacağın tahsili için girişilen genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olduğu, takip talebinde 02.01.2006 tarihli sözleşme ile yapılan iş bedelinin istendiği, takibin önce İstanbul ……. İcra Müdürlüğünde yapıldığı, borçluların süresindeki yetki itirazları nedeniyle Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderildiği, buradan tekrar çıkartılan ödeme emirlerinin borçlu…… şirketine 05.12.2009, diğer borçlu İlhanlı şirketine 08.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, her iki borçlu şirketin de vekilleri aracılığı ile 07.12.2009 tarihli itiraz dilekçelerinde borcun tamamına, faiz ve ferilere itiraz ettikleri, itirazın ve işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece …… Icra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, icra dosyası dayanağının 09/04/2009 keşide tarihli, 30/10/2009 vade tarihli, 350.000 TL bedelli bir adet bono olduğu, kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, icra takibine konu bono üzerindeki davacı şirket kaşesi kullanılarak atılan imzanın ……’na ait olup bononun önceki tarih atılarak sonradan düzenlendiği ve davacı şirketi bağlamayacağının iddia edildiği, oysa ……’nun şirket hisselerini üçüncü bir şahsa devrettiği, davalı … şirketinin ortağı …….’nun ise davacı şirketin eski ortağı ……’nun kardeşi olduğu, davacı şirketin alacaklı görünen davalı şirkete hiçbir borcu olmayıp yapılan sözleşmeler gereği alacağının mevcut olduğu, her iki şirket arasında 20.07.2009 tarihli hesap mutabakatı bulunduğu göz önüne alınırsa bononun sonradan düzenlendiğinin açık olduğu, mutabakat gereğince 30.06.2009 tarihi itibariyle tarafların hesap bakiyelerinin 0 TL olduğunda her iki şirketin mutabık kaldığı, 09.04.2009 tarihli sözleşmenin 3/a maddesine göre davacının davalıdan 650.000 TL alacağı olduğunun …… tarafından kabul edildiği ileri sürülerek takip konusu senetten dolayı davacı şirketin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmıştır.
İncelenen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyasında; davacının…… şirketi, davalının …… şirketi olduğu, davanın davalıya ait alışveriş merkezinin elektrik-mekanik işlerinin yapımı sözleşmesi gereği bakiye iş bedeli olarak 500.000 TL nin temerrüt faizi ile tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy …… ATM nin …… E. sayılı dosyasının mahkememize devredildiği, …… E. numarasını aldığı ve dosyanın 28/12/2012 tarihinde karara çıktığı, 22/05/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. ATM’nin …… esas sayılı dosyasının …… esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, incelenmesinde davacının ……. Yapı, davalıların…… taahhüt ve ……. tekstil, davanın Bakırköy ….. İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunduğu, davalı … taahhüt tarafından karşı dava açıldığı, karşı davanında 66.828 TL alacak isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen ve sonucu beklenilen Bakırköy ……. Ağır Ceza Mahkemesinin …… Esas …… karar sayılı dosyada verilen kararda, “…Her ne kadar sanıklar …… ve ……. hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dolayı cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmış ise de, sanıklar ile katılan arasındaki hukuki ihtilaf bulunduğu, bunun dışında üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli delil elde edilemediğinden CMK 223/2-e maddesi gereğince sanıkların her iki suçtan ayrı ayrı beraatlerine,..” karar verildiği, kararın Yargıtayca onanarak 24/03/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, ( Eski Bakırköy …… Atm’nin …… esas); davacının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasından ve takibe konu senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Birleşen dava, alt taşeron konumundaki davacı tarafından yüklenici davalı … şirketi ile işveren davalı …… şirketi aleyhinde açılan sözleşme dışında yapıldığı iddia edilen ek işlerden dolayı girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Karşı dava ise; yüklenici-davalı … şirketi tarafından davacı-alt taşeron aleyhinde açılmış sözleşmeye aykırılıktan dolayı alacak ve tazminat istemine ilişkindir.
Dava, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesine açılmış olup, HSYK ‘nın 11/07/2011 tarih ve 1298 sayılı kararları gereğince mahkememiz faaliyete geçirilerek bu dava dosyası mahkememize devrolmuş ve yargılamaya mahkememizde devam olunmuştur.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraflar arasında yapılan sözleşme ve düzenlenen faturalar dosya arasına alınmış, ayrıca tarafların ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılmış; bilirkişi heyeti raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazı nedeniyle bilirkişi kurulundan itirazlar ile ilgili olarak ek rapor alınmış ve dosyasına konulmuştur.
Mahkememizce alınan 14/12/20212 tarihli bilirkişi raporunda, “…dava tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak herhangi bir borç/ alacağının görünmediğini, davacının davalıya 6.79 TL borçlu olduğu …” rapor edilmiştir.
Bilirkişi kök raporuna yapılan itirazlar nedeniyle, aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, Mahkememizce alınan 24/01/2014 tarihli bilirkişi ek raporunda, “… Bakırköy ……. ATM nin …… esas sayılı dosyasında verilen karar ve SGK. tarafından dosyaya gönderilen müzekkereler çerçevesinde birleşen ….. esas sayılı dosyada…… Şirketinin ……. Şirketi aleyhine açmış olduğu karşı dava yönünden 66.828 TL tutarında alacaklı olduğunu…” görüş ve kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen , davacı … Şirketi tarafından davalı … Taah. Şirketine verilen dava konusu 350.000 TL bedelli senet incelendiğinde söz konusu senedin 09/04/2009 tarihinde tanzim edildiği ve 30/10/2009 vadeli olarak düzenlendiği görülmüştür.
Davacı şirket ortağı ……, davacı şirktte bulunan %25 paya karşılık hissesini 26/05/2009 tarihi itibariyle ……’a Beyoğlu …… Noterliğini aracılığıyla 26/05/2009 tarih ve ……. yevmiye numaralı “Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” ile devrettiği, söz konusu hisse devrinin İstanbul Ticaret Odası tarafından 10/06/2009 tarihinde tescil edilerek ……’nun şirketteki müdürlüğüne son verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında 30/06/2009 tarihli hesap durumunu gösteren faks yoluyla bir mutabakat mektubu düzenlendiği görülmüştür. 30/06/2009 tarihli hesap durumunu 0,00 TL olduğunu gösteren bilgileri ihtiva ettiği anlaşılan mutabakat mektubunun davalı tarafça davacıya 20/07/2009 tarihinde gönderildiği, davacının ise imza/kaşe ederek davalı şirkete 6.79 TL borçlu olduğunu kabul ettiği şeklinde cevap verdiği, söz konusu uhesap mutabakatının tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, dava konusu bono üzerine şirket kaşesi kullanılarak atılan imzanın ……’na ait olduğunu ve dava önce davacı şirkette hessadar ve imza yetkilisi olan bu kişi tarafından hisseleri devir edildikten sonra şirket ile hiçbir ilişkisi olmadığı dönemde bono düzenlenip davalıya verildiğini, davalının nakit veya iş karşılığı hiçbir alacağının bulunmadığını,
Bilindiği üzere bononun da aralarında bulunduğu kambiyo senetleri soyut borç ikrarı içeren senetlerdir. Hukukumuzda soyut borç ikrarı kural olarak geçerli olup soyut borç ikrarında bulunan borçlu karşısında alacaklının alacağın sebebini ispat etmesi kural olarak zorunlu değildir. Kambiyo senetlerinde de geçerli olan soyutluk prensibinin etkisi de bu kurala paralel olarak kambiyo taahhüdünün sebepten bağımsız soyut bir hukuki işlem olması şeklinde ortaya çıkar. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senedi ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını İddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girer (ispat soyutluğu). Bir kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureli ile açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. Yüksek Mahkemenin yerleşmiş içtihatları ve öğretideki görüşler de bu yöndedir. Bu değerlendirmeler ışığında, sebebi gösterilmeyen (soyut) bir borç ikrarı niteliğinde olan bir kambiyo senedinin bedel sizi iğini ileri süren tarafın, önce borcun sebebini, daha sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini yahut geçersizliğini ispat etmesi gerekir.
Somut uyuşmaklıkta taraflar arasında cari hesap ilişkisi mevzu bahis olup taraflar, 30.06,2009 tarihinde cari hesap mutabakatına varmışlar, davalı yanın herhangi bir alacak/borç bulunmadığı beyanına karşılık, davacı yan davalıya 6,79 TL borçlu olduğunu belirtmiştir. Konusunda uzman bilirkişi tarafından davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde de, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak herhangi bir alacağının görünmediği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya arasına toplanan tüm deliller, incelenen sözleşme hükümleri, mahkememiz tarafından bilirkişi heyetinden alınan rapor ve ek raporlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olup tarafların 30/06/2009 tarihinde cari hesap mutabakatına varmış oldukları, davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde de, dava tarihi İtibariyle davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak herhangi bir borç/ alacağının görünmediği rapor edilmiş, 09/04/2009 ile 08/04/2009 tarihli protokollere göre davalı/ karşı davacı şirketin davacı/ karşı davalı şirkete borçlu olmadığı, davacı/ karşı davalı tarafın 04/03/2011 tarihli duruşmada dava konusu senetteki imzanın düzenleme tarihinden sonra atıldığı iddiasından vazgeçtiği, dosyaya celp edilen SGK kayıtlarına göre, davacı … End. Müh. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti. nin SGK prim borçlarının mevcut olduğu, bu borçların…… Şirketince yapılandırılarak taksitler halinde ödendiği, söz konusu borcun ……. Şirketine ait olduğu ve…… şirketince yapılandırma sonucu taksitlendirildiği görülmekle, ……. şirketine ait olmakla…… Şirketinin ödemeyi üstlendiği SGK borç tutarının toplamda 79.404,77 TL olduğu anlaşılmakla…… şirketinin birleşen dosyada açmış olduğu karşı dava yönünden alacaklı olduğu, celp edilen ve sonucu beklenilen, Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesinin ….. Esas ….. karar sayılı kararında, sanıkların beraatlerine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu haliyle mahkememizce uyuşmazlık konusu bonoda yer alan imzanın, davacı şirketin yetkili temsilcisi tarafından temsil yetkisine sahip olduğu esnada atıldığı kabul edilmiş olup, asıl davanın reddine, Birleşen Bakırköy …… ATM’nin ……. esas sayılı dosyada asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Birleşen Bakırköy …… ATM’nin ……. esas …… karar sayılı dosyada asıl davanın REDDİNE,
-Birleşen dosyada karşı davanın KISMEN KABULÜ ile 56.828,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
ASIL DAVA (ESKİ 2009/105 ESAS) YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 4.725,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.665,70 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 32.950,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Taah. Elek. Müh. Mim. Müt. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ödenmesine,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ATM’NİN 2009/302 ESAS SAYILI DOSYASI:
ESAS DAVA YÖNÜNDEN:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 11.046,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.987,40 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacı-karşı davalı ….’ne iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı-karşı davacı ile davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 78.300,00 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalı …’den tahsili ile davalı-karşı davacı … Taah. Elek. Müh. Mim. Müt. San. Tic. Ltd. Şti. ve davalıya ödenmesine,
5-Davacı karşı davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Karşı dava yönünden alınması gereken 3.881,92 TL harçtan, davalı-karşı davacı tarafından karşı dava açılırken yatırılan 992,40 TL harcın mahsubu ile eksik 2.889,52 TL harcın davacı-karşı davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davalı-karşı davacı tarafından karşı dava açılırken yatırılan 992,40 TL karşılık dava harcı ile 2,75 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 995,15 TL’nin davacı-karşı davalı …’den alınarak davalı-karşı davacı … Taah. Elek. Müh. Mim. Müt. San. Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
3-Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 8.187,64 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …’den alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
4-Davacı-karşı davalı …’. kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı … Taah. Elek. Müh. Mim. Müt. San. Tic. Ltd. Şti.den alınarak davacı-karşı davalı …’ye verilmesine,
5-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/04/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)