Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/272 E. 2018/564 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/272
KARAR NO : 2018/564

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2011
KARAR TARİHİ : 07/06/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 22/06/2018

Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; Dava dışı ….’nin sürücüsü olduğu … plakalı aracın 02.08.2010 tarihinde davacı … ile oğlu …’a çarpması neticesinden her iki davacının da yaralandığını, kaza sonucunda davacı ….’ın vücut fonksiyon kaybı oranının % 100 olduğunu, davacı …’ın tedavi giderlerinin büyük bir kısmının SGK tarafından karşılanmadığını, davacı ….’un ise dava konusu kaza nedeniyle bacağının kırıldığını, kırık nedeniyle bacağında bir işlev bozukluğunun meydana geldiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde … nolu poliçeli olduğunu, davalı … şirketine yapılan başvuruya müspet veya menfi herhangi bir cevap alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş safahatta sunduğu 27/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, Davacı … için 2.500-TL maddi tazminat taleplerini 172.500,00-TL ıslah ederek 175.000,00-TL’ye, Davacı … için 2.500-TL bakım ve tedavi gideri taleplerini 172.500,00-TL ıslah ederek 175.000,00-TL’ye, Davacı …. için 5.000-TL maddi tazminat taleplerini 16.930,22-TL ıslah ederek 21.930,22-TL’ye arttırdıkları, ıslah edilen 361.930,22-TL ve dava dilekçesinde talep edilen 10.000-TL’nin, toplamda 371.930,22-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan … plakalı aracın 13.02.2010 – 13.02.2011 tarihleri arasında …. nolu poliçeli olduğunu, davalı şirketin sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, 6111 sy. kanun gereği trafik kazalarından dolayı sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağını, bu nedenle davacıların davalı şirkete tedavi giderlerinde dolayı rücu hakkının bulunmadığını, davalı şirketin temerrüde düşmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: …. hakkında düzenlenmiş …. Eğitim Araştırma Hastanesinin 02.08.2010 ve … sayılı raporu ile 02.08.2010 giriş tarihli … protokol nolu epikriz raporu, Trafik Kaza Tespit Tutanağı, olay yeri krokisi, Ulaşım Daire Başkanlığı Trafik Müdürlüğünün 05/01/2015 havale tarihli cevabı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. Hazırlık numaralı dosyası, hasar dosyası, davacının özürlü sağlık kurulu raporu, ihtarname ve ihtarname tebliğ şerhi, poliçe, Bakırköy …Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas … sayılı gerekçeli karar örneği, bilirkişi raporları ve ek raporu.
Dava, trafik kazası nedeniyle dava dışı araç sürücüsü ve davalı … şirketi aleyhine açılan tazminat taleplerinden ibarettir.
Olayla ilgili olarak mahkememizce davacıların Maluliyet oranı, İş ve güçten kalma süresi bakımından ve Tarafların kusur oranları hakkında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden raporlar alınmıştır. 28.05.2014 tarihli raporda, Sürücü ….. ’nin %30 oranında kusurlu, davacı …. ’ın %70 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. Alınan raporlar arasında kusur yönündeki çelişkinin giderilmesi için dosya tekrar ATK’ya gönderilmiş, 14/06/2016 tarihli rapor alınmıştır. Alınan raporda, dava dışı sürücü ….’ nin %30 oranında kusurlu, Davacı yaya ….’ ın %70 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce Aktüerya bilirkişisinden 30/01/2014 tarihli rapor, 23/09/2014 tarihli celsesinde tarafların kusur oranlarının tespitinin için dosya İTÜ’den oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş 24/04/2015 tarihli heyet raporu alınmış aynı heyetten 29/06/2015 tarihli ek rapor alınmış, davacının tedavi giderleri ve bakıcı harcamalarının belirlenmesi için doktor bilirkişi …l’den 09/09/2016 tarihli rapor alınmıştır.
26/12/2014 tarihli …. Büyükşehir Belediyesi Trafik Müdürlüğü’nün uydu fotoğrafı celp edilmiş, …. Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Trafik Müdürlüğünden kaza tarihi olan 02/08/2010’da olay mahalline ilişkin başkaca yol durumunu gösterir ayrıntılı kroki ve fotoğraflar celp edilmiş, olay tarihindeki kazanın oluş şekli ve kusurun tespiti amacıyla yol durumuda dikkate alınarak Makine Mühendisi Bilirkişisi …. da refakata alınarak mahkememizce 17/02/2017 tarihinde mahallinde keşif yapılmış, bilirkişiden 21/02/2017 tarihli rapor alınmıştır. Sunulan raporda, dava dışı sürücünün %70 oranında, Davacı … ‘nın %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah etmiş, harcını da ikmal etmiş olup dosya 18/04/2018 tarihli celse ara kararı gereği miktar itibariyle heyete devredilmiştir.
GEREKÇE:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma sayılı dosyasındaki ifadeler, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin araştırma neticeleri, kaza tespit tutanağı, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, olayda dava dışı sürücü … ‘nin %70 oranında, Davacı yaya ….’ ın %30 oranında kusurlu bulunduğuna ilişkin Makine Mühendisi bilirkişisi … tarafından tanzim olunan 21/02/2017 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamına binaen; Dava dışı sürücü … ‘nin sevk ve idaresindeki davalının sigortacısı olduğu …. plaka sayılı aracın 02.08.2010 tarihinde davacı … ile oğlu … ‘a çarpması neticesinden her iki davacının da yaralandığı, kazanın oluşumunda sürücünün %70, Davacı …. ‘nın %30 oranında kusurlu olduğu, davalının, sigortacı sıfatıyla sorumlu olduğu, davacı … yönünden alınan bilirkişi raporuna göre aşağıdaki miktarlarda talepte müstehak oldukları, davacı tarafın talep edebileceği meblağın başlangıçta 10.000 TL olduğu, miktarın yargılama sonucunda tespit edilebilmesi karşısında HMK’nun 107/1. maddesi uyarınca dava değerinin arttırılmasında herhangi bir usul ve yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacı … için 175.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte sorumluluğun poliçede yazılı limitle sınırlı olması kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacı … için 175.000,00 TL bakım ve tedavi giderlerinin temerrüd tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte sorumluluğun poliçede yazılı limitle sınırlı olması kaydıyla ve bilirkişinin hesap ettiği miktar ile tedavi giderlerinin poliçe ile güvence altına alınan miktarın altında kaldığı, poliçenin tedavi giderlerini de kapsadığı organ kaydı ve bozukluğu da dikkate alınarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile,
-Davacı …. için 175.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı … için 175.000,00 TL bakım ve tedavi giderlerinin temerrüd tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacı …. için (velayeten) 21.930,22 TL maddi tazminatın temerrüd tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 25.406,55 TL harç peşin alınan 29,70 TL harç ile 1.236,20 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 24.140,32TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.027,35 TL yargılama gideri ile toplam harç gideri 1.493,50 TL ki toplam 4.520,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 28.265,81 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …