Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/298 E. 2019/597 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/298
KARAR NO : 2019/597

DAVA TARİHİ : 28/07/2011
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2019
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :02/12/2011
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: davacı vekili özetle; Davacı müvekkilinin dava dışı üçüncü şahıslarla yapmış olduğu Büyükçekmece … Noterliğinin 21.12.2009 tarih ve …. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı arsa devri inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince …., …, …. … ada , …. parsel sayılı arsa üzerinde inşaatın 3. Bodrum kat (kapalı otopark) market katı, zemin ve 2 normal kattan oluşacak alışveriş merkezinin inşasını yüklendiğini, anılan sözleşme uyarınca davacı, inşaatı davalı ….A.Ş.’ye yaptırmak zorunda olduğundan, davalı ile yukarıda belirtilen işin anahtar teslimi yapılması için 21.12.2009 tarihli inşaat sözleşmesini yaptığını, Davacı müvekkili, davalı müteahhit … Tic.’ye 3.000.000 TL ye yakın para ödemesine rağmen, davalı şirketin sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimleri yerine getirmemesi , inşaatı sözleşmeye uygun şekilde ve ödemelere uygun seviyede yapmaması ve yetkisi olmadığı halde otopark satışı yapması nedeniyle bu şirket ile yapmış olduğu inşaat imalat sözleşmesini 28.05.2010 tarihinde feshettiğini, Davacı müvekkili tarafından müteahhit firmaya 3.000.000.-TL civarında ödeme yapılmasına rağmen, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin ….D.iş sayılı dosyasında verilen 07.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda, müteahhit tarafından inşa edilen kısmın toplam imalat bedelinin 1.204.149.76.- TL olduğunun tespit edildiği. Davacı müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshetmesinden sonra davalı şirketle aralarında hukuki, ticari ve organik bağlantı olan arsa sahipleri … A.Ş. ile …Ltd.Şti. davacı müvekkili ile yapmış oldukları kat karşılığı arsa devri, inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini haksız olarak feshettiklerini, davalı firma ile yapılan inşaat imalat sözleşmesinin 9. Maddesinde tarafların birinin iş bu sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde diğer taraf uğrayacağı tüm zararları ödeyeceği gibi, diğer tarafa da 400.000. TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını beyan ederek, bu nedenlerden dolayı davalının sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimini yerine getirmemesi ve sözleşmeye aykırı hareket etmesinden dolayı, sözleşmenin feshinden dolayı uğramış olduğu zararların ve sözleşme ile öngörülen cezai şartın tahsili için bu davayı açmak zorunda olduklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 30.000 TL cezai şart ve tazminatın, ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın kötü niyetli olarak dava açtığını, davacı şirketin kuruluşuna ve ortaklık yapısına bakıldığında şirket kuruluş sermayesini bile zor ödeyebildiklerini, davacı şirketinin kuruluş amacının müvekkili….A.Ş.’ nin … kooperatiflerinden olan alacaklarının uzlaşma yoluyla tahsil edilmesi için olduğunu, davalı şirketin mahallinde uzlaşma kurulu olarak adlandırıldığını, davacı şirketin üstlenmiş olduğu işi yapamayarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını, müvekkilleri …. A.Ş. ile … Ltd. Şti. mülkiyetlerinde olan ….,…. Köyü, … ada, … parsel sayılı gayrimenkulu üyelerinin otopark ihtiyaçlarının karşılanması için iyi niyetli olarak 21.12.2009 tarihli sözleşmeyi imzalayarak davacıya devir ettiklerini, ancak davacının basiretsizliği yüzünden sözleşmenin uygulanmasının gerçekleşmediğini, sözleşmenin uygulanmasından davacının sorumlu ve kusurlu olduğunu, sözleşmeyi davacının kendisinin feshettiğini, ancak dava dilekçesinde aksini iddia ettiklerini, cezai şart isteme hakkının müvekkillerine ait olması gerekirken haksız açılan davanın hakkaniyet ve yasalara aykırı olduğunu husumet yönünden davanın red edilmesinin gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın haksız fesihten kaynaklanan tazminat taleplerinin saklı kalmak kaydıyla reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA TALEP; Davacı vekili 02/12/2011 tarihli dilekçesi ile müvekili ile 1 ve 2 nolu davalılar arasında Büyükçekmece … Noterliği’nin 21/12/2009 tarih …. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı arsa devri inşaat ve gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini ve tapuya şerh konulduğunu,1 ve 2 nolu davalıların İstanbul Büyükçekmece Gürpınar,…. ada … parsel sayılı olarak tapuda kayıtlı bulunan arsa üzerinde mevcut natamam inşaatın 3 bodrum kat (kapalı otopark) market katı, zemin ve 2 normal kattan oluşacak alışveriş merkezinin inşaasının 3 nolu davalı … firmasına anahtar teslimi suretiyle yaptırılması işini üstlendiğini,yine sözleşmeye göre , müvekklinin Davalı …ye yapacağı ödemeler oranında tapudan müvekkline hisse verileceğinin kararlaştırıldığını, … ile müvekkili arasında 21/12/2009 tarihinde inşaat imalat sözleşmesi yapıldığını ve davalılar arasında organik ve ticari bir bağ bulunduğunu, davalı … ile müteahhit … nin ortaklarının aynı kişiler olduğunu, ,davacı şirketin hisse karşılığı bu işin finansörü olduğunu, davacının davalı müteahhit … ye 3.000.000,00 TL ye para ödediği halde müteahhit şirket sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimleri yerine getirmediğini, davalı müteahhit şirket ile yapmış olduğu inşaat imalat sözleşmesini 28.05.2010 tarihinde feshettiğini,davacı tarafından … aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde …E sayılı dosya ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 50.000,00- TL’lik tazminat davası açıldığını ve davanın derdest olduğunu konusu, davacısı ve bir davalısı aynı olduklarından birleştirilmesini talep ederek 20.000,000 TL tazminatın 22.07.2010 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini teminen talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce celp edilen Beylikdüzü Tapu Müdürlüğünün 06.04.2012 gün ve …. sayılı cevabında, … ili …. ilçesi, … Mahallesi, …. ada ,….2 parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazın 1/2 hissesi…Ltd.Şti , 81/400 hissesi …, 357 / 10000 hissesi …. A.Ş. adına kayıt olduğu bildirilmiştir. Tapu kaydının şerhler hanesinde …’ ye ait kat karşılığı inşaat yapma hakkının olduğu 17.12.2009 gün ve …. yevmiye numarasıyla işlenmiştir.
Davaya konu Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin incelenmesinde, …, …, … Köyü, … ada , … parsel sayılı arsa maliklerinden… A.Ş. ile…. Ltd.Şti ile … arasında Büyükçekmece … Noterliğinin 21.12.2009 tarih ve …. yevmiye numarasına kayıt edilerek düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi tanzim edilerek karşılıklı imzalanmıştır. Yukarıda mevkii , ada ve parsel numarası belirtilen arsa üzerinde mevcut İnşaata ait ilgili belediyesince onaylı ve tasdikli olan projenin , tadil edilerek iş bu sözleşmeye uygun hale getirilerek 3 bodrum kat ( kapalı otopark) market katı, zemin ve 2 normal kattan oluşacak alışveriş merkezinin inşaatının mal sahipleri tarafından yüklenici olarak önerdiği …. A.Ş. firmasına yaptırılması işinin sözleşmenin konusunu teşkil ettiği, Söz konusu sözleşmenin devamında; inşaat süresinin 20 ayda tamamlanacağı, mal sahipleri ile müteahhidin sorumlulukları, Teknik şartlar, diğer hükümler ve Sözleşmenin Feshi hususuyla ilgili hükümlerin yer aldığı görülmüştür.
Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin… d.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı …nin davalı … A.Ş. aleyhinde tespit talebinde bulunduğu, Söz konusu talebe istinaden yaptırılan tespitte 26.10.2010 tarihli bilirkişi raporu tanzim edildiği görülmüştür.
Bakırköy …. ATM’nin… esas … karar sayılı dosyası ile davacı …A.Ş nin ihyasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 26/02/2013, 23/05/2013, 30/06/2014, 22/07/2015 UYAP tarihli ve 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporları alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, 21.12.2009 tarihli sözleşme, Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyası, imar işlem dosyası, ihtarnameler tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde alınan raporlar ile tüm dosya kapsamına binaen; …, …., … Köyü, … ada , … parsel sayılı arsa maliklerinden… A.Ş. ile …. Ltd.Şti ile …arasında Büyükçekmece …. Noterliğinin 21.12.2009 tarih ve … yevmiye numarasına kayıt edilerek düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi tanzim edilerek karşılıklı imzalanmıştır. Davacı … Büyükçekmece …. Noterliğinin 28.05.2010 tarih ve … yevmiye numarasında kayıtlı ihtarname ile tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh etmiş, davalı şirketle aralarında hukuki, ticari ve organik bağ bulunan arsa sahipleri …. AŞ. ile….Ltt. Şti de davacı şirket ile yapılmış olan Kat Karşılığı Arsa Devri ve İnşaat Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesini Büyükçekmece … Noterliğinin 22.07.2010 tarih ve … yevmiye numarasında kayıtlı ihtarnamesiyle feshetmiştir. Her iki sözleşmenin karşılıklı ihtarnamelerle fesh edilmesi üzerine davacı işbu dava ile, davalının sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimini yerine getirmemesi nedeniyle fesihten dolayı uğramış oldukları zararlar ile 30.000 TL cezai şartın taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:

Dava, davalı yüklenicinin eser sözleşmesi ve ek sözleşmelerden doğan edimlerini süresinde ve tam olarak ifa etmediğinden bahisle uğranılan zararlar ile cezai şartın tahsili, sözleşmenin feshinden dolayı davacının uğramış olduğu zararların ve sözleşme ile öngörülen cezai şartın davalıdan tahsili, birleşen davada ise, davalılar arasında organik ve ticari bir bağ bulunduğundan davacının uğramış olduğu zararların ve sözleşme ile öngörülen cezai şartın davalılardan tahsili talebinden ibarettir.
Büyükçekmece …. Noterliğinin 21.12.2009 tarih ve … yevmiye numaralı düzenlenme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi dava konusu ada ve parsel numarası belirtilen arsa üzerinde natamam inşaat ile ilgili belediyece onaylı ve tasdikli olan projenin, tahakkuk edilen işbu sözleşmeye uygun hale getirilerek 3 bodrum kat (kapalı otopark) market katı, zemin ve 2 normal kattan oluşacak alışveriş merkezinin inşaatının mal sahipleri tarafından yüklenici olarak belirtilen …. Tic. A.ş firmasına yatırılması işi davanın çıkış konusunu oluşturmaktadır.
Sözleşmenin diğer hükümler maddesinde yer alan (d) bendinde yüklenici bu sözleşmenin 2. Maddesinde … İle ayrıca “inşaat yapım sözleşmesi” yapacaktır, ifadesi yer almakta olup bu maddeye dayanarak …(işveren) ile … (müteahhit) arasında inşaat imalat sözleşmesi tanzim edilerek 21/12/2009 tarihinde karşılıklı olarak imzalanmıştır. Davacı … Tarafından davalı …’ye Bakırköy … Noterliğinin …. sayılı 03/02/2010 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek gönderilmiş, 5 iş günü içerisinde inşaat sigortası yaptırılması ve ibrazı talep edilmiş, bağımsız yapı denetim firması ile yapacağı sözleşmeyi teslim etme; teminat senedini teslim etmesi, eksik kalan inşaat imalat programının nasıl yapılacağının yazılı taahütlü olarak bildirilmesi, site maliklerinden taahhüt edilen bedellerin iadesi, bedeli tahsil edilen otoparkların geçici teslimi talep edilmiştir.
Davalı … İhtarnameye cevapta, talep edilen işlerinin 21/12/2009 tarihli inşaat imalat sözleşmesinde henüz muaccel olmadığını, karşılıklı edimlerin ifa edilmemesi sebebi ile teslimin talep edilemeyeceği bildirilmiştir.
Davalılardan….Ltd. Şirketi ile davalılardan -… Tarafından 14/05/2010 tarihinde farklı ihtarnameler ile aynı içerikli olarak davacıya ihtarlar keşide edilmiş ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2. Maddesinde yapılacak asgari 340, azami 678 adet olacağı ve kesin sayının da 28.02.2010 tarihine kadar keşideci şirkete bildirilmesi talep edilmiştir.
… B.çekmece … Noterliğinin 28/05/2010 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnameyi …’ye keşide ederek ihtarnamede belirtilen nedenlerle sözleşmenin 9. Maddesi gereğince yasadan doğan haklarını kullanarak 21/12/2009 tarihli sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ettiklerini ihtaren bildirmiş, talep edilen zarar miktarı için de 10 günlük ödeme süresi tanımıştır.
…. A.ş. B.çekmece … Noterliğinin 18/06/2010 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname ile cevap vermiş, Taraflar arasında akdedilen 21/12/2009 tarihli inşaat sözleşmesinin 1. Maddesinde sözleşmenin konusu, 2. Maddesinde sözleşmenin süresinin teyit edildiğini ve kendilerine tadilat sözleşmesinin teslim edilmediğini, tadilat projesi olmadan sözleşmeye uygun imalat yapmalarının mümkün olmadığını bildirmiştir.
Davacı … Sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ettikten sonra davalı şirket ile aralarında hukuki, ticari ve organik bağ bulunan arsa sahipleri, …. A.Ş. İle …’de davacı şirket ile yapılmış olan kat karşılığı arsa devri ve inşaat gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini B.çekmece …. Noterliğinin 22/07/2010 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarname ile fesh etmiştir.
Fesih bakımından ihtanamenin değerlendirilmesi;
Sözleşme ile davacı tarafına natamam olarak yer teslimi yapılan inşaat davalı müteahit tarafından ikmal edilmiş ve yarım bırakılmıştır. Bu durum dava konusu yapılan keşif mahalinde ve defter incelemelerinden de sabittir. Ancak uyuşmazlık konusu yapılan 21/12/2009 tarih arsa karşılığı inşaat sözleşmesinin 5. Maddesi kapsamında tadilat projesinin 01/08/2010 tarihine kadar alınacağı kararlaştırılmış olup 01/08/2010 tarihinden önce taraflar arasında gecikme olmasından bahisle sözleşme fesh edilmiş olup onaylanmış tadilat projesi olmadan imalat yapılması fiili imkansızlık buludnduğu, davacı tarafça yapılan ödemelerin sözleşmeye uygun olmadığı, sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca otopark sayısının da 28/02/2010 tarihine kadar bildirilmesi iddiası ise davalı tarafından davacıya hitaben davacının yükümlülüklerini yerine getirmesi için herhangi bir şekli veya yazılı bildirimin yapılmadığı, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin inaşat süresi başlıklı 2. Maddesinde inşaat süresi işbu sözleşmenin imzalanmasından işverene ortak olarak katılacakların sayısının belli olacağı tarihten itibaren 20 ay içerisinde inşaat projesine uygun olarak tamamlanacaktır…, şeklinde kararlaştırılmış olması durumunda feshin haklı sebeplere dayandığının kabulü mümkün değildir. Cezai şart değerlendirilmesinin ise sözleşmenin 9. Maddesinde belirtilmiş olup taraflardan birinin bu sözleşmeye aykırı hareket etmesi durumunda diğer taraf uğrayacağı tüm zararları ödeyeceği gibi diğer tarafa 400.000 TL cezai şart ödemeyi kabul eder, ibaresinin bulunması karşısında davacı sözleşmeyi haklı sebepler ile feshi gerçekleştirmesi durumunda cezai şart talep etmesi de mümkün değildir. Ayrıca B.çekmece … Noterliğinin 22/07/2010 tarih ve … yevmiye numarasında kayıtlı ihtarnamede fesih sebebi olarak davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin esaslı unsurlarına aykırı hareket ettiği ve sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirmediği ileri sürülmüş olup ihtarnamede bu edimlerin hangisi olduğu, davacının sözleşme ile yüklendiği hangi yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilmemiş olup fesih nedenleri delillendirilmemiştir. Belirlenen dava yönünden de davacı ile aralarında akdedilen 21/12/2009 tarihli sözleşmenin feshi nedeniyle uğramış olduğu zararların delillendiremediği, ıspatlayamadığı anlaşılmıştır.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK m.190’da ispat yükü, “ İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Buna göre, bir vakıayı kimin ileri sürdüğü değil, kimin bundan lehine bir hak çıkardığı önemlidir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişlerse, bu durumda hâkimin ispat yükünün kime düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. İlk olarak hâkim tarafların göstermiş oldukları delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların göstermiş oldukları delillerle çekişmeli vakıalar ispat edilmişse bu durumda da ispat yükünün hangi tarafta olduğunun araştırılmasına gerek yoktur. Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıa iddialarının doğru olduğu veya karşı taraf iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlayabilmek amacıyla çekişmeli vakıalar hakkında deliller sunarak gerçekleştirdikleri usûli bir faaliyettir. Delil ikame etmemenin veya delil ikame faaliyetinin başarısız kalmasının yaptırımı, bu faaliyet için zorlanmak değil, sadece ulaşılmak istenen usuli hedefe ulaşamamak ya da aleyhte sonuçlara katlanmaktır.Bu bakımdan ispat yükü ile delil gösterme yükü, aynı kavramlar değildir. Nitekim ispat yükü, olayın ispat edilmeme riskinin kime ait olduğunu belirlerken; delil gösterme, ispat yükünün yerine getirilmesinin biçimi ve yöntemi ile ilgilidir. Delil ikame yüküyle ilgili kurallar, ispatın biçimini ve yöntemini belirleyen kurallar olduğu için usul hukukuna ilişkindir ve bir vakıanın ispat edilememiş olmasının sonuçlarına yönelikken, delil ikame yükü, bir vakıa hakkında kendi iddiasının doğruluğu veya karşı tarafın iddialarının asılsızlığı hususunda hâkimde kanaat oluşmasını sağlamaya yönelik olup yargılamanın ilerleyişine ve hâkimin takdirine göre, taraf değiştirebilir.
Çoğu kez ispat yükü taşıyan taraf delil gösterme yükünü de taşır fakat bu her zaman böyle değildir. Zira ispat yükünün sabit olmasına rağmen delil ikame yükü, taraf değiştirir. Üzerinde delil ikame yükü bulunmayan taraf, karşı tarafın iddia ve savunmalarının haklılığı bağlamında, delil göstermesini beklemeden, asılsızlığı ortaya koymak maksadıyla delil gösterebilir. Bu halde karşı delilden söz edilir. Karşı delil göstermiş olan taraf, bu davranışı nedeniyle ispat yükünü üzerine almış sayılmayacaktır (HMK m.191,c.2).
6102 sayılı TTK., HMK. 190. maddesi, ve 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak, ispat ve sorumluluğun davacı vekilinde olması koşulu, davanın özü yönünden ıspat koşulunun sağlamadığı, davacının fesih nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararlarını ispatlayamadığı, bu nedenle söz konusu zararların ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla, Toplanan tüm deliller karşısında asıl ve birleşen davanın ıspatlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın ispatlanamadığından reddine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 297,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 252,60 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.600,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL. harçtan peşin alınan 445,50 TL. ile ıslah harcı 15.369,75 TL.nin mahsubu ile bakiye 14.879,85 TL. Harcın hükmün kesinleşmesine müteakiben istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 49.950,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)