Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/920 E. 2022/1161 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/920 Esas
KARAR NO : 2022/1161

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili, davalı tarafa otomatik kumaş serim makinası ve ekipmanları satışı yaptığı ve satışa ilişkin 02.04.2019 tarihli …. numaralı fatura düzenlendiği, faturada belirtilen mallar davalı tarafça aynı gün (02.04.2019) tarihinde teslim alınmış ve aynı tarihte ürünler ile beraber faturada davalı tarafa tebliğ edilmiştir. yapılan satış müvekkilimize ve davalıya ait ticari defter kayıtları ile de ispat edileceğini, faturada belirtilen 46.000,00usd nin 12.000,00usd kısmı davalı tarafça müvekkil şirkete ödendiği, bakiye 34.000,00usd ise davalı tarafça müvekkile ödendiği, süre gelen bu haksızlık ve mağduriyet üzerine, ilgili ücretin faiziyle ödenmesinin ihtarı için 28.07.2020 tarih sakarya …. noterliği …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, ihtarname ile fatura yeniden davalı tarafa tebliğ edildiği, ancak davalı tarafça müvekkilimize yine ödeme yapılmadığını, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine tarafımızca bakırköy … icra müdürlüğü …. e. sayılı dosya ile açılan icra takibine ise davalı tarafça itiraz edildiğini beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirket, davacıdan transit ticaret kapsamında otomatik kumaş serim makinası ve ekipmanları aldığı, alınan ekipmanlara ilişkim müvekkil ile davacı arasında yer alan ticari ilişkide yalnızca müvekkil şirket ve davacı taraf olmayıp, söz konusu ticaret transit ticaret niteliğinde olduğu, müvekkili şirket davacıdan almış olduğu ekipmanları aracı olarak alıp, yurt dışı şirketlere gönderdikleri, müvekkil şirket ile davacı arasında ekipmanların alım satımı gerçekleşmiş olup müvekkil şirket davacıdan almış olduğu ekipmanları transit ticaret ilişkisi kapsamında yurt dışı şirkete ilettiği, transit ticaret bir ürünü başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkemizin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmak olarak olarak gerçekleştirilen bir ticaret olup müvekkil şirket burada aracı konumunda yer aldığını, davacı tarafın da ikrarı ile söz konusu ekipmanlara ilişkin olarak faturada belirtilen 46.000,00USD ile 12.000,00USD kısmı müvekkil şirket tarafından davacıya ödendiği, davacı tarafça faturaya konu ekipmanlar müvekkil aracılığıyla transit ticaret kapsamında asıl şirkete iletildiği, davacı tarafından teslim edilen otomatik kumaş serim makinası ve ekipmanları ayıplı mal kategorisinde yer almakta olup söz konusu ekipmanlar çok büyük ve maliyetli ekipmanlar olması sebebiyle ayıbın ve ekipmanlarda yer alan eksikliklerin tespit edilmesi uzun süreç aldığı, transit ticaret neticesinde ekipmanları alan şirket tarafından ekipmanlarda yer alan ayıp ve ayıbın oranının belirlenmesi uzun bir süreç ve emek neticesinde tespite dilecek olup bu süreçte söz konusu bedel davacı tarafa ödenmediği, ayıp ve ayıbın oranı belirlendikten sonra tüketici tarafından seçimlik haklarından biri kullanılacak olup değeri bu kadar yüksek olan ekipmanlar açısından hangi seçimlik hakkın kullanılacağının belirlenmesi de zaman aldığı, davacı taraf müvekkili şirket tarafından yapılan icra takibine itirazımıza karşın haksız ve hukuka aykırı şekilde işbu davayı açmış olup davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça ekipmanların ayıplı olduğuna ilişkin yapılacak kontrollerin uzun sürdüğünü, ekipmanların ayıplı olduğu fakat ayıbın miktarı ve oranının tespit edileceği bilinmesine rağmen davaya konu takibi başlatıp işbu davayı açması kötü niyetli olduğu, bu nedenle davacı tarafın takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına da mahkum edilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 36.700,31USD olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kumaş kesim makinesi satımı ilişkisinden kaynaklı başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.
Davacının dava dilekçesinden özetle; davalı tarafa 2.4.2019 tarihli otomotik kumaş serim makinesi satışı yapıldığını, faturadaki malların aynı gün tesliminin alındığını, davalı tarafça 46.000USD’ni 12.000 USD kısmının ödendiğini, bakiye kalan 34.000USD’nin ödenmediğini, ödeme için ihtar çekildiğini, ihtarın davalıya tebliğ edildiğini, kalan ödemenin yapılmadığını icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinden özetle; davacıdan transit ticaret kapsamında otomotik kumaş serim makinası alındığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide yalnızca tarafların olmadığını, transit ticaretin söz konusu olduğunu, davalının davacıdan aldığı ekipmanları aracı olarak yurtdışı şirketlere gönderdiğini, 46.000USD’ni 12.000 USD kısmının ödendiğini, faturaya konu ekipmanların asıl şirkete iletildiğini, ayıplı çıktığını, ayıbın ve ekipmandaki eksikliğin tespit edilmesinin uzun süreç aldığını, bu süreçte söz konusu bedelin davacıya ödenmediğini, ayıbın ve ayıp oranı belirlendikten sonra seçimlik haklardan birinin kullanılacağını, hangi seçimlik hakkın kullanılacağının belirlenmesinin zaman aldığını, tüketici kanununda ayıp ihbarı ile ilgili belirlenmiş bir süre olmadığını, icra dosyasına yapılan itirazın kabulünü davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında faturaya dayalı makine satım ilişkisinden kaynaklı bakiye alacak istemi ile satılan makinenin ayıplı olduğu savunmasına yönelik Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Borçlar Kanunu’nun “Ayıptan Sorumluluk”a ilişkin 219.maddesinde: “ Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur .” hükmü yer almaktadır.
Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. Satıcı, malın değerini veya yararını azaltan eksikliklerin bulunmadığını ayrıca garanti etmese bile, bu borç kanunen mevcuttur. Satıcı satış sözleşmesine konu taşınır malın niteliği ve kullanım amacı bakımından malın değerini ve kullanım amacını azaltan veya ortadan kaldıran mülkiyet hakkının sonucu olan tasarrufi işlemler yapmasını engelleyen bir eksikliğin bulunmamasını sağlama borcu altındadır. Satıcının bu borcunun söz konusu olabilmesi için satılanda bu çeşit eksikliklerin var olduğunu bilmesi gerekmediği gibi satılandaki bulunması gereken vasıfları ayrıca zikir ve vaad etmesine de gerek yoktur.
Ayıba karşı tekeffül borcuna ait 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 219 ila 226. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı aynı Kanunun 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir.
Alıcı, satılan malın ayıbının bulunması halinde TBK’nun 227. maddesine göre satılanı redde hazır olduğunu beyanla sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakları mevcuttur. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Dosyanın yapılan incelemesinde, taraflar arasında makine satım ilişkisinin olduğu, makinenin davacı tarafça davalı tarafa 2.4.2019 tarihinde satıldığı, aynı gün teslim işleminin yapıldığı, fatura bedelinin 46.000 USD olduğu, bunun 12.000USD kısmının davacı tarafa ödendiği bu hususların ihtilaf konusu olmadığı,
İcra takibinin 2.4.2019 tarihli faturadaki bakiye alacak miktarına yönelik olduğu, davalının borca ve işlemiş faize itiraz ettiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, tarafların tacir olması aradaki ticari ilişkinin satım ilişkisi olması nedeniyle Tüketicinin Korunması hakkında kanunun uygulanmayacağı TBK’daki satıma ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği,
Davalı tarafın ayıp savunmasında bulunmakla birlikte makinenin teslim alınmasından(02.04.2019) iş bu davanın açıldığı tarihe kadar(14.10.2022) ayıba yönelik tespit yapmadığı, davacı tarafa ayıp ihbarında bulunmadığı TBK’ya göre malın teslim alınmasından itibaren açık ayıplarda 2 gün açık olmayan ayıplarda ise 8 günlük sürede kontrol yapılarak ayıp varsa bildirimde bulunulması gerektiği,
Makine üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan davalı tarafça transit satış ile yurtdışı firmasına satım yapıldığından diğer bir deyişle ayıba yönelik kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ve henüz ayıbın varlığının dahi tespit edilemediğinden davalı tarafın ayıp savunmasına süresinde olmadığından itibar edilmediği,
Makinenin teslimi hususunun ihtilaf konusu olmadığı davacının faturada belirtilen 46.000USD ‘den 12.000USD ‘nin düşümü ile bakiye 34.000USD ücrete de hak kazandığı, davacının davalıya ihtar çektiği ihtarın 30.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarda ödeme için 10 günlük ödeme süresi verildiği, davalının 08.08.2020 tarihinde temerrüte düştüğü, takipte faiz bitişinin 24.12.2021 tarihi olarak belirtildiği, davacının 08.08.2020-24.12.2021 tarihleri arasında 503 gün için kamu bankalarınca ABD üzerinden açılan bir yıla kadar vadeli döviz tevdilat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranları üzerinden %3 faiz oranından 1405,32 USD işlemiş faizin talep edilebileceği dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olduğu da değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 34.000USD asıl alacak ve 1.405,32USD işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faizin reddine,
-Devamına karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %1,25 oranında ve bu miktarı aşmamak kaydıyla değişen oranlarda bir yıla kadar vadeli kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami mevduat fazi oranı (USD) işletilmesine,
2-alacağın faturaya dayalı olduğu likit olduğu anlaşılmakla takibe konu miktar olan (35.405,32USD takip tarihindeki USD değeri olan 11,7665TL üzerinden hesaplama sonucunda) 416.596,70TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-davalının kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 28.457,72.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 5.226,47.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 23.231,26.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ile 5.226,47.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 109,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 105,64.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 61.323,54.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.273,40.-TL’sının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır